İçeriğe atla

Duruişiti

Duruişiti, hiçbir aygıt kullanmaksızın, algılanabilmesi olanaksız uzaklıktaki ses, konuşma ve müzikleri işitebilme ve bedensiz varlıklardan gelen tesirleri söz halinde duyabilme şeklinde olduğu iddia edilen paranormal yeteneğe metapsişikte verilen addır. Durugörü yeteneği ile karşılaştırıldığında, aralarındaki tek fark, paranormal algılamanın birinde görme, diğerinde işitme algısına dayalı olmasıdır.

Duruişiti fenomeninde işitilen sesin, kulakla duyulan sese benzemediği, içten gelen, zihinsel olarak işitilen bir ses olduğu iddia edilir. Fakat sesin beynin içindeymişcesine bilinen ses gibi işitildiği söylenir. Bununla birlikte, fenomende ses, önceleri karışık, belli belirsiz gelen fısıltı sesleri halinde olur; gitgide kuvvetlenir ve sonunda normal ses tonuna ulaşır. Olayı betimlerken iddialarını aktaran duruişitirlerin belirttiklerine göre, “adeta beynin içine bir telefon aygıtı yerleştirilmiş gibidir.”

Duruişiti fenomeni hipnotik veya doğal uykuda, “uyku-uyanıklık arası” halinde ve izolman, ekstaz (vecd), trans gibi degajman halleri sırasında oluşabildiği gibi uyanıkken (dalgınlık sırasında) de oluşabildiği iddia edilir.

Rüyalarda, tanınmayan bir sesin fısıldaması tarzındaki duruişitilerin hami varlıktan gelen mesajlar olduğu iddia edilir.

Kaynakça

  • The Signet Handbook of Parapsychology, Martin Ebon
  • A Encyclopedia of Occultism and Parapsychology, Leslie Shepard
  • Encyclopedia of Mystical and Paranormal Experience, Rosemary Ellen Guıley

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Parapsikoloji</span> Paranormal ve psişik olayların incelenmesi

Parapsikoloji; duyular-dışı algılama, psikokinezi, ölümden sonra yaşam gibi konulara ilişkin paranormal olayların; deneysel yöntem yoluyla, çok disiplinli etüdü. Parapsikologlar tarafından, telepati, durugörü gibi paranormal yetenekleri, psikokinezi fenomenini ve diğer çeşitli psişik fenomenleri konu alan bir araştırma alanı olarak görülür. Ortodoks psikoloji bilimi tarafından, kapsam dışı ya da açıklanamaz kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Rüya</span> diğer adıyla düş, uykunun genel bir özelliği olup, uykunun REM evresi ile yakından ilgili, görsel ve işitsel algı ve duyulardır

Rüya ya da düş, uykunun genel ve karakteristik özelliklerinden biri olup, uykunun hızlı göz hareketi (REM) adlı evreleriyle yakından ilişkili bulunan, görsel ve işitsel algı ve duygulardır. Rüyaların biyolojik içeriği, işleyişi ve maksatları tümüyle anlaşılmış değildir. Rüyalara “duyusuz algı”nın bir türü veya nesnesiz algı olarak da bakılabilir. Çeşitli inanışlara ve tahminlere de neden olan rüyalar, her zaman için ilginç ve yoruma açık bir konu oluşturmuşlardır. Farklı psikoloji ekollerinin, parapsikologların ve deneysel spiritüalistlerin rüyaları farklı biçimlerde açıklama çabaları olmuştur. Rüyaların işleyişinin açıklanması bilimsel topluluğun genel kabulüne göre varsayımlar düzeyinden öteye pek gidememiş olup, rüyalar hâlen esrarını korumakta olan bir inceleme alanını oluşturmaktadır. Rüyaların bilimsel incelenmesi oneiroloji adını alır.

<span class="mw-page-title-main">Telekinezi</span> bir cismi ona dokunmadan veya temas etmeden hareket vs. şeyler yapabilme sanatıdır

Telekinezi ya da kısaca TK, maddeler üzerinde düşünce gücüyle etki yapma olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Psi enerji</span>

Psi enerji ya da psi etkisi Parapsikoloji alanında kullanılan bir terim olup, insanın paranormal yeteneklerinde söz konusu olan gücü ya da etkiyi belirtmek üzere ortaya atılmıştır. Grek alfabesinin 23. harfi olan "psi", kimi filozoflarca "ruh" ya da "yaşamsal güç" anlamında kullanılan "psikhe" sözcüğünün ilk harfi olduğundan, Parapsikoloji'de ESP ve PK fenomenlerinin açıklanmasında kullanılan bir terim haline gelmiştir.

Medyum, ruhlar alemi ile iletişime geçebildiğini ve ölülerle canlılar arasında iletişim kurabildiğini iddia eden kişi. Türkçeye Fransızcadan geçen sözcüğün kökeni Latince medium (aracı) sözcüğüne dayanır.

<span class="mw-page-title-main">Kirlian fotoğrafçılığı</span>

Kirlian fotoğrafçılığı, yüksek voltajlı, yüksek frekanslı, düşük amperli elektrik alanına dayalı aygıtlarla nesnelerden yayılan birtakım ışınımları fotoğrafik olarak saptamayı amaçlayan elektrografik fotoğrafçılık tekniğine verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Değişik şuur halleri</span>

Değişik şuur hâlleri, parapsikolojide insanın uyanıkken bulunduğu olağan şuur hâlinden farklı şuur hâllerini kapsayan bir terim olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Vizyon</span>

Vizyon ya da görünüm, birtakım olayları görme organının yardımı olmadan (zihinsel) görme ya da algılama fenomenine ve bu fenomendeki imajlar bütününe verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Kaşık bükme</span>

Kaşık bükme, paranormal yollarla veya fiziksel güç kullanmaksızın nesnelerde deformasyon oluşturulabileceğini iddia eden inanca verilen genel addır.

Psişik; telepati, geleceği görme gibi doğaüstü yeteneklere sahip kişi. Aynı zamanda "bunlarla ilgili" anlamında bir sıfattır. Yunanca "ruh" anlamına gelen "psişe" sözcüğünün sıfatıdır ve zamanla isim anlamında da kullanılmaya başlanmıştır. Metapsişik alanda "bedene bağlı ruha ilişkin" ya da "alışılmamış ruhsal fenomenlere ilişkin" anlamında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Durugörü</span>

Durugörü (clairvoyance) canlı ve cansız nesnelerin ve olayların beş duyunun yardımı olmadan algılanmasına verilen addır.

Ksenoglosi (xenoglossy) kişinin bilmediği bir yabancı dilde aniden konuşabilme, yazabilme, okuyup anlayabilme yeteneğinin belirmesi paranormal fenomenine Metapsişik'te verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Geller etkisi</span>

Geller etkisi kişinin, metal nesneleri, dokunarak veya dokunmadan sözde paranormal olarak eğip bükmesi ve saatleri dokunmaksızın paranormal olarak durdurması veya hızlı çalıştırması fenomenine ve bu tür olaylarda söz konusu olan etkiye Parapsikoloji’de verilen addır. Kontrollü bilimsel deneylerle ispatlanmamıştır, dolayısıyla bilimsel gerçekliği yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Levitasyon (paranormal)</span>

Levitasyon ya da yükselinim, insan ya da hayvan vücudunun veya özgül ağırlık olarak havadan daha ağır nesnelerin görünür herhangi bir fiziksel etkenin yardımı olmadan havaya kaldırılması, havada asılı kalması veya havada gezinmesi fenomenlerine verilen addır. Fiziksel medyumluk deneylerinde, kimi mistiklerde, yogilerde, fakîrlerde ve Tibet’li rahiplerde gözlemlendiği ileri sürülür. Yoga’da siddhi adı verilen psişik yetenekler arasında ancak gerçek bir yoginin gerçekleştirebileceği yeteneklerden biri olarak kabul edilir.

Uyku-uyanıklık arası, tam uyanmadan önceki (hipnopompik) ve aynı zamanda, uykuya dalmadan önceki (hipnogojik) yarı uyku hali olup, ayırt edici özellikleri, beyindeki neo-korteks tabakalarının etkin olmaması, yani duyu organlarından bilgi gelmemesi ve beynin alfa dalgaları yayınlamasıdır. Halk arasında tavşan uykusu olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Doğaüstü</span> terim olarak "fizik yasalarına tabi olmayan" anlamında

Doğaüstü veya tabiatüstü, doğa kanunlarının bilimsel anlayışının kapsamı dışında kalan tüm varlıkları, yerleri ve olayları kapsayan olgulardır. Buna melekler, tanrılar ve ruhlar gibi manevi varlıkları içeren gözlemlenebilir evreni aşan varlık kategorileri dahildir. Aynı zamanda büyü, telekinezi, prekognisyon ve duyu dışı algılama gibi iddia edilen insan yeteneklerini de içerir.

Otoskopi bir insanın beden-dışı deneyim yoluyla kendisini dışarıdan görebilmesi, dünyaya uzaydan bakabilmesi ve ayrıca bedenindeki iç organları görebilmesi ve bunların fizyolojik işleyişlerini ve sağlıklılık derecelerini algılayabilmesi gibi, var olduğuna inanılan paranormal yetenekleri ve bu normal dışı fenomenleri belirten bir terimdir.

Baba Vanga, doğum ismi Vangelia Pandeva Dimitrova, evlendikten sonra bilinen ismi Vangelia Gushterova, kör bir Bulgar mistik, durugörü. Bulgaristan'da, Kozhuh dağlarında, Yer Rupite bölgesinde hayatının çoğunu geçiren bir bitki uzmanıydı. Kendisinin, paranormal yeteneklere sahip olduğu iddia edilir. Zheni Kostadinova 1997'de milyonlarca insanın paranormal yeteneklere sahip olduğuna inandığını iddia etti.

<span class="mw-page-title-main">Sagan standardı</span> Carl Sagan: "olağanüstü iddialar olağanüstü kanıtlar gerektirir"

Sagan standardı, "olağanüstü iddialar olağanüstü kanıtlar gerektirir" (ECREE) özdeyişini kısaltan bir ihtiradır. Adını Cosmos adlı televizyon programında tam olarak bu ifadeyi kullanan bilim iletişimcisi Carl Sagan'dan almıştır.

Psionik, 1950'li ve 60'lı yılların Amerikan bilimkurgusunda, mühendislik ilkelerini duyular dışı algılama, telepati ve psikokinezi gibi paranormal veya psişik olayların incelenmesini uygulayan, önerilen bir disiplindi. Psi ile elektronikteki -onik sözcüklerinin karışımından oluşan bir terimdir. "Psionik" kelimesi, bilimkurgu camiasında bir sanat terimi olarak oluşmuş ve her zaman öyle kalmıştı ve -editör John W. Campbell, Jr.'ın tanıtım çabalarına rağmen- akademik parapsikologlar arasında bile hiçbir zaman genel bir geçerliliğe ulaşamamıştı. Terimin 1951'de icat edilmesinden sonraki yıllarda, hiçbir bilimsel kanıtın "psiyonik" yeteneklerin varlığını desteklemediği giderek daha belirgin hale geldi.