
Hadis, Muhammed'e atfedilen ve onun sözleri, fiilleri, onaylamaları ve sıfatlarını içeren bilgilerdir. Hadis âlimleri buna sahabe ve tabiînin söz ve fiillerini de eklemişlerdir. Ancak bunlar kaynak olma bakımından Muhammed'in fiil ve sözleri ile aynı seviyede değildirler ve hadis ilmi içerisinde farklı şekilde isimlendirilirler.

Buhârî ya da tam künyesiyle Ebû Abdillâh Muhammed bin İsmâîl bin İbrâhîm el-Cu'fî el-Buhârî, Buharalı Fars bir muhaddistir. Yazdığı Sahih-i Buhârî diye bilinen eser, daha sonradan Sünni Müslümanlar için güvenilir hadis kaynaklarını teşkil eden ve Kütüb-i Sitte diye anılan serinin ilk kitabıdır.

Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkek kişidir. Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir.

Fatıma bint Muhammed, Fatımatü'z-zehra, İslam peygamberi Muhammed'in kızı, Ali bin Ebu Talib'in eşi.

Ebû Hanîfe veya tam adıyla Ebû Hanîfe Numân bin Sâbit bin Zûtâ bin Mâh İslam dininin dört fıkıh mezhebinden birisi olan Hanefi mezhebinin kurucusu ve Sünni fıkhının en büyük üstâdlarından biri sayılan İslam fıkıh ve hadis bilgini. Asıl adı "Nu’man bin Sâbit" olup sevenlerince ismi "İmâm-ı Â’zam" unvanıyla birlikte anılır.

Ehl-i Sünnet ve'l-Cemâat, kısaca Ehl-i Sünnet ya da Sünnîlik, İslam dininin dünya üzerindeki iki büyük kolundan biri ve %77-80'lik bir oran ile en büyük mensubunun bulunduğu mezhepler grubudur. Zaman zaman Sünnî İslam veya Sünnî mezhebi ifadesi de kullanılır. Günümüzde Sünnîlik, kendi içerisinde günümüzde yaşayan iki akaid mezhebi, dört fıkıh mezhebini içermektedir.

Muaviye bin Ebu Süfyan, İslam Devleti'nin Hasan'dan sonraki halifesi ve Emevi Hanedanı'nın kurucusudur.

İbn Kesîr, Suriyeli muhaddis, müfessir ve tarihçi. Memlüklüler devrinde yaşamış tarih, tefsir ve fıkıh konusunda uzmanlaşmış tanınmış bir alimdir. İslam dünyasında kaynak bir tarih kitabı olan El Bidaye ve'n Nihayeyi yazmıştır.

Ammar bin Yasir, en tanınmış sahabelerden biridir ve ailesi ile birlikte ilk 13 Müslüman arasındadır. Şii Müslümanlara göre, Ali bin Ebu Talib'i destekleyen Dört Sadık Sahabi'den biridir. İslam'ın ilk şehitlerinden olan annesi ve babası gibi bazı ilk Müslümanlara uygulanan işkencelerden sağ çıkan tek kişidir. Ertesi sene İslam peygamberi Muhammed ile birlikte Mekke'den Medine'ye hicret etmiştir. Hadise göre, kendisini öldürenleri cennete davet edecek olmasına rağmen, kendisini öldüren grup Ammar bin Yasir'i cehenneme çağıracaktır. Muaviye güçleri tarafından Sıffin'de 657 yılında öldürüldü. İlk camiyi inşa etmiştir.

Gadîr-i Hum İslam peygamberi Muhammed'in 16 Mart 632 tarihinde vereceği vaaz için Müslümanların toplanmış olduğu tarihsel etkinliktir. Şiilerin ve Arap Alevilerinin inancına göre İslam peygamberi bu vaazinde, Ali bin Ebu Talib'i kendisinden sonra gelecek halef tayin etmiştir. Bu günün hicri yıldönümü Şiiler ve Arap Alevileri tarafından her yıl Gadir-i Hum Bayramı olarak kutlanır.
Ebu Said Hudri, künyesi Ebu Said, Medine'nin yerlilerinden Ensari ve İslam Peygamberi Muhammed'in en genç sahabelerinden biri. M 625 senesindeki babası Mâlik ibn Sinan'ı kaybettiği Uhud savaşına çok genç olduğundan katılamamış, sonraki seferlere katılmıştır. Ümeyyed Halifesi Muaviye'yi ziyaret için bir kere Şam'a seyahati dışında hayatı boyunca Medine'de kalmıştır. Sonradan H 64/M 683'te Ümeyyed ordusuna karşı Medine'li arkadaşları ile Harra Muharebesinde şehrin müdafasına katılmıştır. Değişik kaynaklara göre ölüm tarihi 63/682, 64/683, 65/684 veya 74/693 değişmektedir. Ebu Said Hudri en çok Hadis rivayet eden sahabelerden biridir. Bir sayıma göre 1170 rivayeti vardır ve böylece yedinci en verimli hadis rivayet eden sahabedir. Şii müslümanlar hadislerini doğrudan reddetmezler, ancak rivayetlerini diğer kaynaklar ile karşılaştırırlar.
İbn Şihab Zuhrî, ilk Siyer toplayıcılar arasında merkezi bir figürdür. Sahabeleri görmüş Tabiindendir. Hadis üzerine en büyük Sünni otoritelerden sayılır. Önde gelen hadis tenkitcileri arasında İbn el-Medini, İbn Hibban, Abu Hatim, El-Dahabi ve İbn Hacar el-Askalani dahil, hepsi İbn Şihab Zuhri'nin tartışılmaz otoritesi hakkında mutabık kalmışlardır. Birçok Sahabeden hadis almıştır. Sahabe'den sonraki birinci ve ikinci kuşak çok sayıda alim ondan rivayet etmişlerdir. Emevi Halife Abdülmelik zamanında Medine'den Şam'a taşınmıştır.

Süfyân as-Sevrî ibn Saîd tebeut tabiinden olan bir İslâm âlimi, hafız, fakih ve Sevrî mezhebi'nin kurucususu. Aynı zamanda büyük muhaddislerdendir.

Muhammed Bâkır el-Meclisî, Şii alim ve müellif.
Ümmü Kırfe, Vadi el-Kura'daki pagan Beni Fezare kabilesinin lideri. Nüfuz sahibi bir kimseydi. Malik İbn-i Huzeyfe İbn-i Bedir el-Fezari'nin karısıydı. Zeyd bin Harise tarafından Muhammed'in verdiği emirler üzerine Ümmü Kırfe'nin iki bacağına iki ayrı ip geçirildi ve bacakları iki deveye bağlandı, ardından kadın iki parçaya ayrılıncaya dek develer sürüldü. İnfazdan sonra Ümmü Kırfe'nin başı kesildi ve daha sonra Medine sokaklarında gezdirildi.
Ka'b el-Ahbâr veya tam adıyla Ebû İshâk Ka'b b. Mâti' b. Heynû' el-Himyerî el-Yemânî kaynaklara göre Yemenli bir yahudi iken Müslüman olmuş Benî İsrâil'e dair rivayetleriyle tanınan tâbiî. İslam peygamberi Muhammed zamanında Yemen'e giden Ali ile görüşerek İslamiyet'i kabul ettiği, Halife Ebû Bekir devrinde müslüman olduğu, veya Halife Ömer döneminde Medine'ye geldiği, halifenin Kudüs'te bulunduğunu öğrenince oraya giderek kendisiyle görüştüğü ve onun huzurunda müslüman olduğu kaydedilmektedir. Ka'b'ın müslüman oluşuyla ilgili olarak bazı garip hikâyeler de uydurulmuştur.
Vehb bin Münebbih, Tabiinden olan tarihçi ve din alimi.
El-İrşad, şii âlimi Şeyh Müfid tarafından yazılmış olan isnâaşeriyye imamların biyografilerini ihtiva eder. Arap diliyle yazılmış olan bu eser, yazarın en çok tanınan ve çeşitli dillere tercüme edilen çalışmasıdır. Bu kitap 12 imamın Hayatını anlatan en eski Kaynak kitaptır. Eser İslam alimleri arasında o kadar meşhur ki, Allameh Meclisi şöyle yazıyor: " el-İrşâd kitabı, yazarından daha meşhurdur".