İçeriğe atla

Dr. Moreau'nun Adası

Dr. Moerau Adası romanın İthaki Yayınları'ndan çıkmış bir baskısının kapağı

Dr. Moreau'nun Adası (özgün adı: The Island of Doctor Moreau), İngiliz yazar Herbert George Wells'in 1896'da yayınlanan bilimkurgu romanıdır.

Romanın metni bir gemi kazasından kurtarılan Edward Prendick'in anlatımıdır. Dirikesim adı verilen ameliyatlar ve deneyler ile hayvanlardan insana benzer melez varlıklar yaratan çılgın bilim adamı Doktor Moreau'nun öyküsünün anlatıldığı roman, acı ve zulüm, ahlaki sorumluluk, insan kimliği, insanın doğaya müdahalesi ve travmanın etkileri gibi bir dizi temayı ele alır. Wells yıllar sonra romanı "gençliğe özgü bir küfür egzersizi" olarak tanımlayacaktı.[1]

Erken dönem bilimkurgunun klasik bir eseri olan Doktor Moreau'nun Adası, Wells'in en tanınmış kitaplarından biridir ve daha gelişmiş bir ırkın, başka bir türün evrimine müdahale ettiği bilimkurgu motifi "yükselme"nin ilk kez kullanıldığı eser olarak pek çok çalışmaya ilham vermiş, ayrıca sinema filmi ve diğer medyalarda defalarca uyarlamaları yapılmıştır.

Roman, yayımlandığı dönemde özellikle Avrupa ve Amerika'da çok ilgi çekmiş ve hayvanlarla deneyler yapılmaması konusunda ciddi tartışmalara yolaçmıştır.

Konusu

Edward Prendick, güney Pasifik Okyanusu'ndaki bir gemi kazasında, enkazdan sağ kurtulan, bilimsel eğitim almış bir İngiliz'dir. Oradan geçen Ipecacuanha adlı bir gemi onu kurtarır ve Montgomery adında bir adam onu iyileştirir. Prendick ayrıca Montgomery'nin uşağı gibi görünen M'ling adında hayvansı bir yerliyle tanışır. Gemi Montgomery'ye ait çok sayıda hayvan taşımaktadır. Montgomery'nin varış noktası olan adaya yaklaştıklarında kaptan, Prendick'in Montgomery ile birlikte gemiyi terk etmesini ister. Montgomery, Prendick'i adada ağırlayamayacağını açıklar, Buna rağmen kaptan Prendick'i bir sandalla denize bırakır ve yelken açar. Kaptanın Prendick'i terk ettiğini gören Montgomery, ona acıyıp yeniden kurtarır.

Kimselerin uğramadığı volkanik bu ada, pek ıssız sayılmaz: Kendisini deneylerine adamış bir bilim insanı olan Dr. Moreau, alkolik asistanı Montgomery, onun tuhaf hizmetkârı M'ling ve Moreau'nun korkunç deneylerinin ürünü tuhaf yaratıklar adada yaşamaktadır. Prendick, Dr. Moreau'nun, Londra'da tanınmış bir fizyolog olduğunu ve canlı hayvanlar üzerindeki korkunç deneyleri ortaya çıkınca Büyük Britanya'dan kaçtığını duyduğunu hatırlayacaktı.

Prendick, Doktor'un deneyleri yüzünden korkuya kapılıp adanın içine kaçtığı zaman burada onu Tembel Adam da dahil olmak üzere benzer şekilde yarı insan/yarı hayvan yaratıklardan oluşan bir koloniye götüren bir Maymun Adamla tanışır. Liderleri, Kanun Sözcüsü adında büyük, gri, belirsiz bir yaratıktır ve Kanun adı verilen, hayvani davranışlara karşı yasaklar içeren ve Moreau'ya övgüler içeren tuhaf bir dua okutur:

“Dört ayak üstünde yürümeyeceksin; Yasa böyle buyurur. Biz İnsan değil miyiz?”

“Suyu dilinle içine çekerek İçmeyeceksin; Yasa böyle buyurur. Biz İnsan değil miyiz?”

“Et de, Balık da yemeyeceksin; Yasa böyie buyurur. Biz İnsan değil miyiz?”

“Ağaçların Kabuklarına pençe atmayacaksın; Yasa böyie buyurur. Biz İnsan değil miyiz?”

“Başka İnsanları kovalamayacaksın; Yasa böyle buyurur. Biz İnsan değil miyiz?”[2]

Zaman geçtikçe Prendick, Canavar Halkının tuhaflığına alışmaya başlar. Ancak bir gün, üzerinde halen deneyler yapılmakta olan puma kadın kendisini esir tutan bağlardan kurtulur ve laboratuvardan kaçar. Dr. Moreau onun peşine düşer, ancak sonunda giriştikleri kavga ikisinin de ölümlerine yol açacaktır. Prendick adayı terk etmeye karar verir, bu arada Montgomery, hizmetkarı M'ling ve Kanun Sözcüsü'nün Canavar Halkı ile yaşanan bir tartışmanın ardından öldüğü bir kargaşaya şahit olur. Aynı zamanda sırada Prendick kazayla deneylerin yapıldığı ve tüm malzemelerin saklandığı binaların yanmasına sebep olur.

Prendick, Moreau ve Montgomery'nin ölümlerinden sonra aylarca adada "Canavar Halkı" ile birlikte yaşar. Zaman ilerledikçe insana dönüştürülmüş hayvanlar gerçek içgüdülerine geri dönmeye, adanın tavşanlarını avlamaya, dört ayak üzerinde yürümeye başlar. Prendick'in talimatlarına uymayı bırakırlar. Prendick'in adadan kurtulmak için sal inşa etme çabaları başarısızlıkla sonuçlanır, ancak şans eseri, bir gemi kazasından sağlam kurtulan cankurtaran sandalı adaya sürüklenir. Adayı terk etmek için bu sandalı kullanan Prendick üç gün sonra bir gemi tarafından kurtarılır. Hikâyesini anlattığında onu kurtaranlar deli olduğunu düşünür. O da bunun üzerine hafıza kaybı numarası yapar. İngiltere'ye döndükten sonra şehir hayatında hayvanlara dönüşmek üzereymiş gibi görünen insanların arasında rahat edemez, Londra'dan ayrılır ve kırsal kesimde neredeyse yalnızlık içinde yaşar ve çalışmalarında biraz huzur bulduğu kimya ve astronomiye kendini adar.

Dr. Moreau'nun asıl amacına ulaşmak istemesi ve bunun için büyük şeyler feda etmesi de kitabın yargıya açık kısımlarındandır.

Tarihsel bağlam

Romanın 1896'da yayımlandığı dönemde, Avrupa'da insan ırkının yozlaşması olasılığı konusunda süregelen bir tartışma yaşanıyordu. Hayvanlarda dirikesime karşı artan muhalefet, 1875'te Ulusal Canlı Deneyi Önleme Derneği ve 1898'de Britanya Dirikesimin Kaldırılması Birliği gibi grupların oluşmasına yol açtı. Dr. Moreau Adası, etik, felsefi ve bilimsel kaygıları, bu temaların ortaya çıkardığı tartışmaları ve 1800'lerin sonlarında sosyal normları büyük ölçüde bozan Darwinci evrim fikirlerini yansıtmaktadır.

1924 yılında Wells, eserlerinin toplu basımı sırasında Doktor Moreau'nun Adası kitabında Oscar Wilde'ın duruşmasından ilham aldığını açıklayacaktı:[3]

"Doktor Moreau'nun Adası" 1895 yılında yazıldı ve "Muhteşem Ziyaret" henüz hazırken yapımına başlandı. Bu teolojik bir grotesktir ve Swift'in etkisi bunda çok belirgindir. O zamanlar, dahi bir adamın zarafetsiz ve acınası çöküşüyle ilgili skandal bir duruşma vardı ve bu hikaye, insanlığın makul bir şekle kabaca yontulmuş ve sürekli iç çatışma içinde olan bir hayvandan başka bir şey olmadığının hatırlatılmasına yaratıcı bir zihnin tepkisiydi. içgüdü ile emir arasında. Bu hikaye bu ideali somutlaştırıyor, ancak bu somutlaşmanın dışında alegorik bir niteliği yok. İnsanları yontulmuş, kafası karışmış ve işkence görmüş hayvanlar olarak gören anlayışa mümkün olan en yüksek canlılığı vermek için yazılmıştır. Okuyucu bu koleksiyondaki tarih üzerine yazılanları okumaya başladığında, insanın yeniden şekillendirilmiş bir hayvan olduğu fikrinin artık alevli bir karikatürde değil, tartılmış ve yerleşmiş bir kanaat olarak olduğunu görecektir.

Film uyarlamaları

1977- Dr. Moreau'nun Adası (Özgün adı: The Island of Dr. Moreau), yönetmenliğini Don Taylor'ın yaptığı ABD yapımı film.[4]

1996- Dr. Moreau'nun Adası (Özgün adı: The Island of Dr. Moreau), baş rollerinde Marlon Brando ve Val Kilmer'in yer aldığı, yönetmenliğini  John Frankenheimer'ın yaptığı ABD yapımı film.[5]

Bilimsel inandırıcılık

HG Wells, "Bireysel Plastisitenin Sınırları" (1895) adlı bir makalesinde, Doktor Moreau'nun Adası'nda tasvir edilen olayların, bu tür canlı deneylerin bilimkurgunun sınırları dışında test edilmesi durumunda tamamen mümkün olduğuna olan inancını açıkladı.

Modern tıptaki çalışmalar, insan dışındaki hayvanların, konuşma gibi insani yetenekleri taklit edecek gerekli beyin yapısına sahip olmadıklarını gösterdi. Yabancı dokulara karşı oluşan bağışıklık tepkileri ile ilgili çalışmalar ise farklı türler arasındaki doku aktarımları bir yana, aynı tür içinde bile transplantasyonun oldukça zor olduğunu ortaya koyuyor. Bununla birlikte, Stanford Üniversitesi'ndeki bir araştırma ekibi, otizm, DEHB ve şizofreni gibi nörolojik durumları incelemek için laboratuvardaki bir tabaktan alınan bir grup canlı insan beyin hücresini yeni doğmuş bir farenin beynine başarıyla nakletti.[6]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Patrick Parrinder, Robert M. Philmus (1980). "H. G. Wells's Literary Criticism". Preface to the Scientific Romances (Eng). The Harvester Press Limited. s. 243. 
  2. ^ Wells. Doktor Moreau’nun Adası. İş Bankası Kültür Yayınları. ISBN 9786052951125. 23 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2024. 
  3. ^ "The Works of H. G. Wells (Atlantic Edition)/Preface to Volume 2 - Wikisource, the free online library". en.wikisource.org (İngilizce). 23 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2024. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2016. 
  5. ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2016. 
  6. ^ Revah, Omer; Gore, Felicity; Kelley, Kevin W.; Andersen, Jimena; Sakai, Noriaki; Chen, Xiaoyu; Li, Min-Yin; Birey, Fikri; Yang, Xiao; Saw, Nay L.; Baker, Samuel W. (Ekim 2022). "Maturation and circuit integration of transplanted human cortical organoids". Nature (İngilizce). 610 (7931): 319-326. doi:10.1038/s41586-022-05277-w. ISSN 1476-4687. 4 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<i>Frankenstein</i> 1818 Mary Shelley romanı

Frankenstein ya da Modern Prometheus, İngiliz yazar Mary Shelley (1797–1851) tarafından yazılan ve genç bir bilim insanı olan Victor Frankenstein'ın yarattığı alışılmışın dışında bir bilimsel deneyde garip şekilli ama akıllı bir yaratığın hikâyesini ele alan romandır. Shelley, hikâyeyi 18 yaşındayken yazmaya başladı ve romanın ilk baskısı, 1 Ocak 1818'de yazar 20 yaşındayken Londra'da isimsiz olarak yayımlandı. Yazarın adı ilk kez 1823'te Fransa'da yayımlanan romanın ikinci baskısında yer aldı.

<span class="mw-page-title-main">Kurt adam</span> kurda veya kurda benzer antropomorfik bir yaratığa dönüşebilen mitolojik insan veya insanı yaratıklar

Kurt adam, dolunay sırasında kurt gibi korkunç bir yaratığa dönüşen efsanevi insan. Bir insanın bir hayvan, özellikle de kurt biçimine girebilmeye yetenekli olması, kurt adam söylencesinin çıkış kaynağı hakkında yeterli bir açıklama değildir. Genellikle bir kurt tarafından ısırılma ya da belirli ayda doğma olayı diye bilinir. Çok eskiden beri çeşitli kaynaklarda ve toplumlarda kurt adam öykülerine rastlanmaktadır. Farklı coğrafyalarda yaşayan insan topluluklarında sadece kurt adamlık değil çeşitli insan hayvan karışımı yaratıklara da rastlanmaktadır. İskandinavların ayı adamları, Kızılderililerin bizon adamları, Afrikalıların sırtlan adamları, Türklerin itbarakları ve İstanbul’un kedi kadınları bunlara örnektir.

<span class="mw-page-title-main">Kocaayak</span> bazılarının Himalayalarda yaşadığına inandığı, primat-benzeri, büyük bir yaratık

Kocaayak veya Yeti, bazılarının Himalayalar'da yaşadığına inandığı, primat-benzeri, büyük bir yaratıktır. Her ne kadar varlığına inananlar mevcut olsa da bilim adamlarının çoğu, yetinin var olduğu ihtimalinin eldeki verilere göre çok zayıf olduğunu ve bu nedenle onun efsanevi bir yaratık olduğu fikrindedir. Batı'da ona verilen isim, yeti, Tibetçe yeh-teh lafından gelmektedir ki bunun anlamı "dağ hayvanı" olup ayrıca Meh-Teh, Miçe, Dzu-teh, Migoi, Mirka Kang Admi adlarıyla da bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Paskalya Adası</span> Büyük Okyanusta Şiliye bağlı bir bölge

Paskalya Adası, Büyük Okyanus'un güney doğusunda Şili'ye bağlı bir ada.

Hayvan hakları, insan harici hayvanların tümünün ya da bir kısmının kendilerine ait bir özerkliğe sahip oldukları ve acıdan kaçınma gibi temel çıkarlarının tıpkı insanların temel çıkarlarının korunduğu gibi korunması gerektiğini savunan fikirdir. Hayvan hakları kavramı, insan harici hayvanların insan amaçlarına uygun düştüğü biçimde kullanılabilecek birer eşya olmadığı, kendi arzuları ve ihtiyaçları olan bireyler olarak muamele görmeleri gerektiği anlamına gelir. Pratikte bu, hayvanların insancıl muamele görmelerinin gerekli olması anlamına gelebileceği gibi, hayvanların tibbi ve kozmetik deneylerde kullanılmasının, eti ya da derisi için öldürülmesinin, eğlence için avlanmasının ve hayvancılık sektöründe hammadde ya da kaynak olarak kullanılmalarının hayvan hakkı ihlalleri olarak tanımlanması anlamına gelecektir.

<span class="mw-page-title-main">H. G. Wells</span> bilim kurgu romanlarıyla tanınan İngiliz yazar

Herbert George Wells ya da daha çok tanındığı adla H. G. Wells, Dünyaların Savaşı, Görünmez Adam, Dr. Moreau'nun Adası ve Zaman Makinesi adlı bilimkurgu romanlarıyla tanınan ama neredeyse edebiyatın her dalında birçok eser vermiş olan İngiliz yazardır. Sosyalist olduğunu açıkça söyleyen H.G. Wells'in çoğu eserinde önemli ölçüde siyasi ve sosyal yorumlar bulunmaktadır. Jules Verne gibi gelecekteki teknolojik gelişmeleri anlattığı kitaplarıyla bilimkurgu dalının öncülerinden hatta yaratıcılarından sayılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Germakoçi</span>

Germakoçi, Laz halk inancında orman içlerinde yaşayan, uzun boylu, vücudu kıllarla kaplı maymun ile insan arası bir orman yaratığının adıdır. Gürcüce'de Oçokoçi (ოჩოკოჩი) adındaki canavarla aynı özellikler gösterir. Megrelya'da Oçhokoçi adıyla bilinen efsanevi yaratık pek çok masal ve efsanenin temel kahramanı olup, bazı varyantlarda bir cadı karısının kocasıdır ve yamyamdır. Antik dönemde Lazlar, köylerinde germakoçi olduğunu düşününce köylerini terk ederlerdi. Bir başka kaynağa göre, kalın kafalı germakoçi, insanlara saldırganlıkla değil merakla yaklaşır, insanlarla iletişime geçmeyi severdi. Germakoçiden kurtulmanın yolu ise dalla ateş yakmaktır. Yanmış dalı merakla eline alan germakoçinin kürkü yanardı. Kürkü yanan germakoçi kükreyerek Karadenize kadar koşar ve sonrasında Karadeniz'e atlardı. Yamyam olmayan hatta safça davranışlarından dolayı kolaylıkla kandırılabilen Trabzon folklorundaki Karakoncolos ile benzerlikler götermesine karşın kendine özgü farklılıkları da vardır.

<i>Zindan Adası</i> 2010 yapımı ABD filmi

Shutter Island, 2010 yapımı Martin Scorsese filmi. Dennis Lehane'nin Shutter Island adlı romanından beyaz perdeye uyarlanmıştır. Martin Scorsese ve Leonardo DiCaprio, bu filmle birlikte 4. kez aynı yapımda birlikte çalışmıştır. Aralık 2007'de, Mark Ruffalo, Ben Kingsley ve Michelle Williams'ın filmin oyuncu kadrosuna katıldığı açıklanmıştır. Film 1954 yılında geçmektedir. Ashcliffe adası, Amerika Birleşik Devletleri'nin en tehlikeli akıl hastalarının kapatıldığı bir akıl hastahanesi olarak bilinmektedir. Ancak hastanedekilerden bazılarının akıl hastası olmadığı, C bloğu olarak geçen bölümdekilerin tamamının ülkenin rejiminin ideolojisine karşı gelen kişilerden oluşması ve onlara tüyler ürpertici deneysel yaptırımlar uygulanması; Amerika Birleşik Devletleri'nin, yönetimiyle özellikle ilgilendiği hastaneye bakış açısını değiştirecek niteliktedir.

<i>Tek Adam</i> (film) film

Tek Adam 1971 ABD yapımı fantastik bilimkurgu filmdir. Özgün adı The Omega Man'dir.

<i>Dr. Jekyll ile Bay Hyde</i>

Dr. Jekyll ve Mr. Hyde, İskoç yazar Robert Louis Stevenson'ın 1886 yılında yayımladığı Gotik uzun hikâye. Özgün adı Strange Case of Dr Jekyll and Mr Hyde olan bu uzun hikâye Türkiye'de ilk defa 1942 yılında Hamdi Varoğlu'nun Türkçe çevirisiyle İki Yüzlü Adam adıyla Ahmet Halit Kitabevi tarafından yayımlanmıştı. Daha sonra 1944 yılında Maarif Vekaleti Basımevi tarafından Dr. Jekyll ile Mr. Hyde adıyla basılan roman 1963'te Varlık Yayınları'ndan tekrar İki Yüzlü Adam adıyla çıktı. Bundan sonra 2000'li yıllara kadar birçok yayınevi tarafından yapılan yeni baskılarında özgün adının çevirisine yakın isimler kullanıldı.

<i>Mary Shelleyden Frankenstein</i>

Mary Shelley'den Frankenstein, 1994 İngiltere - ABD ortak yapımı Gotik korku filmidir. Özgün adı Mary Shelley's Frankenstein olan film yapımcı ülkelerde gösterime girdikten üç ay sonra, 24 Şubat 1995'te Türkiye'de de sinemalarda gösterime verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Popüler kültürde Frankenstein</span>

Mary Shelley, kendi duygularının derinliklerinden çekip çıkardığı bir duyarlılıkla, yorgun Gotik dehşete yepyeni bir soluk kazandırmış, bu sürükleyici ve ürpertici felsefi roman klasiğini yaratmıştır.

<i>Görünmez Adam</i> (roman)

Görünmez Adam,, H. G. Wells'in 1897 yılında yayınlanan bir bilimkurgu kitabıdır. Kitap pek çok filme uyarlanmıştır. Kurgusuyla olduğu kadar yaptığı eleştiri ve göndermelerle de önemli olan toplumun kendine benzemeyen insanlar karşı olan tepkisini ortaya koyar. Görünmezliğin sırrını keşfeden bilim insanı Dr.Griffin'in icadının kontrolden çıkışı anlatılıyor.

<i>Canavarlar Yaratıklara Karşı</i>

Canavarlar Uzaylılara Karşı, 2009 yılı ABD yapımı, 3D animasyon aksiyon-macera filmi.

Thin Ice, İngiliz yapımı bilimkurgu dizisi Doctor Who'nun onuncu sezonunun üçüncü bölümü. Bölüm, ilk kez 29 Nisan 2017 tarihinde BBC One kanalında yayınlandı. Sarah Dollard'ın yazdığı bölümün yönetmenliğini Bill Anderson üstlendi.

<span class="mw-page-title-main">Keçi Adam</span> Wikimedia anlam ayrımı sayfası

Keçi Adam yarı insan, yarı keçi bir efsanevi yaratıktır. Canavarın vücudu insana, kafası ama bir keçiye benzediği iddia edilir.

<span class="mw-page-title-main">Vorarephilia</span>

Vorarephilia, başka bir insan veya hayvan tarafından tüketilecek veya bazen kişisel olarak tüketilecek erotik arzu veya genel uygulamada yeme sürecine erotik bir çekim ile karakterize edilen bir parafilidir . Vorarefilik fanteziler genellikle gerçekte gerçekleştirilemediğinden, genellikle internette paylaşılan hikâyeler veya çizimlerle ifade edilirler. Latince vorare olarak söylenir.

1847'deki tifüs salgını, Büyük Kıtlık sırasında hastalık taşıyan gemilerdeki kalabalık İrlanda göçmenleri arasında başlayan salgındır.

Doraemon: Nobita'nın Güney Denizlerindeki Büyük Macerası ilk gösterimi 7 Mart 1998'de Japonya'da gösterime giren bilimkurgu macera filmidir. Doraemon Uzun Hikayeler serisinin 18.cildine dayanan 19. Doraemon filmi ve Fujiko F. Fujio'nun ölümünden sonraki ilk Doraemon filmidir.

<span class="mw-page-title-main">Kurguda evrim</span>

Evrim, Charles Darwin'in zamanından önce başlamasına ve Darwin'in olduğu kadar ilerlemeci ve Lamarckist görüşleri de yansıtmasına rağmen, 19. yüzyılın sonlarınan itibaren bilimkurgudaki spekülatif evrim de dahil olmak üzere kurguda önemli bir tema olmuştur. İster insanlığın mükemmelliğe doğru nasıl evrimleşebileceği açısından iyimser olarak, ister insan doğası etkileşiminin ve hayatta kalma mücadelesinin korkunç sonuçları açısından kötümser olarak alındığında, Darwinci evrim edebiyatta yaygındır. Diğer temalar, insanlığın başka türler veya akıllı makineler tarafından değiştirilmesini içerir.