İçeriğe atla

Efendi-köle diyalektiği

Efendi-köle diyalektiği (Almanca Herrschaft und Knechtschaft) Hegel'in felsefesinde anahtar öğelerden biridir. Bu, Hegel'in, özbilinçliliğin nesnel bilince zıt olarak nasıl oluştuğunu açıklamak için yazdığı bir hikâye ya da mittir. Bu, en önemli eseri olan Tinin Görüngübilimi'nde yer almaktadır. Egemenlik-esirlik diyalektiği olarak da bilinmektedir.

Tanıma

Hegel için, çok önemli bir nokta olarak özbilinçlilik, ilk olarak başkasının özbilinçliliği kabul edilmeden tanınamaz. Felsefe tarihi boyunca böyle bir fikir; sonuçları aynı zamanda Avrupa Felsefesi için bir sınır olacak, daha önce hiç ifade edilmemişti.

Hegel'in Miti

Bu mitin nasıl işlediğini açıklamak için iki insanın (yarı-insandır bunlar çünkü henüz özbilinçli değillerdir ) karşılaşması örneğini kullanır. Hegel'in özbilinçlilik düşüncesi doğal bilimlerin tanımladığı beyin değil, kendini fark etmeden önce özgürlüğü için mücadeleden geçmiş olan; bir tarihi olandır.

Hegel'in kullandığı soyut dil hiç kimsenin bu miti hiçbir zaman yalın bir şekilde ifade etmesine izin vermez. Bu bir çocuğun ya da yetişkinin gelişimi sırasında yaşadığı özbilinçlilik, insanlık tarihinin başlagıcından itibaren oluşan özbilinçlilik ya da bir ulus ya da toplumun özgürlüğü fark etmesi olarak okunabilir.

Mit belli sayıdaki aşamalarda gerçekleşir, Hegel'in sublasyon (İngilizce Sublation /Almanca Aufhebung: bir varlığı veya kavramı daha üst bir seviyeye yükselterek onu hem engelleyen hem de koruyan değişim) kavramı ekseninde; iki çelişkili momenti daha üstün bir birlikteliğe yükselterek yürütülür.

İlk Karşılaşma

İlk olarak iki "bilinçlilik" karşı karşıya gelir ve başka birini görmekten şaşkındır. Birbirlerini görmezden gelmeyi tercih edebilirler; bu durumda hiçbir şekilde özbilinçlilik biçimlenmez ve her biri diğerini sırf bir nesne olarak görür. Ya da aynada kendisini görmesi gibi hipnotize olur ve daha önce kendi vücutlarıyla yaşadıkları ilişki gibi, kendilerini teyit etmek için denemelere girişir.

Hegel'e göre,

"İnsan ötekine yaklaşırken kendi öznesini yitirir, çünkü kendi varlığını başka bir canlıda bulur; ikinci olarak, öteki ile beraber, ötekini asıl gerçek olarak dikkate almadığından [burada, yarı öz bilinçlilik açısından gerçek anlayışı olarak düşünülmeli] bu yolla sublasyona uğrar,ancak kendini karşısındakinde bulur."

Tepki

"Ben" başka bir "Ben"i görür ve üzerinde uzlaşılan kendi üstünlük ve kontrol noktalarını bulur. Ötekini görmezden gelir ya da kendisi için bir tehdit olarak algılar. Kendi öz belirliliği ve gerçekliği daima örtülü kalmıştır. Özbilinçliliğe doğru ilerlemek için kendini yeniden bulmanın tek yolu üstünlük için bir mücadeleye girmektir.

Ölüm Mücadelesi

Ölüme kadar bir mücadele devam eder. Eğer ikisinden biri ölmek zorundaysa özbilinçliliğin etkinliği başarısızlığa uğrar. Hegel, bu başarısızlık durumuna, yoksullaşma veya sublasyona gerek duymayan "eksi yoksullaşma" der. Bu ölümden kölelik anlaşması, görüşmesi veya köleliğin kabullenilmesiyle sakınılabilir. Bu mücadelede Efendi, Efendi olarak ortaya çıkar çünkü Efendi kimliğinin yaşamına bağlı olduğunu görmediği süre boyunca ölümden korkmaz. Öte yandan köle bu ölüm korkusu yüzünden köleliğe razı olur. Bu korku kölenin önemli bir parçasıdır çünkü bu korku kölenin daha ilerideki gelişiminin ön koşulu olacaktır.

Dengesizlik

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Poliamori</span> Çok eşlilik

Poliamori, bireylerin birden çok sevgiliye sahip olabildikleri, söz konusu ilişkiye dahil olan herkesin bu durumun bilincinde olup bunu onayladığı, monogaminin (tekeşliliğin) ya da monamorinin tersi niteliğinde, insanlar arası ilişki türü.

<span class="mw-page-title-main">Kölelik</span> bir insanın başka birinin malı ve mülkü olması

Kölelik, bir insanın başka birinin malı ve mülkü olması. Başka bir kişinin malı ve mülkü olan kişiye köle, memlûk veya kul; köle sahibine ise efendi veya mevla denir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda kölelik</span> Osmanlı ekonomisinde ve toplumunda insan köleliği

Osmanlı İmparatorluğu'nda kölelik, Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomisinin ve geleneksel toplumunun yasal ve önemli bir parçasıydı. Köle edinilen ana kaynaklar Güney Avrupa, Doğu Avrupa, Balkanlar ve Kafkasya'daki savaşlar, siyasi olarak organize edilmiş köleleştirme seferleri ve Afrika'dan getirilen siyahilerin satıldığı köle ticaretiydi. Büyük askeri seferlerin ardından köle satış fiyatlarının düştüğü bilinir. Osmanlı İmparatorluğu'nun idari ve siyasi merkezi olan İstanbul'da, 16. ve 17. yüzyıl nüfusunun yaklaşık beşte biri kölelerden oluşuyordu. Bu yüzyılların gümrük istatistikleri, İstanbul'un Karadeniz'den yaptığı ilave köle ithalatının 1453'ten 1700'e kadar toplam 2,5 milyon civarında olabileceğini gösteriyor.

<span class="mw-page-title-main">Totalitarizm</span> diktatörlükvari yönetim şekli

Totalitarizm, tüm yetkilerin merkezîleştirildiği, devlete ve hükûmet yöneticilerine mutlak itaat beklendiği diktatörlükvari yönetim biçimidir. Totalitarizm ile yönetilen devletler totaliter devlet olarak bilinir. Totalitarizmde bireysel özgürlüklere izin verilmez ve bireyin yaşamının tüm alanları devlet kontrolüne bırakılır.

<span class="mw-page-title-main">Diyalektik materyalizm</span> Karl Marx ve Friedrich Engelsin eserlerinden türetilen felsefi görüş

Diyalektik Materyalizm, materyalizmin Karl Marx tarafından yorumlanmış biçimi, Marksist felsefenin adlandırılma biçimi ya da Marksizmin felsefi öğretisidir.

<span class="mw-page-title-main">Georg Wilhelm Friedrich Hegel</span> Alman filozof

Georg Wilhelm Friedrich Hegel, Alman filozof.

<span class="mw-page-title-main">Diyalektik</span> Belli bir konudaki ortak değerlerin inşası

Diyalektik kavramı, kelime kökü diyalog ve etik kurallı bir şekilde tez ve antitezin ortaya konulmasıyla belli bir konu üzerinden ortak değerlerin inşası anlamına gelir, yani tartışılmış bir şekilde tezden senteze geçmiş, farkında olunmadan tekrar tartışılmasında yine aynı soru ve olası varsayımsal cevaplara ulaşılacak kavram değerlerine verilen genel adlandırmadır.

Felsefi olarak negatif özgürlük kavramı, bireyin başkalarının otoritesine maruz kalmadan özgür olması anlamına gelir. Bu negatif anlayışta, kişinin, etkinliğini kimse tarafından karışılmadan özgürce gerçekleştirebileceği düşünülür. Örneğin Thomas Hobbes'a göre, "özgür bir adam… iradesi dahilindeki yapacaklarına mani olunmayan kişidir."

Haiti Devrimi (1791–1804) Batı yarımküredeki en başarılı Afrikalı köle ayaklanmasıdır. Devrim sonucunda Haiti siyahlar tarafından yönetilen tarihteki ilk cumhuriyet olmuştur. Devrim sırasında Haiti'nin adı Saint-Domingue idi ve bir Fransız kolonisiydi. Devrim sürecinde Afrika kökenli halk kendisini Fransız egemenliğinden ve köleliğin boyunduruğundan kurtarmıştır. Kölelik dönemi sırasında yüzlerce köle isyanı olmuş olmasına rağmen bulunduğu ülkeyi tamamen özgürleştiren tek başarılı isyan Haiti Devrimidir.

<span class="mw-page-title-main">Tarih felsefesi</span> Tarihi konu alan felsefe dalı

Tarih felsefesi, tarihin kavramsal bir bakış açısıyla yorumlanması. Eleştirel tarih felsefesi ve kurgusal tarih felsefesi olarak iki başlık altında incelenir. Bunlardan ilki, akademik tarih dalını "kuram" özelinde incelemekte; tarihsel belgelerin doğası, nesnelliğin ne derece olası olduğu gibi konularla uğraşmaktadır. Kurgusal tarih felsefesi ise insanlık tarihi başta olmak üzere olayların önem derecesini konu almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kajira</span>

Kajira, John Norman’ın Gor romanlarında, özellikle güney bölge kentlerindeki kadın köleler için kullandığı isimdir. Çoğul hali "kajirae"dir. Gor'de bir köle kızın ağzından kendini belirtmek için kullandığı söz "La Kajira" yani "Ben bir köle kızım"dır.

<span class="mw-page-title-main">İslam'da kölelik</span>

İslam'da kölelik, tarih boyunca birbirinden farklı şekillerde ve görüşlerde ele alınmış bir konudur.

Üçüncü Köle Savaşı, Gladyatör Savaşı veya Spartaküs Savaşı olarak da bilinen savaştır. Roma Cumhuriyeti'ne karşı başarısız olmuş en önemli ve ilk köle ayaklanmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Senetli kölelik</span>

Senetli kölelik, özellikle gençlerin Yeni Dünya'ya geçiş karşılığında belirli bir süre, bir işveren için çalışmak zorunda olduğu çalışma rejimiydi. Başta Kuzey Amerika olmak üzere 18. yüzyılda Britanya İmparatorluğu sömürgelerinde çok yaygındı. Britanya ve Almanya'daki yoksul gençler için bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Belirli bir süre zorunlu çalışmanın ardından kişi istediği yerde çalışma hakkını kazanabiliyordu. İşyeri sahibi patron gençleri geldikleri gemi kaptanından satın almaktaydı. Gelişen imalat sanayisinin yanı sıra çiftliklerde yoğun bir işgücü talebi bulunmaktaydı. Her iki taraf da sözleşmenin şartlarını yerini getirmekle mesuldü, bu konuda Amerikan mahkemeleri yetkiliydi. İşyerinden kaçanlar yakalanıp geri getirilirdi. 17 ve 18. yüzyılda Amerikan sömürgelerine gelen beyazların neredeyse yarısı bu şekilde senetli köleydi. İngiltere ve Fransa çocuk yaşta yoksul gençleri kaçırıp Karayipler'de senetli köle olarak satan suç örgütleri mevcuttu, sözleşmeleri alınıp satılarak sürekli el değiştiren bu çocukların bazıları özgürlüklerine hiç kavuşamazdı.

<span class="mw-page-title-main">Harriet Tubman</span> Amerikalı eylemci hemşire

Harriet Tubman, Siyahi Amerikalı kölelik karşıtı eylemci, Süfrajet, Sivil haklar eylemcisi ve Amerikan İç Savaşı sırasında Konfederasyon aleyhine çalışıp Birlik lehine casusluk yapmış hemşire.

Beyaz kölelik teknik açıdan bir kadını iğfal etmeyi ve başka bir ülkede veya bölgede cinsel köle yapmak için kullanmayı ifade eder. Birleşik Devletler'de seks ticareti ile mücadele etmek için 1910'da ABD Kongresi Beyaz Köle Trafik Yasası'nı kabul etti; bu durum, kadınları "fahişelik veya istismar amacıyla veya diğer ahlaki olmayan amaçlarla" devlet sınırları boyunca nakletmeyi ağır bir suç olarak kabul etti. 1920'lerde göçmenlerin yasaklanmasının ardından insan kaçakçılığı 1990'lı yıllara kadar önemli bir mesele olarak değerlendirilmedi.

<span class="mw-page-title-main">Yeraltı Demiryolu</span>

Yeraltı Demiryolu, 19. yüzyılın başından ortasına kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde kurulan ve Afrikalı-Amerikalı köleler tarafından köleliğin kaldırıldığı özgür eyaletlere, Kanada'ya ve Nova Scotia'ya kölelik karşıtları ve kölelik karşıtlığına sempati duyanlar yardımıyla kaçmak için kullanılan gizli yollar ve güvenli evler ağıydı. Bu terim aynı zamanda kaçakçılara yardım eden, siyah ve beyaz, özgür veya köle, tüm kölelik karşıtları için de kullanılmaktadır. Meksika'ya veya denizaşırı ülkelere çeşitli diğer yollar da bulunmaktaydı. 1763-83 yılları haricinde İspanyol toprakları olan Florida'ya, güneye doğru giden daha erken bir kaçış yolu, 17. yüzyılın sonlarından Florida'nın 1821'de ABD toprağı olmasına dek kullanılmıştır. Kaçak köleler, Florida'nın el değiştirmesinin ana nedeni idi. Bununla birlikte, şu anda genel olarak Yeraltı Demiryolu olarak bilinen ağ, 1700'lerin sonlarında kuruldu ve kuzeydeki özgür eyaletler ve Kanada'ya doğru uzanarak 1850-1860 arasında doruğa ulaştı. Bir tahmin 1850'de 100.000 kölenin Yeraltı Demiryolu aracılığıyla kaçtığını belirtmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Afrika'da kölelik</span>

Kölelik tarihsel olarak Afrika'da yaygındı ve Modern Afrika'da kölelik hala bazı Afrika ülkelerinde devam etmektedir.

"Bütün insanlar eşit yaratılmıştır" ifadesi, 1776'da Amerikan Devrimi'nin başlangıcında Thomas Jefferson tarafından yazılan ABD Bağımsızlık Bildirgesi'nde ünlü bir şekilde yer almaktadır. Cümlenin tamamı şöyledir: "Bu gerçeklerin apaçık olduğunu, tüm insanların eşit yaratıldığını, Yaratıcıları tarafından bazı devredilemez haklarla donatıldıklarını, bunların arasında Yaşam, Özgürlük ve Mutluluk arayışı olduğunu kabul ediyoruz." Bu ifade John Locke'un yazılarından esinlenilmiş ve Amerikan tarihindeki çeşitli etkili şahsiyetler tarafından kullanılmıştır. Amerikan Devrimi döneminden kalma önemli ve kalıcı bir ifade olarak kabul edilir.

<i>Harriet</i> (film)

Harriet, Gregory Allen Howard ile birlikte senaryosunu da yazan Kasi Lemmons tarafından yönetilen 2019 yapımı bir Amerikan biyografik filmidir. Filmde kölelik karşıtı Harriet Tubman'ı Cynthia Erivo canlandırırken, yardımcı rollerde Leslie Odom Jr., Joe Alwyn ve Janelle Monáe yer alıyor. Harriet Tubman hakkında bir biyografi yıllardır üzerinde çalışılan bir projeydi ve Viola Davis de dahil olmak üzere birçok aktrisin rol alacağı söyleniyordu. Erivo Şubat 2017'de kadroya dahil oldu ve oyuncu kadrosu ile ekibin büyük bölümü ertesi yıl kadroya katıldı. Çekimler Ekim-Aralık 2018 tarihleri arasında Virginia'da gerçekleştirildi.