İçeriğe atla

Eşref Edip Fergan

Eşref Edip Fergan
Doğum1882
Serez
Ölüm15 Aralık 1971
İstanbul
Defin yeriEdirnekapı Şehitliği
MeslekGazeteci, hukuk doktoru
Ebeveyn(ler)İslam Ağa, Nefise Hanım

Eşref Edip Fergan (d. 1882, Serez – ö. 15 Aralık 1971, İstanbul), Türk gazeteci, hukuk doktoru.

Mehmet Akif’in şiirlerini yayımladığı Sırat-ı Müstakim (sonraki adıyla Sebilürreşâd) adlı derginin sahibidir. 1908’den başlayarak 1966’ya kadar çeşitli aralarla 58 yıl boyunca 1107 sayı bu dergiyi yayımlamıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında dergi yoluyla milli mücadele hareketini desteklemiştir. İslamcı görüşlere sahip olan Eşref Edip, Türkiye'deki laikliğin amacının açık bir din düşmanlığı olduğunu savunmuştur. Kara Kitap adlı eserinde Celal Bayar, Şükrü Saracoğlu gibi birçok ismi İslam düşmanı olarak tanıtan Eşref Edip, Köy Enstitülerini komünist yuvası olarak görmekteydi.

Yaşamı

Ailesi ve öğrenimi

1882’de Selanik’e bağlı bir sancak merkezi olan Serez’de dünyaya geldi. Babası İslâm Ağa, annesi Nefise Hanım’dır.[1] Sıbyan mektebini ve Rüştiyeyi Serez’de okudu. Öğrenimini İstanbul’da Mekteb-i Hukuk’ta sürdürdü. Bir yandan da Çemberlitaş’taki Atik Ali Paşa Camii’nde medrese derslerine devam etti. Bu yıllarda tanıştığı Ebül'ulâ Mardin ve Mehmet Âkif ile dostluğunu ömür boyu sürdürdü.[2]

Yayın hayatına giriş

Manastırlı İsmail Hakkı Efendi gibi dönemin tanınmış vaizlerinin vaazları ve Mekteb-i Hukuk hocalarının ders notlarından yaptığı derlemeleri yayımlayarak yayın hayatına başladı. 1908’de çıkarılmaya başlayan Sırat-ı Müstakim adlı derginin kurucularından birisi oldu. Bu haftalık dergi, İslam Birliği düşüncesinin yayın organı idi. İlk 182 sayıyı Ebül'ulâ Mardin ile birlikte yayımladı. Ebül'ulâ Mardin’in üniversitede ders vermeye başlaması üzerine dergiyi tek imtiyaz sahibi olarak yayımlamaya devam etti. 183. Sayıdan itibaren derginin adı “Sebilürreşad” olarak değişti. 1912'de hukuk eğitimini tamamlayan Eşref Edip, hukuk doktorası yapmaya başladı.[2]

Eşref Edip, I. Dünya Savaşı yıllarında İttihat ve Terakki yönetiminin bazı faaliyetlerini sert bir şekilde eleştirdi. Bu sebeple, 1916'dan 1918 yılının ortalarına kadar bir buçuk yıl süreyle Sebilürreşâd'ın yayımına ara vermek zorunda kaldı. Savaştan sonra Sebilürreşâd'ı işgal altındaki İstanbul'da tekrar yayınlamaya başlayan Eşref Edip, başta Abdullah Cevdet olmak üzere “asrîlik” ve “Garpçılık” taraftarları ile mücadeleye devam etti, Anadolu'da başlayan milli mücadeleyi Mehmet Akif ile birlikte destekledi.

Kurtuluş Savaşı yılları

İşgal güçlerinin artan baskısı üzerine İstanbul'dan ayrılan Eşref Edip, Kastamonu’da Mehmet Akif ile buluştu ve Sebilürreşâd’ı Kasım 1920’den itibaren bir süre kaldığı bu şehirde çıkardı; birçok yerde Milli Mücadele’yi destekleyen konuşmalar yaptı, Kastamonu ve çevresinde mücadeleyi Mehmet Akif ile birlikte örgütledi.[2]

Milli Mücadele’ye katkıları nedeniyle Ankara’ya davet edilip Akif ile birlikte Taceddin Dergahı’na yerleşen Eşref Edip, 3 Şubat 1921’den itibarense dergiyi Ankara’da çıkarmaya başladı. Askeri birliklerin yardımıyla Anadolu’nun ücra köşelerine ulaştırdığı dergide Mehmet Akif’in yurdun değişik yerlerinde verdiği vaazların metinlerini yayımlayarak ulusal bilincin uyandırılmasına katkıda bulundu.

Ankara’da bulunduğu sırada Mehmet Akif, Said Nursî ve Şeyh Ahmed Senûsî ile birlikte Sivas’ta bir İslâm şûrasının toplanması çalışmalarına katılan Eşref Edip, Millî Mücadele’nin kazanılmasından sonra tekrar İstanbul’a döndü ve yayın faaliyetine burada devam etti.

Cumhuriyetin ilk yılları

Eşref Edip, Cumhuriyetin ilanından sonra hızlanan Batılılaşma hareketine şiddetle muhalefet etmekteydi. Sebilürreşad’ı İslamcılık düşüncesi doğrultusunda yayınlamayı sürdürdü. Şeyh Said İsyanı üzerine birçok gazete ve dergiyle birlikte Sebilürreşâd da kapatıldı. Eşref Edip tutuklanarak Şark İstiklâl Mahkemesi'ne gönderildi. Önce Ankara, sonra da Diyarbakır'da yargılandı. Sebilürreşâd’ın yayımını durdurmak şartıyla 13 Eylül 1925’te serbest bırakıldı.

Eşref Edip, serbest kaldıktan sonra yayın faaliyetlerine "Asâr-ı İlmiyye Kütüphanesi" adı altında çeviri eserler yayımlayarak devam etti. 1932'de Mısır'a gidip Mehmet Akif ile görüştü.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayımladığı İslam Ansiklopedisi'ne karşı Ekim 1940'ta İzmirli İsmail Hakkı, Kâmil Miras ve Ömer Rıza Doğrul’la birlikte "İslâm-Türk Ansiklopedisi" ve "İslâm-Türk Ansiklopedisi Mecmuası"nı çıkarmaya başladı.

Çok partili yaşam

Eşref Edip, Türkiye'de çok partili yaşama geçiş gerçekleşmekteyken Sebilürreşâd'ı yeniden yayımlamaya başladı. Bu yıllarda dergide Ömer Rıza Doğrul, Kazım Nami Duru, Cevat Rıfat Atilhan, Tâhir Olgun, Ali Fuat Başgil ve Hasan Basri Çantay'ın yazıları yer aldı. Sebilürreşâd'ın Mayıs 1948'de başlayan yayımını Şubat 1966'ya kadar 362 sayı devam ettirdi.

Eşref Edip ayrıca Tevhîd-i Efkâr, Yeni Sabah, Millet, Diyanet, Yeni Asya, Yeni İstiklâl, Bugün, Sabah, İttihad gibi dergi ve gazetelere de yazılar yazdı. Hayatı boyunca İslam birliği fikri doğrultusundaki basını destekledi.

Yazdığı yazılar ve Ahmet Emin Yalman'la yaptığı yazılı tartışmalar yüzünden Malatya olayı (Yalman'ın 22 Kasım 1952 günü lise öğrencisi Hüseyin Üzmez tarafından düzenlenen suikastta yaralanması) sonrasında tutuklandı. Son yargılanması ise 1967'de Bugün gazetesinde yayımlandıktan sonra kitap haline getirilen Kara Kitap adlı kitabı nedeniyle oldu ve beraatle sonuçlandı.

Ölümü

15 Aralık 1971'de öldü, Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Edirnekapı Şehitliği'ne defnedildi.

Eserleri

  • Mehmet Akif - Hayatı, Eserleri ve 70 Muharririn Yazıları
  • İnkılap Karşısında Akif - Fikret, Gençlik, Tancılar
  • Tevfik Fikret'i Beş Cepheden 40 Mukarririn Tenkitleri
  • İslam Ansiklopedisinin İlmî Mahiyeti
  • Çocuklarımıza Din Kitabı
  • Risale-i Nur Müellifi Bediüzzaman Said Nur - Hayatı, Eserleri, Mesleği
  • Kur'an - Garp Mütefekkirlerine Göre Kur'an'ın Azamet ve İhtişamı Hakkında Dünya Mütefekkirlerinin Şehadetleri
  • Bediüzzaman Said Nur ve Nurculuk
  • Risale-i Nur Muarızı Yazarların İsnadları Hakkında İlmî Bir Tahlil
  • Kara Kitap - Milleti Nasıl Aldattılar, Mukaddesatına Nasıl Saldırdılar?

Kaynakça

  1. ^ "Sorularla Risale, Eşref Edip maddesi". 27 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Eylül 2010. 
  2. ^ a b c Kitapdergisi.net, Üstan Eşref Edip Fergan maddesi[]

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Said Nursî</span> Kürt asıllı Türk İslam âlimi

Sait Okur, bilinen adıyla Said Nursî, Kürt İslam âlimi, müfessir ve yazar. Dârü'l-Hikmeti'l-İslâmiye azalığı, Birinci Dünya Savaşı'nın Kafkasya Cephesi'nde milis alay kumandanlığı yapmıştır. İslam üzerine yazılmış ve 300 kadar ayeti tefsir eden Risale-i Nur isimli 50'den fazla dile çevrilen külliyatın yazarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed Hamdi Yazır</span> Türk din adamı, tercüman ve hattat

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Türk din alimi, tercüman ve hattattır. Osmanlı Devleti'nin son zamanlarında ve Cumhuriyet Dönemi'nde yaşamış olup, Kur'an'ın Türkçe tefsirlerinden birini telif etmiştir.

<i>Risale-i Nur</i> tefsir külliyatı

Risale-i Nur, konu sırası takip etmeyen, güncel, İslami ve imani konularda Said Nursi tarafından 1925 yılında yazılmaya başlanmış, 24 yılda tamamlanmış kitap ve kitapçıklardan oluşan bir külliyattır.

Ahmet Hamdi Akseki, Türk din bilgini, 3. Diyanet İşleri Başkanı. 1947'den vefatına değin Diyanet İşleri Başkanı olarak görev yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Munis Tekinalp</span> Türk gazeteci, yazar ve hukukçu

Munis Tekinalp, gönüllü olarak Türkleşmiş Osmanlı Yahudisi yazar, filozof ve gazeteci.

<i>Yeni Asya</i> Gazete

Yeni Asya, Türkiye'de yayınlanan ulusal gazete. Nur Cemaati'nin yayın organı olarak bilinmektedir. Amblem altı yazısında, Said Nursî'nin bir sözü olan "Asya'nın bahtının miftahı meşveret ve şuradır" ifadesi bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">D. Mehmet Doğan</span> Türk yazar ve gazeteci

D. Mehmet Doğan, Türk yazar ve gazeteci.

<span class="mw-page-title-main">Mehmed Niyazi Özdemir</span>

Mehmed Niyazi Özdemir, Türk tarihçi, yazar ve mütefekkir.

Mehmed Kayalar, Türk emekli subay, Nur cemaatinin bilinen isimlerinden. Said Nursi'yi hayatında iki kere görmesine rağmen 12 muridinden biri.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Âkif Ersoy</span> Türk şair, veteriner hekim, öğretmen ve siyasetçi

Mehmed Ragîf, daha sonra Mehmet Âkif Ersoy, Türk şair, veteriner hekim, öğretmen ve siyasetçidir.

Nur Cemaati, Nurcular veya Risale-i Nur hareketi, Said Nursi tarafından telif edilen Risale-i Nur adlı eserlerin bilgileri istikametinde teşekkül eden, 20. yüzyıl başlarında doğan İslâmî harekettir. İtikadi ve fıkhi bakımdan Sünni İslam'a bağlıdırlar. Müslümanların birliği dedikleri ittihad-ı İslam'ı ve halifeliğin geri getirilmesini savunurlar. Cemaatin temel faaliyeti Risale-i Nurların okunması, yazılması, anlaşılmaya çalışılması ve insanlara ulaştırılmasıdır. Bu faaliyet Cemaat mensupları tarafından "Hizmet-i imaniye ve Kur'aniye" veya kısaca ''Risale-i Nur Hizmeti'' diye tabir edilen kavramlarla ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Ağaoğlu (siyasetçi)</span> Azerbaycanlı siyasetçi ve gazeteci

Ahmet Akif Ağaoğlu, Azerbaycan asıllı Türk siyasetçi, hukukçu, yazar ve gazeteci. Liberal Kemalizmin kurucusuydu.

Ömer Ferit Kam, yazar, şâir, mütefekkir.

<span class="mw-page-title-main">Musa Kazım Efendi</span>

Musa Kazım Efendi (1858–1920), Osmanlı Devleti'nin son yıllarında 4 kez şeyhülislamlık görevini üstlenmiş din adamı. Kendisi Nakşibendi'ydi. Ayrıca İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesiydi.

Sebîlürreşâd, İslamcılık fikriyatını yaymak için 1908 Ağustos'unda Mehmet Âkif Ersoy'un desteği ile Eşref Edip Fergan'ın başyazarlığında Sırat-ı Müstakim adıyla çıkarılmaya başlanan ve Millî Mücadele yıllarında öncü rol oynayan dergi.

<span class="mw-page-title-main">Hasan Basri Çantay</span>

Hasan Basri Çantay, TBMM 1. Dönem Balıkesir Milletvekili, öğretmen, gazeteci, politikacı, fikir ve din adamı, Kur'an müfessiri.

Ali Zeynel Abidin Mardin, Türk hukukçu, akademisyen, siyasetçi.

Ziya Nur Aksun, Türk tarihçi, hukukçu, matbaacı, yayıncı.

Said Nursî kendisinin skolastik bir medrese hocası gibi değerlendirilmemesini, Risale-i Nur'un Arş-ı Azam'dan indirilerek kendisine yazdırılan ve mehdiliği temsil eden Kur'an hakikatleri olduğunu, kendisinin sadece bir aracı ve elçi olduğunu ifade eder. Öyle ki Kur'an'ın yanında celcelutiye, mektubat, gibi asırlar önce yazılmış eserler ima ve işaretler yoluyla muhtelif yerlerde Risale-i Nur'a işaret eder, mücadelesini destekler, Risale-i Nur'un mahrem ve izni ilahi tarafından uygun görülmeyen kısımları yazdırılmaz ya da ilgili bölüm atlanılarak izin verilen kısımlar yazdırılmaya devam eder. Kendisinin mücadele alanı ise başta insanın sonsuz azap çekmesini gerektiren imansızlığın yanında imansızlığın en büyük kaynağı olarak gördüğü ve ahir zamanın büyük deccali olarak adlandırdığı bolşeviklik ve İslam deccali veya süfyan olarak nitelendirdiği Mustafa Kemal'den ve Cumhuriyet Devrimleri'nden başkası değildir. Cumhuriyete taraf olmakla birlikte, şeriatı yürürlükten kaldıran laikliğe şiddetle karşıdır ve şapka giyilmesini de küfür işareti olarak görür. Çünkü ona göre şeriat adalet-i mahza ve fazilettir.

Metin Karabaşoğlu araştırmacı yazar, Açıkdeniz dergisinin Genel Yayın Yönetmeni ve editörü, köşe yazarı ve TV programcısı.