İçeriğe atla

Ehl-i Hak

Ehl-i Hak, Yâresânizm veya Kaka'ilik (Kürtçe: یارسان‎, Yarsan,[1][2] Farsça: اهل حق‎; "Ahli haq";"Gerçeğin insanları"), 14. yüzyılın sonlarında İran'ın batısında Sultan Sahak tarafından kurulan senkretik bir dini öğretidir.[3] Toplam Ehl-i Hak nüfusunun 2 milyon ila 3 milyon arası olduğu tahmin edilmektedir.[4] Esas olarak batı İran ve doğu Irak'ta bulunurlar ve çoğunlukla etnik Goran Kürtleridirler,[5] ancak daha küçük gruplar halinde Türk, Fars, Lur, Azeri ve Arap inananları da bulunur.[6] Irak'taki bazı Yarsanilere Kaka'i denir. Yarsaniler, bazen aşağılayıcı bir şekilde "Aliilahiler" veya "Aliyyullahiler" olarak da adlandırılabilirler.[7] Birçok Yarsaninin, İran'daki İslami yönetimin baskısı nedeniyle dinlerini sakladığı tahmin edilir ve bu yüzden nüfuslarının kesin istatistikleri bulunmamaktadır.[8]

Ehl-i Hak, çoğunlukla Goranice yazılmış ayrı bir liturjiye sahiptir. Bununla birlikte, çok az sayıdaki Yaresani Goranice'yi (Zaza-Gorani şubesine ait bir Kuzeybatı İran dili) konuşabilir çünkü ana dilleri, genellikle Kürt dillerinin diğer iki koluna ait Güney Kürtçe ve Soranice'dir.[9][10] Kutsal kitapları, Sultan Sahak'ın öğretileri temel alınarak 15. yüzyılda kaleme alınan Kelâm-ı Serencâm'dır.

Yarsaniler, güneş ve ateşin kutsal varlıklar olduğuna inanır ve eşitlik, saflık, doğruluk ve birlik ilkelerini takip ederler, bu da bazı araştırmacıların bu dinde Mitraik kökenleri olduğunu düşünmesine sebep olmuştur.[8]

Yarsanizm, doktrini ve ritüelleri büyük ölçüde gizli olduğu için tarihi kitaplarda çok az yer almaktadır. Yarsanizm'in takipçileri ritüellerini ve törenlerini gizlice yerine getirmişlerdir, ancak bu Yarsanilerin birçoğunun yüzyıllar boyunca İslami veya diğer yönetimler tarafından hedef gösterilmelerini engellememiştir. Bu öğretinin takipçileri, İran'daki İslam Devrimi'nden sonra Yarsani toplumu üzerindeki baskının arttığını ve 30 yıldan fazla bir süredir yoksun bırakıldığını ve ayrımcılığa uğradığını iddia etmektedir.[11]

Ehl-i Hak erkeklerinin alametlerinden biri de bıyıktır, çünkü Ehl-i Hak'ın kutsal kitabı Kelâm-ı Serencâm, dini ayinlere katılmak için her erkeğin bir bıyığı olması gerektiğini söyler.

Tarihi

İslam peygamberi Muhammed’in ölümünden sonra meydana gelen Osman bin Affan'ın öldürülmesi, Cemel Muharebesi, Sıffin Muharebesi ve Kerbela Katliamı gibi bazı olaylar Müslümanlar arasında etkileri günümüze kadar devam eden bazı çatışmalara neden olmuştur. Bu ihtilafların neticesinde Müslümanlar Sünnilik ve Şiilik olmak üzere iki ana gruba ayrılmıştır. Tarihi süreçte muhalif siyasal hareket olarak ortaya çıkan Şiilik, daha sonra dini bir harekete dönüşmüştür.

Başta Irak ve İran olmak üzere geniş bölgelerde yayılma fırsatı bulan Şiilik, zaman içinde Zeydilik, İsnâaşeriyye, İsmaililik ve İmamiye gibi farklı dallara ayrılmıştır. Ayrıca bu dört ana meshebin haricinde, Ali bin Ebu Talib'e ilahlık veya peygamberlik atfeden kimi heterodoks inanışlar da ortaya çıkmıştır. Kadim Hint-İran dinlerinden etkilenip, inanç sistemlerine enkarnasyon ve reenkarnasyon kavramlarını dahil eden ve Şiilikten önemli ölçüde etkilenmiş olan bu inanç sistemleri İslami literatürde Gulat(Galiyye) olarak isimlendirilir.

Ehl-i Hak hagiografilerine göre cemaatin kurucusu Sultan Sahak’tır. Irak’ın kuzeyinde Süleymaniye kentine bağlı olan Şehrizor bölgesinde Musa el-Kâzım soyundan dünyaya geldiğine inanılan Sahak, İran’ın doğusundaki Hewraman’a taşınmış ve cemaatin günümüze kadar ulaşan inanç sistemini kurmuştur.[12] Hewraman, Yaresanlarca kutsal kabul edilip bugün dahi ziyaret edilmektedir. Aynı zamanda cemaat mensupları inançlarının temelini genellikle ünlü sufi Behlul Dana’ya dayandırmaktadır.

Ehl-i Hak ismi ilk defa 19. Yüzyılda Fransız diplomat ve yazar Arthur de Gobineau tarafından kullanılmış, kendi aralarında Yaresan, San, Taife-ye San isimlerini kullanmayı tercih ettikleri belirtilmiştir.[13] İranlı araştırmacı M. Reza Hamzeh’ee tarafından yazılan “Yaresan (Ehl-i Hak)” isimli kitapta cemaatin beş dönemde şekillendiği belirtilmektedir. Kitaba göre 8. yüzyılda yaşamış Behlül Dana ile ortaya çıkan bu inanç Şah Fezl, Baba Serheng, Şah Hoşin ve son olarak 15. yüzyılda yaşamış olan Sultan Sahak ile birlikte dinsel örgütlenmesini tamamlamıştır.[14] Ehl-i Hak mezhebinin kurucusu, kimi kaynaklara göre 1025-1027 yıllarında Luristan'da doğan, “Baba Hoşin, Şah Hoşin” unvanıyla anılan Mübarek Şah, bazılarına göre ise 14. yüzyılda yaşamış olan Sultan Sahak'tır.[13]

Yâresânî Kürt Alevîleri ve tarihi etkilenişi

İslâmî kişiliklerden Ali bin Ebî Tâlib'in gerçek halife, yani ilk İmam olduğunu gören İslamî bir toplumdur. Şiî İslâm başta olmak üzere tasavvuf akımlarından etkilenmiştir. Bazı bilim insanları, özellikle Batı İran ve genel olarak İran'da antik zamanlarda, yani Safevî Hanedan döneminde yaygın olan din öğeleri sebebiyle Ehl-i Hakk'ın Safevî temel olarak sayılabileceği dinî düzen olarakdile getirirler.[15] Bunun bir kanıtı olarak da, Ehl-i Hakk ile ortadoğu'daki Şiîlik ile ortak noktaları mevcuttur. Her ikisinin de Safevî Hanedan dönemine dayanan köken almış oldukları öne sürülmektedir.

Yâresânîlik inancının temel ilkeleri

AvatarAvatarAvatarAvatarAvatarAvatarAvatar
SafhaBirincil (Zati Bashar)İkincil (Zati Mihman)İkincil (Zati Mihman)İkincil (Zati Mihman)İkincil (Zati Mihman)Dişi
1MuhammedCebrailMikâilİsrafilAzrailBilinmiyor
2AliSelmân-ı FariîKanberMuhammedİbn NusayrFatma
3*Şah KuşinBaba BuzurgPir CaferBilinmiyorBaba TahirCemile Hanım
4Sultan SahakHıdır Bey

(Bünyamin)

Davud *(Baba Yadigar)Pir Musa**İbrahim TayyarDayirak Razbar
5Kızıl Şah (Şah Yolu)Kamber (Destevar)Yari CanYâr AliŞah SeyfeddinZer Banû
6Muhammed Bey (Nurbakhsh)MihricanAbdulmelikBilinmiyorPir Kara AliZehra Hanım
7Atiş BeyCemşid BeyAlmas BeyAlaaddin HanAbdal BeyPeri Hanım

Açıklama 1: (*) Bir baba olmaksızın, Eşeysel Üreme ile bir bakireden doğanlar.
Açıklama 2: (**) Bir anne olmaksızın doğanlar. Not: Birinci evrenin tüm avatarları Eşeysel Üreme yolu ile doğmuştur.[16]

"Yâresânî Âyin-î Cemi" ve "Cemhâne" adı verilen ibâdethâneleri

Ehl-i Hakk'taki temel ibâdetlerden birisi, "Cemhâne" adı verilen ibâdethânelerde yapılan Âyin-î Cem'dir. Anadolu Alevîliği'ndeki Cem ile aynı adı taşıyan ve liturjik benzerlikler de barındıran bu ibâdet şeklinde, inananlar bir araya gelerek belirli dualarları okurlar.[15] Bazı "Ehl-i Hakk" geleneklerine göre ise, yılda en azından 17 kere "Ehl-i Hakk Cemi" yapılması gerekmektedir.[15] Ayrıca Ehl-i Hakk Âyin-î Cemi'ni müteakip, bir hayvan kurban edilmesi ve bu kurban etinin yenilmesi de ibâdetin önemli bir ritüel kısmını oluşturmaktadır.[15]

Coğrafî nüfus dağılımı

İran'da başta İran Kürtleri olmak üzere, Fars ve Türkmen inanç mensupları da bulunmaktadır. Coğrafik olarak en çok Kermanşah (Kirmaşah), Güney Taberistan (İran), Batı Hemedan, Kuzeybatı Horasan ve Kuzey İlam bölgelerinde yaşamaktadırlar. Bunun dışında ise, İran’ın başka yörelerinde dağınık olarak yaşayan "Ehl-i Hakk" toplulukları da mevcuttur. Kürdistan Bölgesi’nde de seyrek olarak var olan "Ehl-i Hakk" toplulukları, bu yörelerde "Kakaî" adıyla anılır.

Yâresânîlik tarîkatının tanınmış mensupları

Ali'den beri var olan ve Kürt Gorani geleneğine göre kurulan Ehl-i Hakk Tarîkatı'nın On Dokuzuncu yüzyıl başlarında liderliğini üstlenen kişi "Hacı Ni'metullâh" idi. Daha sonra ise onun oğlu olan ve 1966 yılında kitapları Osmanlı Türkçesi'ne çevrilen ve Kürt dinî musikisine kazandırdığı pek çok besteleriyle meşhur olan "Nur Ali Şâh Elâhî" (Doğumu: 1895 - Ölümü: 1974) başa geçti. İran'da Humeyni devriminden sonra Ni'metullâh'ın torunlarından biri olan "Muhammad Mokrî" (Doğumu: 1921 - Ölümü: 2007) Humeyni tarafından Sovyetler Birliği Büyükelçiliği görevine atandı. Seyyid Ahmed el-Berzencî "Ehl-i Hakk Tarîkatı" mensubu idi. Bugün Musul, Erbil ve İran'da Ehl-i Hakk'ın çok güçlü temsilcileri vardır. Elitist bir tarîkat olan Ehl-i Hakk'ın üyeleri havassa dayanır, yani seçkin şahsiyetlerden oluşmaktadır. Kız çocuklarına dinî bilgilerin yanı sıra gündelik hayatta ayakta durabilmeleri için gerekli olan pozitif bilimleri de öğretme husununa özen göstermeleriyle tanınmaktadır. Örneğin, Ni'metullâh'ın kızı Melekcan Nemâti tanınmıştır. İran'da ortadoğu bölgesinde etkinliği olan bu tarîkatın temelleri İslâm-Bâtınîliği üzerine inşa edilmiştir.

Kaynakça

  1. ^ Hamzeh'ee, M. Reza Fariborz (1995). Krisztina Kehl-Bodrogi (Ed.). Syncretistic Religious Communities in the Near East. Leiden: Brill. ss. 101-117. ISBN 90-04-10861-0. 
  2. ^ P. G. Kreyenbroek (1992). Review of The Yaresan: A Sociological, Historical and Religio-Historical Study of a Kurdish Community, by M. Reza Hamzeh'ee, 1990, 3-922968-83-X. Bulletin of the School of Oriental and African Studies, University of London, Vol.55, No.3, pp.565–566.
  3. ^ Elahi, Bahram (1987). The path of perfection, the spiritual teachings of Master Nur Ali Elahi. 0-7126-0200-3.
  4. ^ "In Pictures: Inside Iran's Secretive Yarsan Faith". BBC. 13 Kasım 2019. 13 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Kasım 2019. 
  5. ^ Edmonds, Cecil. Kurds, Turks, and Arabs: politics, travel, and research in north-eastern Iraq, 1919–1925. Oxford University Press, 1957.
  6. ^ "Ahl-e Haqq – Principle Beliefs and Convictions". 22 Nisan 2000 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ağustos 2015. 
  7. ^ "EHL-i HAK - TDV İslâm Ansiklopedisi". islamansiklopedisi.org.tr (İngilizce). 10 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2020. 
  8. ^ a b "نگاهی به آئین یارسان یا اهل حق". 29 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  9. ^ Edmonds (1957: 195)
  10. ^ Moosa (1988: 168)
  11. ^ "discrimination over yarsan". 9 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  12. ^ Elahi, Nur Ali. Burhan al-Haqq, (1963 first edition), Library of Congress call number BP195.A4 I42 1963 - card number:75-284686. Excerpt from pg 42 in original Persian: نسبش بحضرت امام موسی کاظم(ع) میرسد، محل تولدش قریۀ (برزنجه) ناحیۀ (شاره زور) بخش (حلبجه) شهرستان (سلیمانیه) استان (کرکوک) کشور فعلی عراق است.
  13. ^ a b Gzt (7 Kasım 2020). "Bir Yezdâni inancı: Yaresan Tarikatı". Gzt. 1 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2021. 
  14. ^ "Hewraman; Pir Şaliyar Merasimi – PostSeyyah". 26 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2021. 
  15. ^ a b c d Bernheimer, Teresa (2013). "Religion in Kurd, Iraq and İran". Ali'nin Ailesi - Ehl-î Beyt ve İlk Alevîler. Giriş ve Tanımlar Bölümünde (Türkçe, Arapça, Almanca, ve İngilizce). Tekin Yayınevi. ss. 11-15. ISBN 9789944611671. 
  16. ^ Hazana, Şahname-i Hâkîkat ve Burhan.

Başvuru kitapları

Genel tanıtım
  • Engin, Ismail & Franz, Erhard (2000). Aleviler / Alewiten. Cilt 1 Band: Kimlik ve Tarih / Identität und Geschichte. Hamburg: Deutsches Orient Institut (Mitteilungen Band 59/2000). ISBN 3-89173-059-4
  • Engin, Ismail & Franz, Erhard (2001). Aleviler / Alewiten. Cilt 2 Band: İnanç ve Gelenekler / Glaube und Traditionen. Hamburg: Deutsches Orient Institut (Mitteilungen Band 60/2001). ISBN 3-89173-061-6
  • Engin, Ismail & Franz, Erhard (2001). Aleviler / Alewiten. Cilt 3 Band: Siyaset ve Örgütler / Politik und Organisationen. Hamburg: Deutsches Orient Institut (Mitteilungen Band 61/2001). ISBN 3-89173-062-4
  • Kehl-Bodrogi, Krisztina (1992). Die Kizilbas/Aleviten. Untersuchungen uber eine esoterische Glaubensgemeinschaft in Anatolien. Die Welt des Islams, (New Series), Vol. 32, No. 1.
  • Kitsikis, Dimitri (1999). Multiculturalism in the Ottoman Empire: The Alevi Religious and Cultural Community, in P. Savard & B. Vigezzi eds. Multiculturalism and the History of International Relations Milano: Edizioni Unicopli.
  • Kjeilen, Tore (undated). "Alevism 4 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.," in the (online) Encyclopedia of the Orient.
  • Shankland, David (2003). The Alevis in Turkey: The Emergence of a Secular Islamic Tradition. Curzon Press.
  • White, Paul J., & Joost Jongerden (eds.) (2003). Turkey’s Alevi Enigma: A Comprehensive Overview. Leiden: Brill.
  • Zeidan, David (1999) "The Alevi of Anatolia." Middle East Review of International Affairs 3/4.
Kızılbaş Türkmenler
  • Bumke, Peter (1979). "Kizilbaş-Aleviten in Tunceli (Türkei). Marginalität und Häresie." Anthropos 74, 530-548.
  • Gezik, Erdal (2000), Etnik Politik Dinsel Sorunlar Bağlamında Alevî Türkler, Ankara.
  • Izady, Mehrdad R. (1992), The Turks : a concise handbook, Washington & London: Taylor & Francis, ss. 170 passim, ISBN 0-8448-1727-9.
  • Van Bruinessen, Martin, (1996). [Turkish Alevî revival in Turkey.] Middle East Report, No. 200, pp. 7–10. (NB: The on-line version is expanded from its original publication.)
  • –, (1997). "Aslını inkâr eden haramzadedir! The Debate on the Turkish Ethnic Identity of the Turkish Alevis." 5 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. In K. Kehl-Bodrogi, B. Kellner-Heinkele, & A. Otter-Beaujean (eds), Syncretistic Religious Communities in the Near East (Leiden: Brill).
  • White, Paul J. (2003), “The Debate on the Identity of ‘Alevî Turks’.” In: Paul J. White/Joost Jongerden (eds.) Turkey’s Alevî Enigma: A Comprehensive Overview. Leiden: Brill, pp. 17–32.Alevi Tarikat konularında
  • Halm, H. (1982). Die Islamische Lehre: Die Schia und die Alawiten. Zurich.
  • Krisztina Kehl-Bodrogi, Krisztina, & Barbara Kellner-Heinkele, Anke Otter-Beaujean, eds. (1997) Syncretistic Religious Communities in the Near East. Leiden: Brill, pp. 11-18.
  • Moosa, Matti (1988). Twelver Shiites: The islamic scoolars Syracuse University Press.
  • Van Bruinessen, Martin (2005). "Religious practices in the Turco-Iranian world: continuity and change." French translation published as: "Les pratiques religieuses dans le monde turco-iranien: changements et continuités", Cahiers d'Études sur la Méditerranée Orientale et le Monde Turco-Iranien, no. 39-40, 101-121.

İlgili Araştırma Makaleleri

Alevilik, Ali ve On İki İmam'ın öğretilerini öğretmiş olduğu varsayılan Hacı Bektaş-ı Veli'nin mistik Alevi İslami öğretilerini takip eden yerel bir İslami gelenektir. Alevi öğretileri dede adı verilen din adamları tarafından aktarılır. İslam'ın altı iman esası kabul edilir, ancak yorumlamada diğer mezheplerle farklılıklar bulundurur. Alevi öğretileri, yerel bir Türk dünya görüşüyle harmanlandı ve İslam'ın heterodoks bir yorumuna yol açtı. Geçmişin aksine günümüz Alevilerinin bir kısmı kendini Müslüman olarak tanımlandırmamaktadır. Hak-Muhammed-Ali teslis inancına bağlıdırlar.

Seyyid, İslam peygamberi Muhammed'in kızı Fatıma ve torunları Hasan, Hüseyin, Zeynep, Rukiyye, Ali, Ümame ve Ümmü Gülsüm'ün soyundan olduğu inanılanlar genel olarak bu adla anılır. Hanımlar için Seyyide sıfatı kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Yezîdîler</span> Etno-dinsel Kürt topluluğu

Yezîdîler veya Ezîdîler, çoğunlukla Kürtçe konuşan etnodinsel bir topluluğa verilen isimdir.

Şiilik veya Şia, Muhammed'den sonra devlet yönetiminin Ali'ye ve onun soyundan gelenlere ait olduğu fikrini savunan; Ali ile birlikte onun soyundan gelen imamların günahsızlığına, yanılmazlığına ve bizzat Allah tarafından imam olarak seçildiklerine dair inanışların ortak adıdır. İslam dünyası içerisinde Müslüman nüfusun yüzde 10-15'lik kısmını oluşturur. Siyasi saiklerle ortaya çıkan bu ayrılık, zaman içinde fıkhi ve itikadi bir alt yapı kazanarak mezhepleşmiştir.

Babâ'îyye ya da Babâîlik, Horasan doğumlu olan Ebû'l-Bekâ Baba İlyâs bin Ali el-Horasânî ve müridi Baba İshâk Kefersudî'nin ayaklanması ile tanınan Vefâî Tarikatı çevrelerine verilen addır. Gerçek Ehl-i Beyt sevgisini ön planda tutan ve Irak'ta yaşayan Seyyid Ebu'l Vefâ'ya nisbetle anılan bu tarikât Anadolu'ya Dede Karkğın ve hâlifeleri ile yayılmış ve "Babâîlik" olarak tanınmıştır. Şiîlik ile doğrudan ilgisi yoktur. Ancak o dönemdeki benzer tasavvufî çevreler Sünnî ve Şiî yorumları içinde birleştirip meczettiği için daha sonraki yorumların farklılaşmasına zemin hazırlamış ve çoğunlukla hadiselerin çok farklı bir mahiyet arzettiği sanılmıştır. Hareketin temelinde o zamanlarda Anadolu'da fa'al olan Baba İshak gibi Şîʿa-i Bâtın’îyye dâ’îlerinin getirdiği fikirler yatmaktadır.

Kızılbaş, eski dinî inanış ve kültürleri ile İslamiyeti kendilerine has bir şekilde birleştirip Şiilik'ten etkilenen Safevi Tarikatı müridleri için kullanılan terim.

<span class="mw-page-title-main">Adiyy bin Müsafir</span>

Adî bin Musafir veya Adî bin Müsafir veya Adî bin Misafir, "Adâvv’îyye" Sûfî tarikâtı'nın kurucusudur. Şeyh Adî olarak da bilinir.

Dede, Alevilikte Ehl-i Beyt soyundan geldiğine inanılan şerif ve seyyidlere, içtimai ve dinî liderlere, yani önderlere verilen addır.

İmâmet ya da İmâmîlik İslam'ın bir kolu olan Şiiliğin temel ilkelerinden birisidir. Sünnilik imâmeti imanın esaslarından biri olarak saymaz.

<span class="mw-page-title-main">İmamet (İsnâaşeriyye öğretisi)</span>

Onikicilik / On ikiciler İlâhiyatı ya da On İki İmamcılık; Şiîliğin "İsnâaşeriyye" meşrebi içerisinde mevcûd olan On İki İmamcı tüm tarikat ve mezheplerin ortak itikadını tanımlamak maksadıyla kullanılan bir fıkıh deyimi olup, Ca'feriyye, Alevîlik, Bektaşîlik ile Arap Aleviliği'ni de kapsamı altına almaktadır. Şiîliğin "İsnâaşerîyye" ya da "On ikiciler" şubesine göre "On İki İmam", Muhammed bin Abdullah'ın ruhani ve siyâsi takipçileri olarak kabul edilmektedirler. Onikiciler'in İlâhiyâtı'na göre, Muhammed ile tâkipçilerinden oluşan toplam "On Dört Masum" insan (Muhammed, Fâtıma ve On İki İmâm) sadece toplumu adaletle yönetmekle kalmayıp, ayni zamanda şeriatın tefsiri ve Kur'an-ı Kerîm'in bâtınî te'vilini yapmakla selâhiyetlendirilmişlerdir. Toplum için birer rehber ve model olma husûsiyeti taşıyan peygamber ve imâmlar hatadan ve günahtan arındırılmış şahsiyetler olup, Allah tarafından ilâhî bir hüküm yani nass neticesinde seçilerek tâyin edilmişlerdir. On ikiciler'in itikadına göre, müslümanları ilgilendiren itikadî ve fıkhî konuların hepsi üzerinde tam bir mutlak otorite sahibi olan ve Cenâb-ı Hak tarafından ilâhî olarak atanmış olan bir "Mehdî" her çağda mevcûttur. Bu sıra içerisinde Ali birinci sırada yer almakta ve arkasından on bir tane imâm daha gelmektedir. (Bu kural Ehl-i Sünnet tarikat için de geçerli olup, orada yalnızca imâma, "Hazreti Üstâd", "Efendi", ya da "Pîr" gibi ünvânlar verilmekte olup, fıkhî ve diğer hususlarda bu hazreti üstâd efendiler tam bir mutlak otoriteye sahip bulunmaktadırlar.) Bunlar Muhammed bin Abdullah'ın neslinden olup, onun kızı olan Fâtıma'nın erkek çocuklarının soyundan gelmektedirler. Her bir "İmâm-ı Zamân" evvelkinin erkek çocuğu olmak zorundadır ve silsile bu şekilde devam etmektedir. Burada istisnâi kural sadece Hasan el-Mûctebâ'nın erkek kardeşi olan Hüseyin için geçerlidir. On İkinci ve son imâm olan Mehdî'nin ise hâlâ sağ olduğuna ve gayba halinde gizlendiğine inanılmaktadır.

Kırmançça veya Kırmancca veya Kırmanca Zazacanın bir diğer adıdır. Bu isimlendirme yeni kaynaklarda Zazacanın bir şivesi veya lehçesi olan Kuzey Zazaca için de kullanılmaktadır. Kırmançlar tarafından kullanılır. Alevice, Dersimce (Dersimki), So-Bê, Zonê Ma olarak da bilinir. Diğer yörelerde ise Dımıli/Dımılki, Kırdki ve Zazaki gibi isimler kullanılmaktadır.

Onikiciler ya da İsnâ'aşer'îyye, On İki İmam'a inanan Onikicilik mensuplarını tanımlamak için kullanılan tabir. On İki İmama inanmalarından dolayı (Onikicilik/On İki İmamcılık) olarak adlandırıldıkları da olur.

Işıkçılık / Işık Alevîliği son dönemlerde Alevîler arasında yaygınlaşan, Alevî inanç ve tarihini alternatif bir şekilde algılayan bir hareketi imâ etmek amacıyla kullanılan bir terimdir.

İmamîye Şiası, Şiîlik meşrebi içerisinde mevcut olan tüm tarikât ve mezheplerin ortak i'tikatlarını tanımlamak maksadıyla kullanılan bir fıkıh deyimi olup, Aşırı Ghulât (Radikal dinci fırkalar), Keysanîlik (Dörtçüler), Zeydîlik (Beşçiler), İsmailîlik (Yedicilik/Yedi İmamcılık) (Mustâlîlik ve Nizarîlik) ve İsnâaşerîyye (Onikicilik/On İki İmamcılık) (Câferiyye Şiîliği ve Anadolu Alevîliği) ile Arap Aleviliği'ni de kapsamı altına alan bir şekilde tanımlanmaktadır.

Alevîler'in dinî i'tikadı Siyâseten İslâmiyet’in “İmamiye-i İsnâ‘aşer’îyye / Onikicilik” fıkhî mezhebinden olan Alevîler, i’tikaden Horasan Melametîliği’nden köken alan Hoca Ahmed Yesevî’in kurduğu “Sünnîliğin Tasavvufî–Yesev’îyye Tarikâtı” ile Fâtımîler Halifeliği devrinde Orta Asya ve Türkistan’da çok önemli fa’aliyetlerde bulunan Muin’ed-Dîn Nâsır-ı Hüsrev’in kurucusu olduğu Pamir Alevîliği’nin de altyapısını oluşturan “Şiîliğin Bâtınî–İsmâilîyye” fıkhî mezhebinin şiddetli etkisi altında gelişimini tamamlayarak ortaya çıkan “Tasavvufî-Bâtın’îyye” i’tikadî mezhebi mensûplarıdır. Alevîlik içerisinde Kızılbaş, Dazalak, Kalender’îyye, Bedr’îyye, Bektâş’îyye, Câm’îyye, Şems’îyye, Edhem’îyye gibi farklı birçok bâtınî tarîkat (yol) yer almaktadır. 13. asırda Babâîlik’ten ve 14. asrın sonlarından itibaren de yoğun olarak Hurûfîlik’ten etkilenen Anadolu kaynaklı Bektaşilik Tarikatı bunların içlerinde en meşhur olanıdır. 14. ve 15. asırlarda “Fadl’Allah Ester-Âbâdî” tarafından Şiîlikten ayrılarak zuhur eden “Hurûfîlik” mezhebinin tesirleri altında kendisini yeniden yapılandırmış olan Bektâşîlik, Alevîliğin içinde yer aldığı varsayılan bir tarîkat (yol) olması itibarıyla Anadolu Alevîliği’nin tamamını tanımlamamaktadır.

Şablon:Yezdânizm Kelâm-ı Serencâm Sultan Sahak'ın öğretilerinin ışığı altında Onbeşinci Yüzyıl'da Kürtçenin Gorani lehçesinde yazılmış olan Yâresânîlik i'tikadının ana temasını işleyen dinî metinler.

Şablon:Yezdânizm Sultan Sahak ; Yâresân olarak da adlandırılan "Ehl-i Hak" i'tikadının ruhânî önderi ve kurucusu.

İran'da din, CIA World Factbook'a göre, İranlıların yaklaşık %90-95'i kendilerini resmî devlet mezhebi olan Şiilik ile yaklaşık %5-10'u ise Sünnilik ile ilişkilendiriyor. Geri kalan %0,6'sı kendilerini Bahailik, Sâbiîlik, Ehl-i Hak, Zerdüştlük, Yahudilik ve Hristiyanlık dahil İslam dışı dinsel azınlıklarla ilişkilendirmektedir. Son üç azınlık dini resmen tanınmış ve korunmuş ve İran parlamentosunda sandalyeleri bulunmaktadır. Zerdüştlük bir zamanlar çoğunluk diniydi, oysa bugün Zerdüştler sadece on binlerce kişiden oluşmaktadırlar. İran, İslam dünyası ve Orta Doğu'daki en büyük ikinci Yahudi cemaatine ev sahipliği yapıyor. İran'ın ikinci en büyük gayrimüslim dini azınlığı olan Bahailik, resmen tanınmadı ve İran'daki varlığı boyunca zulüm gördü.

Zaza-Gorani dilleri, Kuzeybatı İran dillerinin Zaza dili ve Gorani dillerinden oluşan dilbilimsel bir genetik alt grubudur. Zaza-Gorani dilleri dil biliminde Hint-Avrupa dil ailesinin İranî diller grubunun Kuzeybatı İran dillerinin alt grubu olarak sınıflandırılmaktadır. Zaza-Gorani dilleri Zazaca, Goranice, Bacelan Dili, Sarli Dili ve Şebek Dili'ni kapsar ve Kürt dillerinden farklıdır. Dil bilimciler Jost Gippert ve LeCoq Beluçça ve Sengserceyi de aynı alt gruba ait saymış ve bu Zaza-Gorani dilleriyle birlikte bu gruba tarihi Hyrkania bölgesini anımsatan Hyrkan dilleri grubu adını vermiştir. Dil bilimci Ludwig Paul'a göre ise bu diller Kürtçeden ayrı olup ölü bir İran dili olan Eski Azericenin yanı sıra Talişçeye de daha yakındırlar. Hazar Denizi kıyısında konuşulan Kuzeybatı İran dilleri ile aralarında da dilbilgisi ve sözcük dağarcığı bakımından önemli benzerlikler bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Goranlar</span> Khozyr adlı Bizans kralından üreyen Arî halk

Goranlar, Kirmāns̲h̲āh'tan Ḳaṣr-i S̲h̲īrīn yakınlarındaki İran sınırına giden ana yolun kuzeyinde bir bölgede yaşayan İranî halktır.