İçeriğe atla

Ekonomik düşünce okulları

Ulusların Zenginliği ekonomi alanındaki ilk modern kitap olarak kabul edilir

İktisadi düşünce okulları, bir "düşünce okulu" olarak tanımlanabilecek kadar önemli iktisat teorilerini kapsamaktadır. Buradaki sınıflandırmada iktisadi düşünce okullarının ve temsilcilerinin bir sınıflandırması yapılmasıyla birlikte günümüzdeki çoğu ekonomistin bir düşünce okulundan bağımsız olarak teoriler öne sürdüğü bilinmektedir. İktisadi düşünce kabaca üç evreye ayrılabilir: Modern dönem öncesi (Greco-Roman, Hindistan, Pers, Hilâfet ve Çin dönemi), Erken modern (merkantalizm, fizyokrasi) ve Modern dönem (18 yüzyılda Adam Smith ile başlayan Klasik ekonomi) Ekonomi sistematik olarak modern dönemde gelişmiştir.

Günümüzdeki ekonomistlerin çoğu ortodoks ekonomi de denilen ana akım iktisat yaklaşımını izlemektedirler. Ana akım iktisat yaklaşımı kendi içinde tuzlu su ekonomi(temsilcileri; Berkeley, Harvard, MIT, Pennsylvania, Princeton ve Yale) ve Laissez faire düşüncesini temsil eden tatlı su ekonomisi(temsilcileri; Chicago okulu, Carnegie Mellon University,Rochester Üniversitesi ve Minnesota Üniversitesi) olarak bir ayrıma tabi tutulmaktadır. Bu düşünce okullarının ikisi de neoklasik sentez ile ilişkilidir.

Günümüzde kurumsal iktisatın etkisinin azalması ve geçerliliğinin yitirilmesi nedeniyle, Heterodoks yaklaşımların hakimiyeti söz konusudur. Son Heteredoks yaklaşımlar Feminist ekonomi, Yeşil ekonomi, Post otistik ekonomi ve Termoekonomi olarak bilinmektedir. Heteredoks yaklaşımlar daha çok ana akıma iktisata karşı eleştiri merkezli hareket etmektedir. Örneğin:

  • Feminist ekonomi kadın işgücünün yeterince önemsenmediğini ve göz ardı edildiğini savunuyor
  • Yeşil ekonomi ekosistemlerin korunması adına doğanın tüm süreç ve fonksiyonlarını sermaye birikim sürecinin bir parçası haline getirmeyi savunuyor.
  • İktisat eğitiminin yalnızca Neoklasik ve Neoliberal öğretilerle desteklendiği ve İktisat biliminin ürettiği çıktıların ve vardığı sonuçların günümüz ekonomik sıkıntılarına çözüm üretemediği yönünde eleştirileri bulunmaktadır.

Antik İktisadi Düşünce

Modern dönem öncesinin önemli iktisatçılarından İbn-i Haldun'un Tunus'taki heykeli

İslami İktisat

Skolastisizm

  • Nicole Oresme
  • Akinolu Thomas
  • Salamanca Okulu
  • Leonardus Lessius

Merkantilizm

Erken modern dönemin önemli iktisatçılarından François Quesnay

Geç Orta Çağ ve erken Rönesans döneminde Avrupa'da iktisadi politika, iktisadi faaliyetleri soylular ve kilisenin elde ettiği gelirleri artırmak amacıyla vergilendirilmesi gerek bir mal olarak ele almıştır. İktisadi mübadeleler, geçiş ücreti veya panayır kurma düzenlemeleri yanında lonca kısıtlamaları ve riba (aşırı faizcilik) üzerindeki dini kısıtlamalar gibi feodal düzenlemelerle denetim altına alınmıştır. İktisadi politika belirli bir alandaki ticareti teşvik etmek amacıyla tasarlanmıştır. Sosyal sınıfların önemli olması nedeniyle, din veya ahlâka dayanarak farklı sınıflar için izin verilen stilleri, maddeleri ve satınalma sıklıklarını içeren kıyafet ve barınma düzenlenlemeleri uygulanmıştır. Niccolò Machiavelli, Prens adlı kitabında iktisadi politikayı tavsiye biçiminde ilk kez kuramsallaştıran yazarlardan olmuştur. Bunu, prensler ve cumhuriyetler harcamalarını sınırlandırmalı ve zengin veya nüfusu fazla olanın diğerlerini soyması engellenemeli diyerek yapmıştır. Bu sayede bir devlet vatandaşları üzerine ağır külfetler yüklememesi nedeniyle cömert olarak nitelendirilir.

Fizyokratlar

İktisadi Düşünceler Tarihine Avusturya Bakışı isimli kitabında Murray Rothbard, modern iktisat tarihinin Adam Smith yerine fizyokratlarla başlaması gerektiğini öne sürmektedir.

Klasik İktisat

Modern dönemin kurucusu sayılan iktisatçı Adam Smith

Klasik iktisat, aynı zamanda klasik politik iktisat olarak da anılmaktadır, ana akım iktisatın 18. ve 19. yüzyıldaki özgün biçimidir. Klasik iktisat piyasaların dengeye gelmesi eğilimi ve değer kuramları üzerine yoğunlaşmaktadır. Neo-klasik iktisat temelde değer kuramında faydacı olması ve modelleri ile denklemlerinde temel olarak marjinalist kuramı kullanması ile klasik iktisattan ayrılmaktadır. Marksist iktisat da klasik kuramdan hareketle oluşturulmuştur. Anders Chydenius (1729–1803), İskandinav tarihinin önde gelen klasik liberallerindendir. Finlandıyalı bir rahip ve parlamento üyesi olan Anders Chydenius, 1765 yılında Ulusal Kazanç (The National Gain) isminde bir kitap yayınlamıştır. Bu kitabında ticaret ile sanayi serbestisi hakkında fikirler öne sürerek ve ekonomi ile toplum arasındaki ilişkiyi araştırarak, Adam Smith'in benzer fakat daha kapsamlı kitabı Ulusların Zenginliği'nden on bir yıl önce liberalizmin prensiplerini belirlemiştir. Anders Chydenius'a göre demokrasi, eşitlik ve insan haklarına saygı ilerlemeye ve tüm toplumun mutluluğuna giden tek yoldur.

Amerikan İktisat Okulu

Fransız Liberal Okul

Alman Tarih Okulu

İngiliz Tarih Okulu

  • Edmund Burke
  • Richard Jones
  • Thomas Edward Cliffe Leslie
  • Walter Bagehot
  • Thorold Rogers
  • William J. Ashley
  • William Cunningham

Fransız Tarih Okulu

  • Clément Juglar
  • Charles Gide
  • Albert Aftalion
  • Émile Levasseur
  • François Simiand

Ütopyacı İktisat

Marksist İktisat

Marksist iktisatın kurucusu Karl Marx

Marksist İktisat, Karl Marx ve Friedrich Engels'in çalışmaları sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu iktisat okulu değerin emek teorisi üzerine yoğunlaşmaktadır ki Marx bunu emeğin sermaye tarafından sömürülmesi olarak ele almıştır. Dolayısıyla, Marksist iktisatta değerin emek teorisi, kapitalist bir toplumda sadece fiyat teorisi değil emeğin sömürüsünün ölçülmesinde bir yöntemdir.[1][2]

Devlet Sosyalizmi

Ricardocu Sosyalizm

Hristiyan Sosyalizmi

Anarşist İktisat

Anarşist iktisat baskıcı sosyal kurumlar tarafından yönetilmeyen üretim ve mübadele biçimlerini anahatlarıyla belirlemeye çalışan bir kuramlar bütünüdür. Anarko-kapitalistler rekabetçi serbest piyasanın dinamiklerinin zorunlu devlet kontrolü olmadan özgürce işlediği bir toplum arzularlar. Birçok diğer anarşist iktisatçı ise kapitalist mülkiyet ve kapitalist üretim biçimleri kaldırılmadan ekonomilerin gerçek anlamda serbest olamayacağını ileri sürmektedir.

Dağılımcılık

Dağılımcılık geç 19. yüzyılda ve erken 20. yüzyılda Papa Leo XIII'ün Rerum Novarum genelgesindeki ve Papa Pius's XI'in Quadragesimo Anno genelgesindeki öğretileri yansıtmak amacıyla Katolik düşünürler tarafından formüle edilmiştir. Dağılımcılık kapitalizm ve sosyalizm arasında üçüncü bir yol arayışıdır ve arzusu özel mülkiyet varlığını korurken toplumu Hristiyan adalet kuralları çerçevesinde şekillendirmektir.

Kurumsal İktisat

Yeni Kurumsal İktisat

Neoklasik İktisat

Neoklasik iktisat günümüzde kullanılan baskın iktisat biçimidir ve iktisatçılar arasında en çok taraftarı olunan akımdır. Eleştirenler tarafından genellikle Ortodoks İktisat olarak adlandırılır. Bu yaklaşımın daha spesifik bir açıklaması Lionel Robbins'in An Essay on the Nature and Significance of Economic Science (1932) (İktisadi Bilimin Doğası ve Ehemmiyeti Üzerine Bir Deneme) adlı makalesinde:"insan davranışlarını alternatif kullanımları olan kıt kaynaklar arasındaki ilişkiler şeklinde çalışan bilim" olarak verilmektedir. Kıtlık, kullanılabilir kaynakların tüm ihtiyaç ve istekleri karşılayamaması anlamına gelmektedir. Eğer kıtlık ve kullanılabilir kaynakların alternatif kullanımları olmazsa herhangi bir iktisadi sorun da olmaz.

Lozan Okulu

Avusturya Okulu

Avusturya iktisat okulu, değerin emek teorisi, istatistiksel veriden hareketle teorik çıkarımlar, yumuşak para ('loose money'), matematiğin ve iktisadi modellemenin önemi ve özel mülkiyetin korunması ve cebri sözleşmeler (force of contract) dışında devletin piyasaya müdahalesi gibi önemli (bazıları da ikincil) konularda klasik ve neo-klasik teorileri reddeder. Okul, insanların seçim ve eylemlerini subjektif yorumlama ve marjinal fayda (neo-klasik iktisada bu kavramı vermişlerdir) vasıtasıyla açıklamaktadır. Nedensel akıl yürütmenin tümdengelimci zincirini takip ederek iktisadi eylem teorilerini araştırırlar. Ekonomik büyümenin itici gücü olarak girişimciyi görürler.

Avusturya okulununu temel bir atak noktası da Zirve-Dip döngüsünün normal bir iktisadi düzen olduğudur ki bu tarz döngülerin merkezi plancılar tarafından yapılan parasal manipülasyonların belirtisi olarak ortaya çıktıklarını öne sürerler.

Okul, genelde tartışmalı olsa da, tarihsel olarak etkili olmuştur. En tanınmış Avusturyalı iktisatçı belki de, "para teorisi ve iktisadi dalgalanmalar konusunda yaptığı öncü çalışmalar ve iktisadi, sosyal ve kurumsal fenomenlerin karşılıklı bağımsızlıklarının etkili analizi" nedeniyle Nobel İktisat Ödülünü almış olan, Friedrich von Hayek'tir.

Stockholm Okulu

Keynesyen İktisat

Modern makro ekonominin kurucusu John Maynard Keynes

Chicago Okulu

Carnegie Okulu

Neo-Ricardoculuk

Modern Okullar

  • Ana akım iktisat: Ana akım iktisat, genellikle Heteredoks yaklaşım ve diğer okulların dışında kalan ekonomi okulları için kullanılmaktadır.
  • Heteredoks ekonomi: Modern Heteredoks ekonomi okulları, Feminist ekonomi, Yeşil ekonomi, Post otistik ekonomi, Termoekonomi, Marksist iktisat, Kurumsal iktisat, Sosyalist ekonomi, İkili ekonomi ve Ekolojik ekonomi olarak sayılabilir.

Günümüzdeki Heterodoks Okullar

  • Kamu Tercihi Okulu
  • Yeni Keynesyen İktisat
  • Yeni Klasik Makroiktisat
  • Evrimci İktisat
  • Avusturya Okulu
  • Chicago Okulu
  • Freiburg Okulu
  • Keynesyen İktisat
  • Post-Keynesyen İktisat
  • Lozan Okulu
  • Stockholm Okulu
  • Marksist İktisat
  • Kurumsal İktisat
  • Neo-Ricardoculuk

Diğer 20. Yüzyıl Okulları

Anaakım İktisatta Görüşler

İktisat alanı dışında Görüşler

Ayrıca bakınız

  • İktisadi düşünceler tarihi

Notlar

Kaynakça

  1. ^ Roemer, J.E. (1987). "Marxian Value Analysis". The New Palgrave: A Dictionary of Economics. Londra and New York: Macmillan and Stockton. ss. v. 3, 383. ISBN 0333372352. 
  2. ^ Mandel, Ernest (1987). "Marx, Karl Heinrich". The New Palgrave: A Dictionary of Economics. Londra and New York: Macmillan and Stockton. ss. v. 3, 372, 376. ISBN 0333372352. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Karl Marx</span> Almanya doğumlu filozof (1818–1883)

Karl Marx, 19. yüzyılda yaşamış Alman filozof, politik ekonomist ve bilimsel sosyalizmin kurucusu. Bir müddet gazetecilik de yapan Marx, iktisadi ve beşerî konularda eleştirel fikirler ve tespitler ortaya koymuştur.

<i>Kapital</i> Karl Marxın bir eseri

Kapital, Kapitalist Üretimin Eleştirel Bir Tahlili, Das Kapital veya Kapital, 1867, 1885 ve 1894 yıllarında üç cilt olarak yayınlanan, Karl Marx tarafından yazılmış, politik ekonomi eleştirisi ve tarihsel materyalizm teorisinin kurucu metinlerinden biridir. Marx'ın yaşamı boyunca yaptığı çalışmaların ürünü olan bu metin, Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo ve John Stuart Mill gibi klasik politik iktisatçıların görüşlerini izleyerek, kendi ifadesiyle “modern toplumun ekonomik işleyiş yasasını ortaya koymak amacıyla” tarihsel materyalizm teorisini uygulayarak ortaya koymaya çalıştığı bir kapitalizm analizi ve eleştirisidir. Metnin ikinci ve üçüncü ciltleri, notlarını derleyen meslektaşı Friedrich Engels tarafından Marx'ın ölümünden sonra yayımlanmıştır. Kapital, sosyal bilimler alanında 1950'den önce yayımlanmış olan en çok atıf yapılmış kitaptır.

<span class="mw-page-title-main">Komünizm</span> Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum sistemini hedefleyen ideoloji

Komünizm ; üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir. Sadece üretim araçlarının ortak kullanımına dayanan sosyalizm ile tam olarak aynı anlama gelmemesine rağmen hatalı bir biçimde eş anlamlı olarak da kullanılabilmektedir. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Parti Manifestosu ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum gerçektir. Komünizmin temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması fikri karşıt görüşlüler tarafından "ütopya" olarak görülür ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağı iddia edilir. Paris Komünü, komünist sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur. Bunun dışında Mahnovist hareket öncülüğünde Ukrayna ve İspanya iç savaşı sırasında yaklaşık dört yıl süren anarko-komünist hareketle şekillenen toprakların kolektifleştirilmesi esasına dayalı olarak komünist topluluklar da kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Ekonomistler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu sayfada tanınmış iktisatçıların bir listesi bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Marksizm</span> Alman filozof Marxın düşüncelerine dayanan devrimci sosyalist akım

Marksizm, özgün bir siyasal felsefe akımı, tarihin diyalektik materyalist bir yorumuna dayanan ekonomik ve toplumsal bir dünya görüşü, kapitalizmin Marksist açıdan çözümlenmesi, bir toplumsal değişim teorisi, Karl Marx'ın ve Friedrich Engels'in çalışmalarından çıkarılan, insanın özgürleşmesiyle ilgili bir düşünce sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">David Ricardo</span> politik ekonomist ve klasik finansçı

David Ricardo, Yahudi kökenli Britanyalı politik ekonomist ve klasik finansçı. Finans ve ekonomi dünyasının en önemli isimlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Frankfurt Okulu</span>

Frankfurt okulu, Almanya'da 1923 yılında kurulan ve sosyoloji, siyaset bilimi, psikanaliz, tarih, estetik, felsefe, müzikoloji gibi farklı disiplinlerden insanları bir araya getiren Toplumsal Araştırma Enstitüsü'nün bir düşünce akımı olarak ifade edilmesidir. Okulun genel yaklaşım biçimi eleştirel teori olarak adlandırılmaktadır.

Artı-değer kavramı Karl Marx'tan önce keşfedilmiş ve zaten kullanılan bir kavramdır. Genel anlamda, gerekli-zorunlu olandan daha fazlasının üretilmesi anlamındadır. Klasik iktisatçılar olarak bilinen Adam Smith ve David Ricardo gibi isimlerde bu kavramın kullanımda olduğu görülür. Ancak Marx'a gelindiğinde, bütün klasik iktisadın kavramlarına yapıldığı gibi bu kavramda da tamamen başka bir yol izlenmeye başlandığı görülür. Nitekim Marx, bu klasik iktisatçılara olan borcunu reddetmemekle birlikte onların neden ve nasıl burjuva düşünüş biçimi içinde kaldıklarını açıklar ve buna bağlı olarak ekonomi-politiğin kapitalist sistemin bir ögesi olarak kaldığını belirtir.

Robert L. Heilbroner Amerikan iktisatçı ve iktisadi düşünceler tarihçisi. Yirmiden fazla kitabın yazarı olan Heilbroner, Adam Smith, Karl Marx ve John Maynard Keynes gibi tanınmış iktisatçıların yaşamlarını ve katkılarını konu edindiği İktisat Düşünürleri adlı kitabıyla tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Carl Menger</span>

Carl Menger von Wolfensgrün, Avusturyalı iktisatçıdır. Klasik iktisat eleştirmeni ve Avusturya İktisat Okulu'nun kurucusudur. Marjinal fayda ve sübjektif değer kuramcısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Siyasi ekonomi</span> üretim, alım-satım ve bunların kanun, gümrük ve devlet ile ilişkilerinin incelenmesine verilen ad

Siyasi iktisat aslen üretim, alım-satım ve bunların kanun, gümrük ve devlet ile ilişkilerinin incelenmesine verilen addır. Siyasi iktisat kavramı ahlak felsefesinde ortaya çıkmıştır. 18. yüzyılda devletlerin ("polities") iktisatlarının çalışılması olarak gelişmiş dolayısıyla da "siyasi" iktisat (ekonomi) adını almıştır.

Klasik iktisat, klasik politik ekonomi ya da Smithyen ekonomi, 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarından ortalarına kadar özellikle İngiltere'de gelişen politik ekonomide bir düşünce okuludur. Başlıca düşünürleri Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo, Thomas Robert Malthus ve John Stuart Mill olarak kabul edilmektedir. Bu ekonomistler, üretim ve mübadelenin doğal yasaları tarafından yönetilen, büyük ölçüde kendi kendini düzenleyen sistemler olarak piyasa ekonomilerine dair bir teori üretmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Ekonomik düşünce tarihi</span>

Ekonomik düşünce tarihi ilk çağdan günümüze kadar siyasi iktisat ve iktisat konusundaki farklı düşünürlerle ve teorilerle ilgilenir. İktisadi düşünce tarihi farklı birçok İktisadi düşünce okullarını kapsar. Yunan düşünür Aristoteles para kazanma sanatını ve mülkiyetin devlet tarafından mı yoksa özel yoldan mı olması gerektiğini sorgulamıştır. Orta Çağ zamanlarında ise Thomas Aquinas ürünlerin adil bir fiyata satılmasının ahlaki bir zorunluluk olduğunu söylemiştir.

Sevim Belli veya Sevim Tarı, sosyalist yazar, çevirmen ve aktivist.

<span class="mw-page-title-main">Ana akım iktisat</span>

Ana akım iktisat, halihazırda üniversitelerde öğretilmekte olan ekonomi yaklaşımını ifade eder. Genel olarak üniversitelerde Heteredoks yaklaşıma yönelik değil ana akım iktisata yönelik eğitim verilmektedir. Neoklasik iktisat ile neoklasik sentez, neoklasik yöntemler ile makro ekonomik keynesyen yaklaşımla ilişkilendirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Malthusçuluk</span>

Malthusçuluk, 1766-1834 yılları arasında yaşayan İngiliz ekonomisti Thomas Malthus tarafından ortaya atılan ekonomik doktrin. Bu teoriye göre, nüfus katlanarak artarken, nüfusu besleyen kaynaklar aritmetik oranla artış gösterecektir. Bu dengesizlik büyük bir nüfus artışını beraberinde getirerek, kıtlık, savaşlar, salgın hastalıklar gibi nedenler sonucunda fazla nüfusun yok olması kaçınılmaz olacaktır. Malthus, öngördüğü bu soruna karşı ahlakî çözümler önermiştir. Bu teori Charles Darwin’i etkilemiş, Sosyal Darwinizm Malthusçu ilkeyi biyoloji ve toplumun ortak bir yasası olarak ele almıştır. Marksistler Malthus’un ekonomi ve toplumla ilgili savlarını, doğa bilimci Kropotkin ise Darwin’in kuramının Malthusçu ve rekabet odaklı temellerini yoğun bir şekilde eleştirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Marksist ekonomi</span>

Marksist iktisat veya Marksist iktisat okulu, politik iktisadi düşüncenin heterodoks bir okuludur. Temelleri Karl Marx'ın ekonomi politik eleştirisine kadar uzanmaktadır. Bununla birlikte, ekonomi politik eleştirmenlerinin aksine, Marksist iktisatçılar ekonomi kavramını ilk bakışta kabul etme eğilimindedir. Marksist ekonomi birkaç farklı teoriden oluşur ve bazen birbirlerine karşıt olan birden fazla düşünce okulunu içerir; birçok durumda Marksist analiz diğer ekonomik yaklaşımları tamamlamak veya desteklemek için kullanılır. Ekonomik olarak Marksist olmak için siyasi olarak Marksist olmak gerekmediğinden, iki sıfat eşanlamlı olmaktan ziyade kullanımda bir arada bulunur: Anlamsal bir alanı paylaşırken, aynı zamanda hem yananlamsal hem de düzanlamsal farklılıklara izin verir.

Emek sömürüsü, en geniş anlamıyla bir failin diğer bir failden haksız menfaat sağlaması olarak tanımlanan bir kavramdır. İşçiler ve işverenleri arasında bir güç asimetrisine veya eşit olmayan değer alışverişine dayanan adaletsiz bir sosyal ilişkiyi ifade eder. Sömürü hakkında konuşurken, sosyal teoride tüketimle doğrudan bir ilişki vardır ve geleneksel olarak bu ilişki, sömürüyü, aşağı konumları nedeniyle başka bir kişiden haksız bir şekilde yararlanmak ve sömürene güç vermek olarak etiketler.

<span class="mw-page-title-main">Heterodoks ekonomi</span>

Heterodoks iktisat, ortodoks iktisadi düşünce okullarıyla çelişen veya neoklasik iktisadın ötesinde olabilecek herhangi bir iktisadi düşünce veya teoridir. Bunlar arasında kurumsal, evrimci, feminist, sosyal, post-Keynesyen, ekolojik, Avusturyacı, Marksist, sosyalist ve anarşist iktisat sayılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Değer yasası</span>

Basitçe değer yasası olarak bilinen metaların değer yasası, Karl Marx'ın ilk kez Felsefenin Sefaleti (1847) adlı kitabında açıklanan ekonomi politiği eleştirisinde merkezi bir kavramdır.) David Ricardo'nun ekonomisine atıfta bulunarak Pierre-Joseph Proudhon'a karşı gelmiştir. En genel anlamda, insan emeğinin ürünlerinin ekonomik mübadelesinin düzenleyici bir ilkesine, yani bu ürünlerin ticaretteki göreli mübadele değerlerinin, genellikle para-fiyatlarla ifade edilen, kapitalist üretim biçimine ve bunları üretmek için toplumsal olarak gerekli olan ortalama insan emek-zamanı miktarlarıyla orantılı olduğuna işaret etmektedir.