
Rüzgâr ya da yel, hava veya diğer gazların gezegen yüzeyine göre doğal hareketidir. Rüzgârlar, onlarca dakika süren fırtına’lardan, kara yüzeylerinin ısınmasıyla oluşan ve birkaç saat süren yerel meltemlere, Dünyanın iklim bölgeleri arasındaki güneş enerjisinin soğurulma farkından kaynaklanan küresel rüzgârlara kadar çeşitli ölçeklerde oluşur. Büyük ölçekli atmosferik dolaşımın iki ana nedeni, ekvator ve kutuplar arasındaki farklı ısınma ve dünyanın dönüşüdür. Tropik ve subtropik bölgelerde, arazi ve yüksek platolar üzerindeki alçak ısıl dolaşımlar muson sirkülasyonlarını yönlendirir. Kıyı bölgelerinde deniz meltemi/kara meltemi döngüsü yerel rüzgârları belirler. Değişken arazi yapılı bölgelerde dağ ve vadi meltemleri hakimdir.

Uçak veya tayyare; hava akımının başta kanatlar olmak üzere kanat profilli parçaların alt ve üst yüzeyleri arasında basınç farkı oluşturması sayesinde havada tutunarak yükselebilen, uçma özellikli motorlu bir hava gemisi ve hava taşıtıdır. Pistonlu ya da jet motorlu, sabit kanatlı ve havadan ağır pek çok hava taşıtı uçak kategorisine dahildir. Günümüzde en temel uçak tipleri, yolcu uçağı, savaş uçağı, kargo uçağı olarak bilinirken, farklı coğrafi şartlara göre özelleştirmiş uçaklar da mevcuttur.

Balistik veya atış bilimi, mermi ve füzelerin hareketlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Uygulamalı mekaniğin bir kolu olarak düşünülebilir. Balistik üç bölüme ayrılır:
- Mermi veya füzenin, silahta veya tesir sahasındaki hareketini inceleyen iç balistik,
- Uçuş sırasındaki hareketini araştıran dış balistik,
- Hedefteki etkileri inceleyen terminal balistik.

Roket bir uzay aracı, hava aracı, araç, atkı veya bombadır. Roket, roket motorundan itme gücü elde eder. Roket motoru egzozu tamamen roket içinde taşınan roket itici yakıtından oluşur. Roket motorları etki ve tepki ile çalışır ve sadece egzozlarını yüksek hızda ters yönde dışarı atarak roketleri ileri doğru iter ve bu nedenle uzay boşluğunda çalışabilir. Etimolojik kökeni İtalyancada "bobin" anlamına gelen rocchetto olup, silindirik şekil benzerliğinden ötürü modern anlamında sahiplenilen kelimenin kullanımı 20. yüzyıl başlarında savaş gemilerinin öz itmeli ateşleme mermilerine dayanmaktadır. Türk Dil Kurumuna göre Türkçeye Fransızca roquette kelimesinden geçmiştir.

Kanat, uçma veya hareket etme amacıyla kullanılan ve genellikle kuşlar, böcekler veya uçaklar gibi hayvanlar veya araçlar tarafından kullanılan bir yapıdır. Kanatlar, aerodinamik prensiplere dayalı olarak tasarlanmış ve şekillendirilmiştir, böylece hava akışını kontrol ederek uçuş veya hareket sağlayabilirler. Kanat belli bir evrimsel ve biyolojik süreç sonrası oluşabilmesinin yanı sıra beşeri olarak da modellenebilip uçmak veya bir sıvı içerisinde hareket sağlamak için de özelleştirilebilmektedir.

Kanat profili veya aerofoil, kanat, yelken, dümen, pervane kanadı, rotor veya türbin gibi bir akışkan içindeki hareketi kaldırma kuvveti oluşturabilen nesnenin kesit şeklidir.

Kanatçık, uçaklarda yuvarlanma/yatma yani kanat aşağı ve kanat yukarı hareketinin gerçekleşmesini sağlayan kumanda yüzeyi.

Perdövites veya stall; akışkanlar dinamiğinde, bir akışkan içerisinde hareket eden bir cisme etki eden taşıma kuvvetinin -hücum açısının (AOA) kritik değeri geçmesi nedeniyle- azalması veya yok olması sonucunda cismin akışkan içerisinde tutunamaması. Kelimenin kökeni ise Fransızcada hız kaybı anlamına gelen "perte de vitesse"den gelmektedir.

Rule veya taksi; bir hava taşıtının kendi gücünü kullanarak yerdeki yolculuğu. Bu hareket genellikle tekerlekleri üzerinde olabileceği gibi bazı hava taşıtları için kızakları ya da dubaları üzerinde olabilir.

Fly-by-wire, manuel uçuş kumandalarını elektronik bir arayüz ile değiştiren gelişmiş uçuş kumanda sistemi. Bu sistemde uçak pilottan bağımsız bilgisayar kontrollü basit bir yapay zekaya sahiptir. Bu görev bilgisayarı, hız, irtifa, hava durumu, uçağın donelerini, ağırlığı ve pek çok önemli veriyi (data) sayısal ortamda harmanlayarak uçağa en güvenli uçuşu sağlar. Bu teknoloji, yeni nesil uçaklar olarak adlandırılan ve uçuş kumanda yüzeylerinin hareketinin side-stick denilen lövye ile sağlandığı uçaklarda bulunur.

Aerodinamik, hareket eden katı kütlelerin havayla etkileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. Aerodinamik sözcüğü Yunancadan gelmiş olup bu bilim dalı havanın hareketi ile ilgilidir. Parçalı olarak katı bir cisim ile irtibata geçmiş olması, havanın hareketi ve uçağın kanadı gibi, buna örnek olarak gösterilebilir. Aerodinamik akışkan dinamiği ve gaz dinamiğinin bir alt dalıdır ve aerodinamiğin birçok bakış açısı, teorisi bu alanlarda ortaktır. Aerodinamik genellikle gaz dinamiği için kullanılır; gaz dinamiğinin aerodinamikten farkı, tüm gazlar için çalışması ve aerodinamik gibi yalnızca hava ile sınırlanmamış olmasıdır.

Uçuş denetimleri ya da kumanda yüzeyleri; pilota uçağın uçuş yönü ve yeryüzüne göre durumunu (attitude) kumanda etme yetisi sağlayan uçak parçalarının genel adıdır.
Sapma, genel olarak yön değiştirme anlamına gelmektedir. Herhangi bir referans noktasına göre belli bir açıyla seyreden bir cismin seyir açısı değiştiğinde, o cisim sapmış olur.

İrtifa dümeni, uçaklarda yunuslama hareketini gerçekleştiren kontrol yüzeyidir. Geleneksel uçaklarda yatay stabilize üzerinde bulunur.

Hongdu JL-8 iki kişilik basit eğitim ve hafif saldırı uçağı olarak Pakistan ve Çin arasında ortak çalışma sonucu yapılmıştır. Uçağın üstlenicisi Hongdu Aviation Industry Corporation'dır. K-8 Karokorum ihraç da edilmektedir. Şimdilik 500'den fazla üretilmiştir.

Trim veya ayar fletneri; irtifâ dümeni, kanatçık ya da istikamet dümeni gibi daha büyük kontrol yüzeylerine monte edilen ve pilot tarafından kontrol edilen tali (ikincil) kumanda yüzeyleridir. Trim yüzeyleri pilot tarafından bağlı olduğu yüzeyle açı yapacak şekilde ayarlanır ve uçağın istenen konumda fazla güç sarf edilmeden uçmasına yardımcı olur. Türkçe havacılıkta trim, servo ve denge (balance) tab gibi tali kumanda yüzeylerinin hepsine birden fletner denir.

Otomatik pilot, bir hava aracı, deniz aracı veya uzay aracının yolunu bir insan operatör tarafından sürekli manuel kontrol gerektirmeden kontrol etmek için kullanılan bir sistemdir. Otomatik pilotlar operatörlerin yerini almaz. Bunun yerine, otomatik pilot operatörün aracı kontrol etmesine yardımcı olarak operatörün operasyonların daha geniş yönlerine odaklanmasına imkan sağlar.

Magnus etkisi, genellikle dönmekte olan toplarda harekete başlangıç noktasından itibaren kavis yaparak izlediği yolda gözlemlenen bir etkidir. Bu etki, top ile oynanan birçok sporda önemlidir. Dönerek ilerleyen füzelerde de etkisi görülür ve mühendisliklerde de bazı kullanım alanları vardır.
Uçuş yükü, bir hava taşıtının ya da bir fırlatma aracının taşıma sığasıdır ve genellikle ağırlık olarak ölçülür. Uçuşun ya da görevin türüne göre, aracın uçuş yükü şunları içerebilir: kargo, yolcu, uçuş mürettebatı, cephane, bilimsel araç gereç veya deneyler ya da diğer donanımlar. İsteğe bağlı olarak taşındığında, ek yakıt da ayrıca uçuş yükünün bir parçası sayılır. Ticari bağlamda, taşıma yükü sadece gelir getirici/üretici kargodan ya da ücret ödeyen yolculardan oluşabilir.
Uçuş dinamikleri, dış uzayda ya da hava boyunca uçan taşıtların kontrolü, stabilitesi ve performansı üzerine yapılan inceleme ve çalışmalardır. Zamana göre onun motoru üzerine etkiyen kuvvetlerin onun davranışını ve hızını nasıl etkilediğine dikkat eder.