İçeriğe atla

E-muhtıra

Genelkurmay Başkanlığı internet sitesi

E-muhtıra[1] ya da 27 Nisan Bildirisi, Türk Silahlı Kuvvetleri adına Genelkurmay Başkanlığının cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısı ile 27 Nisan 2007 tarihinde gece saat 23.20'de[2] yaptığı, laiklikle ilgili açıklama. Türkiye kamuoyunda hâkim olan görüş, basın açıklamasının "muhtıra" olduğu yönündedir.[3][4] Bildiri internet aracılığıyla verildiği için "e-muhtıra" olarak da adlandırılmıştır.[5]

Genelkurmay Başkanlığının 12 Nisan tarihinde, yapılacak Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yaptığı ve birçok köşe yazarının katıldığı,[6][7][8][9][10] Türk Silahlı Kuvvetlerinin "Atatürkçülüğe, laikliğe ve cumhuriyetin temel ilkelerine sözde değil, özde bağlı" bir cumhurbaşkanı adayı profilinin çizildiği "basın bilgilendirme toplantısı"nın ardından yaşanan adaylık sürecinin ve rejim ile ilgili kaygıların değerlendirildiği ve şimdiye kadarki Genelkurmay Başkanlığı basın açıklaması metodolojisine uymayan açıklama ile başlayan süreç.

Açıklamanın ardından birçok gazeteci ve yazar tarafından yapılan değerlendirmelerde bu açıklamanın olağan bir açıklama sayılamayacağını, bunun Genelkurmay Başkanlığı tarafından alışılmadık bir üslup ile kaleme alındığı ve bir muhtıra olduğu görüşü ağırlık kazanmıştır.[11]

Açıklama, 29 Ağustos 2011'de Genelkurmay Başkanlığının sitesinden kaldırılmıştır.

Bildiri

27 Nisan gece yarısına az bir zaman kala resmî internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada adaylık süreci ile 23 Nisan öncesi yurdun birçok yöresinde laiklik karşıtı ve din bezirgânlığı olarak nitelendirdikleri olayların gelişiminin vahim derecede olduğu ve bunun rejime meydan okuma olarak değerlendirilmesi gerektiği yer almış, bununla birlikte TSK'nin yasalar ile kendine düşen görev ve yetkileri kullanmaktan çekinmeyecekleri de dile getirilerek[12] dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt 2009 yılında katıldığı bir TV programında bu internet açıklamasının kendisi tarafından yazıldığını[13] fakat bunun bir muhtıra olmadığını söylemiştir.[14]

Bildiri süreci

Türkiye Cumhuriyeti'nin 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresinin Mayıs ayında dolacak olması sebebi ile başlayan cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili olarak özellikle ana muhalefet partisi CHP'nin, Türkiye'nin tepedeki üç makamın da Millî Görüşçü olmaması ve cumhurbaşkanının tüm partilerin uzlaşısı ile seçilmesi gerektiği düşüncesine[15][16] birçok sivil toplum kuruluşu[17] ile (cumhurbaşkanının, TSK'nin başkomutanı sıfatı taşıdığı gerekçesi ile) müdahil olması, AK Parti ve diğer sivil toplum kuruluşlarının da kendi adayını desteklemek istemesi taraflar arasında gerginliği tırmandırmıştır. Sezer'in bu gibi tutumlarla, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve bazı medya organları tarafından cumhurbaşkanının tarafsızlığına aykırı olduğu belirtilmiştir.[18][19]

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt 12 Nisan'da cumhurbaşkanının Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başkomutanı olması sıfatı ile bu seçimlerin kendilerini de yakından ilgilendirdiğini belirtmiş ve seçilecek cumhurbaşkanının cumhuriyetin temel ilke ve kuralları ile Atatürkçülüğün gereklerine sözde değil özde bağlı olması gerektiğini beyan etmesine ve birçok sivil toplum kuruluşu tarafından organize edilen 14 Nisan Cumhuriyet Mitingi'nin netice vermemesi sonucu süreç doğal olarak başlamıştır.

AK Parti Merkez Yönetim Kurulu Erdoğan'a seçimle ilgili tam yetki vermişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere AK Parti içerisinde ağırlığı olan ve Millî Görüşçü olarak anılan TBMM Başkanı Bülent Arınç ile yaptığı görüşmeler sonucunda, sunduğu birkaç isimden hiçbirinin istenmemesi ve Arınç'ın ya kendisinin ya da Abdullah Gül'ün olmasını istemesi sonucu [20][21][22] Abdullah Gül'ü aday ilan etmiştir.

Etkileri

Hükûmet bildiriyi üzerine almış ve Hükûmet Sözcüsü Cemil Çiçek ertesi gün bir basın açıklaması yaparak Hükûmetin de laiklikten yana olduğunu bildirmiştir. Hükûmet alışılmadık bir şekilde, daha önceki askerî müdahalelerin ardından hükûmetlerin takındığı tavırların aksine muhtırayı sert bir tepkiyle karşıladı. Cemil Çiçek konuşmasında Genelkurmay Başkanı'nın resmî olarak Başbakan'a bağlı olduğunu, görevleri itibarıyla Başbakan'a karşı sorumlu olduğunu belirtti.[23]

Eski Cumhurbaşkanı ve 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren, ordunun gerek gördüğü için böyle bir açıklama yapmış olduğunu ve bunun görevi olduğunu belirtmiştir.[]

Mecliste temsil edilen CHP, ANAP, DYP, HYP, SHP ile TBMM'de sandalyesi olmayan DSP, MHP, İP liderleri erken seçim kararı alınarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yeni Meclis tarafından yapılması gerektiğini basın açıklamaları ile belirtmişlerdir. Ancak Hükûmet, böyle bir yolu tercih etmediklerini ve seçim sürecinin devam edeceğini açıklamışlardır. Abdullah Gül ise adaylıktan çekilmeyeceğini açıklamıştır.

TBMM'de 27 Nisan 2007 tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi 1. turunda toplantı yeter sayısı olan 367 sayısına ulaşılamadığı gerekçesiyle CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne yapılan itiraz başvurusu 1 Mayıs 2007 tarihinde haklı bulunarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 1. turu iptal edilmiştir. Bu gelişmeler üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 24 Haziran ya da 1 Temmuz tarihinde erken seçime gidileceği açıklaması yaptı.[24]

Ayrıca, 1971 ve 1980'de olduğu gibi askerlerin cumhurbaşkanlığı sürecine artık müdahil olmalarını engellemek için, Anavatan Partisinin teklifi TBMM tarafından kabul edilerek Anayasa değişikliği yapıldı ve bundan sonra cumhurbaşkanlarının 5 senede bir doğrudan halk (cumhur) tarafından seçilmesi kabul edildi. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP itiraz ettikleri için bu değişiklik referandum ile halkoyuna sunuldu ve %68 oy oranı ile kabul edilerek kesinleşti.

Yorumlar

Muhtıra sonrası yapılan yorumların özeti:

  • CHP Parti Sözcüsü Mustafa Özyürek (Muhtıranın yayınlanmasından hemen sonra NTV’ye telefonla bağlanarak): “Tabii bu bir muhtıradır. Hükûmetin bunun gereğini yerine getirmesi gerekir.”
  • CHP Genel başkan Yardımcısı Onur Öymen (Muhtıradan bir gün sonraki açıklaması): “Genelkurmay'ın tespitleri bizim tespitlerimizden farklı değildir. Altına imzamızı atarız. ‘Ne mutlu 'Türk'üm.' diyene!’ sözünü kimse küçümseyemez ve bunu küçümseyenleri devletin düşmanı sayarız. Türkiye'yi Atatürk düşmanlarına teslim etmeyeceğiz.”
  • CHP Genel Başkanı Deniz Baykal (Muhtıradan sonra verdiği ilk röportajında): “Bu tablonun değişeceğini meydanlar gösterdi. Müdahaleye uğrayan yönetimlere halk sahip çıkmadı. Halkımız devlet organlarıyla çatışanlara sahip çıkmaz. Bu ortamda mağduriyet yok dayatma var. Anayasa Mahkemesi 367 kararını onaylamazsa ülke çatışmaya gider.”
  • CHP Genel Sekreteri Önder Sav (Muhtıranın ardından Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 367 kararından sonra): “Gözümüz aydın, Türkiye'nin gözü aydın.”
  • Nur Serter (Muhtıradan bir gün sonra Çağlayan'daki Cumhuriyet Mitingi'nde yaptığı konuşma): Genelkurmay Başkanı'na “memur” diyen bir zihniyete karşı Türk Silahlı Kuvvetlerinin önünde, şanlı ordumuzun önünde saygıyla eğiliyoruz. Türk ordusu çok yaşa. Türk ordusu, 27 Nisan'da bizim sesimizi duymuş, bizim sesimize sahip çıkmış, demokrasiye sahip çıkmıştır. 27 Nisan'da Türkiye Cumhuriyeti'nin gerçek iradesine sahip çıkmıştır.
  • TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ: “AKP toplumda git gide artan ve TÜSİAD’ın da paylaştığı laik rejimi koruma kaygısını yeterince dikkate almıyor. Genelkurmay Başkanlığının açıklamasıyla yaratılan fiili durum demokratik teamüllere uygun değil. Laikliği ve demokrasiyi korumak için bir an önce genel seçimlere gidilmeli.”
  • Oktay Ekşi (Hürriyet): “Bu adı konmamış bir muhtıradır. Genelkurmay Başkanı’nın sözleri gayet açık, eğer demokrasinin kavram ve kuramlarını kullanarak bu cumhuriyetin laik karakterini tahrip etmek onu yıkmak istiyorsanız biz buna müsaade etmeyiz diyor.”
  • Tufan Türenç (Hürriyet): “Tabii ki bu bir muhtıradır. Bu muhtıranın özü AKP’nin çıkardığı cumhurbaşkanı adayına Türk Silahlı Kuvvetlerin karşı olduğunu açıklıyor.”
  • Ertuğrul Özkök (Hürriyet): “Demokrasi kaygısıyla sadece askeri eleştirmek, ne adil ne yararlı ne de sonuç verici bir girişim olacaktır. Çünkü o bildiride savunulan görüşler, toplumun önemli bir bölümü tarafından paylaşılmaktadır.”
  • Yılmaz Özdil (Sabah): “Hâlâ deniyor ki bundan sonraki adım ne olur? Bundan sonraki adım, tank olur. Gücüm var diye dayatırsan, gücü olan sana dayatır.”
  • (Hıncal Uluç): “Ordu sonuna kadar bekledi... Gerekli uyarıları en demokratik şekilde yaparak, "Sözde değil, özde" diyerek bekledi.”
  • Ural Akbulut (Eski ODTÜ Rektörü): “Bu ikinci 28 Şubat’tır. TSK her şeye rağmen soğukkanlı davranmıştır.”
  • İsmail Küçükkaya (Akşam): “Sürecin kötü yönetilmesiyle ‘kaçan fırsatı’ ve ‘Genelkurmay’ın çok sert açıklamasıyla yeni olanağı’ görelim.”
  • Ece Temelkuran (Milliyet): “Genelkurmay'ın açıklamasıyla mitinglerin daha da coşmuş olması bu mitingleri otomatik olarak militarist yapmaz.”
  • Fikret Bila (Milliyet): “TSK, türbanın ve temsil ettiği zihniyetin Çankaya'ya çıkmasına karşı ilkesel bir duruş sergilemiştir.“
  • Ahmet Hakan (Hürriyet): “'Muhtıraya karşıyız.’ diyeceğiz ve ötesini söyleyemeyecek miyiz? Ben ötesini de söylerim arkadaş.”
  • Nuray Mert (Radikal): “Şimdi Genelkurmay bildirisini öne çıkarıp, bu fetihçi zihniyetin arkasında durmak istemiyorum.”
  • Erdal Şafak (Sabah): “Rehn Beyefendi son olarak Genelkurmay Başkanlığının ‘e-muhtıra’sı için esip gürledi… Ama Batı basınında da özellikle son dönemde ısrarla vurgulanan ‘Türkiye’nin laik kurumlarının altının oyulması’ girişimleri için ‘Not ediyoruz.’ demekle yetindi.”
  • Emekli Orgeneral Tunçer Kılınç: “Kamuoyuna bilgi veriliyor ve bunların gereği yapılmazsa istenmeyen şeylerin olabileceği mesajı verilmek isteniyor.”[25]

Tepkiler

Yabancı haber ajansları ise acil kodu ile üyelerine basın açıklamasını servis ettiler.[26] Avrupa Birliği'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, TSK'nin demokratik laikliğe ve demokratik değerlere saygı gösterdiğini ispatlaması için seçim sürecine karışmamasının gerektiğini söyledi.[27]

Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice: "ABD Türkiye'nin demokrasi ve anayasal gelişim sürecini, dolayısıyla seçimle işbaşına gelenleri tam destekliyor. Cevabımız evettir, ABD de Avrupa Birliği'nin bu konuda Türkiye'ye verdiği destekle aynı pozisyondadır." şeklinde bir açıklama yaptı.[28]

Türkiye'deki yazarlardan açıklamaya karşı çeşitli yorumlar geldi. Star gazetesi yazarlarından Mehmet Altan "'internet muhtırası' doğrudan demokrasiye bir müdahaledir"[29] yorumda bulunurken Milliyet gazetesi Yazarı Hasan Cemal konuyla ilgili "Hayır!" başlıklı yazısında askerî müdahalelerin toplumsal düzen ve gelişime zarar verdiği yorumunda bulundu.[30] Radikal gazetesinden İsmet Berkan, bildirinin bir askerî darbe uyarısı olduğu yorumunu yaparak geleceği haber verilen bu darbeden kurtulmak için alınması gerektiğine inandığı tedbirleri yazdı.[31][32]

Özgürlük ve Dayanışma Partisi genel başkanı Ufuk Uras ise "Muhtıraya Hayır! Sözde Değil, Özde Demokrasi İstiyoruz" başlıklı bir basın açıklamasında bulunarak Genelkurmay açıklamasını eleştirdi.[33]

Basın açıklaması, Genelkurmay Başkanlığı web sitesinden yapılması nedeniyle esprili olarak "e-muhtıra" şeklinde anıldı.[34]

Bülent Arınç bildirinin yayımlanmasından dört yıl sonra katıldığı bir toplantıda yaptığı bir değerlendirmede "Sakın ha! Cumhurbaşkanını seçmeyin anlamında. Bize aba altından sopa gösteriyor. Kime? Hükûmete. Kime? Meclis'e. Hiçbir demokraside böyle bir müdahaleyi kabul etmek mümkün değil. Ama zannettiler ki ben böyle yazar, korkutursam onlar teslim olurlar. 'Hazır ol' denildiği zaman hep başüstüne diyen sivil iktidarla karşılaştı onlar." şeklinde demeç vererek bildirinin müdahale niteliğinde olduğunu ifade etmiştir.[35]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 14 Haziran 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2009. 
  2. ^ Çevrimiçi 13 Mart 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 29 Nisan 2007 tarihinde erişilmiştir
  3. ^ Hürriyet Gazetesi, Cüneyt Ülsever, 27 Nisan Muhtırası millete hayırlı olsun! 25 Mayıs 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 27 Nisan 2011 tarihinde erişildi
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 14 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2007. 
  5. ^ radikal.com.tr 4 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. "e-muhtıra erken seçimi gündeme taşıdı" 29 Nisan 2007, Alındı 21 Mayıs 2008
  6. ^ WordPress Çevrimiçi 29 Nisan 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 29 Nisan 2007 tarihinde erişilmiştir
  7. ^ İsmail Küçükkaya, Akşam Gazetesi Çevrimiçi 16 Nisan 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 29 Nisan 2007 tarihinde erişilmiştir
  8. ^ Erol Manisalı, Hakimiyeti-Milliye Çevrimiçi 27 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 29 Nisan 2007 tarihinde erişilmiştir
  9. ^ Metehan Demir, Sabah Gazetesi Çevrimiçi 30 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 29 Nisan 2007 tarihinde erişilmiştir
  10. ^ CNNTürk Çevrimiçi 5 Mayıs 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 29 Nisan 2007 tarihinde erişilmiştir
  11. ^ NTVMSNBC- Muhtıra gibi haberi Çevrimiçi 13 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 28 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  12. ^ "Arşivlenmiş kopya". 12 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2008. 
  13. ^ "Arşivlenmiş kopya". 11 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2009. 
  14. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Ocak 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2012. 
  15. ^ Anka Haber Ajansı, 'Baykal'dan Gül'e "süklüm-püklüm" benzetmesi'24 Nisan 2007 13:43:28 GMT Önbellek görüntüsü 13 Mayıs 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.29 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  16. ^ Haberler.com, Baykal'dan Arınç'ın "Dindar Cumhurbaşkanı" Açıklamasına Sert Yanıt: "Sen Kim Oluyorsun, Sana Ne?"17 Nisan 2007 28 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 29 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  17. ^ Zaman Gazetesi 25 Nisan 2007 22:08:05 GMT Önbellek görüntüsü 27 Nisan 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 29 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  18. ^ "Halkın demokrasi dersi: 2007 anayasa referandumu". 14 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  19. ^ ""Sezer'de tarafsızlığı göremedik"". 5 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  20. ^ 'Gül'ün arkasındaki güç Arınç mı?' 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 30 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  21. ^ Hürriyet Gazetesi, 'Bülent Arınç rolünü ilan etti' 27 Nisan 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 30 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  22. ^ Bedavagazete, 'Abdullah Gül-Bülent Arınç görüşmesi AK Parti'yi rahatlattı' 29 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 30 Nisan 2007 tarihinde erişildi
  23. ^ "Arşivlenmiş kopya". 8 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2008. 
  24. ^ "Arşivlenmiş kopya". 6 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2007. 
  25. ^ "Arşivlenmiş kopya". 1 Ağustos 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2010. 
  26. ^ "Arşivlenmiş kopya". 29 Nisan 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2007. 
  27. ^ ""EU warns Turkish army over vote", BBC News". 14 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2007. 
  28. ^ "Arşivlenmiş kopya". 20 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2012. 
  29. ^ "Arşivlenmiş kopya". 1 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2007. 
  30. ^ "Arşivlenmiş kopya". 1 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2007. 
  31. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Mayıs 2007. 
  32. ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2007. 
  33. ^ http://www.odp.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=168&tipi=3&sube=0 5 Mayıs 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. URL erişim tarihi: 1.Mayıs.2007.
  34. ^ e-muhtıra, f-darbe, g-askeri yönetim 20 Haziran 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Maden, Perihan, Radikal gazetesi, 1 Mayıs 2005
  35. ^ "Arınç: "Vatandaş hizmetle tanıştı"". hurriyet.com.tr. 21 Ocak 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2011. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Recep Tayyip Erdoğan</span> 12. Türkiye cumhurbaşkanı (2014–görevde)

Recep Tayyip Erdoğan, Türk siyasetçi, Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. ve şu anki cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkanıdır. Daha önce 1994-1998 yılları arasında İstanbul büyükşehir belediye başkanı ve 2003-2014 yılları arasında Türkiye başbakanı olarak görev yapmıştır. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi referandumu sonrası 2014'te ilk defa doğrudan halk oyuyla cumhurbaşkanı olmuştur. 2018'de ikinci defa ve son kez 2023'te üçüncü defa cumhurbaşkanı seçilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Süleyman Demirel</span> 9. Türkiye cumhurbaşkanı (1993–2000)

Süleyman Sami Demirel, 1993-2000 yılları arasında Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Türk mühendis, siyasetçi ve devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Tansu Çiller</span> 22. Türkiye başbakanı

Tansu Çiller, Türk ekonomist, akademisyen, siyasetçi ve 22. Türkiye Başbakanı. Başbakanlık görevini 1993-1996 yılları arasında sürdüren Çiller, Türkiye siyasi tarihindeki ilk ve tek kadın başbakandır. 1993-2002 yılları arasında Doğru Yol Partisi genel başkanlığı görevini yürütmüştür. 1996-1997 yılları arasında Başbakan yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">12 Mart Muhtırası</span> 1971 yılında III. Demirel Hükûmetini istifaya zorlayan askerî uyarı

12 Mart Muhtırası, 12 Mart 1971 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri Komuta Kademesinin; Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhsin Batur imzasıyla Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a bir muhtıra vererek 32. Türkiye Hükûmetini istifaya zorladığı askerî müdahaledir.

<span class="mw-page-title-main">Bülent Arınç</span> 22. Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı

Bülent Arınç, Türk siyasetçi ve avukat. Eski Cumhurbaşkanı Vekili, 22. TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı.

<span class="mw-page-title-main">Yaşar Büyükanıt</span> 25. TSK Genelkurmay Başkanı

Mehmet Yaşar Büyükanıt, Türk asker. Türk Silahlı Kuvvetlerinin 25. Genelkurmay Başkanı.

<span class="mw-page-title-main">Devlet Mezarlığı</span> Türkiyenin ulusal mezarlığı

Devlet Mezarlığı, Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanları ile Türk Kurtuluş Savaşı sırasında en az tümen komutanlığı yapmış ve 1988 yılında Genelkurmay Başkanlığının politik kriterlerine uyan 61 komutanın mezarlarının yer aldığı, 1988 yılında hizmete açılmış "anıt-park" niteliğindeki mezarlıktır. 12 Eylül Darbesi ile yönetime gelen Kenan Evren'in, "Anıtkabir'in mezarlık olmaması, cumhurbaşkanlarını ve Kurtuluş Savaşı'nda büyük yararlılıkları görülmüş ve Atatürk'ün yakın silah arkadaşı olan komutanları bir araya toplamak" düşüncesiyle Evren tarafından yaptırılmıştır. Ankara'da, Atatürk Orman Çiftliği arazisi içinde yer alır. 536.000 metrekarelik alanda yer alan ve 356.000 metrekaresi yeşil alan olan park, halka açıktır. Millî Savunma Bakanlığı tarafından yönetilir.

<span class="mw-page-title-main">Bülent Ecevit</span> 16. Türkiye başbakanı

Mustafa Bülent Ecevit, Türk gazeteci, şair, yazar, çevirmen ve siyasetçidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin eski başbakanı, çalışma bakanı, devlet bakanı ve başbakan yardımcısıdır. 1974, 1977, 1978-1979 ve 1999-2002 yıllarında beş kez Türkiye başbakanlığı görevini üstlenmiştir. 1972-1980 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanlığında, 1987-2004 yılları arasında ise Demokratik Sol Parti genel başkanlığında bulunmuştur. 1961-1965 yılları arasında İsmet İnönü tarafından kurulan hükûmetlerde çalışma bakanı olarak yer almıştır. Ecevit, 20 Temmuz 1974 tarihinde ilk Kıbrıs Harekâtı'nı, 14 Ağustos 1974 tarihinde ise "Ayşe tatile çıksın." parolasıyla ikinci harekâtı başlatmıştır. 1999'da PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilmesini sağlamıştır. 1974'te genel af, 2000'de eşi Rahşan Ecevit'in etkisi ile Rahşan Affı'nı çıkarmıştır. Anne tarafından dedesi olan Medine Harem Şeyhi Hacı Emin Paşa'dan kendisine kalan Medine'deki yüklü mirası 2005 yılında Türk hacılarının yararlanması koşuluyla devlete, Diyanet İşleri Başkanlığına bağışlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">1973 Türkiye genel seçimleri</span> TBMM 15. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

1973 Türkiye genel seçimleri, 14 Ekim 1973 tarihinde TBMM 15. dönem milletvekillerini belirlemek için yapılan genel seçimlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de çok partili dönem</span> Türkiyede 1945 yılından beri devam eden siyasi dönem

Türkiye'de çok partili dönem, 1945 yılında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) dışında ikinci bir partinin -Nuri Demirağ liderliğindeki Millî Kalkınma Partisi (MKP)- kurularak 1946 genel seçimlerine çok partili sistemle gidilmesi ile başlamıştır. Cumhuriyet'te çok partili hayat bundan önce Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası ile başlamış lakin bu partilerin ömürleri çok kısa olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye siyasi tarihi</span> Türkiye Cumhuriyeti siyasetine genel bakış

Türkiye siyasi tarihi, Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk ulus devletini ihdas etmesine giden yolda bir evre olan Türk Kurtuluş Savaşı ile başlar.

<span class="mw-page-title-main">2007 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi</span> Türkiyenin 11. cumhurbaşkanını belirleyen seçim

2007 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye'nin 11. cumhurbaşkanının belirlenmesi için yapılan seçim. Nisan ayında başlayan ve olaylı geçen süreç 28 Ağustos'ta Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesiyle tamamlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">2007 Türkiye genel seçimleri</span> TBMM 23. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

2007 Türkiye genel seçimleri, 22 Temmuz 2007 tarihinde TBMM 23. dönem üyelerini belirlemek için yapılan seçimdir.

<span class="mw-page-title-main">Güneş Harekâtı</span> Askerî harekât

Güneş Harekâtı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin 21 Şubat 2008'de yerel saatle 19.00'da Kuzey Irak'a yönelik başlattığı Türk Hava Kuvvetleri destekli sınır ötesi kara harekâtı. Harekât 29 Şubat 2008 tarihinde, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı birliklerinin Türkiye sınırları içine dönmesiyle son bulmuş, harekâtın sonlandığı Genelkurmay Başkanlığı tarafından da doğrulanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de askerî müdahaleler</span> Vikimedya anlam ayrımı sayfası

Türkiye'de askerî müdahaleler, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kurumsal olarak ya da bazı subayların kendi başlarına inisiyatif alarak sivil yönetime yaptığı müdahalelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Uludere Olayı</span> Kürt sivillere karşı yapılan hava saldırısı

Uludere Olayı, Roboski Katliamı, Uludere Katliamı veya Uludere Operasyonu, 28 Aralık 2011 gecesi, Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu köyünde Türk Hava Kuvvetlerinin F-16 savaş uçaklarıyla yaptığı bombardıman sonucunda 34 sivil kişinin ölmesi olayı. Olayda ölenlerin 28'i Encü ailesine mensuptu, Servet Encü yaralı olarak kurtuldu. Türk resmî makamları, ölenlerin Irak'tan Türkiye'ye mazot ve sigara getiren Kürt vatandaşların oluşturduğu bir kaçakçı kafilesi olduğunu açıkladı.

2007'deki Türkiye olayları.

<span class="mw-page-title-main">Cumhuriyet Mitingleri</span>

Cumhuriyet Mitingleri, 2007 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan veya başka bir Millî Görüş kökenli siyasetçinin olası cumhurbaşkanı adaylığına karşı düzenlenen mitingler. Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde, 2007 yılının Nisan ve Mayıs aylarında yapılan mitinglerin duyurulmasında "cumhuriyetine sahip çık" mesajı kullanıldı.

Muhtıra ya da memorandum, bir kişi ya da grup veyahut kurumun, bir başka kişi, grup ya da kurumu uyarmak amacıyla ona gönderdiği yazılı metin. Aynı zamanda bir anlaşma, sözleşme ya da uzlaşmanın resmî bir özeti ve belgesidir. Resmi ya da iş dünyasına ait kullanım alanları mevcuttur. İletişim amaçlı kullanılır. Hatırlatmaya dayalıdır. Bir konu ile ilgili olayları, gözlemleri, fikirleri içerebilir. Herhangi bir şekil şartı yoktur ancak genel temayül "Kimden", "Kime", "Tarih", "Konu" başlıklarını içeren bir formatta olmasıdır. Bildiriler, raporlar, geçici anlaşmalar, mektuplar memorandum kapsamına girebilir. 1 sayfa ya da daha fazla sayfadan oluşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Fransa cumhurbaşkanı</span> Fransanın devlet başkanı

Fransa Cumhurbaşkanı Fransa'nın seçimle iktidara gelen başkanlık makamına verilen isimdir. Halk tarafından seçilen cumhurbaşkanları 2002 yılından bu yana 5 yılda bir seçilmektedir. Cumhurbaşkanı, aynı zamanda Fransa'nın himayesi altında bulunan Andorra'nın eş-prensi olarak da görev yapar. Fransa Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanıdır. Nükleer Silahların kullanım anahtarı sadece Cumhurbaşkanında bulunur. Bu silahların izni dışında kullanılması yasaktır. Anayasa Konseyinin 3 üyesini ve başkanını seçer. Görsel-İşitsel Yüksek Kurulun başkanını seçer. Yüksek Yargı Kurulunun 2 üyesini ve Cumhuriyet Aracısı'nı (Ombudsmanı) seçer. Yabancı ülkelerde görev yapacak olan Fransız misyon temsilcilerini atar. Fransa'da görev yapacak olan yabancı temsilcileri kabul eder. Fransa'nın mevcut Cumhurbaşkanı 14 Mayıs 2017 tarihinden itibaren Emmanuel Macron'dur.