Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.
Nepal, resmî adıyla Nepal Federal Demokratik Cumhuriyeti, Güney Asya'da bir ülkedir. Büyük bölümü Himalayaların eteklerinde, bir bölümü ise Hint-Ganj Ovası'nda konumlanmıştır. Dünyanın en kalabalık 49. ve en geniş 93. ülkesidir. Denize kıyısı bulunmayan Nepal kuzeyde Çin'e bağlı Tibet; güney, doğu ve batıda Hindistan ile komşudur. Bangladeş Nepal'in güneydoğu ucundan sadece 27 km uzaklıkta olmasına rağmen sınırdaşı değildir, Bhutan da Hindistan'ın Sikkim eyaletiyle ayrılmıştır. Verimli ovalar, subalpin kuşak ormanları ve en yüksek on dağdan sekizini bulunduran Nepal zengin bir coğrafi çeşitliliğe sahiptir. Dünyanın en yüksek dağı olan Everest Dağı da bunlara dahildir. Başkenti ve en büyük şehri Katmandu'dur. Resmi dil Nepalcedir, ancak ülke birçok etnik gruba ev sahipliği yapmaktadır.
Bhutan veya Butan, resmi adıyla Bhutan Krallığı, Güney Asya'da denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Doğu Himalayalarda bulunan ülkenin batısında ve güneyinde Hindistan, kuzeyinde ise Çin'in Tibet bölgesi yer alır. Çok yakın olmalarına rağmen Bangladeş ve Nepal'le sınırdaş değildir. 754.000'in üzerinde nüfusa sahiptir, 38.394 km²'lik alanıyla 133. büyük ülkedir. Tarihî İpek Yolu üzerinde, Hint altkıtası, Güneydoğu Asya ve Tibet'in kesişim noktasında yer alan Bhutan meşrutiyetle yönetilir ve Mahayana Budizmini baz alan bir ulusal kimliğe sahiptir.
Misyonerlik, dar anlamıyla herhangi bir dini öğretiyi yabancı ülkelerde yaymakla yükümlü din görevlilerini tanımlamada kullanılır. Daha geniş anlamıyla ise başkalarını belirli bir öğretiye, özellikle dini bir öğretiye ikna etmeye çalışan, onları bu öğretiye çekme amacını üstlenen kişileri tanımlamada kullanılır.
Vajra, Sanskritçe şimşek ve elmas anlamlarına gelen ve hem Hinduizm hem de Budizm için önemli bir sembolün adıdır.
Tibet Budizmi. Tibet, Moğolistan ve Bhutan başlıca olmak üzere Nepal, Hindistan, Çin, Rusya ve bazı Orta Asya Türklerinde takip edilen Budizm koludur. Kimi yerlerde Lamacılık olarak da adlandırılmaktadır. Tibetçe Lama den doğan bu kelime, aynı zamanda bir unvan olarak da kullanılmaktadır. Budizmin Vajrayana koluna aittir.
Protestanlık, Hristiyanlığın en büyük üç ana mezhebinden biridir. 16. yüzyılda Martin Luther ve Jean Calvin'in öncülüğünde Katolik Kilisesi'ne ve Papa'nın otoritesine karşı girişilen Reform hareketinin sonucunda doğmuştur (1529).
Tibet Orta Asya'da Tibet halkının anavatanı olan bölge. Ortalama 4.900 metrelik yükseltisiyle "Dünyanın Çatısı" diye tanınır. Kuzeyinde Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi ve Qinghai, doğusunda Sichuan, güneyinde Hindistan, Nepal ve Bhutan vardır. Başkenti Lhasa'dır.
Vaftiz, kişinin alnını ıslatmak veya tüm vücudunu suya batırmak şeklinde icra edilen bir dini "arınma" ve "yeniden doğma" törenidir.
Tibet müziği, Himalaya bölgesinin kültürel kalıtını yansıtan ve Tibet'te yerleşik olmasına karşın Tibetlilerin yaşadığı Hindistan, Bhutan ve Nepal'de de varlığını sürdüren bir müzik türüdür. Varlığı bilinen en eski Tibet müziği, Tibet Budizmi'nin kökleşmiş etkisini yansıtan dini müziktir.
Bhutan müziği, zhungdra ve boedra gibi geleneksel türlerin yanı sıra rigsar gibi çağdaş akımları da barındırmaktadır. Bhutanlı bir müzikolog olan Jigme Drukpa, Bhutan müziğinin önde gelen müzisyenlerindendir.
Budizm okulları, Budizm'in tarih sahnesine çıktığı M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren farklı coğrafyalarda yayılma olanağı bulmuş, girdiği yörenin kültürüne uyum sağlamıştır. Bununla birlikte aynı kültürden gelen Budist gelenekler içindeki yorum ve metotlardaki farklılıkların zamanla derinleşmesi biribirinden bağımsız, çeşitli okulların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
The Gelug veya Gelug-pa. Sarı Başlıklılar mezhebi diye de bilinen Tibetli budist din adamı ve filozof Tsongkhapa (1357–1419) tarafından kurulan Budizm okulu. Tsongkhapa'nın Ganden'de kurduğu ilk manastırı Ganden Tripa günümüzde halen bu okulun merkezidir. Okulun mensupları arasında en önemli kişi Dalai Lama dır.
Mavi, çakır veya gök, resim boyamada ve geleneksel renk teorisi ve RGB renk modelindeki üç ana renkler pigmentlerinden biridir. Görünür ışığın tayfı üzerinde menekşe ve yeşil arasında uzanır. Göz yaklaşık 450 ile 495 nanometre arasında baskın dalga boyu olan ışığı gözlemlerken maviyi algılar. Çoğu mavi, diğer renklerin hafif bir karışımını içerir; gök mavisi biraz yeşil içerirken lacivert biraz menekşe içerir. Açık gündüz gökyüzü ve derin deniz Rayleigh saçılması olarak bilinen optik bir etki nedeniyle mavi görünür. Tyndall etkisi adı verilen bir optik etki, mavi gözler 'i açıklar. Havadan perspektif adı verilen başka bir optik etki nedeniyle uzaktaki nesneler daha mavi görünür. Karşıt rengi turuncu'dur.
Çin, dünyanın en eski ve sürekli öğreti ve felsefi geleneklerinin beşiği olmuştur. Çin'de batıdaki anlamıyla bire bir örtüşen bir din anlayışı hiç olmamıştır. Milattan önce 6. yüzyıldan itibaren görülmeye başlayan düşünce okulları kendi içinde özgün olarak sürekli gelişmiştir. Bu yüzden Çin'de inanç sistemleri olarak Çin kültürünü tarihi boyunca şekillendiren Konfüçyüsçülük, Taoizm ve çok sonradan gelen Budizm düşünce okulları sıralanır. Bu iç içe geçmiş düşünce okulları kendi aralarında kökten farklı bir evren anlayışı taşımazlar ancak klasik anlamıyla batıda ortaya çıkan Musevilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık dinlerinden kökten ayrıdırlar. Bu düşünce okulları öncesinde de Çin'in hem toplayıcı ve avcı şamanik toplumlarında hem de yerleşik tarım toplumları döneminde kainatın doğuşuyla ilgili anlatılan masal ve efsanelerde evrenin; klasik dinlerde olduğu gibi bir yaratıcı tarafından yaratılmasından çok her şeye hamile olan ve hiçbir şeyin henüz bir biçimi olmadığı karanlık bulamaç bir şeyden doğduğu inançları yer bulmaktadır. Bu bulamaç, karanlık hiçbir nesnenin henüz şekil almadığı ama her şeye hamile olunan bu hale masallarda Hundun, düşünce okullarında Dao denmektedir. Dao'dan Gök ve Yer yani somut ve soyut olan her şey doğar, yin ve yang değişim ilkeleriyle her şey biçim alır ve dönüşür. Günümüzde Kuantum Kuramı'nın kozmogoni görüşleri Çin'de ortaya çıkan bu evren anlayışına daha yakın durmaktadır. Gök uzayı, yer ise yıldızlar, gezegenler gibi yoğun her şeyi temsil etmektedir. Dao düşünce okulunda Gök ve Yerin ham doğası yani kendiliğindenlik hali olan Zìrán (自然)'a uyması çabasız çabayı uygulaması en uygun yönetim olarak anlatılırken, Konfüçyüsçü okullara göre ise Gök ve Yer ilişkisi hiyerarşik ele alınır, erdem ve görevlere önem verilir, dolayısıyla devletin yönetimi ve halk ile ilişkisi buna uymalıdır anlayışı hakim olmuştur. Çin imparatorları, özellikle Konfüçyüs okuluna göre Gök gibi olmalıydılar ve bu yüzden "Göğün Vekaleti"ni (Tianming) talep edip Çin efsanevi ve geleneksel pratiklerine katılırlardı. Yaygın inanç sistemi bu şekilde kendini gösterirken sonraki yüz yıllarda Batıda ortaya çıkan dinler Çin'de yayılmak istemiş olsa da halk arasında bu inanç sistemleri çok rağbet görmemiştir. Ancak günümüzde sayıları fazla olmasa da Çin'de Hristiyanlık ve müslümanlık da yaşamaktadır. 1949 Mao Zedong devriminden beri Çin, bir ateist ve Marksist kurum olan Çin Komünist Partisi tarafından yönetilmektedir. Bu dönemde bilimsel bir zemini olmayan hiçbir görüşe izin verilmedi. Dini hareketler ve kurumlar önce hükûmet kontrolü altına alındı, sonra Kültür Devrimi (1966-1976) sırasında baskıya uğradı. Devrimin yumuşama döneminde geleneksel öğretiler ve sonradan gelen dini örgütlere haklar verilmeye başlanmıştır. Hükûmet henüz beş tane öğreti ve dini resmen tanımaktadır: Budizm, Taoizm, İslam, Protestanlık ve Katoliklik. 21. yüzyılın başında kurumsal idarelerde Konfüçyüsçülük ve Çin halk gelenekleri giderek daha fazla tanınma kazanmaktadır.
2022 yılı itibarıyla Hristiyan Ermeniler en eski Hristiyan kiliselerinden biri olan, Ermenistan'ın ulusal kilisesi olan Ermeni Apostolik Kilisesi'ne bağlıdır. MS 1. yüzyılda kurulmuştur ve MS 301'de devlet dini haline gelen ilk Hristiyan mezhebi olmuştur. Ülkenin etnik homojenliği nedeniyle, Yezîdîzm ve İslam gibi Hristiyanlık dışı dinlerin çok az sayıda inananı var.
Bhutan kralı, Asya ülkesi Bhutan'da dağınık idari yapılanmanın yeniden birleştirildiği 1907 yılından bu yana ülkenin en üst makamında yer alan kişilere verilen unvandır.
Druk Gyalpo, Asya ülkesi Bhutan'da ülkenin idarî olarak yeniden birleştirildiği ve monarşinin ilan edildiği 1907 yılından bu yana tahta çıkan krala verilen unvandır.
Kagyu okulu, aynı zamanda "oral silsile" veya "fısıltılı iletim" anlamlarına gelen Kagyü veya Kagyud olarak da bilinir ve Tibet Budizminin dört ana ekolünden biridir. Kagyucular silsilelerinin 11. yüzyılda yaşamış Hint Mahasiddaları olan Naropa, Maitripa ve yogini Niguma'ya dayandırırlar. Bu isimlerin öğrencisi olan Marpa Lotsawa (1012-1097) onların öğretilerini Tibet'e taşımıştır. Marpa'nın öğrencilerinden Milarepa da önemli bir şair ve öğretmendir.
Shabdrung Ngawang Namgyel, Asya ülkesi Bhutan'ın kurucusu olarak kabul edilmektedir. Namgyel, Tibet Budizmi'nin en önemli okullarından biri olan Drugya-Kagyü okulunu oluşturdu. Thimphu vadisinde 1620'de Cheri manastırını kurdu.