İçeriğe atla

Ebû Cehil

Amr bin Hişam
Amr bin Hişam'ın Bedir Muharebesi'nde ölümü (Tarihname, Belamî)
Doğum570 civarı
Mekke
Ölüm13 Mart 624
Medine yakınında
Bedir Muharebesi
Diğer ad(lar)ıEbû Cehil
Ebu'l-Hakem
Çocuk(lar)İkrime bin Ebû Cehil

Amr bin Hişam (Arapçaعمرو ابن هشام; 570 civarı[1] - 13 Mart 624), diğer adıyla Ebu'l-Hakem (Arapçaأبو الحكم‎) veya İslam peygamberi Muhammed'in ona koyduğu ve bilinen adıyla Ebû Cehil (Arapçaأبو جهل), Mekke'nin eski liderlerinden biridir.[2] Muhammed'e muhalefeti ve Müslümanlara karşıt olan davranışları dolayısıyla tanınmıştır.

Mahzum kabilesinin önde gelen liderlerinden biri olan Ebu Cehil, İslam öncesi Araplar arasında Ebü'l-Hakim (Bilgeliğin Babası) olarak biliniyordu. Muhammed İslam'ı tebliğ etmeye başladıktan sonra Ebu Cehil ona karşı çıktı ve sıklıkla ilk Müslümanlara fiziksel saldırılarda bulundu. Sümeyye bint Habbat ve Yasir bin Amir de dâhil olmak üzere birçok Müslüman'a saldırdı. Müslümanlara yönelik saldırıları Muhammed'in kendisine Ebu Cehil (Cehaletin Babası) ve Firavun el-Ümme (Ümmetin Firavunu) unvanını vermesine neden oldu.

13 Mart 624'te Ebu Cehil'in Mekke tarafının komutanı olduğu Bedir Savaşı gerçekleşti. Savaşta Ebu Cehil, Muavviz bin Amr ve Muaz bin Amr tarafından ölümcül şekilde yaralandı ve Abdullah bin Mesud tarafından öldürüldü.

Hayatı

Ataları ve ailesi

Amr bin Hişam, Mekke'de 570 yılında doğdu. Babası, Hicaz'daki Mekke şehrinin hakimi olan Hişam bin Muğire idi.[3] Hişam, Kureyş kabilesinin ve Mekke'nin İslam öncesi aristokrasisinin önde gelen kabilelerinden biri olan Mahzum'a mensuptu.[4] Hişam, 'Mekke'nin efendisi' olarak biliniyordu ve onun ölüm tarihi, Kureyşliler tarafından takvimlerinin başlangıcı olarak kullanılıyordu.[5] Amr'a, annesinin Hanzala kabilesine mensup olduğunu belirten İbnü'l-Hanzaliyye de deniyordu.[6]

Haris bin Hişam ile Ayyaş bin Ebu Rebî'a'nın kardeşi[7] olan Amr, Ebu'l-Hakem (TürkçeBilgeliğin Babası) künyesiyle de tanınırdı, çünkü Kureyş kabilesi içinde bilge bir adam olarak kabul edilirdi. Amr yeni gelişmekte olan İslam dininin en güçlü rakiplerinden biriydi ve insanlara karşı agresif bir tutumu vardı, bu yüzden Müslümanlar onu Ebû Cehil (TürkçeCahilliğin Babası) künyesiyle andı. Kureyş kabilesinde Mahzûmoğullarının üyesiydi ve Mekke şehrinin[8] (Muhammed'in ordusuna teslim olmadan önceki) lideriydi.[] Sahibi olduğu kervanlarla gezip yeni şehirler görmeyi severdi.

Lakabı Ebu'l-Hakem (أبو الحكم) ("bilgeliğin babası") idi, çünkü o putperestler tarafından derin bilgeliğe sahip, Kureyş'in ileri gelenleri tarafından zeki ve anlayışlı bir adam olarak kabul ediliyordu ve onun görüşlerine çok güvenirlerdi. Onu meclislerinin seçkin bir üyesi olarak görürlerdi. Otuz yaşında bile Hakim bin Hizam'ın lideri olduğu Dar'un-Nedve'de düzenlenen özel toplantılara katılırdı ki bu özel toplantılara giriş yaşı kuralı en az kırktı.[]

Amr bin Hişam, Muhammed İslam'ı ilk duyurduğunda hemen karşı çıktı ve söylediklerini reddetti. Muhammed bu bağlamda onu Ebû Cehil (أبو جهل) ("cehaletin babası") olarak vasfetti.[] Muhammed şöyle demiştir: “Ebu Cehil'e 'Ebu Hakem' diyen kişi ciddi günah işlemiştir. Bunun için Allah'tan bağışlanma dilesin.”[9]

Ebu Cehil, İslam'a ve Muhammed'e karşı savaşmaya yemin eden muhalif grupların aslanı olarak vasfedildiği için de Esad el-Ahlaf olarak da biliniyordu.[10]

Ebu Cehil Muhammed'le aynı yaştaydı. Gençliklerinde bir zamanlar, Abdullah bin Cudan et-Teymi'nin toplantısında bir araya getirilmişlerdi. Muhammed, Ebu Cehil'den daha zayıftı ve onu ittiğinde dizlerinin üzerine düştü ve dizlerinden biri yaralanarak kalıcı bir yara izi kaldı.[11]

İslam'la olan ilişkisi

Kabile ve nüfuz üstünlüğü

Buhari'ye göre Ebu Cehil, Müslümanlara karşı çeşitli derecelerde "amansız bir düşmanlık" besleyen Kureyş liderleri arasındaydı.[8]

Amr Hişam, Muhammed halka açık olarak tebliğde bulunmaya başladığında derhal karşı çıkmaya başladı. Aşağıdaki nedenlerle Muhammed'e karşı düşmanlık yapıyordu:

Ebu Cehil bir keresinde "gizlice" evinde Kur'an okuyan Muhammed'i dinlemek için gece dışarı çıktı. Mekke'nin ileri gelenlerinden Ebu Süfyan ve Ahnes bin Şurayk da aynı amaçla dışarı çıkmıştı. Her biri oturup dinleyebileceği bir yer seçti ve hiç kimse diğerinin nerede oturduğunu bilmiyordu. Böylece geceyi onu dinleyerek geçirdiler ta ki şafak vakti gelip dağılıncaya kadar. Eve dönerken karşılaştılar ve birbirlerini kınadılar ve biri diğerine şöyle dedi: 'Bir daha böyle yapma, çünkü aklı başında biri seni görürse, onun aklında şüphe uyandırırsın.' Ancak sonraki iki gün boyunca bunu yapmaya devam ettiler.[12]

Ebu Cehil daha sonra Ahnes bin Şerik'e şöyle dedi: "Statü ve asalet elde etmek için Abdümenaf ile her konuda yarıştık. Onlar insanlara yedirdi, biz de yedirdik. Onlar sadaka verdi, biz de verdik. İnsanlarla ilgileniyorlardı biz de öyle. Eşit oluncaya kadar bunları yaptık. Şimdi de diyorlar ki, 'Bizden gökten vahiy alan bir peygamber geldi' Peki biz bununla nasıl yarışabiliriz? Vallahi biz ona asla inanmayacağız ve onun mesajını asla kabul etmeyeceğiz!”

Muğire bin Şube anlatıyor: "Muhammed'i ilk tanımam şöyle olmuştur: "Mekke sokaklarının birinde Ebu Cehil'le beraber yürürken yolda Muhammed'e rastladık. Muhammed: "Ebu'l Hakem! Neden İslam'ı kabul etmiyorsun ve bana Allah'ın Resulü olarak inanmıyorsunuz? Allah ve Resulüne gel, seni Allah'a çağırıyorum" dedi. Ebu Cehil ise: "Ey Muhammed! Tanrılarımıza dil uzatmaktan ne zaman vazgeçeceksin? Yalnız senin getirdiğine şahitlik etmemizi mi istiyorsun? Biz senin vazifeni yaptığına şahitlik ediyoruz. Vallahi, söylediklerinin gerçek olduğunu bilsem elbette sana uyarım" dedi. Muhammed gidince, Ebu Cehil bana dönerek: "Onun söylediklerinin gerçek olduğunu kesinlikle biliyorum. Fakat beni men eden şey şu: "Kusayy oğulları, Hicabet bizde dediler. Peki dedik. Sikayet bizde dediler, peki dedik. Nedve bizde dediler, peki dedik. Sonra onlar yemek verdiler, biz de verdik. Sonunda bir konuda onlarla tam eşitliği sağlamışken, onlar; "Peygamber de bizden" diyorlar. Hayır! Vallahi bunu kabul edemem.[13]

Yıldırma faaliyetleri

Müslüman kaynaklarna göre Ebu Cehil, Mekkelileri Müslümanlara karşı kışkırtırdı. Müslüman olan eğer toplumsal öneme sahip bir insansa ve kendisini savunacak akrabaları varsa, onu azarlar ve aşağılayarak şöyle derdi: 'Sen, senden daha hayırlı olan babanın dinini terk ettin. Seni sefih ilan edeceğiz, aptal olarak işaretliyeceğiz ve itibarını zedeleyeceğiz.' Eğer tüccarsa, 'Mallarınızı sattırmayız, sizi dilenci durumuna düşürürüz' derdi. Eğer sosyal önemi olmayan biriyse onu döver ve insanları ona karşı kışkırtırdı.[14] Amr'dan en çok zarar gören hür insanlar, sosyal statüsü olmayan yoksullardı. Amr bu kimseleri bazen tartaklardı ve dostlarının da kendisi gibi yapmalarını isterdi.

Politeist Kureyşe ait olan köleler İslam'a geçtiklerinde ağır bir şekilde cezalandırılırlardı. Bu cezalar dövülmeyi veya kırbaçlanmayı, ardından susuz ve yemeksiz bırakılmayı içeriyordu. Amr ibn Hişam'ın, hata yapmaları durumunda kölelerinin sırtına sıklıkla ağır taşlar koyduğu söylenmiştir. Hişam, böyle bir köle olan Harise bint Mu'ammil'i, din değiştirmesi nedeniyle görme yeteneğini kaybedecek kadar dövdü. Ayrıca Ammar bin Yasir'in annesi Sümeyye bint Hayyat'a saldırdı ve onu genital bölgesinden mızraklayarak ölümcül yaralar açarak öldürdü. İslam dininin ilk kutsal şehidi bu kadındı. Ebu Cehil ayrıca Ammar'ın babası Yasir ibn Amir ve kardeşi Abdullah'a da zulmetti ve gözlerinin önünde onlara işkence ederek öldürdü. İleride Bedir Muharebesi'nde kendisini öldürecek olan Abdullah bin Mesud'u da yumraklayarak dövmüştür.[11]

Fiziki bakımdan kötü durumda olanlar, verilen cezalara dayanamayıp İslam'dan vazgeçmişlerdir. Ancak bazıları İslam'dan gerçekten vazgeçmemişlerdir ve gizlice ibadet etmişlerdir.[]

Bedir Muharebesi

Bedir Muharebesi'nden önce Medine'deki Evs kabilesi lideri Sa'd bin Muaz, gayr-i müslim dostu Ümeyye bin Halef ile Mekke'yi ziyarete geldi. Bir süre sonra Amr ile karşılaşıp onunla tartışmaya girdiler ve tartışma aniden hararetlendi ve Sa'd, onu Suriye'ye giden Mekke ticaret yolunu kesmekle tehdit etti. Böylece Amr, Ümeyye'ye kendisinin Muhammed tarafından tehdit edildiğini söyledi.[8] Amr, Bedir Muharebesi'nde Muaz bin Amr ve Muavvez bin Amr isimli iki erkek kardeş tarafından savaş sırasında ölümcül şekilde yaralandı. Daha sonra Abdullah bin Mesud tarafından kafası kesilerek öldürüldü. Cesedi, kendi safında savaşanların ölüleri ile beraber, Bedir'de bulunan kör bir kuyuya atılmıştır.[15]

Kaynakça

  1. ^ "EBÛ CEHİL - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 4 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Kasım 2021. 
  2. ^ "Abū Jahl". Abū Jahl (d. 2/624), the “Father of Ignorance,” was the Qurashī leader of Muḥammad’s pagan opponents in Mecca. His actual name was ʿAmr b. Hishām b. al-Mughīra of the Makhzūm of the Quraysh. This derogatory nickname was reportedly given to him by the Prophet, and was designed to replace his actual kunya, Abū l-Ḥakam. BRILL Encyclopaedia of Islam, THREE. 2007. 4 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ağustos 2020. 
  3. ^ Hinds 1991, s. 138.
  4. ^ Hinds 1991, ss. 137–138.
  5. ^ Hinds 1991, s. 137.
  6. ^ Guillaume 1955, s. 298.
  7. ^ Ibn Khallikan's Biographical Dictionary, trans. by Bn Mac Guckin de Slane, Oriental Translation Fund (Series), 57, 4 vols (Paris: Printed for the Oriental translation fund of Great Britain and Ireland, 1842-71), I 373.
  8. ^ a b c Sahih el-Buhari, 5:59:286 16 Ağustos 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  9. ^ The Life of Muhammad: A Translation of ibn Isḥāq's Sīrat Rasul Allāh with introduction & notes by Alfred Guillaume, Oxford University Press, 1955.
  10. ^ Letter No.28, 2nd paragraph, Peak of Eloquence (Page-575), 0-941724-18-2; retrieved 11 January 2015
  11. ^ a b Guillaume, p. 304
  12. ^ Guillaume, p. 142
  13. ^ Beyhaki, Muğire b.Şube’den direkt rivayet etti; Bidaye, III/64; İbn Ebi Şeybe; Kenz’ul-Ummal, VIII/129
  14. ^ Guillaume, p145
  15. ^ "EBÛ CEHİL". Ebü’l-Hakem (Ebû Cehl) Amr b. Hişâm b. Mugīre el-Kureşî el-Mahzûmî (ö. 2/624), Hz. Muhammed’in ve İslâm’ın azılı düşmanlarından biri. TDV İslam Ansiklopedisi. 4 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ağustos 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Abdülmuttalib bin Haşim</span> İslam peygamberi Muhammedin dedesi

Şeybe bin Haşim veya daha çok bilinen adıyla Abdülmuttalib, İslam peygamberi Muhammed'in dedesidir. Altı yaşındayken annesi ölen Muhammed'e sekiz yaşına kadar bakmış ve ölmeden önce emaneti, oğlu Ebu Talib'e devretmiştir. Künyesi Ebü'l-Haris Abdülmuttalib bin Haşim bin Abdülmenaf bin Kuseyy şeklindedir. Abdülmuttalib'in diğer isimlerinden biri de Âmir'dir.

<span class="mw-page-title-main">Bedir Muharebesi</span> İslam tarihinde Müslümanlar ile Mekkeli paganların yaptığı ilk savaş

Bedir Muharebesi, 13 Mart 624 tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslümanların, Mekke'nin Kureyşli paganlarla yaptığı ilk savaştır. Müslüman ordusu, Ebu Cehil'in önderlik ettiği Kureyş ordusunu savaş meydanında mağlup etmiş, Ebu Cehil de dahil olmak üzere toplam 70 Kureyşli ölmüştür. Bu muharebe, Müslümanların yaptığı ve kazandığı ilk savaştır. Savaş sonrası Kureyşlilerin başına geçen Muhammed'in kayınbabası Ebu Süfyan, Müslümanlardan intikam almak için yemin etmiş ve Kureyşli paganlar ile Müslümanlar arasındaki çatışmalar hız kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mekke'nin Fethi</span> Müslümanların 630da Mekkeyi ele geçirmesi

Mekke'nin Fethi, 10 Ocak 630 tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslüman ordusunun, Mekkeli Kureyşlilerin elindeki Mekke'yi fethetmesidir. Bu fetih, İslam tarihindeki en önemli olaylardan biridir. Bu fetih, Müslümanlar ile Kureyş kabilesi arasındaki yaklaşık sekiz yıl boyunca süren savaşların sonunu getirmiş ve Arap Yarımadası'nda İslam'ın yayılışını daha da hızlandırmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hudeybiye Antlaşması</span> Müslümanlar ile Mekkeli putperestler arasında 628de imzalanan barış antlaşması

Hudeybiye Antlaşması veya Hudeybiye Barışı, 628 martında Medineli Müslümanlarla Mekkeli putperestler arasında yapılan barış antlaşmasıdır. Hudeybiye ismini imzayı attıkları yakın köyün isminden almıştır. Bu antlaşma ile Mekkeliler İslam Devleti'ni hukuken tanımıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Zer el-Gıfârî</span> İlk Müslümanlardan biri

Cündeb bin Cünâde bin Süfyân, lakabı Ebu Zer, Ebu Zer el-Gıfârî, İslam'ı ilk kabul eden sahabilerden biriydi. İslam peygamberi Muhammed kendisine Abdullah adını vermiştir. Beni Gifar kabilesindendi. Doğum tarihi bilinmemektedir. 652 yılında, Medine çölü yakınlarındaki El-Rabaza kentinde ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Ammar bin Yasir</span> Sahabe

Ammar bin Yasir, en tanınmış sahabelerden biridir ve ailesi ile birlikte ilk 13 Müslüman arasındadır. Şii Müslümanlara göre, Ali bin Ebu Talib'i destekleyen Dört Sadık Sahabi'den biridir. İslam'ın ilk şehitlerinden olan annesi ve babası gibi bazı ilk Müslümanlara uygulanan işkencelerden sağ çıkan tek kişidir. Ertesi sene İslam peygamberi Muhammed ile birlikte Mekke'den Medine'ye hicret etmiştir. Hadise göre, kendisini öldürenleri cennete davet edecek olmasına rağmen, kendisini öldüren grup Ammar bin Yasir'i cehenneme çağıracaktır. Muaviye güçleri tarafından Sıffin'de 657 yılında öldürüldü. İlk camiyi inşa etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ebû Ubeyde bin Cerrâh</span> Sahabe, komutan

Ebu Ubeyde bin Cerrāh, İslam peygamberi Muhammed'in sahabelerinden ve cennetle müjdelenmiş on sahabeden biridir. İslam tarihinde yeri önemlidir ve Ömer'in halifeliğinde ordu komutanlığı yapmıştır.

El-Hakem bin Ebü'l-Âs bin Ümeyye, Emevî hanedanının Mervaniler kolunun kurucusu ve dördüncü Emevî Hâlifesi I. Mervan'nın (hk. 684–685) babası ve Osman bin Affan'nın (hk. 644–656) amcasıdır.

Utbe bin Rebîa, Kureyş'in ileri gelenlerinden bir pagan.

Velîd bin Mugīre ), İslam dininin ilk yıllarında ve Mekke döneminde adı geçen pagan.

Muhammed devrinde Müslümanlar ile temas kuran gayrimüslimler bu maddede listelenmiştir.

Bu liste İslam peygamberi Muhammed'in sahabelerini alfabetik olarak göstermektedir. Sahabe, Muhammed'i hayatında en az bir defa görmüş kişilerdir. Sayılarının 124.000 civarında olduğu sanılmaktadır. İlk sahabe eşi Hatice, son ölen sahabe Ebu Tufeyl Âmir bin Vâsile el-Leysî'dir.

Huneys Bin Huzafe Muhammed Bin Abdullah'ın Sahabelerinden biri.

Mahzum, Mekke'de yerleşik Kureyş kabilesinin kolu olan Arap kabilesi.

Hâtıb bin Ebû Beltea ya da İbn Ebû Beltea, Muhammed'in Mısır valisi Mukavkıs'a elçi olarak gönderdiği sahabe.

<span class="mw-page-title-main">Übey bin Halef</span>

Übey bin Halef veya tam adıyla Übey bin Halef bin Vehb el-Kureşî el-Cumahî, Mekkeli bir pagan ve İslam'ın ilk dönemlerinde Muhammed ve İslam'ın en önde gelen karşıtlarından biriydi. İslam kaynaklarında, 625'teki Uhud Muharebesi'nde Muhammed'in attığı bir mızrak sonucu ölmesi ile tanınmaktadır.

İslam peygamberi Muhammed, şehrin sıkıntı çektiği kabileler arasındaki anlaşmazlıkları karara bağlamak için şehir liderleri tarafından Medine'ye davet edilmişti. Muhammed Medine'ye hicret edip burada işleri yola koyduktan sonra 629 yılının Kasım ayında Mekke'yi fethetti.

Sad bin Muaz (590-627) Medine'deki Evs kabilesinin lideri ve İslam peygamberi Muhammed'in önde gelen sahabelerinden biriydi. Hendek Savaşı'ndan kısa bir süre sonra öldü.

İkrime bin Ebu Cehil Amr bin Hişam, Babası Ebu Cehil ile birlikte İslam peygamberi Muhammed'in önde gelen muhaliflerinden birisiydi. Daha sonrasında Müslüman oldu; Ridde savaşlarında ve Suriye'nin fethinde Raşidin kuvvetlerinde komutanlık yaptı. Muhtemelen Bizans kuvvetleriyle yapılan Ecnadeyn Muharebesi'nde öldü.