İçeriğe atla

e-Satınalma

e-Satınalma veya Elektronik Satınalma, B2B (şirketler arası ticaret) alanında satın alınacak olan ürün veya hizmetlerin internet üzerinden alışverişinin gerçekleştirilmesine verilen genel ad. Genellikle e-satınalma sistemleri ürün ve hizmet satmak/almak isteyen kalifiye ve kayıtlı alıcı ve satıcı firmaları bir araya getiren yapılardır. Değişik yaklaşımlar olmakla beraber, teklif isteme, teklif gönderme, miktara göre indirimler, özel fiyatlama gibi uygulamalar çoğu E-Satınalma sisteminde standart olarak kullanılmaktadır. E-Satınalma ile operasyonel yükün azaltılması, alım-satımın belirli aşamalarının otomatize edilmesi, üretim döngüsünün kısaltılması sağlanabilir. E-Satınalma şirketlerde otomasyon hedeflenen tedarik zinciri yönetiminin en önemli halkasıdır.

e-satınalma sistemi bileşenleri, RFI (Request for information-Bilgi İsteği), RFP (Request for Proposal-Teklif İsteği), RFQ (Request for Quotation-Fiyat İsteği) şeklindedir. Ayrıca İş Akışı ve Süreç Yönetimi, Tedarikçi Yönetimi, Kontrat Yönetimi, Katalog Yönetimi gibi değişik uygulamalar E-satınalma sistemlerinin parçaları olarak kullanılmaktadır.

Kazanımlar

e-satınalma sistemleri doğru ürünü, doğru tedarikçiden, doğru zamanda, doğru fiyata ve doğru miktarda almanıza yardımcı olmaktadır. Müşteri ihtiyaçları bilgisini gerçek zamanlı olarak tedarikçilerlerle paylaşarak geleneksel tedarik zinciri yönetimini üst seviyelere çıkarmak mümkündür. Kazanımları aşağıda sıralarsak;

  1. Zaman ve Para Tasarrufu
  2. Görünürlüğü Artırmak
  3. Kontrat Dışı Harcamaların Önüne Geçiş
  4. Çalışanların Daha Stratejik Fonksiyonlara Konsantre Olabilmeleri

Süreç

Tipik bir E-satınalma uygulamasında süreç aşağıdaki şekilde özetlenebilir;

  • Satınalma Talebi Oluşturulması
  • Onay Mekanizmaları
  • Teklif Toplama
  • Pazarlık Yapma
  • e-İhale Düzenleme (Opsiyonel)
  • Kazanan Katılımcı Belirleme
  • Raporlama

İlgili Araştırma Makaleleri

Pazarlama firmaların veya şirketlerin, herhangi ürün veya hizmet'lerin müşterilerinin ilgisini çekeceğini tayin etmeleri ve satış, hizmet, ticaret, reklam, iletişim ve işletme idaresi geliştirmeleri için stratejileri belirlemeleri sürecidir. Pazarlama süreci, bir bütünleştirilmiş süreç olup bunun vasıtasıyla firmalar müşterileri için değer yaratmakta ve bunun karşılığında müşterilerden deger kapabilmek için güçlü müşteri ilişkileri kurmaktadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Kurumsal kaynak planlaması</span> kurumun kaynaklarını verimli şekilde kullanacak şekilde planlaması

Kurumsal kaynak planlaması ya da işletme kaynak planlaması, işletmelerde mal ve hizmet üretimi için gereken işgücü, makine, malzeme gibi kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayan bütünleşik yönetim sistemlerine verilen genel addır. Kurumsal kaynak planlaması (KKP) sistemleri, bir işletmenin tüm veri ve işlemlerini bir araya getirmeye veya bir araya getirilmesine yardımcı olmaya çalışan ve genelde kullanımı kolay olan sistemlerdir. Klasik bir KKP yazılımı işlem yapabilmek için bilgisayarın çeşitli yazılım ve donanımlarını kullanır. KKP sistemleri temel olarak değişik verilerin saklanabildiği bütünleşik bir veritabanı kullanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Microsoft Dynamics AX</span>

Axapta veya Microsoft Dynamics AX, Microsoft tarafından üretilen, Microsoft Dynamics ailesinden bir KKP (İngilizce: ERP) yazılımı.

İşletmeden işletmeye ya da sıkça kullanılan İngilizce business-to-business ibaresinin kısaltılmış şekli olan B2B, şirketler arası pazarlama ya da satış uygulamalarına verilen addır. B2B genellikle işletmeden tüketiciye satış (B2C) ve tüketiciden tüketiciye satış ile karşılaştırılır. Son yıllarda e-B2B türü de yaygınlaşmıştır. Elektronik Ticaret Koordinasyon Kurulu (ETKK) Hukuk Çalışma Grubu’nun 8 Mayıs 1998 tarihli raporunda elektronik ticaret; “bireyler ve kurumların, açık ağ ortamında internet ya da sınırlı sayıda kullanıcı tarafından ulaşılabilen kapalı ağ ortamlarında internet, yazı, ses ve görüntü şeklindeki sayısal bilgilerin işlenmesi, iletilmesi ve saklanması temeline dayanan ve bir değer yaratmayı amaçlayan ticari işlemlerin tümünü ifade etmektedir.” şeklinde tanımlanmıştır.

  1. Daha iyi müşteri tatmini ve desteği
  2. Yeni ürün ve hizmetlerin pazara hızla sunulması
  3. Daha iyi servis
  4. Daha iyi alış ve satış işlemleri
  5. Daha az işletim maliyeti
  6. Daha az üretim maliyeti
  7. Daha düşük stok maliyeti

GS1 Sistemi, ticari ve endüstriyel kuruluşların tanımlama ve numaralandırma gereksinimlerinin yanı sıra ticari ortaklar arasında bilginin elektronik ortamda nasıl paylaşılacağı ve nasıl kullanılacağı konularındaki standartları ortaya koyan bir sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">Lojistik</span> kaynak akışının yönetimi

Lojistik ya da nakliye; ürün, hizmet ve insan gibi kaynakların, ihtiyaç duyulan yerde ve istenen zamanda temin edilmesi için bir araç olarak tanımlanabilir. Herhangi bir pazarlama veya üretim organizasyonunun lojistik destek olmadan başarılması çok zordur. Lojistik; nakliye, envanter, depolama, malzeme idaresi ve ambalajlama bilgilerinin birleştirilmesini kapsar. Lojistik işletme sorumluluğu, ham maddenin coğrafi konumlanması, sürecin işletilmesi ve ihtiyaçların mümkün olan en düşük maliyetle karşılanarak işin bitirilmesidir. Lojistik yönetimi, tedarik zinciri yönetimi ve tedarik zinciri mühendisliği'nin bir parçasıdır

Tam Zamanında, üretimi ve verimliliği artırmak için geliştirilen envanter stratejisidir. Yapılan tüm üretim işlemleri ve buna bağlı alt maliyetleri en aza indirmek amacıyla zaman kriterlerini de göz önünde tutan üretim türü Japon Kanban sisteminin türevlerindendir. JIT, Toyota Motor Company'nin Başkan Yardımcısı Taiichi Ohno (1982) tarafından geliştirilmiştir ve 1970'lerin sonlarında Japonya'daki diğer şirketlere yayılmıştır. 1980'lerin başında, JIT, Batı ve Asya ülkelerinde çok popüler bir üretim yeniliği haline gelmiştir. Üretim sürecindeki tüm israfı ortadan kaldırma ve üretim sürecini iyileştirerek diğerlerine üstünlük sağlama fikrine dayanan sürekli üretim iyileştirme yaklaşımıdır. Üretim esnasında bir sonraki işlemin üretimini de göz önünde tutarak iş sırasını belirlemektedir. Depolama işleminde sipariş verme seviyesine gelindiğini ve bu noktadan sonra siparişin karşılanması gerektiğini bildiren bu strateji sayesinde en verimli depo hacmi ve üretim devamlılığı sağlanmaktadır. Kısaca just in time (JIT) ihtiyaç kadar talebi, mükemmel kalite ile kalansız olarak bir an önce üretmek ve istendiği zamanda doğru yere nakletmektir. Envanterin oldukça önemli bir odak noktası haline gelmesinin, sermaye israfına yönelik bariz potansiyel dışında başka bir iyi nedeni daha vardır. Yalın üretim yöntemlerinin geliştiği dönemde şirketler çeşitli boyutlarda daha rekabetçi hale gelmiştir ve bu kritik boyutlardan biri de teslimat hızıdır. Little yasası olarak bilinen bir ilişki, envanter ve zamanı şu şekilde ilişkilendirir:

<span class="mw-page-title-main">İthalat</span>

İthalat, başka bir ülkeden mal veya hizmet satın alımıdır. Bir ithalatçı ülke ise ihracatı gerçekleştiren bir ülkeden çıkan mal veya hizmeti alan ülkedir. İthalat ve ihracat, uluslararası ticarette kullanılmakta olan finansal işlemlerdir. İthalat, başka bir ülkede üretilen mal veya hizmetlerin satın alınmasını, kullanılmasını veya yararlanılmasını içeren bir dış ticaret etkileşimidir. Bu tür mal ve hizmetlerin satıcısına ihracatçı, yabancı alıcısına ise ithalatçı adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">İş süreçleri modelleme</span>

İş süreci yönetimi ve sistem mühendisliği'ndeki iş süreci modellemesi (İSM), bir kuruluşun süreçleri temsil etme etkinliğidir. Böylece mevcut iş süreçleri analiz edilebilir, iyileştirilebilir ve otomatikleştirilebilir. İSM genellikle modelleme disiplininde uzmanlık sağlayan iş analistlerince, modellenen süreçler hakkında özel bilgili konu uzmanlarınca veya daha yaygını her ikisinin de olduğu bir ekip tarafından tarafından yapılır. Alternatif şekilde süreç modeli, işlem madenciliği araçları kullanılarak doğrudan olay günlüklerinden türetilebilir.

E-İhale, Elektronik İhale veya Online İhale sistemi B2B alanında kullanılan bir satınalma yöntemidir. Bir Alıcı şirketin ve ona mal veya hizmet satmak isteyen birden çok şirketin olduğu durumlarda kullanılır. Ulaşılmak istenen hedef, satıcı şirketlerin tekliflerinin değerlemesini en optimum şekilde yapmak ve en uygun teklifi veren tedarikçileri adil ve şeffaf olarak belirlemektir. Mal veya hizmet satmak isteyen satıcı şirketler tekliflerini elektronik ortamda sunarlar ve eğer alıcı uygun görürse, tekliflerini sürekli olarak revize edebilecekleri “online” bir rekabete girerler.

Tedarik Zinciri Yönetimi müşteriye, doğru ürünün, doğru zamanda, doğru yerde, doğru fiyata tüm tedarik zinciri için mümkün olan en düşük maliyetle ulaşmasını sağlayan malzeme, bilgi ve para akışının entegre yönetimidir. Bir başka deyişle zincir içinde yer alan temel iş süreçlerinin entegrasyonunu sağlayarak müşteri memnuniyetini artıracak stratejilerin ve iş modellerinin oluşturulmasıdır.

Tedarik zinciri ya da lojistik ağı, ürün(ler) ya da hizmet(ler)in tedarikçiden müşteriye doğru hareket(ler)ini kapsayan ve bu süreç içerisindeki örgütler, insanlar, teknoloji, faaliyetler ve kaynaklar sistemlerinin bütününe verilen isimdir. Tedarik zinciri faaliyetleri sürecinde, doğal kaynaklar, hammaddeler ve bileşenler, nihai ürün haline getirilir ve son müşteriye teslim edilir. Teorik olarak tedarik zinciri sisteminde, kullanılmış ürünler, artık değerin geridönüşümü uygun olduğu herhangi bir noktada, tedarik zincirine yeniden girebilirler. Tedarik zincirleri, değer zincirlerine bağ vardır.

Kalite yönetim sistemleri felsefesi, sistemi bir bütün olarak kabul eden ve kaliteyi bu bütünün içindeki her elemanın müşteri odaklı ortak bir fonksiyonu olarak gören bütünsel bir anlayıştır. En genel anlamda, bir kuruluşta hedeflenen kalitenin gerçekleşmesi amacı ile sürdürülen planlı ve sistematik faaliyetlerin bütünüdür. Son zamanlarda kullanımına daha sık rastlanan kalite yönetim sistemleri (KYS), tarihsel gelişim sürecinde; az sayıda çalışanın bulunduğu işletmelerde, müşteri ilişkilerine odaklanan kalite kontrol uygulamaları yapılan Sanayi Devrimi Öncesi, fabrikaların kurulmasıyla birlikte üretimi yapılan ürünlerin kontrolünün yapıldığı Sanayi Devrimi sonrası, Japonya'da istatistiksel sonuçları baz alarak uygulanmaya başlanan Toplam Kalite Yönetimi'nin var olduğu II. Dünya Savaşı sonrası ve TKY'nin daha geniş çapta kullanılmaya başlandığı ve tüm işletmede kalite yönetiminin yapıldığı 1980 sonrası olmak üzere dört döneme ayrılmıştır.

Müşteri odaklılık, koşulsuz müşteri memnuniyeti değil; doğru müşteriye, doğru zamanda, doğru fiyat ile doğru teklifin yapılmasıdır. Müşteriye hak ettiği düzeyde hizmet verilmesidir. Müşteri odaklı yapılarda her müşteri eşit değildir. Önce müşteri tanımının, sonra da iyi müşteri tanımının yapılması gerekir.

<span class="mw-page-title-main">Kalite maliyetleri</span>

Kalite maliyeti, mevcut kalitesizlikten ileri gelen ya da potansiyel kalitesizliği önlemek amacıyla alınan önlemler dolayısıyla ortaya çıkan maliyet. Kalite maliyetleri ile ilgili literatürde temel teşkil eden önemli çalışmalar, 1976'da Kaoru Ishikawa, 1979'da Philip B. Crosby, 1986'da William Edwards Deming, 1988'de Joseph Juran ve 1991'de Armand Vallin Feigenbaum tarafından gerçekleştirilmiştir. Kalite maliyeti kavramı, üretilen ürünlerin, müşteri beklentilerini karşılamamasını takiben hem ürün geliştirme hem de süreç iyileştirme çalışmalarının sonucu olarak doğmuştur. Kalite maliyetlerinin ölçülüp hesaplanması Toplam Kalite Yönetimi programının önemli ve gerekli aşamalarından biridir.

Hizmet yönetimi, hizmetlerin iyileştirilmesine yönelik ticari bir iş safhasıdır ve tedarik zinciri yönetiminin bir alanı olarak, bir ürünün satışı ile müşteri arasındaki arayüzü ifade eder.

Teklif talebi, bir teklif süreci yoluyla, bir teklifin, bir emtia, hizmet veya değerli varlığın tedarikiyle ilgilenen bir ajans veya şirket tarafından iş teklifleri sunmak için potansiyel tedarikçilere teklif göndermelerini isteyen bir belgedir. Tedarik döngüsünün erken aşamalarında, ön çalışmada veya tedarik aşamasında sunulur.

Malzeme gereksinim planlaması (MGP) bilgisayar destekli bir bilgi sistemi olup bitmiş ürün isteklerini zamana bağlı alt montaj, parça, hammadde vb. isteklerine dönüştürmektedir. Bu yöntem müşterilere ürünlerin teslim süresinden geriye doğru çalışmaktadır. Buna bağlı olarak tedarik süresi ve diğer bilgiler yardımıyla ne zaman ve ne kadar sipariş verilmesi gerektiğini belirlemeye çalışmaktadır. MGP, herhangi bir envanter yönetim sistemiyle aynı hedeflere sahiptir;

  1. Müşteri hizmetlerini iyileştirmek,
  2. Envanter yatırımını en aza indirmek,
  3. Üretim işletim verimliliğini en üst düzeye çıkarmaktır.

Tedarik işletme yönetiminde daha fazla işleme veya malların yeniden satışı (ticaret) için malzeme satın alma ve tedarik lojistiği ile ilgilenen şirketlerde operasyonel bir işlevdir.

Askerî tedarik zinciri yönetimi, askeriyede tedarik zinciri yönetimidir. Bu, askerî malzeme uygulamaları için ürün ve hizmetlerin tedarik edilmesi, imalat ve sunulmasına yönelik çapraz fonksiyonlu bir yaklaşımdır. Geniş yönetim kapsamı alt tedarikçileri, tedarikçileri, dahili bilgileri fonlamanı içerir. Askerî lojistik de, silahlı kuvvetlerin hareketini ve bakımını planlama ve yürütme bilimidir.