İçeriğe atla

EEPROM

AT24C02 EEPROM'u

EEPROM (Electronically Erasable Programmable Read-Only Memory), küçük boyuttaki verileri kalıcı olarak saklamak için bilgisayar ya da diğer cihazlarda kullanılan bir yongadır. Boyutu daha büyük olan sabit verileri saklamak için ise flaş bellek gibi daha ekonomik yöntemler kullanılır. EEPROM, elektrikle yazılıp silinme özelliğine sahiptir.

RAM'lere yazmak EPROM'lara yazmaya göre hızlıdır (RAM'lara birkaç nanosaniyede yazılabilirken EEPROM'lar için bu süre mikrosaniyeler mertebesindedir). Buna ek olarak RAM'lar genelde uçucudur yani güç kesilmesi halinde içeriklerini kaybederler.

Silinebilir ve programlanabilir hafızaların en gelişmiş olanı elektriksel olarak silinebilen Sadece Okunabilir Belleklerdir (Read-Only Memory). Bu hafızalarda, hafıza hücrelerine istenen bir değer yazılabilir ve yazılan bu bilgi yeni bir yazmaya kadar kalır. EEPROM'un silinmesi, EPROM'un silinmesi ile aynı anlamı taşımamaktadır.

EEPROM'lar birkaç byte dan 128 KB'a kadar olan aralıklarda, tipik olarak düzen parametrelerini saklamada rol oynarlar. Modern bilgisayarlarda şimdiye dek kullanılan CMOS kalıcı BIOS bellek teknolojisi (CMOS nonvolatile BIOS memory) ile yer değiştirmiştir. Örneğin; kişisel bilgisayarlarda bu yongalar BIOS kodlarını ve sistem ayarlarını saklamak için kullanılır.

Ram üzerine tekrar tekrar yazmak mümkünken, EEPROMlar üzerlerinde bulunan ince yalıtkan madde zarar görene dek yazma ve silme işlemi yapabilmekle sınırlandırılmıştır.

İlk kullanılan EEPROM'lar 100 defa silme-yazma işlemi gerçekleştirirken, günümüz teknolojisinde kullanılan EEPROMlar 1.000.000'da fazla yazma-silme işlemini yerine getirebilmektedirler. Flash bellekler EEPROM'dan daha ucuz olmasına karşın daha çabuk yıpranır ve zarar görürler (yaklaşık 10.000 yazma-silme işleminden sonra). EEPROM'un daha etkili olduğunun düşünülmesinin diğer bir sebebi; flash bellek birden fazla bellek bölgesini aynı anda silmek zorundadır. Sadece bir baytı değiştirmek için tüm bloğu silmek ve tekrar yazmak gerekir. Bu da flash belleğin çabuk yıpranmasının sebebidir.

Tarihçe

Uçucu olmayan ilk yarı iletken (NVSM) bellek Dawon Kahng ve Simon Sze tarafından 1967 yılında önerildi. Öneri yük depolamak ve non-lineer taşıma sistemlerini programlamak ve silmek icin düşünülmüştü. Bu bellekler şu an enerji kesilse bile uzun süre bilgiyi saklama (10-100 yıl), elektriksel olarak yazılma, düşük güç tüketme ve yüksek bit yoğunluğuna sahip olma özelliklerini barındırmaktaydı.

Buluş, daha sonraları içinde EPROM EEPROM ve Flash bellek gibi bellek birimlerini içeren bellek ailesinin hızla yükselmesini sağladı. 1990'ların başında NVSM (NonVolatile Semiconductor Memory) telefon, bilgisayar, dijital kamera, mp3 çalar vb birçok taşınabilir elektronik cihazın temel bellek birimi olarak kullanılmaya başlandı. Sadece geçen 5 yılda bile 10 milyarın üstünde ürünün üretiminde NVSM teknolojisi kullanıldı. 2010 yılında bu sayının 40 milyarı aşacağı tahmin ediliyor.

1960'lı yıllarda programlanabilir-salt okunur bellekler (PROM'lar) mühendislerin kullandığı en büyük güçlerden biriydi. Fakat bu belleklerin çok göze çarpan bir kısıtlaması vardı: bu bellekler tekrar programlanamıyorlardı. ROM tipi belleklere bilgisayar kartlarının üretimi sırasında üretici firmalar tarafından sistemi destekleyen programlar bir defa olmak üzere yazılırlardı. Bu tip yongalar bilgisayar kartlarına takıldıktan sonra sisteme sadece bilgi vererek çalışırlardı. ROM'dan komut işletmek için adresin tanımlanması yeterlidir. ROM'lara yapıları itibarıyla veri yazma imkânı yoktur. Bütün doneler üretici firma tarafından belirlenir ve bir defa ve o sistemde kullanılmak üzere üretilirlerdi. ROM belleklerde yapılarından dolayı bilgiler bilgisayar sistemi kapatılsa bile kaybolmaz. Bu bellekler Dov Frohman yeni bir fikir ortaya çıkarana kadar kullanıldı.

Frohman kontrol kapısı üzerinde -yüzer vaziyette duran ve herhangi bir bağlantısı olmayan -extra geçit bulunduran yeni bir MOS tasarladı. Kaynak (source)-savak (drain) hattı üzerinden akım geçirerek kayan geçidin üzerinde yük birikmesini sağladı. Daha sonra güç kaynağını kestiğinde kayan geçidin üzerinde biriken yükün olduğu gibi korunduğunu, kaybolmadığını ispatladı. Bu biriken yükü seçilen sıralı transistörlerin kayan geçitler üzerinde gezdirerek elektrikle programlanabilen-salt okunur bellek (EPROM) yapmayı başardı. Böylece mikroelektronik teknolojisindeki hızlı gelişmeler PROM belleğin daha kullanılmadan yere gömdü ve hem silinip hem yazılabilen EPROMLAR PROM'ların yerini almış oldu.

EPROMlar X ışınlarına maruz bırakılarak silinmekteydi. Bu yöntemi kullanmak için çok fazla enerji gerekiyordu, bu nedenle EPROM'lar sızdırmaz özel paketler içinde siliniyorlardı.Fakat X ışınları bir problem yaratıyordu; oksit istikrarsızlığı gösteriyorlardı. Bu nedenle Frohman X ışınlarından pek memnun değildi.

Frohman X ışınlarının yaptığı elektronları uyararak kayan geçitlerde depolama işini yapacak başka radyasyon şekilleri araştırmaya başladı ve aklına UV ışınları geldi (UVPROM). Ancak yine bir problem vardı. Kullanıcıları UV ışınlarının bir paket içinde güvenilir şekilde EPROMları yazıp sileceğine nasıl inandıracaktı?

Gordon Moore, Eprom'ları şirketin terasında uzun süre güneş ışınlarına maruz bırakmayı teklif etti. Teklif uygulandığında kayan geçitlerin yüklerinde herhangi bir düşüş söz konusu olmamıştı. Güneş ışığı testi bilimsel bir değerlendirmeye direnmediği için bu test, müşterileri EPROM'un belleğini yitirmediğine ikna etmek için yeterliydi.

1971 yılında Intel firması ticari bir mikroişlemci olan 4004 modelini tanıttı. Bu model EPROMlara pazarda büyük bir zemin hazırlamış oldu. Mikroişlemci bir program istedi; öyle ki bu program değişmeye yatkın olacaktı. Bu da EPROMların kullanımını artırdı. EPROM çok büyük faydalar sağlıyordu. Tekrar tekrar programlanabilip kullanıldığından dolayı, üretim hızını artırıyor ve daha ucuza mal oluyordu.

4004 piyasaya çıktıktan birkaç ay sonra Intel firması 1702 modelini çıkardı. Bu model 2k-bitlik P-kanal bir EPROMdu. Bu bellek {+5, -12, - 25} voltajlarıyla çalışıyordu ve bu voltajlar birçok sistem için uygun değildi.

1974 yılında George Perlegos Intel firmasına katıldı ve n-kanal EPROM (model:2708 8k-bitlik) tasarlamayı başardı. N-kanal EPROM'lar p-kanal EPROM'lardan daha hızlı çalışıyordu ve bu yongayı programlamak daha kolaydı. Ayrıca hem p-kanal EPROM'un kullandığı {+5, -5, -12} voltaj değerlerini kullanıyordu. Buna ek olarak +25 V sadece çevre birimleri için kullanıldı.

Perlegos sadece +5 V ile çalışan 2716 modelini tasarladı. Programlama için hala yüksek voltaja ihtiyaç duyan bu model +15 V ile bu ihtiyacını da gideriyordu. 1978 yılında Perlegos büyük bir buluş icat etti. Öyle bir EPROM tasarladı ki ultraviyole ışınlarına ya da yarı iletken malzemelerin silikon dioksitinde yük birikmesine ihtiyaç kalmayacaktı. Bu bellek sadece 1 baytı ya da belli bir zamanda bir 'bayt dizisini' okuyan, yazan veya silebilen bir cihazdı. Çok fazla zaman harcamıyordu, ayrıca kullanılması zor olan geçite de (BULK) ihtiyaç kalmamıştı.

Çok ince bir oksit tabakası kullanılarak 100 angstrom (santimin yüzmilyonda biri) elektronların yüzer vaziyetteki tabakaya tünelle ulaşmaları sağlandı. Kapı (gate) ve savak arasına 220 V gerilim uygulanarak elektronlar yüzeydeki tabakaya ulaştılar. Böylece elektrikle programlanabilen "silinebilen" EPROM üretilmiş oldu ve adına da EEPROM ya da E²PROM denildi.

Arabirimler

EEPROM cihazlarının birçok elektriksel arabirimi vardır.Bunlardan en genel olanları

  1. Seri veriyolu
  2. Paralel veriyolu

Seri Veriyolu Aygıtı

En genel seri veriyolu arayüzleri; SPI (çevresel arabirim yolu), I²C (gömülü entegre devreleri) ve 1-wire (tek kablo) olarak belirtilebilir.

Seri EEPROM'lar üç evrede çalışırlar. Bunlar;

Her EEPROM fonksiyonlarını gerçekleştirmek için kendine ait işlem kodu komut kümesine sahiptir.Örneğin SPI EEPROM'da gerçekleşen bazı işlemler şöyledir:

  • Write Enable (yazma aktif)
  • Write Disable (yazma inaktif)
  • Read Status Register (okuma durum yazmacı)
  • Write Status Register (yazma durum yazmacı)
  • Read Data (veri okuma)
  • Write Data (veri yazma)

EEPROM tarafından desteklenen diğer işlemler ise;

  • program,
  • sektör silme,
  • yonga silme komutları olarak ifade edilebilir.

İşlemin son aşaması genelde veri aşamasıdır.Write (yazma) işlemi gerçekleştiği takdirde, yonga secenegi, “low” olana kadar denetleyici veriyi beslemek zorundadır. Read (okuma) işlemi gerçekleştiğinde ise yonga seçeneği, “low” olana kadar veriyi her saat vuruşunda denetlemek zorundadır.

Paralel Veriyolu Aygıtı

Paralel veriyolu aygıtları 8-bitlik bir veriyolu ve bellegi kapsayacak genişlikte bir adres yoluna sahiptir.Birçok aygıt; yonga seçme pini ve yazma koruma pinine sahiptir.Bazı mikrodenetleyiciler ise tümleşik paralel EEPROMlara sahiptir.

Flash Bellek

EEPROM'un özel bir uygulaması Flash bellek'dir. Aralarındaki en önemli fark ise EEPROM'a bilgilerin byte byte yazılması flash belleğe ise bilgilerin sabit bloklar halinde yazılmasıdır. Bu sabit bloklar 512 bytedan 256 KB'a kadar olan bir aralıkta değişir. Bu sabit bloklar halinde yazılma özelliği flash bellek'i EEPROM'a göre daha hızlı yapmıştır.

EEPROM ile EPROM’un karşılaştırılması

EPROM iki adet kısıtlamaya sahiptir;

  • silinmesi için devreden çıkarılarak ultraviyole ışınlarına maruz bırakılmak zorundadır.
  • programlamak için genelde yüksek voltajlara ihtiyaç vardır.
  • EEPROMlar elektriksel olarak programlanıp silinebilir.

İki salt-okunur bellek arasındaki fark; yalıtkan maddenin kalınlığıdır.Bu kalınlık EPROM'da 3 nanometre civarındayken EEPROM'da bu değer daha küçüktür (yaklaşık 1nanometre).Bu tabakanın ince olması belleğin programlanması için gereken voltajın miktarını azaltır.

EEPORM Kullanım eeprom devreleri bilgiler 19 Ocak 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">RAM</span> herhangi bir sırada okunabilen ve değiştirilebilen bir tür geçici veri deposu

Rastgele erişimli hafıza veya rastgele erişimli bellek mikroişlemcili sistemlerde kullanılan, genellikle çalışma verileriyle birlikte makine kodunu depolamak için kullanılan herhangi bir sırada okunabilen ve değiştirilebilen bir tür geçici veri deposudur. Buna karşın diğer hafıza aygıtları saklama ortamındaki verilere önceden belirlenen bir sırada ulaşabilmektedir, çünkü mekanik tasarımları ancak buna izin vermektedir.

Sadece okunabilir bellek. ROM, bilgisayarlarda ve diğer elektronik aletlerde kullanılan bir depolama birimidir. RAM gibi yazılıp silinebilen bir depolama birimi değildir. ROM içeriği sadece üretim anında yazılır. Kullanıcının kendi isteği doğrultusunda programlanamaz.

<span class="mw-page-title-main">Mikrodenetleyici</span>

Mikrodenetleyici bir VLSI entegre devre çipinde küçük bir bilgisayar'dır. Mikrodenetleyici, bellek ve programlanabilir giriş/çıkış çevre birimleri ile birlikte bir veya daha fazla CPU kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Anakart</span>

Anakart, modern bir bilgisayar gibi karmaşık bir elektronik sistemin birincil ve en merkezî baskılı devre kartıdır. Apple bilgisayarlardaki muadiline logic board denir ve bazen mobo olarak kısaltılır. Fiziksel yapı olarak anakartlar özel alaşımlı bir blok üzerine yerleştirilmiş ve üzerinde RAM yuvaları genişleme kartı slotları devreler ve yongalar bulunan kare şeklinde bir plakadır. Bu plaka çalışma sistemini organize eder. Bu organizasyon anakart üzerindeki yonga setleri sayesinde olur.

Durağan Rastgele Erişimli Bellek, yarı-iletken bir bellek türüdür.

Bellek bilgisayarı oluşturan 3 ana bileşenden biridir.. İşlemcinin çalıştırdığı programı, lar ve programa ait bilgiler bellek üzerinde saklanır. Bellek geçici bir depolama alanıdır. Bellek üzerindeki bilgiler güç kesildiği anda kaybolurlar. Bu nedenle bilgisayarlarda programları daha uzun süreli ve kalıcı olarak saklamak için farklı birimler mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">DRAM (bilgisayar)</span>

Dinamik Rastgele Erişimli Bellek, dinamik rastgele erişimli bellek bir tümleşik devre içinde her bir veri bitini ayrı bir kapasitör içinde saklayan Rastgele Erişimli Bellek türüdür. Kapasitörler yapıları gereği bir süre sonra boşalacağından yenileme/tazeleme (refresh) devresine ihtiyaçları vardır. Bu yenileme ihtiyacından dolayı DRAM, SRAM ve diğer statik belleklerin zıddı durumundadır. DRAM’in SRAM üzerindeki avantajı onun yapısal basitliğidir: 1 bit için 1 transistör ve 1 kapasitör DRAM için yeterliyken SRAM için 6 transistör gerekir. DRAM, yenileme devresinden dolayı çok yer kaplar. Güç kaynağı açık olduğu durumda DRAM ve SRAM sakladığı verileri korur bu nedenle her iki bellek aygıtı da volatiledir.

<span class="mw-page-title-main">Bilgisayar donanımı</span> bilgisayarı oluşturan fiziksel parçaların genel adı

Bilgisayar donanımı, kasa, merkezi işlem birimi (CPU), monitör, fare, klavye, bilgisayar veri depolama, grafik kartı, ses kartı, hoparlörler ve anakart gibi bir bilgisayarı oluşturan fiziksel parçaların genel adıdır.

Donanım yazılımı (İng: firmware), sayısal veri işleme yeteneği bulunan her tür donanımın kendisinden beklenen işlevleri yerine getirebilmesi için kullandığı yazılımlara verilen addır. Elektronikte ve bilişimde donanım yazılımı, kalıcı bellek, program kodu ve veri deposudur. Donanım yazılımının bulunduğu cihazlara tipik örnekler; gömülü sistemler, bilgisayar çevre birimleri, cep telefonu, dijital fotoğraf makinesi verilebilir. Bu cihazlarda bulunan yazılım, cihazın kontrol programını barındırır. Donanım yazılımı ROM, EPROM, flaş bellek gibi kalıcı bellekte saklanır. Bir cihaz yazılımının değiştirilmesi, cihazın ömrü boyunca ya hiç yapılmaz ya da sadece birkaç kez yapılır. Bazı cihazların yazılımları üretim aşamasından sonra değiştirilemez. Donanım yazılımında güncelleştirme ya yazılım hatası ya da cihaza yeni bir özellik eklemek için yapılır. Bunun için mikroçip ROM'u değiştirilmesi gerekebilir veya flaş belleğin özel bir yöntemle tekrar programlanması gerekir. Bilgisayardaki BIOS yazılımı yalnızca, cihazın temel işlevlerini saklar, işletim sistemi gibi yüksek seviye yazılımlara önayak olur.

<span class="mw-page-title-main">Intel 8085</span>

Intel 8085 1970'lerin ortasında Intel tarafından 8-bit mikroişlemci olarak üretilmiştir. binary uyumluluğu vardır ve ucuz bir sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">EPROM</span>

Erasable Programmable Read Only Memory veya kısaca EPROM, güç kaynağı kapatılsa bile üzerindeki veriyi saklayabilen bir çeşit bilgisayar hafıza yongasıdır. Diğer bir deyişle bu veriler kalıcıdır. Bir kere programlandıktan sonra EPROM, sadece kuvvetli mor ötesi ışığa maruz kaldığında silinebilir.

Programlanabilir salt okunur bellek veya yerinde programlanabilir salt okunur bellek her bir bit’in ayarının bir sigorta (fuse) veya antifuse tarafından kilitlendiği bir çeşit sayısal hafızadır. Bu tür PROM’lar programları kalıcı olarak saklamakta kullanılır. Bunlara bilgisayar oyunlarında veya elektronik sözlükler gibi değişik diller için farklı PROM’ların kullanıldığı ürünlerde sıklıkla rastlarız.

<span class="mw-page-title-main">Bilgisayar mimarisi</span>

Bilgisayar mimarisi, en küçüğe ve en başarılıya ulaşmayı hedeflerken aynı zamanda maliyeti de göz önünde bulundurduğu için sanat ve bilimin ortak buluştuğu nokta olarak da tanımlanır. Bilgisayar Mimarisi, bilgisayar parçalarının iç yapıları ve aralarındaki haberleşme bağlantıları ile ilgilidir.

<span class="mw-page-title-main">BIOS</span> EPROM adı verilen bir yonga üzerinde ROM Bellek biçiminde yer alan yazılım

BIOS,. EPROM adı verilen bir yonga üzerinde ROM Bellek biçiminde yer alan bir tür yazılımdır. Bilgisayar açıldığı anda işlemciye tüm diğer donanımları sırasıyla tanıtır. Donanımların temel iletişim protokollerini belirler. İşletim sisteminin başlangıç öğelerinin herhangi bir sürücüden yüklenmesini sağlar. İşletim sistemi çalışırken donanım ve işletim sistemi arasındaki ilişkileri düzenler.

<span class="mw-page-title-main">Flaş bellek (bilgisayar)</span> kaynak gücü kesildiğinde bile sakladığı veriyi tutabilen ve elektronik olarak içeriği silinip, yeniden programlanabilen bellek türü

Flaş Bellek, kaynak gücü kesildiğinde bile sakladığı veriyi tutabilen ve elektronik olarak içeriği silinip, yeniden programlanabilen bellek türüdür. Flaş bellek teknolojisi çoğunlukla bellek kartlarında ve USB bellek aygıtlarında kullanılır. EEPROM türündeki belleklerin büyük miktardaki veri öbeklerinin programlanıp silinmesini sağlayan özel bir türüdür. "Elektriksel olarak programlanabilen sadece okunabilen bellek" olarak çevirebileceğimiz EEPROM'ların üzerindeki veriler elektriksel yolla değiştirilebilir. Sadece okunabilir bellek denilmesinin sebebi, bilgilerin kalıcı olmasından kaynaklanır. Klasik bellek yapılarından bilindiği üzere, flash bellekler de hücrelerden oluşur. Her hücrenin kendi transistörleri vardır. Bilgisayar ortamında bilgiler 0 ve 1'lerden oluşur. 0'lar düşük voltaj, 1'ler ise yüksek voltaj anlamına gelir. Veri yazılmak istendiği anda, transistörlerin voltaj seviyeleri değiştirilerek bilgiler yazılır, silinir, yenilenir.

<span class="mw-page-title-main">Veri kayıt ortamı</span> bilginin kaydı için fiziksel depolama ortamı

Veri kayıt ortamı, verilerin üzerine kaydedilip saklandığı ortamların genel adı.

<span class="mw-page-title-main">Dijital ortam</span>

Dijital ortam, verilerin üzerine kaydedilip saklandığı ortamların genel adı.

<span class="mw-page-title-main">Yongada sistem</span> Bir entegre devre türü

Yongada sistem bir entegre devre türüdür. Tek başına bir bilgisayarda bulunan bütün parçaları içerebilir. Aynı zamanda analog, sayısal, karışık sinyal ve radyo iletişimi işlevlerini bünyesinde toplayabilir. Yongada sistemlere düşük güçle çalışan mobil elektronikte sıkça rastlanır. En yaygın kullanım alanı gömülü sistemlerdir. Yongada sistemlerin mikrodenetleyicilerden en büyük farkı işlem gücü ve yüksek hafızasıdır. Ayrıca yongada sistemler harici flash depolama, RAM ve çok çeşitli başka elemanlarla aynı anakart üzerinde onları yöneterek çalışabilirken mikrodenetleyicilerde bunun gibi çok parçalı bir yapı yoktur. Daha doğrusu bir gömülü sistem eğer bir mikrodenetleyici ile kurulduysa ROM, RAM gibi bileşenler mutlaka mikrodenetleyicinin içerisinde bulunurken yongada sistemde böyle bir zorunluluk yoktur. Ayrıca yongada sistemlerin gücü son kullanıcıların kullandığı Windows, Macintosh, iOS, Android vb. işletim sistemlerini çalıştırmaya yeterken mikrodenetleyiciler çok daha spesifik alanlarda ve çok kısıtlı ROM ve RAM'ler ile çalışırlar. Nihayetinde mikrodenetleyiciler örneğin bir çamaşır makinesini kontrol ederken yongada sistemler akıllı telefon, tablet ve hatta bilgisayarlara bile can verebilirler.

Video BIOS, bir bilgisayardaki grafik kartının BIOS'udur. Ayrıca, belirli video sürücüsü yüklenmeden önce temel metin ve video modu çıkışı için INT10 uygular. Video BIOS, Bilgisayarın açılış anında grafik kartını başlatır. Ayrıca, INT 10h kapatma özelliği ve VESA BIOS Uzantıları(VBE)'nı uygular. UEFI 2.x sistemlerinde INT 10h ve VBE, UEFI GOP ile değiştirilir.