Zatürre, pnömoni ya da batar, akciğerde görülen yangılardır. Klasik pnömonilerde, akciğerlerin hava geçitlerindeki son bölüm ve hava kesecikleri (alveoller) etkilenir. İnterstisiyel pnömonilerde, hava kesecikleri (alveoller) arasındaki bölmeler yoğunlukla etkilenen alanlardır. Akciğerler günde 10.000 litre havayı süzer. Kan dolaşımına oksijen taşıyan solunum havasıyla birlikte çok sayıda katı ve sıvı partikül ile zararlı gazlar da akciğerlere ulaşır. Solunum havası içindeki zararlı etkilere verilen tepkilerin büyük bölümü canlı etkenlerden kökenli infeksiyon hastalıklarıdır. Toksik gazların ve sıvıların büyük bölümü “kimyasal pnömoniler” olarak nitelenir.
Grip, influenza veya enflüanza, viral bir hastalıktır. Sağlıklı insanlarda ortalama bir haftada geçmesine rağmen; vücut direncini düşüren kronik hastalığı olan kişilerde ve yaşlılarda pnömoni (zatürre), meningoensefalit, myokardit gibi ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara yol açabilir. Bu tür risk grubundaki kişilere "yüksek risk grubundaki kişiler" denir.
Ensefalit veya beyin iltihabı, beynin akut enflamasyonudur. Menenjit ile birlikte ise meningoensefalit olarak isimlendirilir.
Boğaz, kafatası alt kısmından başlayıp alt gırtlak kıkırdağı hizasında yemek borusu ile birleşen, duvarlarını kasların teşkil ettiği sindirim sisteminin ağızdan sonraki ikinci ünitesi.
Farenjit, Pharyngitis yutağın (farenks) iltihaplanmasına (enflamasyon) yani yutak ve boğaz iltihaplanma verilen bir hastalıktır. Yutağın bazen mikrobik, bazen metabolik, bazen de çalışılan ortamın ısısına, tozuna bağlı olarak reaksiyon göstermesi olan farenjit sıklıkla boğaz ağrısı veya boğaz yangısı olarak anılır. Bademciklerin enfeksiyonu, tonsilit, de eş zamanlı olarak görülebilir.
Kızamıkçık, özel bir virüs olan Rubella ile meydana gelen, bulaşıcı bir hastalık, German measles olarak da bilinir. Hastalığı ilk olarak Nagner, 1829'da kızamık ve kızıldan ayırmıştır. 1938'de Hiro ve Tasaka, hastalığı deney yolu ile sağlamlara bulaştırmayı başarmışlar ve sebebinin bir virüs olduğunu bulmuşlardır.
Apandisit, körbağırsak üzerinde apandisin iltihaplanmasıdır. İltihaplı apandisin kesilip çıkarılmasıyla tedavi edilir. Apandisitin belirtileri, lokalize edilemeyen yaygın karın ağrısı, iştahsızlık ve dışkılama dürtüsüdür. Ağrı 6-8 saat sonra karnın sağ alt kadranına geçer ve lokalize edilebilir.
Çiçek hastalığı veya smallpox Orthopoxvirus cinsine ait olan variola virüsünün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Doğal olarak ortaya çıkan son vaka Ekim 1977'de teşhis edilmiş ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1980 yılında hastalığın küresel olarak yok edildiğini onaylayarak çiçek hastalığını yok edilen tek insan hastalığı haline getirmiştir.
Varisella olarak da bilinen suçiçeği, herpesvirüs ailesinin bir üyesi olan varisella zoster virüsü (VZV) ile ilk enfeksiyonun neden olduğu oldukça bulaşıcı, aşıyla önlenebilir bir hastalıktır. Hastalık, sonunda kabuk bağlayan küçük, kaşıntılı kabarcıklar oluşturan karakteristik bir deri döküntüsü ile sonuçlanır. Genellikle göğüs, sırt ve yüzde başlar. Daha sonra vücudun geri kalanına yayılır. Döküntü ve ateş, yorgunluk ve baş ağrısı gibi diğer semptomlar genellikle beş ila yedi gün sürer. Komplikasyonlar bazen zatürre, beyin iltihabı ve bakteriyel cilt enfeksiyonlarını içerebilir. Hastalık genellikle yetişkinlerde çocuklardan daha ağır seyreder.
Hastalık isimleri listesi, bu listede hastalık isimleri yer almaktadır.
Ketoprofen, ağrı kesici ve ateş düşürücü etkiye sahip bir ilaç etken maddesidir. Non steroidal antiinflamatuar ilaçların propiyonik asitler sınıfındandır.
Pnömokok, vücudun farklı bölgelerinde ciddi enfeksiyon hastalıklarına neden olan bir bakteri türüdür. Latince adı; Streptococcus pneumoniae şeklindedir.
- Dünyada her 30 saniyede bir çocuk, pnömokok mikrobunun yol açtığı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirmektedir.
Tularemi, kemirgenlerde öldürücü nitelikte olan bu hastalığın etkeni Francisella tularensis'tir. Hastalık hayvanlardan doğrudan temasla geçebildiği gibi sinek ve kenelerle de taşınabilir. Kuluçka devresi, üç gündür. Türkiye'de Emen-Beyşehir ve Yukarçiğil-Ilgın (Konya) endemik bölgelerdir.
Domuz gribi, Orthomyxoviridae ailesinden, herhangi bir virüs tarafından oluşmuştur. Domuzlarda oluşan virüse çok benzediği için adına Domuz Gribi denmektedir. Hastalık tıp alanında İngilizce swine influenza virus kelimelerinin baş harflerinin bir araya getirilmesiyle kısaca SIV olarak adlandırılır. Bilinen tüm SIV tipleri ya Influenzavirus A (çoğunlukla) ya da Influenzavirus C (ender) tipindedir. Aşısı bulunmaktadır. 2009 salgınına neden olan virüs, influenza A virüsünün alt türlerinden biri olan H1N1'dir.
Bulaşıcı Kedi nezlesi, kedilerde görülen, Herpesviridae ailesinden kedil herpesvirus 1 yolaçtığı bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Kedi gribi adıyla da bilinir. Viral solunum hastalıkları, özellikle bakımevleri gibi kedi nüfusunun çok ve yoğun olduğu yerlerde, ciddi olabilir. Kedilerdeki solunum hastalığı vakalarının yarısını teşkil eden kedi nezlesi, bu hastalıkların en önemlisidir ve tüm Dünya'da görülür.
Mavi dil ya da Blue tongue, Culicoides cinsi sokucu sinekler ile nakledilen, sığır, koyun, keçi ve deve gibi evcil hayvanlar ile bazı yabani gevişgetirenlerde görülen ve konjesyon, ödem, hemoraji ile karakterize bir enfeksiyondur. Hastalığa yol açan patojen Reoviridae ailesinin Orbivirus cinsinden olup Bluetongue virüsü olarak isimlendirilir.
Kala-azar hastalığı sıcak ülkelerde görülen, sıtmaya benzer bir hastalıktır. “Dumdum humması” da denir. Kala-azar mikrobu karaciğer, dalak ve kemik iliğinin makrofajlarını enfekte edip orada çoğalabilen hücre içi parazitik bir enfeksiyondur. Hastalık oldukça yüksek bir ateşle başlar ve yükselip alçalarak haftalarca sürer. Bu sırada hastanın dalağı, karaciğeri büyür, hasta günden güne zayıflar, kansızlığa düşer, derisi kararır. Hastalık bir yıl kadar sürer, bu arada hasta bir deri bir kemik kalır verem gibi bir hastalığın da karışması üzerine ölüme sürüklenebilir.
Zika virüsü (ZIKV), Flaviviridae virüs familyasının ve Flavivirus cinsinin bir üyesi. İnsanlara sivrisineklerden ve cinsel yoldan geçer ve Zika ateşi veya Zika hastalığı olarak bilinen hastalığa neden olur. Daha önce maymunlarda görülen virüs, ilk kez Nijerya'da bir insanda tespit edildi. Gebe kadınlara bulaştığında bebeklerde anomaliler görülmesine yol açar. Zika ile doğan bebeklerin kafaları normalden 31.5-32 santimetre daha küçük olur ve beyin fonksiyonlarında bozukluklar olur.
Stevens-Johnson sendromu, cildi, mukoza zarını, cinsel organları ve gözleri etkileyen nadir fakat ciddi bir hastalıktır.