İçeriğe atla

Dunhuang el yazmaları

Dunhuang astrolojik haritası

Dunhuang (Çince: 敦煌 veya 燉煌 ; pinyin: Dūnhuáng) yakınlarındaki Mogao mağaralarında (çoğunlukla da Mağara No. 17), bulunmuş büyük tarihi, filolojik ve edebi değer taşıyan el yazmalarıdır. Uzun süredir kaybolduğu düşünülen yapıtlar (örneğin Hua Hu Jing), klasik yapıtların antik baskıları (örneğin Konfüçyüs'ten Seçmelerin baskısı), dünyada matbaayla basılmış ilk kitap olan Elmas Sutra bu mağaralarda bulunmuştur. Ayrıca daha önce varlığı bilinmeyen Orta Asya dilleriyle (Hotanca) yazılmış belgeler de bulunmaktadır.

5 yüzyıl ile erken 11. yüzyıl arasında tarihlenen el yazmalarının çoğunluğu Çincedir; geriye kalanları ise günümüzde yok olmuş çeşitli Asya dillerinde yazılmıştır. Belgeler içerik olarak çeşitlilik gösterse de, genel olarak çoğunluğu dini niteliktedir. Dini metinler içinde ise çoğunluğu Budist metinlerdir.

El yazmaları 20. yüzyılın başında Wang Yuanlu adında Taocu bir rahip tarafından bulunmuştur. Wang bunları Batılı kaşiflere, özellikle de Aurel Stein ve Paul Pelliot'a satmıştır. Luo Zhenyu'nün çabalarıyla, geriye kalan yazmalar Çin'de koruma altına alınmıştır.

Bugün yazmalar, British Library ve Bibliothèque nationale de France gibi çeşitli ülkelerin kütüphanelerinde saklanmaktadır. Bir kısmı ise International Dunhuang Project tarafından dijital ortama aktarılmıştır ve ücretsiz olarak erişilebilir.

Sınıflandırma

Dile göre

Konularına göre

  • Dinsel yazıtlar
  • Felsefe, özellikle de Konfüçyüsçü klasikler, Huang Kan'ın (皇侃) yorumlarıyla Konfüçyüs'ten Seçmeler ve Shang Shunun eski bir baskısı.
  • Edebiyat
    • Budist motifler içeren hikâyeler, bilinen adıyla bian wen (變文)
    • Halk şarkıları
    • Çin şiirleri
  • Tarih, yerel ve resmi
  • Coğrafya, Wang wu tianzhu guo chuan da dahil
  • Tıp
  • Astronomi, Dunhuang astrolojik haritası da dahil
  • Matematik
  • Falcılık
  • Sözlükler, Qieyunden alıntılar
  • Muzik notaları
  • Dans kayıtları
  • Sosyal belgeler, örneğin sözleşmeler, hesap defterleri ve borç senetleri

Ayrıca bakınız

  • Mogao mağaraları

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Taoizm</span> Çin kökenli dini veya felsefi gelenek

Taoizm, Antik Çin'de ortaya çıkmıştır ve temeli Laozi'nın yazılı eseri Dao De Jing'e dayanan bir öğretidir. Dao öğretinin temelidir. Çincede yol, yürümek, konuşmak, yön, yöntem, akış vb. anlamlara işaret eder. Dao Öğretisi'nin kurucu üstadları Laozi, Çuangzi ve Liezi'dir. Bu üstadların yazıları kozmogoni yani kainat ve onun doğuşu, kainatın yasa ve ilkeleri, insan ve doğanın kainat ile bağı, toplumsal yönetişim ilişkilerinin asıl doğası üzerine kuruludur. Antik Çin'de ortaya çıkan astronomi, hekimlik ve birçok doğa bilimlerinin köksel savını oluşturmuştur. Bahar-Güz Devri ve takip eden Savaşan Eyaletler Devrinde Çin'de ortaya çıkmış Yüz Düşünce Okulu içinde yer alan en önemli birkaç akımdan biridir. Bu akımlar arasında Kongzi (Konfüçyüs) de yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Konfüçyüs</span> Çinli filozof, eğitimci ve yazar (MÖ 551–479)

Konfüçyüs ya da Kongzi, , Çinli filozof, eğitimci ve yazar.

Soğdca, Soğutça veya Soğdakça, Orta Asya'da yer alan Soğdiana'da ve Çin'deki Soğd göçmen gruplarının yaşadığı bazı bölgelerde kullanılmış bir Doğu İran dili.

<i>Tao Te Ching</i> Çince klasik eser

Dao De Jing M.Ö. 6. yy.'da, Antik Çinli bilge Laozi tarafından yazıldığı düşünülen klasik bir metindir. Eserin özgün adı Laozi dir. İki bölümden oluşur: Dao ve De. Dao evren anlayışının en temel metni sayılır. Dao/Tao, Yol demektir. De/Te, Laozi geleneğinde, yolun kendiliğindenliğinin ayırdımına varmak ve uyumsamak; Kongzi geleneğinde, erdem anlamında kullanılır. Jing/Ching, klasik eser demektir. Eserin, bambu çubuklara yazılmış halde en eski örneği 1963-74 yılları arasında Mawangdui arkeolojik kazı sitesinde, antik mezarlardan yeryüzüne çıkarılmıştır.

Sutra, Hindistan yazın geleneğinde özellikle Hinduizm, Budizm, Cainizm gibi inanç ve öğretilere ait eski metinlerde başvurulmuş bir edebî tarzın hem de bu türde yazılmış toplu metinlerin de adıdır. Vecize, özdeyiş, atasözü, özlü sözler gibi halk arasında dilden dile yayılma kolaylığı sağlamıştır.

Mahāyāna, Budizm’in üç ana kolundan biridir. Kaynağı Hint yarımadasıdır. Budizm’i Hinayana ve Mahayana olarak sınıflandırır. Vajrayana ise Mahayana Budizm’inin bir uzantısıdır. MS 1. yüzyılda Orta Asya ve Çin’e geçmiş, buradan da Doğu Asya’ya yayılmıştır. Günümüze hâlen uygulanmakta olduğu yerler Hindistan, Çin, Tibet, Japonya, Kore, Vietnam ve Tayvan’dır.

Çin mitolojisi, Çin halk ve kültürünün biriktirdiği mitolojik ve efsanevi söylence, inanç ve tarih anlayışın bütününü tanımlar. Oxford'un Asya Mitolojisi Sözlüğü Çin mitolojisini tanımlarken şu ifadeye yer verir:

Çin mitolojisi, ..., tarih, efsane ve mitin bir karışımıdır.

<span class="mw-page-title-main">Konfüçyüsçülük</span> Çin merkezli etik ve felsefi sistemi

Konfüçyüsçülük, Ruizm veya Ru klasisizmi olarak da bilinir, antik Çin'de ortaya çıkan bir düşünce ve davranış sistemidir ve çeşitli şekillerde bir gelenek, felsefe, din, hükûmet teorisi veya yaşam biçimi olarak tanımlanır. Konfüçyüsçülük, Çin filozofu Konfüçyüs'ün öğretilerinden, daha sonra Yüz Düşünce Okulu dönemi olarak anılacak bir dönemde gelişti.

İtalyan Edebiyatı, İtalyan yazarlarca İtalyanca yazılmış edebiyat yapıtlarını kapsar. İtalya'nın siyasal birliğini 19. yüzyıla kadar kuramaması ve Katolik Kilisesi'nin etkisiyle, yazılı metinlerde uzun süre Latince kullanılmış ve yerel bir dilin yaygınlaşması öbür Avrupa ülkelerine göre daha geç başlamıştır. 12. ve 14. yüzyıllar arasında İtalya'da Fransızca düzyazı ve koşukla yazılmış romanslar okunmuş ve klasik metinlerden uyarlamalar yapılmıştır. Böylece 13. yüzyılda bir Fransız-İtalyan edebiyatı gelişmiştir. İtalyanlar Fransız öykülerini çoğu zaman uyarlayarak ve bunlara çeşitli eklemeler yaparak kaleme almışlardır. Bu edebiyatta Fransızca kullanılmakla birlikte, yazarlar yapıtlarına yer yer kendi lehçelerinin özelliklerini de katmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Irk Bitig</span> 9. Yüzyılda Göktürk abecesiyle yazılmış fal kitabı

Irk Bitig, 9. veya 10. yüzyıla ait çift dilli bir el yazmasıdır. Yazmanın büyük çoğunluğu Orhun alfabesi ile Eski Türkçe yazılmış olup kehanet ve falcılık hakkındadır, ancak girişinde ve sonunda Çince Budist metinler ihtiva etmektedir. Macar-İngiliz arkeolog Aurel Stein tarafından 1907'de günümüzde Çin'in Dunhuang şehri civarında yer alan Bin Buda Mağaraları'nda keşfedilmiştir. Aurel Stein tarafından Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Thomsen'ı yollanarak Thomsen tarafından incelenmiştir. Günümüzde British Library'nin kataloğunda bulunmaktadır.

Neokonfüçyüsçülük, Song Hânedanlığı zamânında oluşup kökeni Konfüçyüsçülük'te olan, fakat aynı zamanda Daoizm ve Budizm'den de etkilenmiş dînî ve felsefî bir akımdır. Neokonfüçyüsçülük, Song Hânedanlığı kurulduğundan beri Çin'e hâkim olmuş en etkin düşünsel akımlardan biridir. Çincede bu kavram, bu şekliyle mevcut değildir. Onun yerine Songxue, Lixue veyâ Xinli Xue diye bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Mogao Mağaraları</span>

Mogao mağaraları,, Mogao yeraltı odaları, Bin Buda mağaraları ve Dunhuang mağaraları adlarıyla da bilinir. Çin'in Gansu eyaletinin Dunhuang şehrinin 25 km güneydoğusunda Mingsha dağı eteklerinde bulunan mağaralarda 492 adet tapınak vardır. Tarihi İpek Yolu'nun üzerinde önemli bir vahada yer alan mağaralarda bin yıllık bir dilimi kapsayan süreç içinde yapılmış Budist sanatın en seçkin örnekleri bulunmaktadır. Budist yeraltı mabedlerinin yapımına 366 yılında başlanmış ve uzun süre çeşitli heykel ve sanat eserlerini saklamak amacıyla kullanılmışlardır. Mogao mağaraları Longmen yealtı odaları ve Yungang yeraltı odaları ile birlikte Çin'in en bilinen Budist yeraltı odalarından ve en ünlü antik heykel sitlerden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Elmas Sutra</span> vajracchedikā-prajñāpāramitā-sūtra

Elmas Sutra Prajnaparamita türü kısa bir Mahayana Budist sutrasıdır. Zihinsel takıntılara bağlanıp kalmaktan kaçınmanın yöntemlerini öğretir. Mogao mağaralarında Dunhuang el yazmaları arasında bulunmuş bir Elmas Sutra kopyası 868 tarihine aittir; ve bugün bilinen en eski kalıp baskı kitaptır.

<span class="mw-page-title-main">Dunhuang</span>

Dunhuang Çin'in Kansu eyaletinde bulunan bir şehirdir. Şehir, tarihi önemi olan bir vahada kurulmuştur. Şehrin nüfusu 2010 yılı itibarı ile 186,027'dir.

Kahire Genizası, Eski Kahire'nin doğusunda Basatin mezarlığında, Fustat'ın Ben Ezra Sinagogu'nun genizasıdır. Burada 280.000 adet Yahudi el yazması parçalar bulunmuştur. Bu parçalar başta Cambridge ve Manchester olmak üzere üniversite kütüphanelerine dağıtılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Çin'de Budizm</span>

Çin'de Budizm, MÖ 1. yüzyılda gelmiştir. Budizm, Çin kültürünü sanat, siyaset, edebiyat, felsefe, tıp ve malzeme kültürü gibi çok çeşitli alanlarda şekillendirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sakaca</span>

Bazı araştırmacılar; Sakaca'nın Sakalar tarafından Kotan Krallığı, Shule Krallığı ve Tomşuk gibi Tarım Havzasında hüküm sürmüş Budist devletlerce konuşulmuş ve dil bilimciler tarafından Hotanca ve Tomşukça da denen 2 adet şiveye ayrılmış bir Doğu İran dili olduğunu iddia etmektedirler. Fakat bazı araştırmacılar da Sakaca'nın Ön-Türkçe ile ilişiği olduğunu düşünmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Bezeklik Mağaraları</span> Magara

Bezeklik Bin Buda Mağaraları, Çin'in Turfan ve Piçan (Loulan) kentleri arasında yer alan ve 5. yüzyıldan 14. yüzyıla tarihlenen Budist grottolardan oluşan bir komplekstir. Mağaralar kuzeydoğu Taklamakan Çölü'nde, Karahoca antik kalıntılarının da bulunduğu Yanan Dağlar'ın Mutou Vadisi'nde yer alır. Batı Mutou Vadisi'ndeki kayalıklarda yer alan mağaraların ayakta kalanlarının çoğu 10. ila 13. yüzyıllar arasında Batı Uygur Krallığı'ndan kalmadır.

<span class="mw-page-title-main">Kumtura Mağaraları</span>

Kumtura Bin Buda Mağaraları, Çin'in Sincan Özerk Bölgesi'nde yer alan bir Budist mağara tapınak sitesidir. Site antik İpek Yolu üzerinde, Kuçar İlçesi'ndeki Kuça'nın 25 km batısında yer almaktadır. Beşinci yüzyıldan on birinci yüzyıla kadar tarihlenen 112 mağara tapınağı içermektedir. İslami fetihler sırasında ve daha sonra sitenin terk edilmesinden sonra ara sıra gerçekleştirilen yerleşimlerle hasar gören Kumtura, 1902 Otani seferi, Oldenburg ve Le Coq dahil olmak üzere Çin Orta Asyası'na yapılan erken yabancı seferler ile araştırıldı. Sonuncu seferde birkaç duvar resmi çıkarıldı ve bu buluntular Berlin'e götürüldü.