Mitoloji, mit veya söylen bilimi belirli bir din veya kültürdeki insanlık ile evrenin yaratılış ve doğasını, geleneklere özgü inanç ve uygulamaların sebebini açıklamaya yönelik söylencelerin tümü. Mit (söylen) sözcüğü gerçekte doğru olmayan bir hikâye veya anlatı için tercih edilir ve çoğunlukla bir yanlışlık, doğru olmayan unsur vurgusu barındırır.
Yunan mitolojisi, Antik Yunanistan'da dünyanın yaratılışı, tanrı, tanrıça ve kahramanların hayatı hakkındaki söylence ve öğretileri içermekle kalmayıp aynı zamanda Eski Yunan dininin gövdesini oluşturmaktadır. Günümüzde, bu mitoloji hakkındaki bilgilerimizi bu sözlü edebiyatın yazılı hâllerinden alıyoruz. Tarihçiler, mitoloji hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için o dönemin sanatındaki ipuçlarını bile toplar.
Ergenekon Efsanesi veya Ergenekon Destanı; kaynaklara göre Göktürklerin yeniden doğuşuna ilişkin hikâye.
Hikâye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklindeki anlatıdır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatım türlerinden ayrılır.
Nuh, İbrahimî dinlerde kendisinden söz edilen Tufan peygamberidir. Tevrat'ta Nuh'un 950 yıl yaşadığına işaret edilir. Kur'an'da ise kaç yıl yaşadığı bildirilmemiş, yalnızca kendisinin 950 yıl boyunca kavmi içinde yaşadığı belirtilmiştir. İnanışa göre Tufan'dan önce Allah'ın emriyle büyük bir gemi inşa etmiş ve bu gemiye "Nuh'un Gemisi" denmiştir.
Süleyman, Tanah ve Eski Ahit'e göre eski İsrail hükümdarı ve Kral Davut'un oğlu ve halefidir. Birleştirilmiş İsrail ve Yahuda'nın sondan bir önceki hükümdarı olarak tanımlanır. Süleyman'ın hükümdarlığının varsayılan tarihleri MÖ 970-931 arasındadır. Ölümünden sonra oğlu ve halefi Rehav'am kuzey kabilelerine karşı sert bir politika benimseyecek ve sonunda İsrailoğullarının kuzeydeki İsrail Krallığı ile güneydeki Yehuda Krallığı arasında bölünmesine yol açacaktır. Bölünmenin ardından onun soyundan gelenler Yahuda'yı tek başlarına yönetti.
Kurt adam, dolunay sırasında kurt gibi korkunç bir yaratığa dönüşen efsanevi insan. Bir insanın bir hayvan, özellikle de kurt biçimine girebilmeye yetenekli olması, kurt adam söylencesinin çıkış kaynağı hakkında yeterli bir açıklama değildir. Genellikle bir kurt tarafından ısırılma ya da belirli ayda doğma olayı diye bilinir. Çok eskiden beri çeşitli kaynaklarda ve toplumlarda kurt adam öykülerine rastlanmaktadır. Farklı coğrafyalarda yaşayan insan topluluklarında sadece kurt adamlık değil çeşitli insan hayvan karışımı yaratıklara da rastlanmaktadır. İskandinavların ayı adamları, Kızılderililerin bizon adamları, Afrikalıların sırtlan adamları, Türklerin itbarakları ve İstanbul’un kedi kadınları bunlara örnektir.
Tufan, birçok yerel efsaneye ve kutsal kitaplara göre Tanrı tarafından bir kavmi, milleti ya da tüm insanları cezalandırmak amacıyla gönderildiğine inanılan büyük felaket. Tufanın detayları farklı kültürlerde farklılıklar arz etmekle beraber en çok bilinen şekli Nuh Tufanı'dır.
Anakronizm, kişi, nesne veya olayların kendi gerçek zaman ve mekânlarından kopartılıp farklı bir çerçeveye oturtulması olarak değerlendirilmektedir. Anakronizm; edebiyatta kasıtlı olarak abartı, propaganda, komedi veya şok amacıyla da kullanılabilir. Bir yazar, sanatçı veya icracı; teknoloji, terminoloji ve dil; gelenek ve tutumlar ve hatta farklı tarihsel dönemler arasındaki moda farklılıklarının farkında olmadığında kasıtsız anakronizmler meydana gelebilir. Örneğin İbrani peygamber Yusuf'un ünlü hikâyesinde Mısırlı tüccarlar tarafından bulunarak kuyudan çıkarılan Yusuf, Mısır'a götürülür ve birkaç dirheme asillere satılır. Oysa dirhem, Yunanca kökenli drahmi sözcüğünden türetilen ve İslam'ın çıkış yıllarında da Sasaniler tarafından kullanılan bir para birimidir. Yusuf'un döneminde ise Mısır'da resmî olarak kullanılan bir para birimi yoktur.
Sidarta Gotama, yaygın olarak Buda olarak bilinir, MÖ 6 veya 5. yüzyılda Hindistan'da yaşadığı tahmin edilen ve Budizm'in kurucusu olduğu düşünülen din adamı. "Buda" bir lakap olup kendisine ölümünden yüzyıllar sonra atfedilmiştir. Sanskritçede "uyanmış kişi" anlamına gelen Buda, peşine düştüğü yaşam ve ölümün ardındaki gerçeğin arayışı sonucu Sidarta Gotama'da oluşan ruhani aydınlanmayı anlatmak için kullanılan bir ünvandır.
Hamlet, William Shakespeare tarafından 1599 ile 1601 yılları arasında yazılan temasında trajediyi işleyen oyundur. Danimarka'da geçen oyunda Prens Hamlet'in, kral olan babasını öldürdükten sonra tahta geçen ve annesi Gertrude ile evlenen amcası Claudius'tan nasıl intikam aldığını anlatır. Oyun renkli bir biçimde kahır dolu kederden, hiddet dolu gazaba geçen gerçek ve yapmacık cinnetin izlediği yolu çizer ve ihanet, intikam, ensest, ahlaksızlık konularını işler.
Ekskalibur, efsanevi Büyük Britanya Kralı Arthur'un taşıdığı, Glastonbury Gölü ve Avalon Adası'nın Leydisi Vivien tarafından kendisine verilmiş olan kılıcın adıdır. Galce orijinal adı Caledfwlch ve İrlanda dilinde Caladbolg olan kılıcın Latince ismi Caliburnus'tur ve Kelt mitolojisi'nde Arthur'dan önce değişik savaşçı ve kralların elinden geçmiştir. Efsaneye göre bu kılıç aslında Tanrıların verdiği Dört Hazine'den biri olan Nuada'nın kılıcıdır. Findias kenti'ne gönderilmiştir. Bu kılıcın vuruşundan kimse kaçamaz. Ulster döngüsünde kahraman Fergus Mac Roich'in kılıcı Caladbolg'un aynı kılıç olduğu da düşünülür.
Cemel, Sivas ilinin Şarkışla ilçesine bağlı bir beldedir.
Saga, Orta Çağ'da Viking, Cermen ve İzlanda edebiyatında düz yazı anlatım türlerinden biridir. Geniş olarak ele alındığında "saga" terimi, her türlü düzyazı öykü veya tarihî anlatıyı kapsar. Daha dar anlamda ise yazarın, geçmişte yaşanan olayları, hayâl gücüyle yeniden kurguladığı ve okuyucularına estetik bir şekilde aktardığı tarihsel öykülerdir.
Kurgusal ülke, gerçekte var olmayan, kurgusal öykülerde kullanılmak üzere tasarlanmış ülkedir. Yazın, film ve video oyunlarında sıkça kullanılan kurgusal ülkeler kendine gerçek yaşamda da yer bulabilmektedir. 978 ve 979 sayılı EAN "ülke" kodlarının ISBN, 977 sayılı kodun ISSN numaraları için kullanılmasına izin veren kurgusal Bookland ülkesi bu duruma örnek olarak gösterilebilir. "ZZ" adlı ISO 3166 ülke kodu da kurgusal amaçlı kullanım için ayrılmış olup İnternet alan adı olarak kullanılmamaktadır.
Üliger, Moğol ve Buryat halk kültüründe masalları ve mitolojik öykülere verilen genel bir addır. Buryatlar ve diğer Sibirya kabileleri arasında sözlü geleneklerinin önemli bir parçasıdır ve diğer fonksiyonları arasında, Budist öykülerini sözlü olarak iletmek için de kullanılmıştır. Sözlü gelenek göz önüne alındığında, Moğol literatüründe ağızdan ağza aktarılan öykülerin önemli bir kısmını oluştururlar. Bu öyküler, "Ülgerci" veya "Üligerçin" denilen öykücüler tarafından özellikle yaylı enstrümanlar eşliğinde okunur.
Sir Galahad, Kral Arthur efsanesinde bulunan yuvarlak masa şövalyelerindendir, ayrıca Arthur efsanesinde önemli bir yer olan kutsal kase görevinde yer almış üç şövalyeden birisidir. Galahad, onuru ile ün salmış olan ve yuvarlak masada en çok söz sahibi olarak bilinen Sir Lancelot'un Elaine of Corbenic'dan olma çocuğudur. Sir Galahad, Arthur efsanesinde ilk defa Holy Grail yani kutsal kase görevinde görülmüştür. Bazı anlatılanlara göre Lancelot'un isminin Galahad olduğunu ve küçük yaşta ismini değiştirerek şimdiki ismini aldığı söylenmektedir. Bundan dolayı Galahad'ın annesi Elaine de kendi oğluna Lancelot'un gerçek ismini vermiştir. Efsanede bulunan tehlikeli sandalye, Merlin'in yuvarlak masada sürekli boş bıraktığı bir sandalyedir ve Kutsal kase görevinde başarılı olacak bir şövalyenin bu koltuğa oturacağını söylemiştir. Bu olayın İsa'nın doğumundan 454 sene sonra olacağı efsane olarak dilden dile dolaşmıştır. Sir Galahad'ın kutsal kaseyi bulduktan sonra bu sandalyeye oturduğunu ve bu olayın İsa'nın doğumundan tam 454 sonra olduğu rivayet edilmektedir. Kutsal kase Galahad'a göründüğünde yanında Aramatyalı Yusuf da vardır. Arthur öldükten sonra Sir Galahad ülkeyi yönetme fırsatı bulmuştur ve bu sırada Kutsal Kaseyi bir kez daha görmüştür. Sir Galahad'ın kutsal kaseyi bulduktan sonra görevinin bittiğini ve Tanrı'nın onu çağırdığını söylemiştir. Aramatyalı Yusuf'dan canını almasını istemiştir ve amacına ulaştığını söylemiştir. Aramatyalı Yusuf da kabul etmiş ve böylece Sir Galahad ölmüştür.
Britanya kralı Leir, Gal efsanelerinde anlatılan ve Roma işgali öncesinde hüküm sürmüş bir Kelt kralıdır. Hakkında bir sürü hikâye anlatılmış,tiyatro oyunları kaleme alınmıştır. Bu oyunlarda en meşhuru William Sheakespeare'in yazdığı dram tarzındaki Kral Lear'dır. Leir, eski Britonların mitologyasında önemli yeri olan bir figürdür. deniz tanrılarından Llyr'e dayanmaktadır. İrlanda ve Galya folklorunda çocukları üzerine öyküler vardır. Monmouth'lu Geoffrey, onikinci yüzyılda yazdığı Historia Regum Britanniae adlı yapıtına Lear'in üç kızı hakkında yazılmış olan bir halk masalını eklemiştir.,Leir'in soyunun yıkılan Troya kentinden kaçan Aeneas'ın torunu Brutus'a bağlamıştır. Hikâyeye göre Brutus ve yanındaki Troyalı koloniciler, Galya üzerinden adaya geçmiş ve adaya Brutus'tan ötürü "Büyük Britanya" kendilerine de Britonlar demişlerdir. Kral Leir M.Ö.8. yüzyılda,tam da Roma'nın kurulduğu yıllarda yaşamıştır. Leicester kentini onun kurduğu anlatılmıştır. Raphael Holinshed, bu masalı kendi tarih kitabı olan Holinshed's Chronicles'ına aktarmış, sonra da Spenser Faerie Queene. John Higgins 1574'te A Mirrour for Magistrates adlı yapıtlarında bu masaldan sözetmişlerdir. Bütün bu yapıtlar, okuyan Elizabeth dönemi insanları için bilinen kaynaklardı. Bu öykü, 1594'te “tarihsel oyun” olarak kayda geçen ve 1605'te basılan, sonra yine “trajik tarih” olarak ikinci kez kayda geçen The True Chronicle History of King Leir and His Three Daughters adıyla oyunlaştırılmıştır. Geoffrey'in anlattığı öykünün Sheakspeare'in oyunuyla en büyük farklarından biri, hikâyenin sonudur. Geofrey'in eserinde Kral Leir tahtını geri alıp ülkesine düzeni ve huzuru geri getirir ve ondan sonra Cordelia tahta çıkıp ülkeyi babasının izinden giderek düzen içinde yönetir. Sheakespeare'in trajedisindeyse Cordelia babasından önce ölür ve Lear kızının ölümünü öğrenince üzüntüden ölür. Sheakespeare'den önce oyunun komedi tarzında da yazılmış versiyonları vardır.
Azerbaycan folkloru, Azerbaycan halkının yüzyıllar boyunca gelişen halk geleneğidir. Azerbaycan folkloru, geniş bir anlatı koleksiyonunda ve üstü kapalı olarak vazo boyama ve adak hediyeleri gibi temsili sanatlarda somutlaşmıştır.
Geraint (/ˈɡɛraɪnt/), Galler folkloründe ve Kral Arthur efsanesindeki bir karakterdir. Geraint, Büyük Britanya adasının Güney-Batısında 4. yüzyıl sonu - 8. yüzyıl sonu arasındaki küçük Britonik Krallıklardan biri olan Dumnonia'nın kahraman kralıdır. Bazı tarihçiler onun varlığından şüphe etse de, tarihsel Kral Arthur'un saltanatı sırasında veya kısa bir süre önce yaşadığı düşünülebilir. Geraint sözcüğü, Latince "yaşlı adam" anlamında kullanılan Gerontiusdan kaynaklanır.