İçeriğe atla

Egoizm

“L'Égoïsme personifié”, Le Bon Genre dergisindeki karikatür, 1800 civarı.

Egoizm ya da Bencillik, popüler bir tanımla, genel olarak dünyanın geri kalanının veya özel olarak başkalarının çıkarları pahasına kişinin kendi çıkarlarını aşırı derecede gözetme eğiliminden oluşan bir karakter özelliğidir.[1] Bununla birlikte, bu terimin felsefede yazara bağlı olarak özel bir anlamı vardır ve bazıları bunu açıkça iddia etmektedir. Solipsizm, nihilizm, hedonizm ve Bireyci Anarşizm de dahil olmak üzere ilgili doktrinler genellikle küçümseyici veya başka bir şekilde onunla ilişkilendirilir.[2] Egoizm aynı zamanda hümanizme karşı çıkan ve yeri geldiğinde anti-liberal bir doktrinde olabilmektedir. Özellikle Aydınlanma filozofları egoizme karşı mücadele etmiştir.[]

Geleneksel olarak egoizm, esasen İbrahimî dinlerin ve Yahudi-Hıristiyan ahlakının etkisi altında, özgeciliğin aksine kınanması gereken bir kusur olarak görülmüştür. Max Stirner ve Friedrich Nietzsche, egoizmi idealizmin karşıtı haline getirmiştir. Stirner'e göre sadece bilinçli ve bilinçsiz egoistler vardır. Max Stirner'e göre bilinçsiz egoizm yalnızca ikiyüzlülüğe ve acıya yol açar. Nietzsche için nihilistlerin hıncı egoizme tamamen karşıdır.[3]

Egoizm anlamsal olarak, her şeyi kendine indirgeme ve kendini dünyanın merkezinde hissetme eğilimi olan ben merkezcilikten farklıdır.[1] Egoizm, özellikle bazı kolektivist veya milliyetçi düşünürler tarafından popüler ve aşağılayıcı bir şekilde anlaşıldığında bireyciliğe yaklaşmaktadır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b Voir égoïsme 11 Kasım 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. sur le wiktionnaire 30 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  2. ^ Edward Craig, Routledge Encyclopedia of Philosophy Volume 3, Taylor & Francis, Abingdon-on-Thames, 1998, p. 246
  3. ^ Şablon:Ouvrage

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Friedrich Nietzsche</span> Alman filozof, filolog ve şair (1844–1900)

Friedrich Wilhelm Nietzsche, Alman klasik filolog ve filozoftur. Nietzsche'nin fikirleri ve üslubu, yerleşik düşünce kalıplarını kırmıştır, bu nedenle yaşadığı dönemde var olan bir klasik disipline sokulamamıştır. Nietzsche, günümüzde yepyeni bir felsefi ekol olarak yaşam felsefesi disiplininin kurucusu olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ayn Rand</span> Rus-Amerikan yazar ve filozof

Ayn Rand, kurduğu objektivizm felsefesi ve yazdığı Yaşamak İstiyorum, Ben (Anthem), Hayatın Kaynağı ve Atlas Silkindi kitaplarıyla tanınan filozof-yazar.

<span class="mw-page-title-main">Max Stirner</span> Alman filozof

Max Stirner ya da gerçek adıyla Johann Kaspar Schmidt,, Alman filozoftur. Özellikle Hegel'in toplumsal yabancılaşma ve öz bilinç kavramlarıyla ilgilenmiştir. Stirner, genellikle nihilizmin, varoluşçuluğun, psikanalitik teorinin, postmodernizmin ve bireyci anarşizmin öncülerinden biri olarak kabul edilir. Birçok bireyci filozofu düşünceleriyle etkilemiştir.

Bireyci anarşizm, farklı geleneklerden oluşan bireyci anarşizm bireysel bilincin ve bireysel çıkarın, herhangi bir kolektif organ ya da kamu otoritesi tarafından engellenmemesi gerektiğine inanır.

Nihilizm, evrenin ve insan yaşamının özünde herhangi bir anlam taşımadığını savunan bir felsefi yaklaşımdır. Ancak bu, her türlü anlam ve değerin tamamen reddi gerektiği anlamına gelmez. Nihilizme göre, toplumsal, ahlaki ve kültürel değerler insan yapımıdır ve mutlak bir gerçeklik taşımaz.

<span class="mw-page-title-main">Georg Wilhelm Friedrich Hegel</span> Alman filozof

Georg Wilhelm Friedrich Hegel, Alman filozof.

<span class="mw-page-title-main">Friedrich Schelling</span> Alman idealist düşünür

Friedrich Wilhelm Joseph Schelling, Alman İdealist düşünür. Fichte'nin temel kavrayışını ve idealist bakış açısını paylaşmakla birlikte, onun mutlak ego'nun bir ürünü olarak yalnızca bireysel bilinçle iradeye karşı koyan bir engel işlevi gören doğa anlayışına karşı çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">19. yüzyıl felsefesi</span>

19. yüzyıl felsefesi öncelikli olarak Alman felsefesinde romantizmin ve idealizmin zirveye ulaştığı bir dönemdir. Aynı şekilde materyalizmin de yeni bir derinlik kazandığı ve öne çıktığı görülür. Fransız felsefesinde bir yanda Charles Fourrier, Pierre-Joseph Proudhon, Claude Henri de Saint-Simon gibi reformcu düşünürler; öte yanda da August Comte ile pozitivizmin belirginleştiği görülür. Tarihçi Tocqueville ile sosyolog ve düşünür olan Emile Durkheim'ı da buraya eklemek gerekir.

<i>Böyle Buyurdu Zerdüşt</i> Friedrich Nietzschenin felsefi romanı

Böyle Buyurdu Zerdüşt: Herkes ve Hiçbiri için Bir Kitap, Friedrich Nietzsche tarafından kaleme alınmış bir kitaptır (1883–1885). Kitabı belirli bir kategori içerisinde tanımlamak genelde zor olmuştur: Bir edebiyat eseri ve aynı zamanda felsefi bir çalışmadır. Nietzsche kendisi kitabı "yazılmış en derin" eser olarak tanımlamıştır. Eser, birçok farklı konu ve tarz barındırmaktadır. Nietzsche'nin felsefi görüşleri açısından önemli bir yer tutan kitap, birçok eleştiriye maruz kalmıştır.

Bengi dönüş, zamanın döngüsel bir formda olduğu ve olayların bu döngüsellikte sonsuza dek yinelenmiş olduğu, yinelendiği ve yineleneceği tezini içermektedir. Friedrich Nietzsche bu düşünceyi etik anlamda oluştaki yaratıcılığın, en yüksek yaşama gücünü elde etmenin, acıyla başa çıkmanın ve Üstinsan'ı meydana getirme aracı ve koşulu olarak geliştirmiştir. Ayrıca bengi dönüş, aktif nihilizmin kendini gösterdiği güçlü sınıfın karşılaşacağı bir sorudur.

Biricik ve Mülkiyeti, Max Stirner`in (1806-1856) felsefi çalışması. 1844 yılında basılmıştır.

Anarşist ekonomi, anarşizm felsefesinin kapsamındaki ekonomik teori ve uygulamaların bütünüdür.

Bu madde asıl adı utilitarianism olan yararcı ahlak prensibi hakkındadır. Egoizm ya da pragmatizm ile karıştırılmamalıdır.

Postanarşizm, postmodern ve postyapısalcı düşünce gelenekleri ile anarşist düşünce geleneğinin bir sentezi olarak nitelendirilebilir. Aynı zamanda postyapısalcı anarşizm olarak da bilinen postanarşizm, tek bir çerçeveden ilerleyen bir düşünce geleneği olmaktan ziyade, birçok postmodern düşünce akımının etkisinde kalınarak geliştirilmiş farklı anarşist yaklaşımların bir bütün olarak ele alınmalıdır.

Ahlakın Soykütüğü Üstüne: Bir Kavga Yazısı, Alman filozof Friedrich Nietzsche’nin son dönem yapıtlarındandır. Önsöz ve üç bölümden oluşan eser, 1887 yılının temmuz ve ağustos aylarında yazılmış ve aynı yılın kasım ayında basılmıştır. Nietzsche bu kitapta ceza,suç, adalet, hınç duygusu, vicdan gibi ahlaki kavramların tarihsel gelişimini inceleyip, Yahudiliğin ve Hristiyanlığın modern Avrupa kültüründe hakim kıldıkları 'ahlaki önyargıların' eleştirisini yapar. Nietzsche yorumcuları tarafından onun en sistematik kitabı olarak görülen Ahlakın Soykütüğü Üstüne, modern Avrupa kültürünün en önemli yapıtlarından biri olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Gustav Landauer</span>

Gustav Landauer, 19. yüzyılın sonunda ve 20. yüzyılın başında etkili olmuş Almanya'da anarşizm konusunda önde gelen teorisyenlerden biridir. Sosyal anarşizmin savunucusu ve açıkça beyan ettiği şekliyle bir pasifisttir. 1919'da, Alman Devrimi sırasında, kısa bir süre Bavyera Sovyet Cumhuriyeti'nin Aydınlanma ve Kamu Yönetimi Komiseri olarak görev yapmış, bu Cumhuriyet'in devrilmesiyle birlikte de öldürülmüştür.

Kuir Anarşizm ya da anarko-queer, gey kurtuluş ve homofobi, lezbofobi, transmisojini, bifobi, transfobi, heteronormavite, ataerkillik ve ikili cinsiyet sistemi gibi hiyerarşilerin kaldırılmasının aracı olarak anarşizmi ve toplumsal devrimi savunan anarşist düşünce okuludur. Anarşist ve LGBT hareketlerin hem dışında hem içinde LGBT hakları için mücadele eden insanlara: John Henry Mackay, Adolf Brand ve Daniel Guérin dahildir. Bireyci anarşist Adolf Brand Berlin’de 1896’den 1932’ye kadar, gey sorunlarına adanmış ilk sürekli dergi olan Der Eigene’yi yayımlamıştır.

Post-sol anarşizm ya da Sol sonrası anarşizm solculuğu daha radikal bir bakış açısıyla eleştiren, anarşist bir ideolojidir. "Sol" olarak adlandırılmasının sebebi bireyci olduğu gibi de mülkiyete ve kapitalizme karşı çıkar. Her türlü medeniyete ve iş yapmaya karşıdır. Post-sol anarşi, Egoizm, Bireycilik, Nihilizm, Antihümanizm, Post-yapısalcılık ve/veya Post-modernizm gibi fikirleri savunur fakat bazı düşünceler ise primitivist fikirleri destekler. İlk post-sol anarşist hareket sosyalistler içinde çıktı ve farklılaştı. Post-sol anarşi, her türlü mülkiyet kavramını reddeder, bir yandan da bireysel özgürlükleri normalden çok daha radikal bir şekilde savunduğu için anarko nihilizme yakındır, bu yatkınlık çoğu post-sol düşünce yapısında kaos desteklemesine ve ahlaka karşı çıkmasına sebep olmuştur.

Bazı gözlemciler[kim?] varoluşçuluğun anarşizm için felsefi bir zemin oluşturduğuna inanmaktadır. Anarşist tarihçi Peter Marshall, "varoluşçuların birey, özgür seçim ve ahlaki sorumluluk üzerindeki vurgusu ile anarşizmin temel prensipleri arasında yakın bir bağlantı olduğunu" iddia ediyor.

Etik felsefede etik egoizm, ahlaki faillerin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesi gereken normatif konumdur. İnsanların yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda hareket edebileceklerini iddia eden psikolojik egoizmden farklıdır. Etik egoizm aynı zamanda kişinin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesinin rasyonel olduğunu savunan rasyonel egoizmden de farklıdır. Bu nedenle etik egoizm, sonuçları yapanın yararına olacak eylemlerin etik olduğunu savunur.