İçeriğe atla

Eğitim

Sınıfta telkin etme, çalışma materyaline politik içeriğin dahil edilmesi veya öğrencilere aşılamak için rollerini kötüye kullanan öğretmenler, düşünce özgürlüğü ve eleştirel düşünme özgürlüğü arayan eğitim hedeflerine aykırıdır.

Eğitim; okullar, kurslar ve üniversiteler vasıtasıyla bireylere hayatta gerekli olan bilgi ve kabiliyetlerin sistematik bir şekilde verilmesi. Öğretmen, eğitmen, mentor, pedagoglar gerekli bilgileri öğrencilere verirler.

Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne süregelen bir olgu olduğundan ve politik, sosyal, kültürel ve bireysel boyutları aynı anda içinde bulundurduğundan, tanımının yapılması zor bir kavramdır. Bireylerin toplumun standartlarını, inançlarını ve yaşama yollarını kazanmasında etkili olan tüm sosyal süreçlerdir. Kişinin yaşadığı toplum içinde değeri olan, yetenek, tutum ve diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür. Seçilmiş ve kontrollü bir çevrenin (özellikle okulun) etkisi altında sosyal yeterlilik ve optimum bireysel gelişmeyi sağlayan sosyal bir süreçtir. Eğitim, önceden saptanmış esaslara göre insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı etkiler dizesidir. Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istedik değişme meydana getirme sürecidir.

Genellikle resmi, yani kurumsal, eğitimle bir kullanıldığından bağlama göre öğretim, öğrenim gibi kavramlarla sıkça karıştırılmaktadır. Bu söylemde düşünüldüğünde eğitim kavramı iki genel çatıda tartışılabilir: toplumsal ve kurumsal eğitim.

Örgün eğitim, devlet okulları gibi karmaşık bir kurumsal çerçevede gerçekleşir. Yaygın öğrenme de yapılandırılmıştır, ancak örgün eğitim sisteminin dışında gerçekleşirken, yaygın eğitim günlük deneyimler yoluyla yapılandırılmamış öğrenmedir. Örgün ve yaygın eğitim; erken çocukluk eğitimi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretimi kapsayan düzeylere ayrılmıştır. Diğer sınıflandırmalar öğretmen merkezli eğitim, öğrenci merkezli eğitim gibi öğretim yöntemine, fen eğitimi, dil eğitimi ve beden eğitimi gibi konuya odaklanır. "Eğitim" terimi aynı zamanda eğitimli kişilerin zihinsel durumlarına ve niteliklerine ve eğitim olaylarını inceleyen akademik alana da atıfta bulunabilir.

Temel olarak eğitim, kültürel değer ve normları öğreterek çocukları topluma sosyalleştirir. Onları toplumun üretken üyeleri olmaları için gereken becerilerle donatır. Bu sayede ekonomik büyümeyi teşvik ederek yerel ve küresel sorunlara karşı farkındalığı artırır. Organize kurumlar eğitimin birçok yönünü etkiler. Örneğin hükûmetler okuldaki derslerin ne zaman yapılacağını, ne öğretileceğini ve kimlerin katılabileceğini veya katılması gerektiğini belirlemek için eğitim politikası belirler. UNESCO gibi uluslararası kuruluşlar, tüm çocuklar için ilköğretimin teşvik edilmesinde etkili olmuştur.

Eğitimin başarılı olup olmadığını birçok faktör etkilemektedir. Psikolojik faktörler motivasyonu, zekayı ve kişiliği içerir. Sosyoekonomik durum, etnik köken ve cinsiyet gibi sosyal faktörler sıklıkla ayrımcılıkla bağlantılıdır. Diğer faktörler arasında eğitim teknolojisine erişim, öğretmen kalitesi ve ebeveyn katılımı yer almaktadır.

Eğitimi inceleyen temel akademik alana eğitim çalışmaları denir. Eğitimin ne olduğunu, amaç ve etkilerinin neler olduğunu ve nasıl geliştirilebileceğini inceler. Eğitim çalışmalarının felsefe, psikoloji, sosyoloji, eğitim ekonomisi gibi birçok alt alanı vardır. Ayrıca karşılaştırmalı eğitim, pedagoji ve eğitim tarihi de tartışılmaktadır.

Etimoloji

Eğitim, Türkçede sözlük anlamı "Birinin akla uygun, fiziksel ve moral gelişmesi üzerine etki yaparak çeşitli davranış yatkınlıkları, bilgi ve görgü aşılayarak önceden tespit edilmiş amaçlara göre onun belirli bir yönde gelişmesini sağlamak, terbiye etmek" olan eğitmek kelimesinden türetilmiştir. İngilizce ve diğer Avrupa dillerinde education/educazione olarak adlandırılır ve semantik açıdan Latince educare fiilinden gelir; inşa etmek, ayağa kaldırmak, dikmek manasındadır.

Yurt dışı eğitim

Yurt dışı eğitim, genellikle az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere yönelen bir öğrenci akımı olarak algılansa da, aslında kendi vatandaşı bulunulan topraklar dışında, dini, dili, kültürü farklı yabancı bir ülkede eğitim almaktır. Öğrencilerin eğitim hayatlarının belli bir kısmını yurt dışındaki ülkelerde yaşayarak sürdürmesidir.

Yurt dışı eğitim, dil eğitimi, üniversite eğitimi, yükseklisans eğitimi, mesleki ve kariyer eğitimi gibi temel başlıklar altında gruplandırılabilir.

Türkiye'deki öğrencilerin yurt dışı eğitim konusundaki genel eğilimi Amerika ya da Almanya'da eğitim almak olarak belirmiştir. Yurt dışında eğitim almak isteyen öğrencilere, gidilecek ülke konsololuklarında öğrenci vizesi verilerek, o ülkede belirli bir süre,ülkenin haklarından sınırlı olarak yararlanma hakkı tanınmaktadır.

Ancak Türkiye'de öğrenim gören yabancı öğrenci de vardır. Bunların çoğu Türki cumhuriyetlerden, Ermenistan'dan, İran'dan ya da Gürcistan'dan gelmedir.

Toplumsal eğitim

Bireyin, toplumun bir parçası olarak ailede başlamak üzere çevresindeki sosyal yapıdan aldığı eğitimdir. Geleneklere, dine, sınıfa vb. bağlı olan bu eğitim bireyin değer yargılarının yapısını oluşturur ve bir şekilde toplumun devamını sağlar. Daha sonraki yaşamında da beşeri ilişkileri veya öğrenci kariyeri anlamında da aldığı eğitim çok önemlidir.

Topluma yönelik eğitim faaliyetlerinin ortak noktası, okul dışı, bir başka ifadeyle örgün eğitimin dışında kalmasıdır. Dolayısıyla, sosyal pedagoji; mecburî eğitimini tamamlamış olan veya buna paralel olarak bazı sosyal sorunlu kişiler için, genelde kamu kurum ve kuruluşlarca düzenli, plânlı ve sistemli bir şekilde yürütülen yaygın eğitim faaliyetlerinin bütünüdür.

Kurumsal eğitim

Eğitimin okullaşmış halidir. Eğitimin profesyonel bir örgütlenme içinde bireye sağlanmasıdır.

Platon'un Atina'da kurduğu Akademi tarihteki ilk okul örneklerinden biridir.[1]

Dünyada eğitimin tarihsel süreci ve yapısı

Eğitimin başlangıcı genel olarak söz edilecek olursa insanlık kadar eski olsa da bir bilim olarak çok yenidir. Avrupa'daki modern eğitim sisteminin kökleri Orta Çağ dönemine kadar gider. Orta Çağ'daki okullar öncelikli olarak kiliselere bağlıydı ve din adamı yetiştiriyordu. İlk üniversitelerin çoğu Hristiyan kökenliydi. Bununla birlikte 1088'de kurulan Bolonya Üniversitesi gibi laik üniversiteler de vardı.

Günümüzdeki eğitim anlayışı ise Amerikan filozof, psikolog ve eğitim reformcusu John Dewey'nin (1859 – 1952) fikirlerinden ilham almıştır. William James ile birlikte Pragmatizm'in de kurucuları arasında yer alan Dewey, Rousseau ve Platon'un eğitim anlayışlarını eleştirmiş ve eğitimin köhnemiş, eski olguları tekrarla belletmeye değil öğrencinin bir kişi ve vatandaş olarak yaşamına uygulayabileceği bilgi ve becerileri kazandırma amacı gütmesi gerektiğini öne sürmüştür.

Eğitim felsefesi

Felsefe

Eğitimin bugününü iyi anlamak için eğitimin tarihsel değişimini anlamakta yarar vardır. Tarih boyunca ortama ve uygulamalara göre değişik eğitim tanımları yapılmıştır. Günümüzde eğitimin insan faaliyetlerindeki etkisi bugüne kadar olan uygulumaların en karmaşık olanıdır. Genel bir bakışla eğitim bir takım becerilerin öğretim ve öğrenim şeması içerisinde; insan'ın bilgi, sezinleme ve akıl işlevlerini geliştiren faaliyetler ve kavramlar bütünü olarak ele alınmaktadır. Bu tanım çok soyut olup somut uygulamalar üzerinde anlayış geliştirmeye yardım etmemektedir.

Eğitim felsefesi eğitimin amacı, doğası ve içeriğine ilişkin çalışmalarla ilgilenir. Bilginin kendisinin olduğu kadar bilen zihnin doğası ve otorite problemleri, eğitim ve toplum ilişkisi gibi konular eğitim felsefesinin konuları arasında yer alır. Rousseau'nun döneminden bu yana eğitim felsefesi gelişim psikolojisi ve gelişme teorileriyle bağlantılı olmaya devam etmiştir.

Eğitimden beklenen temel amaçlar şunlardır: Sivil toplum sorumluluk, fikir ve girişimci eğitimli vatandaşlara dayalıdır. Her alandaki ilerleme okullaşmanın meydana getirdiği eğitimin kapasitesine bağlıdır. Bu durumda eğitim bireyin, toplumun ve gelecekteki insanlığın gelişim ve refahını güçlendirmeyi amaçlar.

Uygulamalar

Eğitimin tek tanımlı (monolitik) olmadığı gerçeğinden dolayı eğitim kavramına birçok değişik boyuttan yakaşılmaktadır. Birçok boyutun var olmasının temel nedenleri

  • öğrencinin gelişimsel düzeyinin,
  • öğrenim ortamının etkisinin,
  • aktarılmak istenen bilgi yapısının,
  • Öğrenim Teorilerinin etkisinin,
  • Eğitim Teorilerinin etkisinin,

göz önünde bulundurulmasıdır. Bu bağlamda eğitim üzerine konuşulurken

kavramlarını kullanarak hangi olgudan bahsettiğimizi belirtmeliyiz. Eğitim üzerine fikir oluştururken bu tanımlara dikkat edilmediğinde hatalar oluşmaktadır. Bir eğitim bakanının Türk eğitiminde ezberciliği kaldırıyoruz cümlesi Türk eğitim sisteminden kuran kursunu kaldırıyoruz diye yorumlanabilmektedir.

Mesuliyet ve Ölçme-Değerlendirme

Eğitim rastgele oluşan bir faaliyet değildir. Eğitsel faaliyetlerin belli bir amacı vardır ve bu bağlamda planlı bir olgudur. Eğitimin planlı yapısının bir uzantısı Eğitimde Mesuliyet (accountability) kavramını gerektirir. Bu sebepden dolayı bu iki konunun aynı boyutlarda ele alınması gerekir. Ayrıca eğitimin amaçları doğrultusunda gelişip gelişmediğini anlamak için Eğitsel Ölçme ve Eğitsel Değerlendirme faaliyetleri eğitim yapısının bir parçasını oluşturur. Plan - Mesuliyet - Ölçme*Değerlendirme birbirlerin tamayesinde belirler.

Eğitim Mesuliyeti eğitimde yeniden yapılandırma taraftarlarının üstünde durduğu en önemli konu olarak geçerliliğini devam ettirmektedir. Eğitim Mesuliyeti eğitimin bütün faaliyetlerini kapsamaktadır. Eğitim faaliyetlerinde etkisi olan birimlerin hangi amaç doğrultusunda sorumlu ve etkili olduğu tam olarak belirlenmesini içerir. Buna en güzel örnek okul tuvaletlerinde yaşanmaktadır. Tuvalet temizliğinde ortaya çıkan bir aksama için sorumluluk şeması

Sorun -> hizmetli
              -> müdür yardımcısı 
                    -> müdür 
                       -> il eğitim müdürlüğü (birden fazla imza)
                          -> millî eğitim bakanlığı (onlarca imza)
                             -> eğitim bütçesi planlama kordinasyonu (onlarca imza)
                                -> meclis (550 dolayında imza)
               maliye bakanlığı <-
          il eğitim müdürlüğü <-
                    müdür <-
             alım satım <-
Çözüm <- hizmetli <-

olarak gerçekleşmektedir.

Ölçme ve değerlendirme birbiriyle ilişkili ve çok boyutlu kavramlardır. Eğitsel değerlendirme Türkiye'de dar anlamı olan öğrencinin öğrenme seviyesi olarak algılanmaktadır. Geniş anlamıyla eğitsel değerlendirme eğitimin bütününü kapsamaktadır. Eğitsel Değerlendirme diğer karar verme mekanızmalarında olduğu gibi kalite kontrolü geçerlidir. Eğitsel değerlendirmemin kalite kontrolü eğitsel geçerlilik ve eğitsel güvenirlik (soru analizi,..) yapıları için sunulan kanıtlarla sağlanmaktadır. Millî eğitim içinde en yaygın ölçme değerlendirme metodu olarak istatistiksel değerlendirme metotlar grubu kullanılmaktadır. Türk eğitim kurumlarında Klasik Ölçme Teorisi çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Öğrenci davranıslarını test kitapçığı bağlamında daha güvenilir olarak modelleyen Soru Cevap Teorisi üniversite seçme sınavında değerlendirmelerinde kullanılmaya çalışılmaktadır. Günümüzün en gelişmiş istatistiksel metodu olan Bireysel Test sistemi uygulamaları Türkiye de bulunmamaktadır.

Müfredat

Geniş anlamıyla Müfredat planlı eğitsel faaliyetlerin bir okul tarafından önceden belirlenmiş bir alan içinde (okul binası, atletizm sahası, hastane gibi) yürütülmesi olarak tanımlanmaktadır. [Todd, E. A.(1965) Curriculum Development and Instructional Planning]

Tyler [1949] Müfredatı tanımlarken 4 ana soru içinde çalışılması gerektiğini önermektedir.

  • Hangi eğitimsel amaçlar güdülmekte
  • Hangi eğitsel metotlar ile belirlenen amaçlara ulaşılacak
  • Belirlenen süre, amaç ve metotların nasıl organize edileceği
  • Organize olmuş (planlanmış) süre, amaç ve metotların nasıl ölçüleceği

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Lynch, John Patrick (1972). Aristotle's School; a Study of a Greek Educational Institution. Berkeley: University of California Press. ISBN 0-520-02194-0. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Zekâ geriliği</span> nörogelişimsel bozukluk

Zihin yetersizliği veya mental retardasyon, zihinsel işlev kapasitesi, normal kabul edilen sınırların anlamlı ölçüde altında olan ve uyumsal davranışlarda yetersizlikleri olan bireyleri tanımlamak için kullanılır. Zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinin, sinir hücrelerinin ve beyin ağında meydana gelen bir sapma veya zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinde meydana gelebilecek bir zedelenme sonucu oluşan ve 18 yaşından önce gelişim dönemlerinde farklılık olarak kendisini gösteren Nörogelişimsel bir bozukluktur.

Sosyal pedagoji, Alman bilim insanı Adolf Diesterweg (1790-1866) tarafından ilk defa ortaya atılan bu terim, toplumda mağdur duruma düşmüş, sosyal yönden tecrit edilmiş veya şahsî yönden problemleri olan insanların sosyal hayata yeniden kazandırılmaları, bağımsız ve üretken hâle gelmelerini sağlayan terapoytik, eğitimsel ve danışmaya yönelik hizmetlerin bütünüdür. Daha basit bir yaklaşımla sosyal pedagoji, sosyal sorunlu çocuk, genç ve yetişkinlerin okul dışı eğitim ve terbiyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Millî Eğitim Bakanlığı (Türkiye)</span> Türkiyede bir bakanlık

Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışan, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kalkınma plan ve programları doğrultusunda millî eğitim hizmetlerini yürütmekle sorumlu olan bakanlık.

Eğitimsel ölçme, genel anlamda ölçme, bir olguya anlamlı sayı ya da semboller atama işlemidir. Eğitsel ölçme ise bu olguların öğrenme ürün ya da sürecine göre kazanımları kapsar. Eğitimsel ölçmelerin amacı ölçülmesi amaçlanan öğrenme yapılarının görgül kestirimlerini sağlamaktır. Bu amaca yönelik olarak değişik ölçme modelleri geliştirilmiştir.

Psikolojik danışmanlık ve rehberlik, bir koruyucu ruh sağlığı hizmetidir. Eğitim kurumları bu hizmetin uygulama alanlarından bir tanesidir. Ruh sağlığı açısından normal, ancak gelişimsel ve uyum sorunları olan herkesin bu hizmetlere ihtiyacı vardır. Örneğin, yeni okula gelmiş bir öğrencinin uyum sorunu olabilir, arkadaşsızlık çekebilir, bir başka öğrencinin sınavlara ilişkin kaygısı olabilir ya da bir üst eğitim kurumu veya meslek seçimiyle ilgili yardım isteyebilir gibi. İşte, tüm bu sorunlara, psikolojik danışma ve rehberlik programlarından mezun olan psikolojik danışmanlar yardımcı olabilirler. Eğitim ortamında öğrencilere, psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri sunulduğu takdirde, öğretim ve yönetim işleri kolaylaşacak, hem geleceğin yetişkinleri olan çocuk ve gençlerin, dolayısıyla toplumun ruh sağlığı korunmuş hem de çağdaş eğitim ortamı sağlanmış olur. Rehberlik hizmet alanına ve problem alanın göre kendi içinde ayrılmaktadır. Hizmet alanına göre; eğitim, sağlık ve sosyal rehberlik olarak ayrılır. Problem alanına göre ise kişisel, eğitsel ve mesleki rehberlik olarak ayrılmaktadır.

e-öğrenme

E-öğrenme, elektronik ortam aracılığı ile yapılan öğretim denilebilir. Örgün öğrenimden en büyük farkı zaman, mekan ve süre sınırı olmamasıdır. E-öğrenme, dijital ortamda aktarılır ve internet olan her yerden erişim sağlanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Öğrenci değişim programı</span> öğrencilerin, eğitimlerinin bir kısmını yurt dışında yapmasına olanak tanıyan öğrenci alıp-verme eğitim prosedürü

Öğrenci değişim programı, okullar arasındaki uluslararası eğitim yardımlaşma anlaşması gereği isteyen öğrencilerin, eğitimlerinin bir kısmını yurt dışında yapmasına olanak tanıyan öğrenci alıp-verme eğitim prosedürüdür.

<span class="mw-page-title-main">Okul</span> öğrencilere öğretmenler rehberliğinde eğitim veren kurum

Okul, eğitim-öğretim verilen kurum ve bu faaliyetlerin gerçekleştirildiği eğitim kurumu ve diğer tesislerdir. Ayrıca temel öğrenim, ortaokul, lise ve üniversite toplam 16 yıldır. Öğretmenlerin rehberliğinde öğrencilerin öğretimi için öğrenme alanı ve öğrenme ortamı sağlar. Okul sözcüğü çocuk ve gençlerin, devam ettiği örgün eğitim kurumlarının yanı sıra tek bir alanda eğitim veren kurumlar ve bazı yüksek eğitim kurumları için de kullanılır: sanat okulu, spor okulu, müzik okulu, dil okulu, dans okulu, gazetecilik okulu, meslek yüksek okulu gibi. Herhangi bir okulda eğitim alan kimselere öğrenci denir. Öğrenciler için okul üniforması tasarımları vardır.

Eğitim bilimleri ya da pedagoji, eğitimi inceleyen bilim dallarının tamamına verilen addır. Eğitim bilimleri ailesi özellikle son yüzyıl içerisinde büyük bir gelişim kaydetmiş, 1960 sonrasında, post-sputnik döneminde hızlanarak bugünkü geniş aileyi oluşturmuştur.

Toplumsallaşma, sosyalizasyon ya da sosyalleşme, toplumun mevcut değer ve normlarının bireylere öğretilmesi süreci olarak tanımlanabilir. Bu süreç içerisinde birey ferdi olduğu toplum içerisinde nasıl davranacağını öğrenir. Aynı zamanda, bireyin sahip olduğu ya da toplum tarafından verilen rollerin ve sahip olunan statülerin gerektirdiği davranış biçimlerini, toplumun kendilerinden beklentilerini öğrenir. Toplumsallaşma sürecinde birey kendi toplumunun bir üyesi olmayı, toplumu tarafından kabul gören davranış örüntülerini, insanın davranışlarına yön veren, bunları belirleyip şekillendiren temel toplumsal ve kültürel değerleri (normları) öğrenir. Öğrenmekle de kalmayıp bunları içselleştirip kendisine mal eder ve bu değer ve normlar doğrultusunda davranmaya başlar. Daha öz bir anlatımla, birey toplumu ile bütünleşir ve toplumunun bir parçası haline gelir.

Okul psikolojisi, klinik psikoloji ve eğitsel psikolojinin ilkelerinin öğrencilerin davranış ve öğrenim sorunlarını tespit ve tedavisine yönelik kullanıldığı bir alandır. Okul psikologları çocuk ve ergen gelişimi, öğrenme teorileri, kişilik teorileri gibi alanlarda eğitim, mesleklerinin etik, hukuki ve idari kuralları hakkında da bilgi sahibidirler.

Türkiye'de eğitim sistemi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa dayanan; Milli Eğitim Bakanlığı ve bünyesindeki kamu tüzel üst sistemlerce yönetilen bir sistemdir. Amaç: Okullarda okuyan Türk vatandaşlarının sistemin ilkeleri doğrultusunda bir vatandaş olabilmesini sağlamaktır. Türkiye Cumhuriyeti'nde kadın ve erkek her vatandaş için 12 yıllık eğitim mecburidir. Bu eğitim sisteminde eğitimini tamamlayan her öğrenciye "Ortaöğretim Diploması" verilir.

<span class="mw-page-title-main">Eğitlence</span>

Eğitlence, eğitim ve eğlencenin bir arada kullanımını ifade eden, İngilizce “education (eğitim)” ve “entertainment (eğlence)” kelimelerinin birleşiminden türetilen “edutainment” kavramının Türkçeleştirilmiş halidir. Eğlendirerek eğitmeyi amaçlayan bir öğretim yöntemidir.

Bir uzaktan eğitim sisteminin yönetimini, belgelendirme ve raporlaştırma işlemlerini, eğitimci-öğrenci, öğrenci-öğrenci iletişimini, ders içeriğinin yayınlanmasına ve uzaktan ölçme değerlendirme işlevlerini sağlayan; genellikle web üzerinden servis sunan bilgisayar yazılımıdır. Genel olarak öğrenme yönetim sistemleri 5 temel bileşenden oluşmaktadır:

  1. Ders modülü: Ders bilgilerinin ve yapısının tanımlanmasını sağlar. Bu modülde ders ile ilgili resim, içerik, ders sürecinin haftalık veya konu bazlı olarak tanımlanmasını derse kimlerin kayıt olabileceği, süresi, başlangıç ve bitiş tarihleri, ders içeriğinin konuk erişimine açık olup olmaması gibi bilgileri tanımlar ve denetler.
  2. Kayıt modülü: Öğrenme yönetim sistemlerinin ikinci bileşenidir öğrencilerin öğrenme yönetim sistemlerinde ders içeriklerine yazılmalarına ve kimlik kanıtlama işlevlerini sağlar.
  3. İçerik sunum modülü: Bu modül ders içeriğinin sunulması işlevini sağlar. Öğrenme yönetim sistemleri ders içeriği için farklı türlerde içeriğin kullanılabilmesini, gösterimini ve dağıtımını yapmaktan sorumludur. İçerik bir metin belgesi olabileceği gibi ses ve görüntü içeren çoklu ortam biçimlerinde de bulunabilir.
  4. Analitik modülü: Öğrenci ve uzaktan eğitim sisteminde yer alan personelin öğrenme yönetim sistemi içindeki faaliyetlerini kayıt altına alan ve raporlayan modüldür. Öğrencilerin hangi sıklıkla ve hangi süreyle öğrenme yönetim sistemini kullandıkları gibi bilgilere ulaşmak uzaktan eğitim sisteminin değerlendirilebilmesi açısından önemlidir. Bu modülün sunduğu raporlar incelenerek sistemin etkililiği ve problemli noktaları hakkında bilgi sahibi olunabilir.
  5. Ölçme değerlendirme modülü: Ölçme değerlendirme faaliyetlerini gerçekleştirmek ve amaçlara ulaşıp ulaşılmadığını ortaya çıkarmaktan sorumludur.
<span class="mw-page-title-main">Kurumlar sosyolojisi</span>

Toplum, ortak bir coğrafi mekandan, kurumsallaşma davranış biçimleri sergileyen ve bir arada yaşayan bireylerden oluşmuş bir bütündür. Toplumu oluşturan bireyler arasında düzenli ilişkiler ve davranış kalıpları vardır. Davranış kalıpları, dil ve kültür sayesinde oluşur. Toplumun sahip olduğu bu davranış kalıpları zamanla değişebilir.

Erasmus+ Programı, Erasmus+ Öğrenci Değişim Programı veya Erasmus+ Projesi, 1987 yılında başlatılan Avrupa Birliği öğrenci değişim programıdır.

Özel eğitim, öğrencilerin bireysel farklılıklarına; akademik, sosyal, günlük yaşam ve benzeri yetersizliklerine hitap eden geliştirilmiş ve bireyselleştirilmiş eğitim anlayışıdır. Özel eğitim, öğrenme güçlüğü, gelişimsel yetersizlikler, iletişim bozuklukları, duygusal ve davranışsal bozukluklar, fiziksel engelli ve diğer yetersizlik sınıfında olan veya yetersizliği olmayıp özel yeteneği yani yüksek yeterliliği olan öğrencilere uygun eğitim sağlamayı amaçlar. Yetersiz veya yüksek yeterliliğe sahip öğrencilerin farklı öğretim yaklaşımları, teknoloji kullanımı, özel olarak uyarlanmış bir öğretim sınıfı, ek ders, BİLSEM, destek eğitim odası veya ayrı bir özel eğitim okulu vb gibi eğitim hizmetlerinden yararlanmaları sağlanır.

Özel gereksinim, Özel gereksinime ihtiyaç duyan bireylerin^ günlük yaşamsal, sosyal, psikolojik eğitsel ve benzeri tüm gereksinimlerini belirtmek için kullanılan bir ifadedir. Otizm, asperger, down sendromu, motor bozukluğu, disleksi, diskalkuli, disgrafi, görme ve işitme yetersizliği vb gibi engel durumları için farklı farklı gereksinim türleri vardır bu sebeple bireysel özelliklerine göre her bir birey için farklı farklı özel gereksinimler belirlenir.

Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP), Özel eğitime gereksinim duyan bireylerin değerlendirme sonuçları esas alınarak; gelişim özellikleri, eğitim ihtiyaçları ve performansları doğrultusunda hedeflenen amaçlara ulaşmaya yönelik hazırlanan ve bu bireylere verilecek destek eğitim hizmetlerini de içeren kapsamlı ve bireyselleştirilmiş programları ifade eder.

Eğitim kurumu, eğitim ve öğretim faaliyetleri yürüten ve bu amaçla öğrencilere çeşitli eğitim programları sunan bir kurumdur.