Perdövites veya stall; akışkanlar dinamiğinde, bir akışkan içerisinde hareket eden bir cisme etki eden taşıma kuvvetinin -hücum açısının (AOA) kritik değeri geçmesi nedeniyle- azalması veya yok olması sonucunda cismin akışkan içerisinde tutunamaması. Kelimenin kökeni ise Fransızcada hız kaybı anlamına gelen "perte de vitesse"den gelmektedir.
VOR ; alet uçuşunda yaygın olarak kullanılan bir radyo seyrüsefer yardımcısı. Bir yer istasyonu ile hava aracındaki alıcıdan oluşur. En basit tanımı ile, hava aracının yer istasyonuna göre hangi manyetik radyal üzerinde olduğunu gösterir. Tek başına VOR sistemi baş ve mesafe bilgisi vermez.
İstikamet göstergesi (DI), istikamet cayrosu (DG) veya baş göstergesi (HI), pilota uçağın seyahat ettiği yönü 360 derecelik açı biriminden bildiren uçuş göstergesi. Uçakların bordo paneli üzerinde bulunur. Genellikle 000, 090, 180 ve 270 dereceler; coğrafî yönleri gösteren (sırasıyla) N, E, S ve W harfleri ile gösterilirler.
Zorunlu iniş veya mecburî iniş, bir hava aracının normal uçuşuna devam etmesinin mümkün olmadığı koşullarda yaptığı inişi tanımlamakta kullanılan bir havacılık terimi. Bununla birlikte gündelik konuşmada zaman zaman uçuşa müdahale edilmesi ve pilotun inişe zorlanması durumu için de kullanılır.
Uçuş göstergeleri; çoğu uçağın borda paneli üzerinde yer alan; istikamet, yatış, yunuslama, kayış, hız ve yükseklik gibi uçağın yere nazaran durumu ve hareketleri ile ilgili bilgi veren saatler. Uçuş göstergeleri vakumla, pito-statik olarak, cayroskobik olarak veya manyetik esaslara göre çalışırlar. Standart bir uçakta bulunan uçuş göstergeleri şunlardır:
- Altimetre
- Sürat saati
- Durum cayrosu
- Dönüş ve kayış göstergesi
- İstikamet cayrosu
- Manyetik pusula
- Varyometre
Radyo seyrüseferi veya radyo navigasyonu, Dünya üzerindeki bir noktadan başka bir noktaya giderken, seyrüsefer yardımcısı olarak radyo frekansları ile çalışan araçların kullanımı. Radyo seyrüsefer yardımcıları genellikle; vericinin gönderdigi radyo elektromanyetik dalgalarının alıcı tarafından alınması ve ses, görüntü veya yazıya dönüştürülmesi prensibiyle çalışırlar.
Otomatik pilot, bir hava aracı, deniz aracı veya uzay aracının yolunu bir insan operatör tarafından sürekli manuel kontrol gerektirmeden kontrol etmek için kullanılan bir sistemdir. Otomatik pilotlar operatörlerin yerini almaz. Bunun yerine, otomatik pilot operatörün aracı kontrol etmesine yardımcı olarak operatörün operasyonların daha geniş yönlerine odaklanmasına imkan sağlar.
Görerek uçuş veya VFR uçuş, bir pilotun uçağın durum (attitude) kontrolünü ve seyrüseferini uçak dışındaki görsel referanslara göre gerçekleştirdiği uçuş. VFR kısaltması, İngilizce visual flight rules kavramının akronimidir. Görerek uçuş yapılmasını mümkün kılan meteorolojik koşullara VMC denir. Şartların görerek uçuşa müsait olmadığı durumlarda -pilotun lisans ve dereceleri (rating) ve uçaktaki cihazlar müsaade ediyorsa- alet uçuşu gerçekleştirilir.
Hava sahası, herhangi bir kara parçası veya su kütlesi üzerindeki boyutları çeşitli kanun, kural ve antlaşmalarla belirlenmiş atmosfer kütlesi. Günümüzde kullanılan -kapsadığı alan olarak açısından- en büyük hava sahası birimi uçuş bilgi bölgesidir (FIR). Her ülkenin hava sahası bir veya daha fazla uçuş bilgi bölgesine bölünür.
Alet uçuşu, aletli uçuş veya IFR uçuş; uçak dışındaki (haricî) görsel referanslarla uçuşun tehlikeli olduğu durumlarda; uçak içindeki cihazları, göstergeleri ve seyrüsefer yardımcılarını kullanarak gerçekleştirilen uçuş. IFR, İngilizce instrument flight rules kavramının akronimidir. Alet uçuşu, havacılıkta kullanılan iki uçuş kategorisinden biridir. Bir pilotun alet uçuşu yapabilmesi için uygun lisans ve derecelere (rating) sahip olması gerekir.
Kontrolsüz hava sahaları, kontrollü hava sahaları dışında kalan sahalardır. ICAO'ya göre F ve G sınıfı hava sahaları kontrolsüzdür. Kontrolsüz hava sahalarında mümkün olduğu müddetçe ATC hizmeti verilmeye çalışılır. ATC kleransı almak veya radyo teçhizatı taşımak zorunlu değildir.
Uçuş planı (FPL), uçucuların uçuşa dair niyetlerini ve uçuş hakkındaki çeşitli bilgileri havacılık otoritelerine bildirmek için doldurdukları belgeler. FPL kısaltması, İngilizce flight plan kavramının akronimidir. Uçuş planı kavramıyla genellikle yazılı formlar kastedilmekle birlikte bazı koşullarda uçuş planının pilot tarafından yerde veya uçuş esnasında sözlü olarak bildirilmesi (doldurulması) de mümkündür.
Uçuş bilgi hizmeti (FIS), herhangi bir uçuş bilgi bölgesi (FIR) içerisinde uçuşların emniyetli ve verimli gerçekleşmesi için sağlanan bir bilgi ve tavsiye hizmeti. FIS kısaltması, İngilizce Flight Information Service kavramının akronimidir. FIS hizmeti havacılık meteorolojisi, tesis kolaylıkları, meydan durumları ve emniyeti etkileyebilecek diğer bilgileri kapsar.
Özel VFR ; IFR uçuş yetkisi bulunmayan bir pilotun, herhangi bir kontrol bölgesi (CTR) içerisinde, hava trafik kontrol (ATC) izniyle yaptığı uçuş. Özel VFR en basit tanımıyla; alet uçuşu (IFR) yapmak için gerekli lisans ve derecelendirmelere sahip olmayan ve normal şartlar altında görerek (VFR) uçmak zorunda olan bir pilotun IFR gerektiren bazı hava sahalarında, IFR uçuş yapmaya müsait bir uçakta yaptığı, çeşitli yönlerden IFR'a benzetilmiş uçuştur.
Gece uçuşu, hava taşıtlarının belirli kurallara uyarak, havacılıkta "gece" olarak tanımlanan zaman aralığında gerçekleştirdiği uçuş. Havacılıkta gecenin tanımı ülkeden ülkeye değişebilir. Gece uçuşları esnasında gerçekleşen gürültünün insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle pek çok ülkede gece uçuşları ile ilgili kısıtlamalar mevcuttur.
Hava yolu, seyrüsefer yardımcıları arasında oluşturulmuş, koridor şeklinde kontrollü hava sahası. Hava yolları VOR, NDB gibi çeşitli radyo seyrüsefer istasyonları arasında oluşturulurlar. Alet uçuşu yapan uçaklar tarafından kullanırlar. Örneğin şehirlerarası veya ülkeler arası yolcu uçağı seferlerinin önemli bir kısmı havayolları üzerinde gerçekleşir.
Hava tahmin ve raporları, belirli bir yerde ve zamandaki hava durumu ile ilgili olarak meteoroloji birimleri tarafından yayımlanan bilgiler. Hava tahmini, çeşitli verilerin analiz edilmesi ile belirli bir hava sahasında "gelecekte" hava durumunun nasıl olacağına dair yapılan çıkarımlardır. Hava raporu ise çeşitli gözlem (rasat) ve ölçümler sonucunda "şimdiki" (güncel) hava durumunun nasıl olduğuna dair yayımlanan bilgilerdir.
Dead reckoning (DR); istikamet, sürat, mesafe, zaman ve rüzgâr bilgilerini kullanarak harita üzerinde yapılan seyrüsefer hesabı. İngilizce deduced reckoning kavramından oluşturulmuştur ve bu kavram birebir çevrildiğinde "mantıklı çıkarım yaparak hesaplama" anlamına gelir. En basit tanımıyla DR, belirli bir süre önce nerede olduğu kesin olarak bilinen bir taşıtın, şu an nerede olması gerektiğinin hesabıdır.
Yer etkisi, bir hava taşıtının veya uçabilen canlıların yere ya da başka bir yüzeye yakın uçtuğunda uçuş karakteristiklerinin değişmesi. Bu durum genellikle "daha iyi uçabilirlik" olarak tanımlanır. Yer etkisi, en kuvvetli olarak yerden "bir kanat açıklığı" yükseklikteki aralıkta hissedilir ve yere yaklaştıkça etki artar. Yer etkisi taşımayı artırırken sürüklemeyi azaltır.
Meydan trafik bölgesi (ATZ) çeşitli sivil ve askerî hava meydanları çevresinde oluşturulan denetimli bir hava sahası. ATZ, İngilizce aerodrome traffic zone kavramının kısaltmasıdır.