
İbn Rüşd, Endülüslü-Arap felsefeci, hekim, fıkıhçı, matematikçi ve tıpçı. Tercüme ve yorumlamalarıyla Aristo'yu Avrupa'ya yeniden tanıtmıştır. İslam felsefesinde Aristocu akım olan meşşailiğin temsilcilerindendir.

İbn Haldun, modern tarihyazımının, sosyolojinin ve iktisatın öncülerinden kabul edilen 14. yüzyıl düşünürü, devlet adamı ve tarihçisidir. Ayrıca İslam aleminde Liberalizm ilkelerini kitaplarında bulunduran ilk Müslüman düşünür. Köklü bir aileden geldiği için iyi bir eğitim aldı. Tunus ve Fas'ta devlet görevlerinde bulunduktan sonra Gırnata ve Mısır'da çalıştı. Kuzey Afrika'nın o dönem istikrarsız ve entrikalarla dolu siyasal yaşamı 2 yıl hapiste yatmasına neden oldu. Bedevi kabilelerini çok iyi tanımasından dolayı aranan bir devlet adamı ve danışman oldu. Mısır'da 6 defa Maliki kadılığı yaptı. Şam'ı işgal eden Timur ile görüşmesi bir fatih ile bir bilginin ilginç buluşması olarak tarihe geçti.

Mantık ya da eseme, bilginin yapısını inceleyen, doğru ile yanlış arasındaki akıl yürütmenin ayrımını yapan disiplindir, doğru düşüncenin aletidir. Önceleri bir felsefe dalıyken daha sonra kendi başına bir ihtisas alanı olmuştur. Matematik ve bilgisayar biliminin de parçası haline gelmiştir. Bir disiplin olarak Aristoteles tarafından kurulmuştur. Aristoteles'den etkilenen Farabi tarafından iki kısımda kategorize edilmiştir. İbn-i Sina geçicilik ve içerme arasındaki ilişkiyi geliştirmiştir. Çağdaş zamanlarda Frege, Russell ve Wittgenstein önemli katkılar yapmıştır.

İbn Sînâ veya Ebu Ali Sînâ ya da Batılıların söyleyişiyle Avicenna, İslam'ın Altın Çağı döneminin en önemli doktorlarından, astronomlarından, düşünürlerinden, yazarlarından ve bilginlerinden biri olarak kabul edilen Fars polimat ve "polimerik erken tıbbın babası" olarak bilinen tabiptir.

Muhyiddin İbnü'l-Arabî ya da tam adıyla Muhyiddîn Muhammed bin Ali bin Muhammed el-Arabî el-Hâtimî et-Tâî, ünlü İslâm düşünürü, mutasavvıf, yazar ve şair. Şeyhü'l Ekber unvanı ile de bilinir.

Fârâbî, 8. ve 13. yüzyıllar arasındaki İslam'ın Altın Çağı'nda yaşamış ünlü filozof ve bilim insanıdır. Aynı zamanda gök bilimci, mantıkçı ve müzisyendir.

Gazzâlî, yaygın adıyla Îmam-ı Gazzâlî, Ortaçağ Avrupası'nda Latinize edilmiş haliyle Algazelus ya da Algazel, İranlı, Sünni İslam âlimi, mutasavvıfı, müderrisidir. İslam düşünce tarihindeki en önemli ve en etkili fakih, müftü, filozof, teolog, mantıkçı ve mistiklerden birisi olarak kabul edilmektedir. XI. yüzyıl'ın müceddidi olarak nitelendirilmektedir. Gazzali'nin çalışmaları çağdaşları tarafından büyük bir önem ve övgüyle karşılanmış ve "İslam'ın delili" anlamına gelen Hüccetülislam unvanını almıştır.

Takıyyüddin ibn Teymiyye, özellikle Selefileri ve Vehhabîleri fıkıh, şeriat ve diğer İslamî görüşler konusunda etkilemiş olan İslam alimi. Kendinden sonra gelen çeşitli ve ağırlıklı olarak Hanbeli mezhebini benimseyen İslâm âlimlerini ve akımlarını da etkilemiştir. İbn Teymiyye'nin etkilediği isimlerin en önemlilerinden birisi de Muhammed bin Abdülvehhâb'dır.
İbn Miskeveyh (940-1030) Fars asıllı ünlü Şii filozoftur. Müslümanlarca; Aristoteles, Farabi'den sonraki üçüncü öğretmen yani "Muallim Salis" olarak bilinir. İran'ın Rey kentinde 940'ta doğdu. Aktif politik kişiliğini filozof rolüyle birleştirdi. Tarihçi yönü de olan Miskeveyh Bağdat, İsfahan ve Rey şehirlerindeki Büveyhî Hanedanı'na hizmette bulundu. Aralarında Sicistani'nin de olduğu bir entelektüel grubunun üyesiydi. İslam dünyasında Neoplatonik geleneğin ortaya çıkışında Miskeveyh'in telifçi rolünün etkisi bulunmaktadır. İbn Miskeveyh tarihten psikolojiye, kimyadan metafiziğe kadar pek çok farklı alanda çalışmalarda bulundu ve eserler kaleme aldı. Yunan filozoflarının tevhid ile ilgilendiklerini öne sürmekle Miskeveyh din ile felsefeyi uzlaştırma hususu probleminden uzak durmuştur.

İslam felsefesi, İslâm dinine mensup kişilerce gerçekleştirilen felsefe etkinliğidir. Müslüman felsefesi ve Arapça felsefe olarak da adlandırılır. İslam felsefesi adlandırması sadece İslam'a dair bir felsefe olarak anlaşıldığından tartışmaya açıktır. İslam dünyası felsefeyle 8. yüzyıldan itibaren sistematik hale gelen Bağdat merkezli tercüme hareketiyle tanışmıştır. 3. yüzyılda Plotinos'un öncülük ettiği, Yeni Platonculuk adlı felsefi akımın Eflâtun ve Aristoteles'i uzlaştırma çabaları İslam dünyasına aktarılan felsefenin temeli olmuştur. Müslüman filozoflar bu iki filozofun eserlerini şerh etme yoluna gitmişlerdir.
İbnü'n-Nedîm ya da tam adıyla Ebü'l-Ferec Muhammed bin Ebî Ya'kūb İshâk bin Muhammed bin İshâk en-Nedîm, 935- 990 yılları arasında yaşamış Arap bibliyografya bilgini, Fihrist adlı kitabın yazarı.

Kindî veya tam adıyla Ebu Yusuf Yakub bin İshak el-Sebbah el-Kindî, felsefe, tıp, matematik astronomi, ilahiyat, psikoloji, fizik, kimya ve müziğe kadar pek çok bilim dalında eser yazan Arap bilim insanı.
Ebu'l-Berekât Bağdâdi, 12. yüzyıl'da hekim ve islam felsefesi'nin en etkili filozoflarından biri olmasına rağmen, çok fazla tanınmamış bir düşünürdür. Orta Çağ'da ve sonrasında Batı düşüncesinde bilinen bir filozof olmamıştır.
Abu-l Farac ya da Bar Hebraeus veya Ebü'l Ferec İbnü'l İbri, 13. yüzyıl Anadolu'sundaki Selçuklu yönetiminde bulunan Melitene'de yaşamış felsefeci, tarihçi, şair, gramer uzmanı, müfessir, ilahiyatçı ve dönemin Süryani Katolikos'u.

Ebu Hureyre (Arapça: أبو هريرة ;, Yemen asıllı sahabe. Gerçek adı bilinmemekle birlikte Müslüman olmadan önceki adının Abdüamr, Sükeyn, Abdüşşems olduğu yönünde farklı rivayetler vardır. Sahipsiz kedi yavrularını besleyip büyütmesinden dolayı Kedicik babası anlamına gelen Ebu Hureyre ismiyle anılırdı.

Beytülhikme veya Bilgelik Evi, aynı zamanda Büyük Bağdat Kütüphanesi olarak da bilinen, ya büyük bir Abbasi devlet akademisini ve Bağdat'taki entelektüel merkezini ya da İslam'ın Altın Çağı sırasında Abbasi halifelerine ait büyük bir özel kitaplığı belirtir. Bilgelik Evi, Abbasi Halifeliğinin çöküşünün ardından fiziksel kanıt eksikliği ve bir anlatı oluşturmak için edebi kaynakların doğrulanmasına güvenerek, resmi bir akademi olarak işlevlerine ve varlığına ilişkin aktif bir tartışmanın konusudur. Bilgelik Evi, 8. yüzyılın sonlarında Halife Harun Reşid'in koleksiyonları için bir kütüphane olarak veya el-Mansur (754-775) tarafından hem Arapça hem de Farsça nadir kitaplara ve şiir koleksiyonlarına ev sahipliği yapmak üzere oluşturulan özel bir koleksiyon olarak kuruldu.
Farabi bibliyografyası Farabi'ye ait olduğu düşünülen eserleri içermektedir. Hangi eserlerin Farabi'ye ait olduğu yıllardan beri tartışılmakta ve tam olarak açık olmayan bir konudur.

Organon Aristoteles'in 6 ciltlik klasik mantık üzerine olan kitap serisi. Organon ismi daha sonraları Aristo'nun izleyicileri olan Peripatetikler tarafından verilmiştir. Şu 6 adet kitaptan oluşur:
- Kategoriler
- Önermeler
- Birinci Analitikler
- İkinci Analitikler
- Topikler
- Sofistik Deliller

Huneyn bin İshak, Abbasi döneminde yaşamış ünlü bir mütercim ve hekimdir. Tam künyesi Ebu Zeyd Huneyn bin İshak el-İbadi'dir. Hristiyan bir Arap aşireti olan İbad'a mensuptur. Arapça, Süryanice, Grekçe'yi çok iyi derecede bilen Huneyn, bu, dillerdeki yetkinliği ve tercümelerinin kalitesi sebebiyle Abbasi halifesi Memun döneminden El-Mutasım dönemine kadar Bağdat'a hekimlik ve mütercimlik yapmıştır. Pehlevice bildiği rivayet edilse de ders aldığı kişi, Halil bin Ahmed, o dünyaya gelmeden ölmüştür. İki oğlu vardır: Birinin adı Davut'tur ve çağında yetkin bir pratisyen hekim olarak tanınmıştır. Diğerinin adı ise İshak'tır ve İshak, babasından bile yetenekli tercüman olarak tanınmıştır;

Isagoge, Îsâgûcî, Porfirios tarafından Yunanca yazılan ve Boethius tarafından Latinceye çevrilen Aristoteles'in kategorilerine giriş niteliği taşıyordu. Onun ölümünden sonra en az bin yıl boyunca mantık üzerine standart ders kitabıydı. Tüm antik yorumcular Ammonius, Elias ve David'e göre, 268-270 yılları arasında Sicilya'daki Porfirios tarafından bestelenmiş ve Khrysaorium'a gönderilmiştir. Çalışma; "Porfirios ağacı" olarak bilinen, genel olarak maddeden bireylere kadar cinslerin ve türlerin oldukça etkili hiyerarşik sınıflandırmasını ve evrenseller sorunundan bahseden bir giriş içeriyordu.