Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.
Pirsing ve Hızma, bir takı türüdür. Cildin ve altındaki yağ tabakasının ya da kıkırdağın delinmesi ve takı ya da iğne takılması usulü ile gerçekleştirilen vücut süsleme sanatıdır. Bu şekilde takılan takılara da pirsing denir. Pirsing çoğunlukla kişisel bir kendini ifade yöntemi olarak kullanılır.
Dış dudaklar, iki belirgin uzunlamasına kutanöz kıvrımı ve vajinayı dıştan kaplayan hassas dokudur. Kasık höyüğünden perineye aşağı ve geriye doğru uzanır. İç dudaklar ile birlikte vulvanın labiasını oluştururlar.
Ww, Türk alfabesinde bulunmayan Latince kökenli bir harftir. İngilizcede ötümlü dudaksıl-artdamaksıl sürtünmesiz ünsüzü karşılar. Bu ses, dudaklar büzülerek söylenen V harfi gibidir. Fakat Lehçe, Türkmence, Almanca gibi birçok dilde V harfinin yerine kullanılır. W, internet sayesinde dünya çapında sıkça kullanılan harflerden biri hâline gelmiştir. Günlük hayattaki yaygın kullanımı üzerine Türk Dil Kurumu bu harfi "çift v" adıyla tanımlamıştır.
Ağız, sindirim sisteminin giriş boşluğudur. Bu boşlukta, diş arkları ve dil bulunur.
Karaçay-Balkarca, Karaçay-Malkarca ya da Davluca, Kuzey Kafkasya'da yaşayan Karaçaylar ve Balkarların konuştukları dil. İki halkın dilleri birbirine çok yakın olduğu için ortak bir adla adlandırılmaktadır.
'Lamiaceae, Labiatae veya Türkçe adıyla 'Ballıbabagiller; 236 cins ve 7,280 tür ile temsil edilir ve dünya çapında özellikle ılıman kuşakta yayılış gösteren bir bitki familyasıdır.
Fe , Arap alfabesinin yirminci harfi. İbranice muadili Pe harfidir.
Vav, İbrani alfabesi'nin ve Ebced hesabına göre Arap alfabesinin altıncı harfi olup modern Arap alfabesinin yirmi yedinci harfidir.
Dudak, çenelere bağlı yatay bir çift yumuşak uzantılardır ve insanlar da dahil olmak üzere birçok hayvanın ağzının en görünür kısmıdır. Omurgalılarda dudaklar yumuşak hareket eden bir yapıya sahiptir. Yemek yeme, konuşma, öpme gibi fonksiyonları sağlar. İnsan dudakları da somatosensoriyel bir organdır ve öpüşme ve diğer samimiyet eylemlerinde kullanıldığında erojen bir bölge olabilir.
Ünlü, sesli veya vokal; ses yolu görece açık durumda iken, ses tellerinin titreşmesi ile bir engele takılmadan oluşan; hecenin en küçük birimini oluşturan konuşma sesi. Ünsüz veya sessiz karşıtıdır. Ünlülük kavramı harflerden ziyade "sesleri" tanımlar zira bir harf kimi sözcüklerde ünlü, kimi sözcüklerde ise ünsüz bir sesi simgeleyebilir.
Köpek dişi, memeli oral anatomisinde incelenen uzun ve sivri diş. Fakat daha düz bir şekilde ortaya çıkabilirler. Bunun sonucu öndeki kesici dişlere benzerler. Öncelikli olarak sert yiyeceği parçalamakla görevlidirler. İkincil kullanımları ise saldırıya yöneliktir. Çoğunlukla bütün memelilerde en büyük dişlerdir. Çoğu memelide ikisi alt çenede ve ikisi üst çenede olmak üzere dört adet köpek dişi bulunur. Aynı çenede bulunan köpek dişlerini birbirinden, kesici dişler ayırır. Örneklerini köpeklerde ve insanlarda görebiliyoruz.
İç dudaklar, kadın dış üreme organlarından biridir. Vajinal açıklığın her iki tarafındaki sallanan derilerdir. Dış dudaklar arasında yer alan vulvadaki insan vajinal açıklığının her iki tarafında bulunan iki deri flepidir. Küçük dudaklar, çeşitli boyutta, renkte ve şekilde olabilir. Erkek üretrası ve penis derisi ile eşdeğerdir.
Labioplasti, genital bölgede yer alan iç dudakların küçültülmesi, estetik yönden yapılan bir müdahaledir.
Etrüskçe Etrüsk uygarlığı tarafından İtalya'da kullanılmış, bugün hala çözümlenememiş, hangi dil ailesine ait olduğu bilinmeyen antik dildir. Etrüskçe, kendisinden sonra İtalya'da yoğun olarak kullanılan Latinceyi ciddi ölçüde etkilemiştir. Antik Latincede Etrüskçe kelimeler bulmak mümkündür. Etrüskler MÖ 7. yüzyıl başlarından itibaren 26 harften oluşan bir alfabe kullanıyorlardı.
Diş anatomisi, anatominin çalışma alanlarından biri olup insan dişi yapılarını inceler. Dişlerin gelişimi, görünüşü ve sınıflandırılması bu çalışma alanı içerisine girer. Diş oluşumu doğumdan önce başlar ve dişlerin doğal morfolojisi o sıralarda belirginleşir. Diş anatomisi aynı zamanda taksonomik bir bilimdir. Dişleri ve onları oluşturan yapıları isimlendirmek çalışma alanı içerisine girer ve bu bilgiler diş tedavilerinde pratik bir amaca hizmet eder.
Mandibular köpek dişi ya da mandibular kanin, mandibular yan kesici dişlerin distaline mandibular birinci küçük azı dişlerinin ise meziyaline yerleşmiştir. Maksiller ve mandibular kaninlere ağzın "köşetaşı" denir çünkü orta hattan üç diş uzağa yerleşirler ve küçük azıları kesicilerden ayırırlar. Kaninin konumu gereği kesici ve küçük azı dişleri ayırdığı gibi mastikasyon ya da çiğneme esnasında her iki dişin işlevini gerçekleştirir. Yine de, kaninlerin en çok görülen işlevi besinleri koparmaktır. Kanin dişler çiğneme esnasında meydana gelen muazzam lateral (yan) basınçlara dayanabilmektedir. Kaninlerin tek bir tüberkülü vardır ve etçillerde tutma-kavrama görevi görür. Görece aynı olsalar da, mandibular kaninlerin süt dişleri ile kalıcı dişleri arasında küçük farklar bulunur.
Ünsüz değişmesi, sessiz harflerin ek almaksızın sözcüğün söylenişine ya da yazımına daha uygun ünsüzlerle değişmesi sonucu oluşan Türkçedeki ses olaylarından biridir. Ünsüz benzeşmesi ve sertleşmesi olayları, sözcük ek alırken gerçekleşir. Ünsüz değişmesi ise kelimenin kökeni ile ilgilidir. Genellikle alıntı sözcüklerin Türkçenin ses yapısına uyarlanması ile gerçekleşen bir olaydır. Altı adet ünsüz değişmesi vardır.
Artdişyuvasıl ünsüzler veya post-alveolar ünsüzler, dilin diş yuvası sırtının arkasına yakın bir şekilde durarak veya ona dokunarak çıkardığı ünsüzlerdir. Mafsal yeri, sırtın kendisinde bulunan dişyuvasıl ünsüzlerden daha geridedir, ancak damak ünsüzlerinin mafsal yeri olan sert damak kadar geride değildir. Türkçedeki örnekleri: ç, c, ş, j, l.
Dudak germe, dudak ile ilgili bir plastik cerrahi türüdür. Vermilyon sınırının belirginliğini artırmak için dudakları yeniden şekillendirerek kozmetik görünümünü değiştirir. Dudak büyütme, labial frenektomi, şiloplasti, dudak rekonstrüksiyonu türü de vardır.