Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.
Hititler ya da Etiler, Tunç Çağı'nda Anadolu, Levant ve Kıbrıs'ta varlık göstermiş bir halk.
Balıklıgöl, Şanlıurfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim peygamberin ateşe atıldığına inanılan bu iki göl, İslam alemi için kutsal sayılan balıkları (sazangiller) ve çevrelerindeki tarihî eserler ile Şanlıurfa'nın en çok ziyaret edilen tarihî mekanlarındandır.
Mezopotamya, Orta Doğu'da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge. Mezopotamya günümüzde Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Büyük bölümü bugünkü Irak'ın sınırları içinde kalan bölge, tarihte birçok medeniyetin beşiği olmuştur. Mezopotamya'da yer alan şehirler günümüzde sürekli gelişmektedir. Ayrıca bu bölgede bol miktarda petrol bulunmaktadır.
Kitâb-ı Mukaddes, Mukaddes Kitap veya Kutsal Kitap, Eski Ahit ve Yeni Ahit'i kapsayan, Hristiyan inanışının temelini oluşturan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan kitaptır.
Babil, Mezopotamya'da adını aldığı Babil kenti etrafında MÖ 1894 yılında kurulmuş, Sümer ve Akad topraklarını kapsayan bir imparatorluktur. Babil'in merkezi bugünkü Irak'ın El Hilla kasabası üzerinde yer almaktadır. Babil halkının büyük bir kısmını tarih boyunca çeşitli Sami asıllı halklar oluşturmuştur. Bölgede konuşulmuş en yaygın dil Akadca olmuş olmasına rağmen Sümerce dinî dil olarak kullanılmıştır. Aramice ise ilerleyen yıllarda bölgenin geçer dili konumuna gelmiştir.
Gılgamış Destanı, antik Mezopotamya'dan günümüze ulaşan en eski edebiyat eseri ve Piramit metinlerinden sonra en eski ikinci dini metin olarak kabul edilen destansı bir şiirdir. Gılgamış'ın yazınsal tarihi, Üçüncü Ur Hanedanlığı'ndan kalma Uruk Kralı Bilgamış hakkında yazılan beş Sümer şiiriyle başlar. Bu bağımsız hikâyeler, daha sonra Akadcada birleşik bir destan için kaynak olarak kullanılmıştır. "Eski Babilce" yorumu olarak bilinen bu birleşik destanın günümüze ulaşan ilk yorumu, MÖ 18. yüzyıla dayanır ve adını açılışından almıştır. Destanın sadece birkaç tableti günümüze ulaşmıştır. Sîn-lēqi-unninni tarafından derlenen daha sonraki Standart Babilce yorumu, MÖ 13. yüzyıldan 10. yüzyıla kadar uzanır ve Sha naqba īmuru açılışına dayanır. Bunun yaklaşık üçte ikisi daha uzundur ve on iki tabletlik yorum kurtarılmıştır. En iyi kopyalardan bazıları, MÖ 7. yüzyılda yaşamış olan Asur Kralı Asurbanipal'in kütüphane kalıntılarında keşfedilmiştir.
Kutsal metin, herhangi bir din veya mezhepte kutsal kabul edilen ve genellikle merkezî bir önemi haiz olan yazı.
Akadca, Doğu Sami dillerine ait Antik Mezopotamya'da, özellikle Asur ve Babil imparatorluklarında kullanılmış ölü dil. Dil, kayda geçmiş ilk Sami dili olup, aslen soysal açıdan akraba olmadığı Sümerce için kullanılmış çivi yazısı ile yazılmıştır. Akadca ismini Akad İmparatorluğu'nun başkenti Akad şehrinden almıştır. Bir izole dil olan Sümerce ve Akadcanın birbirleri üzerindeki karşılıklı etkileşimleri, bu iki dilin bir dil birliği içerisinde sınıflandırılmasına yol açmıştır.
Akad İmparatorluğu veya Akkad İmparatorluğu, uzun ömürlü Sümer uygarlığından sonra Mezopotamya'nın ilk antik imparatorluğuydu. Merkezi, Akad şehri ve çevresindeydi. İmparatorluk, Mezopotamya, Levant ve Anadolu'da nüfuz sahibi oldu ve Arap Yarımadası'nda Dilmun ve Magan'a kadar güneye askerî seferler düzenledi.
Sümerce, Sümerlerin ana dili. Güney Mezopotamya'da MÖ 4000 yılında konuşuluyordu. MÖ 2000'li yılların başlarında yerini konuşma dili olarak Akadcaya bıraktı ancak Mezopotamya'da MS 1. yüzyıla kadar kutsal, şölensel, edebî ve bilimsel bir dil olarak kullanılmaya devam etti. Daha sonra ise bu dil 19. yüzyıla kadar unutuldu. Mezopotamya'da konuşulan diğer dillerin aksine Sümercenin izole dillerden olduğu kabul edilir.
Büyük Sargon, Akad İmparatorluğu'nun ilk hükümdarı.
Hurrice veya Mitannice, MÖ 3. ve 2. binyıllar arasında Anadolu ve Kuzey Mezopotamya'da hüküm süren Hurriler tarafından konuşulmuş bir dildir. Genellikle bu dili konuşanların Ermeni Dağlık Bölgesi'nden gelip MÖ 2. binyıl'ın başlarında güneydoğu Anadolu ve kuzey Mezopotamya'ya yayıldıklarına inanılmaktadır.
Ebla, Suriye'nin İdlip ilinin, İdlip ilçesine bağlı antik bir kenttir. Halep'in 55 km güneybatısında bulunan antik bir şehir. MÖ 3000 sonlarında ve MÖ 1800-1650 yılları arasında epey önemli bir merkezdi.
Ugarit ya da Ras Şamra(ʼUgrt; Arapça: ْأُوغَارِيت) Suriye'de Lazkiye yakınlarında Akdeniz'e kıyısı bulunan antik bir liman şehridir. MÖ 1450 - 1195 yılları arasında bir ticaret kenti olarak hareketliydi ancak MÖ 1196 - 1179 arasında Deniz Kavimleri'nin ani bir baskınıyla yakılıp yıkılmıştır. 1929 yılından itibaren harabelerinde yapılan kazılar, tarih açısından önemli tabletler ortaya çıkardı. Bu kazılarda, büyük bir kısmı saray ve çevresinde çoğunluğu Akadca, Ugaritçe olmak üzere Sümerce, Hurrice dillerinde çivi yazılı tabletlerle Antik Mısır dilinde hiyeroglif birkaç bin kil tablet bulunmuştur. Söz konusu belgeler “Rap’anu Arşivi” olarak bilinmektedir. Halkı Ugaritçe denilen bir Sami dili konuşmaktaydı. Ugarit eski çağların en önemli ticaret merkezlerindendir. Ugarit'te yapılan kazılar sonucunda bu bölgedeki yerleşmelerin Neolitik Çağ'a kadar dayandığını göstermiştir. Ayrıca Ugarit kazılarında Akadlar dönemine ait mühür bulunmuştur.
Savaş arabası, hızlı hareket gücü sağlamak için genellikle atların kullanıldığı, bir savaş arabacısı tarafından sürülen bir araba türüdür. Bilinen en eski savaş arabaları, günümüz Rusya'sının Çelyabinsk Oblastı'nda bulunan ve MÖ 1950-1880 yıllarına tarihlenen Sintaşta kültürüne ait mezarlarda bulunmuş ve Orta Anadolu'da Kültepe'de bulunan ve MÖ 1900 yıllarına tarihlenen silindir mühürlerde tasvir edilmiştir. Hafif, atlı savaş arabalarının yapımını mümkün kılan en önemli buluş dişli tekerlektir.
Ebla dili, Kuzey Suriye'de Doğu Sami halkları tarafından MÖ 3000'li yıllarda konuşulmuş ölü bir Sami dilidir. İsmini günümüz Suriye sınırları içinde kalan antik şehir Ebla'dan alır.
Amoriler, Sami dilleri konuşmuş Suriye ve Güney Mezopotamya kökenli eski bir halktır. MÖ 21. yüzyıldan MÖ 17. yüzyıla kadar bölgenin büyük bir kısmına hükmetmiş halk içinde Babil'in de dahil olduğu pek çok şehir devlet kurmuşlardır. Akad ve Sümer metinlerinde geçen Amurru kelimesi hem halkı hem de halkın ana tanrısını tanımlamak için kullanılmıştır.
Harran antik kenti., Şanlıurfa ili, Harran ilçesi sınırları içinde bulunan bölgenin eski yerleşim yerlerinden birisidir. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer almaktadır.
Antik dünyadaki kütüphaneler listesi Antik dünyanın büyük kütüphaneleri, imparatorluklar için arşivler, kutsal yazılar için mabetler ve edebiyat ile günlüklerin depondıkları yerler olarak hizmet etmiştir.