Rüzgâr ya da yel, hava veya diğer gazların gezegen yüzeyine göre doğal hareketidir. Rüzgârlar, onlarca dakika süren fırtına’lardan, kara yüzeylerinin ısınmasıyla oluşan ve birkaç saat süren yerel meltemlere, Dünyanın iklim bölgeleri arasındaki güneş enerjisinin soğurulma farkından kaynaklanan küresel rüzgârlara kadar çeşitli ölçeklerde oluşur. Büyük ölçekli atmosferik dolaşımın iki ana nedeni, ekvator ve kutuplar arasındaki farklı ısınma ve dünyanın dönüşüdür. Tropik ve subtropik bölgelerde, arazi ve yüksek platolar üzerindeki alçak ısıl dolaşımlar muson sirkülasyonlarını yönlendirir. Kıyı bölgelerinde deniz meltemi/kara meltemi döngüsü yerel rüzgârları belirler. Değişken arazi yapılı bölgelerde dağ ve vadi meltemleri hakimdir.
Meteoroloji mühendisliğinin temel konusu atmosfer olayları ve atmosferdeki olayların yeryüzündeki etkileri üzerine araştırma ve eğitim yapmaktır. Meteoroloji mühendisleri çalıştığı kurumlarda geniş coğrafi alanlarda sıcaklık, yağış, basınç, nem, don vb. yönlerden meydana gelen değişmeleri inceler, bölgelerin sıcaklık, yağış, basınç, nem, uçuş, haritalarını hazırlarlar. Hava değişikliklerini önceden kestirmeye çalışır; atmosferdeki elektrik ve nem mekanizması üzerinde incelemeler yapar. Meteoroloji mühendislerinin uçuş hareket uzmanlığı, rüzgâr ve güneş enerjisi gibi konularda özel sektörde çalışma imkânları giderek artmakta ve şu an hem özel sektör, hem de kamu kurum ve kuruluşlarında önemli miktarda meteoroloji mühendisi açığı bulunmaktadır.
Meteoroloji veya hava bilgisi, atmosferde meydana gelen hava olaylarının oluşumunu, gelişimini ve değişimini nedenleri ile inceleyen ve bu hava olaylarının canlılar ve dünya açısından doğuracağı sonuçları araştıran bir bilim dalı. Türkçeye, Fransızca météorologie sözcüğünden geçmiştir. Ayrıca meteoroloji bilimi, Dünya'daki atmosferin her türlü fiziksel, dinamik ve kimyasal durumuyla ve yeryüzüne yakın atmosfer ile etkileşimleriyle ilgilenmektedir.
Hava durumu ya da kısaca hava, yaşam ve insan aktiviteleri üzerindeki etkisini de göz önüne almak koşuluyla atmosferin belirli bir anda, belirli bir bölgedeki hali. Bazen çoğul olarak havalar şeklinde kullanılır. Hava durumu kavramı ile genellikle uzun dönemde gerçekleşen yani iklimsel değişimler değil, atmosferdeki kısa dönemde gerçekleşen değişimler kastedilir. Gökyüzünün görüş, bulutluluk, nem, yağış, sıcaklık ve rüzgâr durumu gibi çeşitli özelliklerini ifade eder.
Yüksek basınç veya antisiklon, 1013 milibardan yüksek basınç alanlarına denir. Güneşin doğması satıh (yer) ısısının yükselmesine neden olur. Farklı alanlarda farklı ısı yükselmesi nedeniyle havanın genleşmesi ve yükseldikçe basıncın düşmesiyle moleküllerin arası büyür, yoğunluğu azalır, yukarı (gökyüzüne) doğru hava hareket eder. Bu hareket havadaki bulut ve basıncı etkileyen diğer nesneleri kendisiyle birlikte sürükler. Yüksek basıncın genel anlamı havanın düzeleceğini gösterir.
1013 milibardan (mb) düşük olan basınçlara alçak basınç (siklon) yüksek olanlara ise yüksek basınç (antisiklon) denir.
- Alçak basınç alanlarında hava genellikle kapalıdır ve yağış oluşma ihtimali fazladır.
- Alçak Basınç alanlarında hava genellikle yükselici bir hareket gösterir.
- Alçak basınç alanlarında hava çevreden merkeze doğru hareket eder. Bu durum yüksek basınç alanlarında tam tersidir.
- Dünyanın günlük hareketine bağlı olarak 60 Kuzey ve Güney enlemlerinde Dinamik Alçak Basınç alanları oluşur.
- 90 derece Termik Yüksek Basınç alanlarından 60 derece Alçak basınç alanlarına doğru esen rüzgarlara Kutup Rüzgarları denir.
- 30 derece Dinamik Yüksek Basınç alanlarından 60 derece Dinamik Yüksek basınç alanlarına doğru esen rüzgarlara da Batı Rüzgarları denir.
- Ekvator ise sıcaklığa bağlı olarak yıl boyunca Termik Alçak Basınç alanıdır.
Turbo, içten yanmalı motorlarda pistonların hızlı hareketleri esnasında azalan hava emişini, yani pistonlara ihtiyaç duydukları havayı pompalayan atmosfer basıncına ek basınç yaratan bir mekanizmadır.
Kanat, uçma veya hareket etme amacıyla kullanılan ve genellikle kuşlar, böcekler veya uçaklar gibi hayvanlar veya araçlar tarafından kullanılan bir yapıdır. Kanatlar, aerodinamik prensiplere dayalı olarak tasarlanmış ve şekillendirilmiştir, böylece hava akışını kontrol ederek uçuş veya hareket sağlayabilirler. Kanat belli bir evrimsel ve biyolojik süreç sonrası oluşabilmesinin yanı sıra beşeri olarak da modellenebilip uçmak veya bir sıvı içerisinde hareket sağlamak için de özelleştirilebilmektedir.
Yağış, hava kütlelerinin soğuk bir hava tabakası ile karşılaşarak, soğuk bir yerden geçerek ya da yükselerek soğuması sonucunda içerisindeki su buharının yoğuşarak sıvı veya katı halde yeryüzüne inmesi olayıdır. Plüvyometre adı verilen bir âletle ölçülür. Yıllık yağış miktarı mm, cm ve m olarak, günlük yağış miktarı ise kg/m² ile ifade edilir. Yıllık toplam yağış miktarının bir alanda oluşturduğu yükseklik baz alındığı için uzunluk birimleriyle ifade edilir. Birçok farklı formda meydana gelebilir, bunlar yağmur, kar, graupel, dolu ve sulusepkendir.
Açık hava basıncı, atmosfer basıncı, atmosferik basınç veya barometrik basınç; belirli bir yüzeye, üzerindeki atmosfer kolonu tarafından uygulanan birim kuvvet. Atmosfer basıncı genellikle civalı ve aneroid (sıvısız) barometreler ile ölçülür.
Pascal (paskal), metrik sistemin basınç birimidir. Adını Fransız bilim insanı Blaise Pascal'dan alır.
İrtifa, havacılık ve astronomide bir cisim ile referans alınan nokta arasındaki dikey mesafeyi ifade eden bir yükseklik kavramı. Coğrafi şekillerin ortalama deniz seviyesinden yüksekliğini belirten rakım kavramından farklı olarak, hava taşıtlarının ortalama deniz seviyesinden yüksekliği ile astronomide gök cisimlerinin ufuk hattından açısal yüksekliğini ifade etmede kullanılır.
Batı rüzgârları, 30° güney ve 30° kuzey paralellerinde bulunan dinamik yüksek basınç alanlarından, 60° kuzey ve 60° güney paralellerindeki dinamik alçak basınç alanlarına doğru esen rüzgârlardır.
Meltem, deniz kıyılarında, gündüzleri denizden karalara, geceleri ise karalardan denize doğru esen hafif şiddetli rüzgârlardır. Genellikle yazın ve orta enlemlerde etkilidirler. İklim üzerinde fazla etkileri yoktur. Günlük sıcaklık farkına bağlı oluşan basınç farklılığı sebebiyle oluşurlar. Esme süreleri kısa etki alanları dardır.
Uluslararası Standart Atmosfer (ISA), Dünya atmosferinin sıcaklık, basınç, yoğunluk, viskozite gibi özelliklerinin irtifaya bağlı olarak nasıl değiştiğini gösteren bir atmosfer modeli. ISA kısaltması, İngilizce International Standard Atmosphere kavramının akronimidir.
Cephe yağışları veya Frontal yağış, yoğunluk ve sıcaklığı farklı olan iki hava kütlesinin karşılaşması ile oluşur. Özellikleri farklı hava kütlelerinin karşılaşma alanlarına cephe denir. Geniş alanlarda düşük şiddette ve uzun süreli yağış dar alanlarda ise kısa süreli ve şiddetli yağış görülür.
Muson rüzgârları, özellikle Asya kıtası ile Hint Okyanusunun, yaz ve kış mevsiminde farklı ısınmasına bağlı olarak oluşan mevsimlik (devirli) rüzgâr. Muson kelimesi Arapça mevsim kelimesinden türemiştir.
Azorlar subtropikal fırtınası, 2005 Atlantik kasırga mevsiminde, adlandırılacak güce ulaşmış 19. fırtınadır. Ulusal Kasırga Merkezi tarafından subtropikal bir alçak basınç etkinliği olarak değerlendirilen fırtınaya, resmî bir ad konulmamıştır. 4 Ekim tarihinde Atlas Okyanusu'nun doğusundaki bir alçak basınç noktasının subtropikal özellikler sergilemesiyle başlayan fırtına, aynı gün içinde Azorlar üzerinden geçmiş ve ertesi gün ekstratropikal duruma gelmiştir. Herhangi bir maddi hasar ya da can kaybına neden olmayan fırtına, bir soğuk hava kütlesi tarafından yutulmuş; daha sonra İber Yarımadası'nı etkileyen Vince Kasırgası'na dönüşmüştür.
Subtropikal siklon, kasırga ve ekstratropikal siklon özelliklerini bir arada bulunduran hava sistemi. İlk kez Ulusal Kasırga Merkezi tarafından 1972'de gözlenmiştir. Kuzey Atlantik, Hint Okyanusu ve Güney Atlantik havzalarında meydana gelen subtropikal siklonlar resmî olarak adlandırılmaktadır.
Soğuk hava kütlesi bir alçak basınç alanının trofunda yer alan, tabandaki sıcak havanın yerine soğuk hava taşıyan katmana verilen addır. Ekstratropikal siklonların doğuşu sırasında, hava hareketinin yatay taşınımı sonucu oluşmaktadır. Kütlenin tamamı için sıcaklık değişimi 30 °C (54 °F) ve üzerinde gerçekleşebilmekte; yüksek kararsızlığın mevcut olması durumunda yağış gözlenebilmektedir. Soğuk hava kütleleri ilkbahar ve sonbaharda etkili olmaktadır.