İçeriğe atla

Duyular dışı algılama

Duyular dışı algılama veya altıncı his, parapsikologların telepati, durugörü, prekognisyon gibi beş duyunun ötesindeki her türlü paranormal algılamaları belirtmek üzere kullandıkları bir terim olup, Türkçede DDA veya DDİ (duyular dışı idrak) kısaltmasıyla, İngilizcede ise ESP (extra-sensory perception) kısaltmasıyla ifade edilir. Bilimsel konsensüs, duyular dışı algılamanın bilimsel bir olgu olmadığı yönündedir.[1][2][3][4][5][6][7] Terim ilk kez 1870'te Sir Richard Burton tarafından kullanılmış, 1930'larda J.B. Rhine tarafından popüler hale getirilmiştir.

Bruce Willis'in baş rolde oynadığı Altıncı His adlı sinema filminde ise bir çocuğun ölmüş insanların ruhlarını görebilme kabiliyetini konu olarak ele almaktadır.

Kaynakça

  1. ^ Cogan, Robert. (1998). Critical Thinking: Step by Step. University Press of America. p. 227. 978-0761810674 "When an experiment can't be repeated and get the same result, this tends to show that the result was due to some error in experimental procedure, rather than some real causal process. ESP experiments simply have not turned up any repeatable paranormal phenomena."
  2. ^ Wynn, Charles M; Wiggins, Arthur W. (2001). Quantum Leaps in the Wrong Direction: Where Real Science Ends... and Pseudoscience Begins. Joseph Henry Press. p. 165. 978-0309073097 "Extrasensory perception and psychokinesis fail to fulfill the requirements of the scientific method. They therefore must remain pseudoscientific concepts until methodological flaws in their study are eliminated, and repeatable data supporting their existence are obtained."
  3. ^ Zechmeister, Eugene B; Johnson, James E. (1992). Critical Thinking: A Functional Approach. Brooks/Cole Pub. Co. p. 115. 0534165966 "There exists no good scientific evidence for the existence of paranormal phenomena such as ESP. To be acceptable to the scientific community, evidence must be both valid and reliable."
  4. ^ Rothman, Milton A. (1988). A Physicist's Guide to Skepticism. Prometheus Books. p. 193. 978-0-87975-440-2 "Transmission of information through space requires transfer of energy from one place to another. Telepathy requires transmission of an energy-carrying signal directly from one mind to another. All descriptions of ESP imply violations of conservation of energy in one way or another, as well as violations of all the principles of information theory and even of the principle of causality. Strict application of physical principles requires us to say that ESP is impossible."
  5. ^ Myers, David. (2004). Intuition: Its Powers and Perils. Yale University Press. p. 233. 0-300-09531-7 "After thousands of experiments, no reproducible ESP phenomenon has ever been discovered, nor has any researcher produced any individual who can convincingly demonstrate psychic ability."
  6. ^ Shermer, Michael (2003)."Psychic drift: Why most scientists do not believe in ESP and psi phenomena" 12 Eylül 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Scientific American 288: 2. Şablon:Retrieved
  7. ^ Stein, Gordon. (1996). The Encyclopedia of the Paranormal. Prometheus Books. p. 249. 1-57392-021-5 "Mainstream science is on the whole very dubious about ESP, and the only way that most scientists will be persuaded is by a demonstration that can be generally reproduced by neutral or even skeptical scientists. This is something that parapsychology has never succeeded in producing."

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Agnostisizm</span> Tanrının varlığının bilinemeyeceğini savunan öğreti

Agnostisizm ya da bilinemezcilik, en yaygın ve bilinen tanımıyla, tanrı veya tanrısal varlıkların bilinemez veya varlığı ile birlikte yokluğunun da kanıtlanamaz olduğunu savunan bir felsefi görüştür. Agnostik düşünce epistemolojik alanda yer alan bir felsefi görüş olmakla birlikte, zayıf agnostisizm, güçlü agnostisizm gibi alt türlere ayrılır. Bununla birlikte agnostik felsefe varsayımların, özellikle tanrı gibi daha yüksek bir otoritenin varlığına veya yokluğuna ilişkin teolojik varsayımların bilimsel olarak hiçbir zaman açıklanamayacağı görüşündedir. Bu fikir akımının destekçilerine agnostik denir. Agnostisizm kendi içinde de farklı görüşlere ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Magna Carta</span> 1215 yılında imzalanmış İngiliz belgesi

Magna Carta veya Magna Carta Libertatum, 1215 yılında imzalanmış bir İngiliz belgesidir. Bu belge ile İngiltere kralının; yetkilerinin birkaçından feragat etmesi, yasalara uygun davranması ve hukukun arzu ve isteklerinden daha üstün olduğunu kabul etmesi zorunlu kılınarak İngiltere tarihinde kralın yetkileri ilk kez kısıtlanmış ve derebeylere bazı haklar tanımıştır. Magna Carta, günümüzdeki anayasal düzene ulaşana kadar yaşanılan tarihsel sürecin en önemli basamaklarından birisidir.

Bireyci anarşizm, farklı geleneklerden oluşan bireyci anarşizm bireysel bilincin ve bireysel çıkarın, herhangi bir kolektif organ ya da kamu otoritesi tarafından engellenmemesi gerektiğine inanır.

<span class="mw-page-title-main">Parapsikoloji</span> Paranormal ve psişik olayların incelenmesi

Parapsikoloji; duyular-dışı algılama, psikokinezi, ölümden sonra yaşam gibi konulara ilişkin paranormal olayların; deneysel yöntem yoluyla, çok disiplinli etüdü. Parapsikologlar tarafından, telepati, durugörü gibi paranormal yetenekleri, psikokinezi fenomenini ve diğer çeşitli psişik fenomenleri konu alan bir araştırma alanı olarak görülür. Ortodoks psikoloji bilimi tarafından, kapsam dışı ya da açıklanamaz kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Telepati</span> bireyler arasında duyulardışı algılama yoluyla düşünce, fikir, duyum veya görüntünün aktarılması

Telepati ya da uzaduyum, bireyler arasında bilinen beş duyunun yardımı olmaksızın gerçekleştiği ileri sürülen bilgi aktarımıdır. Bir başka deyişle, telepati parapsikolojide incelenen paranormal bir yetenek olup, bireyler arasında duyular-dışı algılama yoluyla düşünce, fikir, duyum veya imajların aktarılmasını sağladığı ileri sürülen tesir irtibatıdır. Terim eski Yunancadaki “uzak” anlamına gelen tele (τηλε) sözcüğü ile “etkilenme, tesir almış olma, hissetme” anlamlarına gelen patheia (πάθεια) sözcüğünün birleştirilmesiyle elde edilmiş olup önceden kullanılan “düşünce aktarımı” teriminin yerini almak üzere SPR’nin kurucularından Fredric W. H. Myers tarafından 1882’de ortaya atılmıştır. Birçok Doğu Bloğu ülkesinde telepati yerine "bio enformasyon" terimi kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Durugörü</span>

Durugörü (clairvoyance) canlı ve cansız nesnelerin ve olayların beş duyunun yardımı olmadan algılanmasına verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Doğaüstü</span> terim olarak "fizik yasalarına tabi olmayan" anlamında

Doğaüstü veya tabiatüstü, doğa kanunlarının bilimsel anlayışının kapsamı dışında kalan tüm varlıkları, yerleri ve olayları kapsayan olgulardır. Buna melekler, tanrılar ve ruhlar gibi manevi varlıkları içeren gözlemlenebilir evreni aşan varlık kategorileri dahildir. Aynı zamanda büyü, telekinezi, prekognisyon ve duyu dışı algılama gibi iddia edilen insan yeteneklerini de içerir.

Kolektivist anarşizm, özellikle Mihail Bakunin ve Birinci Enternasyonal’in anti-otoriter kesimi ile ifade edilen anarşist akımdır. Ayrıca Johann Most da bu yaklaşımın üyelerindendir. Komünal anarşizmle karıştırılmaması gerekir.

Medine Anayasası, Medine Sözleşmesi olarak da bilinir, Günümüzde MS 622-624'te yazıldığına inanılan bir belgeye verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Câbir bin Hayyân</span> Fars bilim gıbı

Ebû Mûsa Câbir bin Hayyân (Arapça: ابو موسی جابربن حیان, Latince: "Geber" ya da "Geberus"; , Batıda daha ziyâde Geber olarak tanınan, Abbâsîler döneminde yaşamış ve İslâmiyet'te fen bilimlerinin temelini atmış olan Farsî çok yönlü bir fen bilgini; simyacı, kimyacı ve eczacı; fizikçi, astronom ve astrolog; tıp ve fizik tedavi uzmanı; mühendis, coğrafyacı, filozof ve sûfi.

Irk, toplum tarafından genellikle farklı görülen biyolojik, fiziksel ve sosyal niteliklere göre insanların gruplandırılmasıdır. Terim öncelikle ortak bir dil konuşanları ve sonrasında belirli milliyetten insanları anlatmak için kullanılmıştır. On yedinci yüzyıl itibarıyla bu terim fiziksel (fenotipik) özellikleri işaret etmek için kullanılmaya başlanmıştır. Modern bilim ırk terimini sosyal bir inşa olarak görmektedir. Sosyal inşa bireyin toplum tarafından koyulmuş kurallara dayanan kimliğidir. Her ne kadar kısmen gruplar arasındaki fiziksel benzerliklere bağlı olsa da ırk terimi fiziksel ya da biyolojik bir anlam taşımamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Deistler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu liste tanınmış deistler listesidir.

<span class="mw-page-title-main">Brian Josephson</span>

Brian David Josephson, Galli teorik fizikçi ve Cambridge Üniversitesi’nden emekli olmuş fizik profesörüdür. En iyi bilindiği çalışmaları süper iletkenlik ve kuantum tünellemedir. 1962 yılında 22 yaşında doktorasını yaparken Cambridge’te yaptığı Josephson etkisi öngörüsü için 1973 yılında Nobel Fizik Ödülü aldı. Josephson Gallerli olup da Nobel Fizik Ödülü alan tek kişidir. Ödülü fizikçiler Leo Esaki ve Ivar Giaever ile paylaştı.

Âsârî (Eserî) Kur'ân-ı Kerîm'in en doğru tefsiri için daha evvelden yazılmış olan eserlerin metinlerine kesinlikle tam bağlılığı esas alan ve kelâm ilmini reddeden Evzâ'i, Leysî, Sevrî ve Taberî gibi erken fıkıh mezheplerini kuran geleneksel İslâm âlimleri tarafından oluşturulmuş i'tikadî bir mezhep, ekôl veya bir cereyandır.

Öklid'in teoremi, sayılar teorisinde temel bir ifade olup sonsuz sayıda asal sayı olduğunu ileri sürer. Teoremin iyi bilinen farklı ispatları bulunmaktadır.

Sıfır Enerjili Evren Hipotezi'ne göre evrenin total enerjisi tam olarak sıfırdır. Maddenin pozitif olan enerjisi tam olarak kütleçekimin negatif enerjisine eşittir. Bu iki enerji birbirini götürür. Bu durumda evrenin total enerjisi sıfır kabul edebilebilir.

<span class="mw-page-title-main">1994-95 La Liga</span>

1994-1995 sezonu, La Liga tarihindeki 64. sezondur. 22 takımın mücadele ettiği sezon; 3 Eylül 1994 tarihinde başlamış, 18 Haziran 1995'te bitmiştir. Sezonu, Real Madrid 26. kez şampiyon olarak bitirmiş; Logroñés takımı küme düşmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda İslam</span>

Sünni İslam, Osmanlı İmparatorluğu'nun resmî diniydi. Memlûk Devleti'nin 1517'de uğradığı yenilginin ardından Sultan I. Selim, İslam'ın en yüksek mevkisi olan Hilafet makamını üstlenerek Osmanlı Halifeliği'ni kurdu. Halifeye ek olarak Sunni ulema da devlet üzerinde büyük yetkiye sahipti ve bu yetki, başlıca ekonominin düzenlenmesiyle ilgiliydi. Yine de padişah, kendi başına kanun koyacak yetkiye sahipti. Padişaha dinî meselelerde destek veren ve söz sahibi olan en yüksek mevki Şeyhülislam'dı. Başta Hristiyanlar olmak üzere çeşitli azınlıklar, İslam gelenekleri gereğince kendilerini askerî hizmetten muaf tutacak olan cizye vergisini ödemekteydi.

Psionik, 1950'li ve 60'lı yılların Amerikan bilimkurgusunda, mühendislik ilkelerini duyular dışı algılama, telepati ve psikokinezi gibi paranormal veya psişik olayların incelenmesini uygulayan, önerilen bir disiplindi. Psi ile elektronikteki -onik sözcüklerinin karışımından oluşan bir terimdir. "Psionik" kelimesi, bilimkurgu camiasında bir sanat terimi olarak oluşmuş ve her zaman öyle kalmıştı ve -editör John W. Campbell, Jr.'ın tanıtım çabalarına rağmen- akademik parapsikologlar arasında bile hiçbir zaman genel bir geçerliliğe ulaşamamıştı. Terimin 1951'de icat edilmesinden sonraki yıllarda, hiçbir bilimsel kanıtın "psiyonik" yeteneklerin varlığını desteklemediği giderek daha belirgin hale geldi.