İçeriğe atla

Eduard Spranger

Eduard Spranger (d. 27 Haziran 1882, Berlin ö. 17 Eylül 1963, Tübingen) Alman bir filozof ve psikolog. Wilhelm Dilthey'in öğrencisiydi.

Eduard Spranger

Tutumlar

Spranger kişilik kuramına, Lebensformen İnsan Tipleri isimli kitabında değindiği kişilerin değer tutumlarıya katkıda bulundu. Bu tutumlar şöyledir:

  • Teorik: Başat ilgi alanı doğruluğun bulunması olan kimseler.
  • Ekonomik: Faydalı olan şeyler ile ilgilenenler.
  • Estetik: En üstün değeri düzen ve uyum olanlar.
  • Sosyal: En üstün değeri insan sevgisi olanlar.
  • Politik: Öncelikle güç ile ilgilenenler.
  • Dindar: En üstün değeri birlik olanlar.

Daha detaylı olarak:

  • Teorik: Keşfetmeye, sistematik hale getirip analiz etmeye; bilgiyi aramaya duyulan tutku.
  • Faydacı: Zaman, para ve kaynaklar bakımından bütün yatırımlardan getiri elde etmeye duyulan tutku.
  • Estetik: Dünya izlenimlerini tecrübe etmeye ve yaşamında düzen ve uyuma ulaşmaya duyulan tutku; kendini gerçekleştirme.
  • Sosyal: Başkalarının kendi yeterliliklerini ortaya çıkarmalarına yardım etmek adına kendime, zamanıma ve kaynaklarıma yatırım yapmaya duyulan tutku.
  • Bireyci: Başkalarını etkilemek ve onlara sözünü geçirmek adına bir mevki elde etmeye duyulan tutku.
  • Geleneksel: Hayatındaki, kutsalındaki ya da idealindeki en üstün anlamı bulmak ve onun peşinden gitmek ile yaşamı için bir sistem oluşturmaya duyulan tutku. Bu araç bazen DISC değerlendirmesinde de önerilir.

İlgili Araştırma Makaleleri

Matematikte reel sayılar kümesi, Fransızca réel “gerçek” den gelmektedir. Oranlı sayılar kümesinin evrim sürecinden elde edilen bir varsayım kombinasyonudur. Reel sayılar kümesi sembolüyle gösterilir.

Etik veya ahlak felsefesi, doğru davranışlarda bulunmak, iyi bir insan olmak ve insani değerler hakkında düşünme pratiğidir. Etik sözcüğü Yunanca "kişilik, karakter" anlamına gelen "ethos" sözcüğünden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">İstatistik</span>

İstatistik veya sayım bilimi, belirli bir amaç için veri toplama, tablo ve grafiklerle özetleme, sonuçları yorumlama, sonuçların güven derecelerini açıklama, örneklerden elde edilen sonuçları kitle için genelleme, özellikler arasındaki ilişkiyi araştırma, çeşitli konularda geleceğe ilişkin tahmin yapma, deney düzenleme ve gözlem ilkelerini kapsayan bir bilimdir. Belirli bir amaç için verilerin toplanması, sınıflandırılması, çözümlenmesi ve sonuçlarının yorumlanması esasına dayanır. Bu çerçevede yapılan işlemlerin tümüne sayımlama denir.

Sanat eğitimi, kişinin duygu, düşünce ve izlenimlerini anlatabilmek, yetenek ve yaratıcılığını estetik bir seviyeye ulaştırmak amacıyla yapılan eğitim faaliyetlerinin tümüdür.

<span class="mw-page-title-main">Tiyatro</span> sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilenmesi amacıyla hazırlanmış gösteriler

Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilemesi amacıyla hazırlanmış gösterilerdir. Farklı bir şekilde duyguların ve olayların hareket (jest) ve konuşmalarla anlatılmasıdır. Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaygın bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak Shakespeare'in sözüyle de ifade edilir.

Soyutlama, bir kavramın bilgi içeriğini azaltma veya indirgeme sürecine denir. Bu indirgeme, çoğunlukla belirli bir amaç için gerekli olan bilginin daha rahat elde edilebilmesi için yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Proletarya</span> alt sosyal sınıf

Proletarya alt sosyal sınıfı tanımlamak için kullanılan terim, bu sınıfa mensup kişilere proleter denir. İlk olarak oğullarından başka malı olmayan insanları tanımlamak için kullanılan aşağılayıcı bir kelime iken, Karl Marx'tan sonra işçi sınıfını tanımlamak için kullanılan sosyolojik bir terim halini almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kent sosyolojisi</span>

Kent sosyolojisi, tanım olarak Batı'da 19. yüzyıl sonlarında ortaya çıkmış olan disiplinin adıdır. Sosyoloji disiplinleriyle aynı zemini paylaşmakla birlikte büyük ölçüde bu disiplinlerden ayrılan yönlere sahip olarak şekillendi. Kent sosyolojisinin ana sorunu ya da meselesi, modern kent toplumlarının yapısal özelliklerini ve sorunlarını anlamaya çalışmak olarak şekillenmiştir. Buna göre, kent sosyolojisi alanı içinde, belirli bir yöntemsel tercihle araştırmacılar, kentte meydana gelen sosyal gruplaşmaları, bu grupların birbirleriyle olan ilişkilerini, etkileşim ve çatışmalarını, kentsel kurumlaşmaları ve örgütlenme biçimlerini, demografik dağılımın sosyal bağlantılarını ve söz konusu grupların kent sosyal yaşamına uyum problemlerini vb. ele alıp irdeleyebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Irkçılık</span> bir ırkın bir diğerine üstünlüğüne inanmak

Irkçılık, farklı bir ırk veya etnik kökene sahip oldukları için diğer insanlara yönelik önyargı, ayrımcılık veya düşmanlıktır. Irkçılık davranışını gösteren kişiye ise ırkçı adı verilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Istırap</span>

Istırap, çeşitli felsefi ve dini sistemlere konu oluşturmuş, mistisizm, ezoterizm ve spiritüalizmde önem verilen ve ruhsal gelişimi sağlayıcı, öğretici niteliğiyle ele alınan bir kavramdır. Istırap konusunun işlendiği bu alanlarda, ıstırap, elin sobaya değmesi veya kesici bir aletle yaralanması gibi fiziksel bedenle ilgili maddi acılar anlamından ziyade, manevi acılara ilişkin bir kavram olarak ele alınır.

<span class="mw-page-title-main">Sosyal psikoloji</span> toplumun insanların düşüncelerini ve davranışlarını nasıl etkilediğini araştıran bilim dalı

Sosyal psikoloji bireylerin düşüncelerinin, iç dünyalarının ve davranışlarının başkalarının gerçek, hayalî ve anlaşılan oluşundan nasıl etkilendiğine dair bir bilimsel çalışmadır. Bu alanda araştırma yapanlar genellikle psikolog veya sosyolog'lardan oluşmaktadır. Buna rağmen bütün sosyal psikologlar hem birey, hem de topluluk bazında çalışırlar. Benzerliklerine rağmen iki alan amaçları, yaklaşımları, yöntemleri ve terimlerinde farklılaşırlar. Biyofizik ve kavrama psikolojisi gibi sosyal psikoloji de disiplinlerarası bir alandır.

Aksiyoloji, etik ve estetik olmak üzere ikiye ayrılır. Etik, insanların ahlaki değerlerini sorgular; estetik ise neyin güzel olduğuyla ilgilenir. Neyin etik, neyin estetik olduğunu açıklamak oldukça güçtür, buradan hareketle aksiyoloji, bireylerin davranışlarına temel teşkil eden değerleri araştırmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Para politikası</span>

Para politikası, hükûmetin, merkez bankasının ya da para otoritesinin, ekonomiye, para arzı yönetimi ya da döviz piyasası işlemlerini kullanmak yoluyla yön vermesidir. Para teorisi, ekonomi için en uygun (optimal) para politikasının belirlenmesini sağlar.

Ya/Ya da, Danimarkalı filozof Søren Kierkegaard'un 1843 yılında iki cilt halinde yayımlanmış eseridir. İnsan varoluşunun estetik ve etik aşama veya hallerini tasvir eden iki ayrı bölümden oluşur. Kierkegaard'un felsefe türünde ilk eseri olup, Victor Eremita müstearıyla yayınlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hesaplamalı karmaşıklık teorisi</span> hesaplama problemlerini kendi zorluklarına göre sınıflandırmaya ve bu sınıfları birbirleriyle ilişkilendirmeye odaklanan teorik bilgisayar bilimlerinde hesaplama teorisinin bir dalı

Hesaplamalı karmaşıklık teorisi, hesaplama problemlerini kendi zorluklarına göre sınıflandırmaya ve bu sınıfları birbirleriyle ilişkilendirmeye odaklanan teorik bilgisayar bilimlerinde hesaplama teorisinin bir dalıdır. Bir hesaplama probleminde prensip, algoritmada belirtilen matematiksel adımların mekaniğe uygulanması yoluyla probleme yaklaşmaktır. Ve bununla beraber hesaplama karmaşıklık teorisindeki problemler, eşdeğer bir bilgisayar tarafından çözülebilen ortamlarda kullanılır.

Siyasi yelpaze, siyasi pozisyon veya politik spektrum, farklı siyasi pozisyonları birbirine göre tanımlamak ve sınıflandırmak amacıyla kullanılan bir sistemdir. Bu pozisyonlar, bağımsız siyasi boyutları temsil eden bir veya daha fazla geometrik eksende yer alır. "Siyasi pusula" ve "siyasi harita" ifadeleri, özellikle popüler iki boyutlu modellerine atıfta bulunmak üzere, siyasi yelpazeyi ifade etmek için kullanılan terimlerdir.

Epistemolojide, fideizm, inancın akıldan bağımsız olduğunu veya akılla çatıştığını ve belirli gerçeklere ulaşmada akıldan üstün olduğunu savunan teori. Latince "inanç" anlamına gelen "fide" kelimesinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Emmanuel-Joseph Sieyès</span> Fransız devlet adamı ve rahip (1748 – 1836)

Emmanuel-Joseph Sieyès ya da abbé Sieyès, Fransız Katolik din adamı, siyasi deneme yazarı ve diplomattı. Fransız Devrimi'nin en önemli siyasi teorisyenlerinden olan Sieyès, Fransız Konsülü'nde Birinci Fransa İmparatorluğu'nda önemli bir rol oynadı.

<span class="mw-page-title-main">Tutku</span>

Tutku, belirli bir kişi veya şeyle ilgili olarak güçlü ve inatçı veya zar zor kontrol edilebilen duygu veya eğilimi belirtmek için kullanılan bir terimdir.

Muhafazakâr korporatizm, liberalizme ve Marksizme bir yanıt olarak ortaya çıkmıştır. Liberalizmin kültürel çoğulculuğunu, Marksizmin politik radikalizmini ve diyalektik materyalizmini ve her ikisinin de laik tutumlarını reddeder. Muhafazakâr korporatizmin ekonomik sistemleri, statüye dayalı refah devletini, belirgin fakat aşırı olmayan gelir farklarını, ılımlı sosyal hiyerarşileri, ılımlı sosyal hakları ve bazı sosyal dışlanmaları içerdiği belirlenmiştir. Muhafazakâr korporatizm aynı zamanda faşist korporatizmden farklı olarak korporatist bir siyasi kültürdür, çünkü diktatörlük tarafından güç kullanılarak düzen sağlamaz, zaten var olan ve devam eden bir kültürdür. Muhafazakâr korporatist kültür, üyelerinin paylaştığı varolan değerlere dayanır ve bu nedenle büyük bir polis gücüne ihtiyaç duymaz. Muhafazakâr korporatist kültürün teorik meşruiyet kaynağı gelenek ve doğuştaki hiyerarşidir. Üyeleri rasyonel varlıklar olabilir ancak kültür kendisini açıklamak için neden sunmaz, faşist korporatist kültürün yaptığı gibi; bunun yerine her zaman böyle yapıldığına başvurur. Onlar, geleneklerin toplumun meşru temelini oluşturduğunu düşünürler.