İçeriğe atla

Eğitimsel ölçme

Eğitimsel ölçme, genel anlamda ölçme, bir olguya anlamlı sayı ya da semboller atama işlemidir. Eğitsel ölçme ise bu olguların öğrenme ürün ya da sürecine göre kazanımları kapsar. Eğitimsel ölçmelerin amacı ölçülmesi amaçlanan öğrenme yapılarının görgül kestirimlerini (gözleme dayalı tahmin) sağlamaktır. Bu amaca yönelik olarak değişik ölçme modelleri geliştirilmiştir.

Temel kavramlar

Değişken

Bireyden bireye, zamandan zamana, durumdan duruma farklılık gösteren özelliklere değişken denir. En az iki değer alabilen özelliklerdir. Boy, kilo, başarı, tutum, cinsiyet, yaş, zeka düzeyi gibi özellikler değişkenlere örnek olarak verilebilir.

Not: En az iki değer alamayan yani değişkeni olmayan özelliklere sabit özellik denmektedir. Örneğin; pi sayısı, avagadro sayısı ve planck sabiti değişken değil; sabittir.

  • Değişkenler yapılarına göre nitel değişkenler ve nicel değişkenler olarak ikiye ayrılır:

Nitel (Kategorik) Değişkenler

Sayılamazlar, matematiksel olarak ifade edilemezler ve sayılar anlamsızdır. Sembollerle veya sıfatlarla ifade edilirler. Örneğin, "Ali uzun boyludur." cümlesinde sayı kullanılmamış ve boyunun ne kadar uzun olduğu belirtilmemiştir. Aynı şekilde "Zeynep resim dersinde başarılıdır" cümlesinde Zeynep'in başarısının sayısal bir karşılığı (notu) verilmemiştir. Bu yüzden her iki cümle de nitel değişkene örnektir. Nitel değişkenlere verilebilecek başka örnekler ise şunlardır: göz rengi, saç rengi, kan grubu, cinsiyet, memleket...

Önemli Not: Otobüs numarası, plaka kodu, forma numarası gibi sayılar da nitel değişkenlerdir. Çünkü bu sayılar anlamlı sayılar değillerdir. Sembollerdir.

Nicel Değişkenler

Nitelin tersine sayılabilen, matematiksel olarak ifade edilebilen ve sayıların anlamlı olduğu değişkenlere nicel değişken denir. Örneğin; boy, kilo, puan, yaş, hacim, alan nicel değişkenlerdir.

  • Değişkenler aldıkları değerlere göre sürekli (kesiksiz) değişkenler ve süreksiz (kesikli) değişkenler olarak ikiye ayrılırlar:

Sürekli (Kesiksiz) Değişkenler

İki değeri arasına sonsuz sayıda başka değer alabilen değişkenlere sürekli değişken denir. Kesiksiz değişken olarak da isimlendirilmektedir. Buçuklu değer alamazlar. Örneğin kilo ve boy sürekli değişkenlerdir: 80.3 cm, 4.5 kg, 6.2m... Çünkü bu tür değişkenler; 1 metre ile 2 metre arasında, 1 gram ile 2 gram arasında birçok değer alabilirler.

Süreksiz (Kesikli) Değişkenler

iki değeri arasına sonsuz sayıda başka değer alamayan değişkenlere süreksiz değişken denir. Kesikli değişken olarak da isimlendirilmektedir. Buçuklu değer alamazlar. Örneğin; beden ölçüleri (X, M, L...), ayakkabı numarası, soru sayısı, kardeş sayısı, soru tipi, memleket vb. süreksiz değişkenlerdir.

Önemli Not: Ayakkabı numarasının buçuğu vardır fakat iki numara arasında sonsuz değer yoktur. Bu yüzden ayakkabı numarası süreksiz değişkendir.

  • Değişkenler deneysel sonuçlarına (neden-sonuç) göre üçe ayrılırlar:

Bağımlı Değişken

Başka değişkene göre değişen değişkenlere bağımlı değişken denir. Bir deneyde etkilenendir. Genellikle sonuçtur. Örneğin; "Konu tekrarının başarı üzerindeki etkisi nedir?" sorusunda, konu tekrarına bağlı olarak değişen özellik başarı olduğu için bağımlı değişken başarıdır.

Bağımsız Değişken

Başka değişkenin değişmesiyle değişmeyen, başka değişkenlerin değişmesine sebep olan değişkenlere bağımsız değişken denir. Genellikle nedendir. Örneğin; "Konu tekrarının başarı üzerindeki etkisi nedir?" sorusunda, başarının değişmesine sebep olan özellik konu tekrarı yapmak olduğu için konu tekrarı yapmak bağımsız değişkendir.

Sabit (kontrollü) Değişken

Değiştirilmeyen ve değişmeyen, sabit bırakılan değişkenlerdir. Bir deneyde gözlenen özellikler dışında kalan tüm özellikler sabit tutulmalıdır. Böylece sonuç daha güvenilir olmaktadır. Örneğin; "Konu tekrarının başarı üzerindeki etkisi nedir?" sorusunun cevabı için yapılan deneyde, konu tekrarı yapan ve konu tekrarı yapmayan iki grup oluşturulur. Deneyin kontrollü olabilmesi için; her iki grubun da aynı şartlar altında olması gerekmektedir. Yani verilen öğretim konusu, öğretim yöntem ve teknikleri, öğretime ayrılan süre aynı olmalıdır. Bu durumda sayılan özellikler sabit (kontrollü) değişkenlerdir.[1]

Ölçme

Bir durumda değişkenlik varsa, değişim varsa, ölçme vardır. Farklılıklar ölçmeyi gerektirir. Ölçme; herhangi bir bireyin veya bir nesnenin; belli bir özelliğe ne derece sahip olduğunu belirlemek amacıyla yapılan tüm işlemlerdir. Kısaca; herhangi bir büyüklüğün gözlenerek gözlem sonuçlarının sayı veya sembollerle ifade edilmesidir. Örneğin; sınıfın sıcaklığı 30॰C, Ayşe'nin boyu 160 cm, otobüste 20 kişi var gibi ifadeler ölçmedir.

Eğitim sisteminde ölçme dönüt niteliğindedir. Hem girdi (öğrenci, öğretmen, veli...), hem süreç (Öğretim ve öğrenme teknikleri), hem de çıktının (bilişsel, duyuşsal, devinişsel) iyi işleyip işlemediği hakkında dönütler verir. Bu yüzden ölçme eğitimde farklı zamanlarda kullanılabilmektedir: Öğretimin planlanmasında, öğretim süreci başında, öğretim süreci sırasında ve öğretim sürecinin sonucunda.

Ölçme Türleri

Ölçme; ölçülen özelliğe ve ölçülen özelliğin gözlenme şekline göre yani ölçümün elde ediliş biçimine göre üçe ayrılmaktadır: Doğrudan, dolaylı ve türetilmiş.

Doğrudan (Temel) Ölçme

Bir değişkenin başka değişkenler araya konulmadan ölçülmesine, doğrudan ölçme denir. Doğrudan ölçmede özelliğin bizzat kendisi ölçülür. Araç kullanılarak veya kullanılmadan doğrudan ölçme yapılabilir. Araç kullanılmadan yapılan ölçümlere; sınıf sıcak, tahta sert, gömlek mavi veya otobüste 2 kişi var gibi ölçümler örnek olarak verilebilir. Hatta sayma işlemlerinin tümü doğrudan ölçümlerdir. Araç kullanılarak yapılan ölçümlerde ise ölçüm sonucu verilen bir cümleye "Ne ölçülmüş?" ve "Ne ile ölçülmüş?" soruları sorulmalıdır. Eğer bu iki sorunun cevabı aynı ise ölçme türü doğrudan ölçmedir. Örneğin; eşit kollu terazi ile ölçülen domatesin kilosu bulunurken başka kütlelerden faydalanıldığı için doğrudan ölçmedir. Başka bir örnek olarak kitabın boyunun cetvel ile ölçülmesi verilebilir. Burada da kitabın boyu cetveli boyu ile ölçülmektedir.

Dolaylı Ölçme

Bir değişkenin başka değişkenlerden faydalanılarak ölçülmesine dolaylı ölçme denir. Araç kullanılarak veya kullanılmadan dolaylı ölçüm yapılabilir. Örneğin; doktor hastanın gözlerinin altına bakarak böbrek taşının olduğunu söylerse burada araç kullanmadan dolaylı ölçme yapmış olur. Araç kullanarak yapılan dolaylı ölçümlere ise; ağırlığın dinamometre ile ölçülmesi, kütlenin elektrikli baskülle ölçülmesi veya sıcaklığın termometre ile ölçülmesi örnektir.

Eğitimde ve psikolojide doğrudan ölçme mümkün değildir. Çünkü ilgi, başarı, tutum, kaygı, zeka ve beceriler gibi özellikler doğrudan gözlemlenemez. Puan ve testlerden yararlanılır. Bu yüzden eğitimde ve psikolojide dolaylı ölçme yapılır.

Türetilmiş Ölçme

Sosyal bilimlerde de fen bilimlerinde de türetilmiş ölçme yapılır. Bazı değişkenler, İki veya daha fazla değişkenin bir araya gelmesiyle ve aralarında kurulan bağıntılar yardımı ile ölçülür. Bu tür değişkenler başka değişkenler ve bu değişkenler arasındaki ilişkiyi yansıtan aritmetik işlemlerle tanımlanmasına türetilmiş ölçme denir. Örneğin; yoğunluk, hız ve nüfus yoğunluğu türetilmiş ölçmedir.[2]

Ölçmede Birim

Ölçme aracını oluşturan en küçük parçaya birim denir. Örneğin; 30 cm cetvelin birimi cm'dir, her sorunun 5 puan olduğu bir sınavın birimi 5'tir. Ölçmede birim kavramı, ölçme sonucunu aktarmada ve yorumlamada yardımcı olur. Ayrıca birim, ölçmede standart oluşturur ve ölçme sonucunun objektif olmasını sağlar. Birimin genellik, kullanışlık ve eşitlik gibi özellikleri vardır. Genellik, birimin herkes için ve her zaman için aynı anlama gelmesi demektir. Genellik özelliği olmadığında ölçme sonucunun yorumlanmasında ortak kotaya varmak güç olur. Kullanışlık, birimin ölçülen özelliğe uygun olası ve kullanılabilir olmasıdır. Örneğin yol uzunluğu santimetre ile ölçüldüğünde, kantarda bir insanın tartıldığında, ölçme sonucunun anlaşılması zorlaşır ve karmaşıklaşır. Eşitlik; ise kullanılan ölçme aracının birimlerinin birbirine eşit olması demektir. Örneğin, uzunluk ölçümünde karış veya kulaç kullanılacaksa aynı bireyin aynı zaman içerisinde (çocuksa boyu uzamadan) yapılması gerekir. En güveniliri metre ile ölçmedir. Çünkü her karış ve her kulaç eşit değildir.

Ölçmede Araç

Değerlendirme

Ölçüt

Ölçüt Türleri

Ölçek

Ölçek türleri

Öğretimdeki Yeri ve Önemi

Kullanım Amaçları

Not fonksiyonu

Geleneksel Ölçme

Geleneksel Ölçme Araçları

Alternatif Ölçme

Alternatif Ölçme Araçları

Güvenirlik

Geçerlik

Kaynakça

  1. ^ Ölçme ve Değerlendirme Video Ders Notları. İsem Yayıncılık. 2022. 
  2. ^ Hakan ATILGAN, Adnan KAN, Burak AYDIN (2019). Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme. Ankara: Anı Yayıncılık. ss. 22,23. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ekonometri</span>

Ekonometri İki veya daha fazla verinin, birbirleri arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkiden yola çıkarak, matematik, istatistik ve bilgisayar bilimi aracılığıyla ekonomik ilişkilerin ampirik bir biçimde değerlendirilerek, bu veriler arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır. Daha açık olmak gerekirse, "sonucu uygun metodlarla ilişkilendirilmiş, teori ve gözlemin eşzamanlı gelişimi tabanlı mevcut ekonomik olgunun nicel çözümlemesidir." Bir ekonomiye giriş ders kitabı ekonometriyi: "dağlarca verinin arasından basit ilişkileri çıkarmak için titizlikle araştırmak" olarak açıklamıştır. "Ekonometri" terimi ilk olarak Polonyalı ekonomist Pawel Ciompa tarafından 1910 yılında kullanılmıştır. Bugünkü kullanım şekline getiren ise Ragnar Frisch'dir. Günümüzde daha güçlü bilgisayar yazılımların varlığıyla ekonometrik analizlerin gücü artmıştır.

Matematiksel mantık, biçimsel mantığın matematiğe uygulanmasıyla ilgilenen bir matematik dalıdır. Metamatematik, matematiğin temelleri ve kuramsal bilgisayar bilimi alanlarıyla yakınlık gösterir. Matematiksel mantığın temel konuları biçimsel sistemlerin ifade gücünün ve biçimsel ispat sistemlerinin tümdengelim gücünün belirlenmesidir.

<span class="mw-page-title-main">İstatistik</span>

İstatistik veya sayım bilimi, belirli bir amaç için veri toplama, tablo ve grafiklerle özetleme, sonuçları yorumlama, sonuçların güven derecelerini açıklama, örneklerden elde edilen sonuçları kitle için genelleme, özellikler arasındaki ilişkiyi araştırma, çeşitli konularda geleceğe ilişkin tahmin yapma, deney düzenleme ve gözlem ilkelerini kapsayan bir bilimdir. Belirli bir amaç için verilerin toplanması, sınıflandırılması, çözümlenmesi ve sonuçlarının yorumlanması esasına dayanır. Bu çerçevede yapılan işlemlerin tümüne sayımlama denir.

Olasılık kuramı ve istatistik bilim dallarında varyans bir rassal değişken, bir olasılık dağılımı veya örneklem için istatistiksel yayılımın, mümkün bütün değerlerin beklenen değer veya ortalamadan uzaklıklarının karelerinin ortalaması şeklinde bulunan bir ölçüdür. Ortalama bir dağılımın merkezsel konum noktasını bulmaya çalışırken, varyans değerlerin ne ölçekte veya ne derecede yaygın olduklarını tanımlamayı hedef alır. Varyans için ölçülme birimi orijinal değişkenin biriminin karesidir. Varyansın karekökü standart sapma olarak adlandırılır; bunun ölçme birimi orijinal değişkenle aynı birimde olur ve bu nedenle daha kolayca yorumlanabilir.

Örnekleme istatistikte belirli bir yığından alınan kümeyi ifade eder. Örneğin; Türkiye'deki tüm üniversite sayıları bir yığın iken Ankara'daki üniversite sayısı bu yığından alınmış bir örnektir.

<span class="mw-page-title-main">Meta</span> komunizm birlikçilerine verilen addır.

Meta, sözcük anlamı olarak ticari amaçla üretilmiş, alınır-satılır mal anlamına gelip Karl Marx'ın kapsamlı çalışması olan Kapital'in başlangıcını oluşturan konudur. Burada açıkça metadan, "toplumun en temel hücresi" olarak sözedildiği görülür ve bu durum Marx'ın tahlillerine buradan başlamasının sebebidir.

<span class="mw-page-title-main">Ölçme</span> nesnelere veya olaylara miktar (Q309314) atama işlemi

Ölçme ya da ölçüm, bilinmeyen bir büyüklüğün aynı türden olan, ancak bilinen bir büyüklükle kıyaslanmasına denir. Diğer bir deyişle, bir uzunluğun, bir alanın, bir kapasitenin veya herhangi bir olgunun belirli bir birim cinsinden hesaplanmasıdır. Bunun için standart ölçü birimleri kullanılır. Sonucu belirtmek için sayısal değer ve birimden oluşan bir Dünyada bilim ve ticaret alanında en fazla kullanılan ölçüm sistemleri: İngiliz-Amerikan ölçüm sistemi ve Metrik ölçüm böylece yayılmış olarak renk ölçümü olmaktadır.

Rassal değişken kavramının geliştirilmesi ile, sezgi yoluyla anlaşılan şans kavramı, soyutlaştırarak teorik matematik analiz alanına sokulmuş ve bu geliştirilen matematik kavram ile olasılık kuramı ve matematiksel istatistiğin temeli kurulmuştur.

Sosyo-ekonomik gelişmişlik, yerleşim birimlerinin bazı kriterlere göre istatistiksel olarak değerlendirilmesi sonucu elde edilen değerlere göre belirlenen gösterge.

Matematik ve istatistik bilim dallarında, bir değişken için sayısal veri ölçülme ölçeği, o değişken içindeki nesneleri temsil eden sayısal değerlerin kapsadıkları bilgilerin özelliklerinin belirli bir şekilde sınıflandırmasıdır. İncelenen kavramlar Amerikan uygulamalı matematikçi Stanley Smith Stevens tarafından teklif edilip geliştirilmiştir. Stevens'in ölçekler kuramına göre bir değişken için sayısal veriler dört değişik şekilde ölçülme ölçeğine sahip olabilirler: isimsel, sırasal, aralıksal ve oransal. Bu değişik ölçeklere göre değişken verilerine, değişik matematik ve istatistiksel işlemlerin ve ölçümlerin değişik şekilde uygulanması gerekmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Olasılık kütle fonksiyonu</span>

Olasılık kuramı bilim dalında bir olasılık kütle fonksiyonu bir ayrık rassal değişkenin olasılığının tıpatıp belli bir değere eşit olduğunu gösteren bir fonksiyondur. Olasılık kütle fonksiyonu, olasılık yoğunluk fonksiyonundan farklıdır; çünkü olasılık yoğunluk fonksiyonu yalnızca sürekli rassal değişkenler için tanımlanmış olup doğrudan doğruya olasılık değerini vermezler. Olasılık yoğunluk fonksiyonunun bir belli değer aralığı için integrali alınırsa bu rassal değişkenin belirlenen değer aralığı için olasılığını verir.

İstatistiksel yayılma ve sapma istatistik biliminde bir sayısal kantitatif değişkenin ölçülen veya ölçülebilen değerlerinin veya bir olasılık dağılımı'nın genel olarak veya bir merkez noktasından yaygınlığı veya değişebilirliği özelliğidir. İstatistiksel yayılma veya sapma kantitatif değişkenlerin veya rassal değişkenlerin diğer bir özelliği olan merkezsel konum ölçüleri ile birlikte istatistikçilerin en çok ilgilendikleri konulardır. Genel olarak günlük hayatta en çok kullanılan yayılma ölçüsü açıklık olmakla beraber, bunun gayet bariz olarak aykırı değerlerden çok etkilenmesi dolayısı ile çeyrekler açıklığı, standart sapma ve varyans gibi diğer çok kullanılan yayılma ölçüleri geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Doğruluk ve kesinlik</span> bir niceliğin ölçüm değerinin asıl değerine olan yakınlık derecesi

Mühendislik, endüstri ve istatistikte, bir ölçüm sisteminin doğruluğu, bir niceliğin ölçüm değerinin asıl (gerçek) değerine olan yakınlık derecesidir. Bir ölçüm sisteminin kesinliği, aynı şartlardaki ölçümlerin aynı sonucu verme derecesidir. Gündelik dilde iki terim eş anlama gelebilmekteyse de bilimsel yöntemde ikisi özellikle ayrı ayrı kullanılımaktadır.

Sinyal (işaret), fiziksel değişkenlerin durumu hakkında bilgi taşıyan ve matematiksel olarak fonksiyon (İşlev) biçiminde gösterilen kavrama denir.

Çevre değişkenleri, çevresel değişkenler ya da ortam değişkenleri, işletim sistemi seviyesinde konfigüre edilebilen ve bilgisayar işlemleri tarafından erişilebilen değişkenlerdir. Çoğu kez belli programların ve dosyaların konumlarını ve birden fazla işlem tarafından kullanılabilen bilgi ve ayarları tutmak için kullanılırlar. Çoğunlukla bir karakter dizisi olurlar.

<span class="mw-page-title-main">Ölçü aleti</span>

Ölçü aleti, fiziksel nicelik ölçmeye yarayan bir cihazdır. Fiziksel bilimler, kalite güvencesi ve mühendislikte kullanılan ölçme; gerçek şeylerin ve olayların, fiziksel niceliklerini elde etme ve kıyaslama etkinliğidir. Yerleşik standart nesneler ve olaylar ölçü birimleri olarak kullanılır ve ölçme işlemi; üzerinde çalışılan unsur ve bununla ilişkili ölçü birimi hakkında bir sayı verir. Ölçü aracının kullanımını tanımlayan araçlar ve formel test yöntemleri, elde edilen sayıların arasındaki ilişkilerin vasıtalarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Termodinamik durum</span>

Termodinamikte, sistemin termodinamik durumu, durum fonksiyonları olarak bilinen uygun değişken değerleriyle tam olarak tanımlanabilir. Termodinamik değişkenlerinin değerleri bir sistem için bir kere belirlendiğinde, termodinamiğin bütün özelliklerinin değerleri eşsiz bir şekilde belirlenmiş olur. Genellikle, termodinamik durum termodinamik dengenin biri olarak varsayılır. Yani, bu durum bir sistemin sadece belli bir süredeki durumu değil, durum süresiz uzunlukta aynı ve değişmezdir.

<span class="mw-page-title-main">Parametre</span> belirli bir sistemi tanımlamak veya sınıflandırmak için yardımcı olabilecek herhangi bir özellik

Parametre belirli bir sistemi tanımlamak veya sınıflandırmak için yardımcı olabilecek herhangi bir özellik. Parametre, sistemi tanımlarken veya performansını, durumunu değerlendirirken yararlı veya kritik olan bir sistem unsurudur.

<span class="mw-page-title-main">Matematiksel istatistik</span> matematiksel yöntemlerin kullanıldığı olası istatistikler

Matematiksel istatistik, istatistiksel veri toplama tekniklerinin aksine, matematiğin bir dalı olan olasılık teorisinin istatistiğe uygulanmasıdır. Bunun için kullanılan özel matematiksel teknikler arasında matematiksel analiz, doğrusal cebir, stokastik analiz, diferansiyel denklemler ve ölçü teorisi bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Ekonomide ölçme</span>

Ekonomide kullanılan ölçüler, fiziksel ölçüler, nominal fiyat değer ölçüleri ve sabit fiyat değer ölçüleridir. Bu ölçümler, ölçtükleri değişkenler ve ölçümlerin dışında bırakılan değişkenler açısından birbirinden farklılık gösterir. Ekonomide ölçülebilir değişkenler nicelik, nitelik ve dağıtımdır. Değişkenlerin ölçümden çıkarılması, ölçümün belirli bir değişkene daha iyi odaklanmasını mümkün kılar, ancak bu daha dar bir yaklaşım anlamına gelir. Tablo, temel ölçüm türlerini karşılaştırmak için derlenmiştir. İlk sütun ölçüm türlerini, ikincisi ölçülen değişkenleri ve üçüncü sütun ölçüm dışı bırakılan değişkenleri gösterir.