İçeriğe atla

Duygu Sağ

Duygu Sağ
Doğum1981
İzmir
VatandaşlıkTürkiye Cumhuriyeti
EğitimLouisville Ün. Tıp Fakültesi (Y.L/Doktora bütünleşik programı, 2009)
ODTÜ Biyoloji Bölümü (L., 2003)
Kariyeri
Dalıİmmünoloji
Çalıştığı kurumDokuz Eylül Üniversitesi İzmir Uluslararası Biyotıp ve Genom Enstitüsü
Louisville Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve İmmünoloji Bölümü[1]

Duygu Sağ (d. 1981, İzmir), Türk immunolog.

Çalışmaları, insan bağışıklık sisteminin kanserle nasıl mücadele ettiğinin anlaşılmasına katkı sağlamıştır.[2]

Yaşamı

1981 yılında İzmir'de doğdu.[3] İlk ve ortaokulu İnegöl’de, liseyi yatılı öğrenci olarak İstanbul Atatürk Fen Lisesi'nde okudu.[4] 2003 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Biyoloji bölümünden mezun oldu.

Yüksek lisans ve doktora eğitimi ile doktora sonrası çalışmaları için 2014 yılına kadarABD'de yaşadı. Ailesindeki kanserle ilgili ölümler, onu bir kanser araştırmacısı olmaya yönlendirdi.[4]

2014'te meslektaşı bilim insanı Gerhard Wingender ile evlendi ve aynı yıl beyin göçü programı ile eşi ile birlikte Türkiye'ye döndü.[5] Çalışmalarını Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi'nde sürdürdü.[5]

Araştırmacı, bağışıklık sistemini güçlendirerek mesane kanserini yenmeyi amaçlayan çalışmasıyla 2018 "L'Oreal UNESCO Uluslararası Yükselen Yetenek Ödülü'ne değer görüldü.[6] 2018'de Türkiye Bilimler Akademisi'nin (TÜBA) Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülü[7] ve 2019'da Mustafa Parlar Eğitim ve Araştırma Vakfı Araştırma Teşvik Ödülü ile ödüllendirildi.[8]

Bilimsel çalışmaları

Sağ'ın bilimsel çalışmaları, bağışıklık sisteminin kansere karşı savaş potansiyelini belirli tümörle ilişkilendirilmiş makrofajlara yönlendirme üzerine odaklanmaktadır.[9] Ekibi, ABCG1 adlı kolesterol taşıyıcısından yoksun makrofajların, dönüşümsel bir değişim sergileyerek güçlü tümörle savaşan ajanlara dönüştüğünü ve ön klinik çalışmalarda mesane kanserinin ilerlemesini engellediğini belirlemiştir.[9] Kanser tedavisinde yenilikçi bir immünoterapötik yaklaşım olarak amaç, bu kritik makrofaj değişiminin altında yatan moleküler mekanizmaları aydınlatmaktır.[9]

Kaynakça

  1. ^ "UNESCO Türkiye Millî Komisyonu". www.unesco.org.tr. 4 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2023. 
  2. ^ "L'Oréal-UNESCO Kadınlar İçin Bilim Ödülü'yle onurlandırılan Türk bilim insanı". Hürriyet Daily News. 25 Mart 2018. 24 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2023. 
  3. ^ "Kanseri yenmeye azmetti". Genç Gazete. 4 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2023. 
  4. ^ a b "Ödüllü Bilim Kadını, Kanser İmmünolojisi Çalışmasını Genişletecek". Milliyet. 30 Mart 2018. 3 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2023. 
  5. ^ a b "Devlet okulu mezunuyum ödülümü ülkemdeki bütün kadınlara hediye ediyorum". Sözcü Gazetesi. 25 Mart 2018. Erişim tarihi: 3 Aralık 2023. 
  6. ^ "Doç. Dr. Duygu Sağ 'yükselen yetenek' ödülünün sahibi oldu". Habertürk. 25 Mart 2018. 19 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2023. 
  7. ^ "İnegöllü Doçent Ödülünü Cumhurbaşkanından Aldı". Inegolonline.com. 28 Aralık 2018. 4 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2023. 
  8. ^ "Ocsoy Research Group | AVESİS". avesis.erciyes.edu.tr. 19 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2023. 
  9. ^ a b c "Uluslararası Yükselen Yetenekler". UNESCO. 11 Mayıs 2023. 27 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2023. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Arif Sağ, Türk halk müziği sanatçısı, bağlama virtiözü, söz yazarı, besteci, yapımcı, aranjör, sunucu, akademisyen ve eski milletvekilidir.

<span class="mw-page-title-main">Kanser</span> DNA hasarı sonucu hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması

Kanserler (Habis tümörler, Malign tümörler), genellikle sürekli ve hızlı büyüyen tümörlerdir. Kapsülleri yoktur, büyürken sınır tanımazlar, çevresindeki dokuların ve damarların içine girerler (invazyon, infiltratif büyüme). Sıklıkla metastaz yaparlar. Tedavi edilmeyen ya da tedavisi gecikmiş kanserler ölümcüldür.

<span class="mw-page-title-main">Bağışıklık sistemi</span> canlılarda hastalıklara karşı koruma sağlayan biyolojik savunma sistemi bütünü

Bağışıklık sistemi, bir canlıdaki hastalıklara karşı koruma yapan, patojenleri ve tümör hücrelerini tanıyıp onları yok eden işleyişlerin toplamıdır. Sistem, canlı vücudunda geniş bir çeşitlilikte, virüslerden parazitik solucanlara, vücuda giren veya vücutla temasta bulunan her yabancı maddeye kadar tarama yapar ve onları, canlının sağlıklı vücut hücrelerinden ve dokularından ayırt eder. Bağışıklık sistemi, çok benzer özellikteki maddeleri bile birbirinden ayırabilir, örneğin; bir amino asidi farklı olan proteinleri bile birbirinden ayırabilecek özelliğe sahiptir. Bu ayrım, patojenlerin konak canlıdaki savunma sistemine rağmen enfeksiyon yapmaları için yeni yollar bulmalarına, bazı uyumlar sağlamalarına neden olacak kadar karmaşıktır. Bu mücadelede hayatta kalmak için patojenleri tanıyan ve onları etkisizleştiren bazı mekanizmalar gelişmiştir. Doğadaki tüm canlılar kendilerinden olmayan doku, hücre ve moleküllere karşı savunma sistemlerine sahiptirler. Hatta bakteriler gibi basit tek hücreli canlılarda da onları viral enfeksiyonlara karşı koruyan enzim sistemleri bulunur. Yüksek canlılardaysa çok daha karmaşık bir bağışıklık sistemi vardır. Omurgalılarda bağışıklık sistemi özel işlevlere sahip çok sayıda farklı hücre ve molekül içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sitokin</span> hücre sinyalizasyonunda önemli olan küçük proteinlerin (~5-20 kDa) geniş ve gevşek kategorisi

Sitokin, hayvan ve bitki hücrelerince üretilen, hücrelerin birbirleriyle iletişimini sağlayan protein ve peptidlerin bir grubudur. Hücre yüzeyi sitokin reseptörleri aracılığıyla görevlerini yapar. Yangı (enflamasyon) ve bağışıklık reaksiyonlarında, aktif lenfositler, makrofajlar, endotel, epitel ve konnektif dokular tarafından oluşturulurlar. Salınımları geçicidir. Sitokinler, hücrelerdeki reseptörlere bağlanarak hücre çoğalmasını uyarırlar.

<span class="mw-page-title-main">Doğuştan gelen bağışıklık sistemi</span> omurgalılarda bulunan iki ana bağışıklık stratejisinden biri

Doğuştan gelen bağışıklık sistemi ya da doğal bağışıklık diğer organizmaların enfeksiyonlarına karşı spesifik olmayan yolla koruma yapan ev sahibinin savunmasındaki hücreleri ve mekanizmaları kapsayan bir bağışıklık sistemi çeşididir.

Fagositler, vücudu, zararlı partiküllere, bakterilere, ölü ya da ölmekte olan hücrelere kısacası tüm patojenlere karşı koruyan hücrelerdir. Fagosit ismi Yunanca kökenli olup phagein "yemek" ve -cyte "hücre" kelimelerinin birleşmesinden meydana gelir. Bağışıklığı sürdürmek ve enfeksiyonlarla savaşmada çok gerekli olan fagositler bütün hayvanlar alemi için önemlidir ve omurgalılarda gelişmiştir. Bir litre insan kanında yaklaşık 6 milyon fagosit bulunur. Fagositler 1882 yılında İlya İlyich Mechnikov tarafında denizyıldızı larvasında keşfedildi. Bu keşfi ona 1908 yılına Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü kazandırdı. Çoğu türde fagosit bulunur hatta bazı amfibiler gelişimlerini ilk çağlarında makrofajik fagosit gibi davranır.

<span class="mw-page-title-main">Kanser immünoterapisi</span> kanseri tedavi etmek için bağışıklık sisteminin kullanılması

Kanser immünoterapisi, bağışıklık sisteminin hastalıkla savaşmak için doğal yeteneğini geliştirerek kanseri tedavi etmek için bağışıklık sisteminin uyarılmasıdır. Kanser immünolojisinin temel araştırmalarının bir uygulaması ve onkolojinin büyüyen bir alt uzmanlık alanıdır.

Paraneoplastik sendrom bir tümör veya tümörün metastazları ile doğrudan ilgili olmayan, yerleşim yerlerinden uzaktaki, ancak tümörün varlığına bağlı olan ve dolayısı ile tümörün çıkarılmasından sonra gerileyebilen belirti ve bulgularıdır.

<span class="mw-page-title-main">Lenf nodu</span> lenf sisteminin bir parçası olan birçok hücre çeşidini içeren bir organ yapısı

Lenf düğümü, lenf nodu veya lenf bezi, lenfatik sistemin ve adaptif bağışıklık sistemi'nin böbrek şeklinde bir ikincil lenfoid organ'ıdır.

<span class="mw-page-title-main">Elizabeth Blackburn</span> Avustralyalı-Amerikalı araştırmacı

Elizabeth Helen Blackburn Avustralya doğumlu Amerikalı moleküler biyolog. Kromozomların uç kısımlarında bulunan ve kromozomları koruyan telomer isimli yapılarla ilgili çalışmalarıyla bilinir. Telomer yapımında etkin telomeraz enziminin kaşifleri arasındadır. Bu çalışmalarından dolayı 2009 yılında Carol W. Greider ve Jack W. Szostak ile birlikte Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü kazandı. Tıbbi etik üzerine de çalışmaları vardır.

Ayşe Erzan, Türk fizikçi. İstatistiksel fizik alanında önemli çalışmalar yapmış bir bilim insanıdır. Başlıca çalışma konuları hal değişimleri, fraktaller, karmaşık sistemler ve sistem biyolojisidir.

Ahu Arslan Yıldız, çalışmalarına İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'de yardımcı doçent olarak devam eden kimyager ve biyomühendis.

Ariel Cahill Hollinshead, kariyerini George Washington Üniversitesi'nde geçiren Amerikalı bir kanser araştırmacısı ve profesördü. Tümör antijenlerini keşfetmede ve onları kanser aşıları olarak geliştirmede öncüdür.

Tümör oluşması ya da Karsinogenez (Carcinogenesis) kavramı normal bir hücrenin tümör hücresine dönüşmesi ve çoğalarak bir kitle oluşturması sürecini tanımlar. Tüm tümörlerin oluşumundaki temel ilke “bir dizi genetik farklılaşma”nın varlığıdır. Gen yapısındaki bozulmaların ve hasarların sonucunda normal hücrelerdeki biyolojik düzen bozulur. Biyolojik düzeni bozulan hücrelerde (a) Aşırı düzeyde hücre çoğalması başlar, (b) Bu tür hücrelerden oluşan kitlenin işlevi yoktur ya da düzensizdir, (c) Etken ortadan kalksa da tümör yerinde kalır.

Nurcan Tunçbağ Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde Sağlık Bilişimi profesörüdür. Karmaşık biyolojik sistemlerin hesaplamalı modelleri üzerinde çalışıyor. Tunçbağ, 2019 L'Oréal-UNESCO For Women in Science International Yükselen Yeteneğidir.

<span class="mw-page-title-main">James P. Allison</span>

James Patrick Allison, Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi'nde immünoloji profesörü ve başkanı ve immünoterapi platformunun yönetici direktörü olan Amerikalı bir immünolog ve Nobel ödüllü bilim insanıdır.

<span class="mw-page-title-main">William Kaelin</span> Harvard Üniversitesi tıp profesörü; Nobel Ödülü

William G. Kaelin Jr., Amerikalı Nobel ödüllü bir hekim ve bilim insanıdır. Harvard Üniversitesi ve Dana-Farber Kanser Enstitüsü'nde tıp profesörüdür. Laboratuvarı tümör baskılayıcı proteinler üzerinde çalışmaktadır. Kaelin, 2016 yılında Albert Lasker Temel Tıbbi Araştırma Ödülü ve AACR Prenses Takamatsu Ödülü'nü aldı. Ayrıca 2019'da Peter J. Ratcliffe ve Gregg L. Semenza ile birlikte Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü kazandı.

Moleküler onkoloji; tümörlerin moleküler düzeyde araştırıldığı ve kanser kimyası ile ilgilenen disiplinler arası bir daldır. Kanser riskinin öngörülmesinden kanserin tedavi edilmesine kadar birçok konuda önemli rol oynamaktadır.

Bağışıklık uyarıcılar bağışıklık sisteminin veya bileşenlerinin aktivasyonunu indükleyerek veya bileşenlerinden herhangi birinin aktivitesini arttırarak uyaran maddelerdir. Dikkate değer bir örneği, granülosit makrofaj koloni uyarıcı faktördür.

Kanser aşısı, mevcut kanseri tedavi eden ya da kanser gelişimini önleyen bir aşıdır. Mevcut kanseri tedavi eden aşılar, terapötik kanser aşıları veya tümör antijen aşıları olarak bilinir. Aşıların bazıları "otolog" olup, hastadan alınan örneklerden hazırlanır ve o hastaya özgüdür.