İçeriğe atla

Domus Aurea

Koordinatlar: 41°53′29″K 12°29′43″D / 41.89139°K 12.49528°D / 41.89139; 12.49528

Domus Aurea (Latince "Altın Ev"), 64 yılında Roma'da meydanan gelen Büyük Roma Yangını yangını sonucu, Esquiline tepesi eteklerindeki Aristokratlara ait evlerin yanmasıyla ortaya çıkan geniş alandan faydalanmak isteyen Roma İmparatoru Nero tarafından yaptırılmış olan ve büyük bir alana yayılan portikolu villa.[1]

Tarihi

İnşaası

Domus Aurea'dan bir duvar resmi detayı

Yangın ve 68 yılında Nero'ya düzenlenen suikast arasında kalan kısa sürede tuğla ve betondan inşa edilen yapıya adını veren altın yapraklar, sarayın süslemesi için kullanılan yegane malzemeler değildi: stuko tavanların üzerine yarı-değerli taşlar iliştirilmiş, fresklerle süslü duvarlar fildişi ile kaplanmıştı ve tüm bunlar sarayın farklı konularla dekore edilmiş çok sayıdaki odasıyla eşgüdüm içindeydi.[2] Yaşlı Pliny saray yapılırken orada bulunmuş ve bundan Naturalis Historia (Doğla Tarih) adlı eserinde bahsetmiştir.[3]

Suetonius, Nero ve Domus Aurea hakkında şöyle der:

Bina bitirildiğinde ve (Nero) teslim aldığında, sonunda insan gibi bir eve sahip olduğunundan başka binayı beğendiği yönünde bir şey söyleme lütfunda bulunmadı.[4]

Her ne kadar Domus Aurea'nın yapı kompleksinin bir kısmı Palatine, Esquiline ve Caeliannın yamaçları ve bataklık zemindeki insan yapımı bir göl tarafından örtülmüş de olsa, Domus Aurea'nın kapladığı alan hakkındaki veriler tahmindir ve çoğunluğu henüz kazılmamıştır. Bazı bilim adamları bu alanın 300 acres'den (300 acres = 1 214 056.93 m²) fazla olduğunu söylerken[5] diğerleri tahminen 100 acres'den (100 acres = 404 685.642 m²) küçük olduğunu iddia ederler.[6] Suetonius bu yapı kompleksini küçük bir koruya, otlayan koyunlara, üzüm bağlarına ve yapay bir göle sahip "şehir içinde bir taşra" olduğu için "batırıcı bir savurganlık" olarak tanımlar. Nero aynı zamanda Yunan Zenodorus'u kendinin 35,5 m (120 RF) yüksekliğinde devasa bir Bronz heykelini (Colossus Neronis) yapmakla görevlendirmişti[4] Yaşlı Pliny heykelin yükseliğinin 30.3 m (106.5 RF) olduğunu yazar.[7] Heykel, sarayın Via Appia üzerindeki ana girişi üzerinde,[4] yapıyı şehirden ayıran büyük portikolu bir atrium'un içine yerleştirilmişti.[8] Bu heykel bir ihtimale göre Nero'yu, Yaşlı Pliny'nin görüp benzettiği, güneş tanrısı Sol olarak betimlemişti.[9] Bu fikir tarihçiler arasında kabul görmüştür[10] ancak bazıları heykel yapıldığında Nero henüz sağ olduğu için Sol olarak tasvir edilemeyeceğini düşünürler.[11] Heykelin yüzü üzerinde Nero'nun ölümünden kısa bir süre sonra ve Vespasian’ın saltanatı sırasında gerçek bir Sol heykeli olmasını sağlamak için değişiklikler yapılmıştır.[11] Heykel daha sonra İmparator Hadrianus tarafından mimar Decrianus ve 24 fil yardımıyla[12]Flavianus Amfiteatrı yanındaki yeni yerine taşınmıştır. Bu Amfitiyatro, "Colosseum" olan diğer adını Orta Çağlarda yanında bulunan bu heykelden almıştır.

İçerisinde herhangi uyuma bölmesi bulunmayan 300 oda, Altın Evin bir parti villası olduğu gösterir. Nero'nun kensi sarayının kalıntıları Quirinal Tepesindedir. Garip bir şekilde yapıda henüz bir mutfak ya da tuvalet açığa çıkarılmamıştır.

Zengin çeşitlilikte planlara sahip odalar, göz alıcı, parlak beyaz mermerlerle kaplanmış, gün ışığından daha fazla faydalanabilmek için nişler ve eksedralarla düzenlenmişti. Katlarda havuzlar vardı ve koridorlarda çeşmeler şırıldayarak akıyordu. Tacitus'un Yıllıklar adlı kitabına göre, Nero projenin her detayıyla yakından ilgilenmiş ve aynı zamanda Misenum'u Avernus gölüne bağlayacak bir kanal projesinden de sorumlu olan mühendis-mimarlar Celer ve Severus'u bizzat denetlemişti.[13]

Domus Aurea'nın duvar boyama stili, Raffaello Santi'in Vatikan Stanzesi ve 18. yüzyıl Neoklasizm akımına ilham vermiştir.

Domus Aurea'nın savurganlıklarından bazıları geleceğe ayna tutmuştur. Mimarlar, ana yemek salonlarından ikisini sekizgen bir avlunun yanlarında olacak şekilde konumlandırmışlar ve aydınlatma sorununu kubbede açtıkları devasa bir oculus'la çözmüşlerdir.[1] Böylesi bir kubbe, Pantheon gibi dinsel yapılar dışında ilk kez kullanılmış ve yine Beton yapı tekniğinin ilk kullanılan örneklerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Bir yenilik, geleceğin sanatına büyük bir etki etmiştir: Nero daha önceden kullanımı sınırlı olan mozaikleri kubbeli tavanlarda kullanmıştır. Sadece bazı parçalar günümüze ulaşmıştır ancak yapım tekniği yaygın olarak taklit edilmiş ve Hristiyan sanatının önemli özelliklerinden biri haline gelmiştir: Apsis mozaikleri Roma, Ravenna, Sicilya ve İstanbul'daki pek çok kilisede kullanılmıştır.

Celer ve Severus, aynı zamanda köleler tarafından hazırlanan ve tavanı kubbenin altında dönen bir gökyüzü haline getiren zekice planlanmış bir mekanizma kurmuş, bu aletten yemek için toplanların üzerine parfümler sıkılmış ve gül yaprakları dökülmüştü. Nero'nun politik düşmanları tarafından uydurulmuş olmaları mümkün bir hikâyeye göre bir gün o kadar çok gül yaprağı dökülmüş ki zavallı misafirlerden biri boğularak ölmüştür (benzer bir hikâye İmparator Elagabalus için de anlatılır).

Altın Ev 1999 yılında dört yıl aradan sonra yeniden açıldığında, arkeolog Wallace-Hadrill röportaj yapmaya gelenlere "her zaman en iyi partileri Nero verirdi" demiştir. "Ölümünden üç yüzyıl sonra bile onun portresini taşıyan nişanlar halk eğlencelerinde halâ dağıtılıyordu." Bir sanatçı olarak konumuna takıntılı biri olan Nero, partileri bir sanat çalışması olarak addediyordu. Partilerinin resmi planlayıcısı Petronius'tur.

Neredeyse tüm yüzeyleri kaplayan fresklerin hepsi tam olarak bitirilmemişti. Baş sanatçılardan biri Famulus'tu (bazı kaynaklara göre Fabulus). Fresko tekniği, ıslak sıva üzerinde çalışıldığından, hıza ve güvenli dokunuşlara ihtiyaç duyar: Famulus ve atölyesi oldukça büyük bir alana yayılmıştı. Pliny, Doğal Tarih adlı eserinde Famulus'un sadece her gün doğru ışığın mümkün olduğu birkaç saatte çalışmaya gittiğinden bahseder. Famulus'un sakin tarzı, kompozisyonlarına mükemmel bir uyum ve şaşırtıcı bir zarafet vermiştir.

Yaşlı Pliny, Amulius[14] adından bir ressamı domus aurea'nın baş ressamlarından biri olarak sunar.

Romalılar grafiti sanatının en erken ve eleştirisel örneklerinden bazılarını vermişlerdir;

ROMA DOMUS FIET: VELOS MIGRATE QUIRITES
SINON ET VEIOS OCCUPET ISTA DOMUS
"Tüm Roma bir ev haline gelecek - "quirites",
"Evini, o ev Veii'yi de yutmadan önce Veii'ye taşı."

Damnatio memoriae

Domus Aurea halâ Trajan hamamları ve onu çevreleyen parkın altında yer alır.

Nero'nun ölümünün ardından, Altın Ev yerine geçen ardılları için mali sıkıntılara neden oldu. Ön cephedeki mermer kaplamalar, değerli taşlar ve fildişleri söküldü. Nero'nun ölümünden kısa bir süre sonra yaklaşık 2.6 km² bir alana yayılan yapı kompleksinin üstü toprakla dolduruldu ve üzerine 79 yılında bir kısmının inşaatı zaten bitirilmiş olan Titus Hamamları inşa edildi. Saray yapısının merkezinde bulunan gölün üzerine Vespasian tarafından Flavianus Amfiteatrı yaptırıldı.[1] Trajan Hamamları[1] ve Venüs ve Roma Tapınağı'da bu bölge üzerine inşa edildi. Sadece 40 yıl içinde yeni yapıların altında kalan Altın Ev tamamen yok edildi ancak bir paradoks olarak bu işlem duvar resimlerinin rutubetten korunarak günümüze kadar ulaşmasına yardımcı oldu.

Rönesans

15. yüzyılda genç bir Romalı kazara Aventine'nin yamaçlarında bulunan bir yarığın içine düşünce kendini boyanmış figürlerle dolu garip bir mağara ya da grottanın içinde buldu. Kısa bir süre sonra Roma'nın genç sanatçıları kendi gözleriyle görmek için iplerle bu yarıktan içeri inmeye başlayacaklardı. Dördüncü stil freskler açıkta kaldıklarından günümüzde sıva üzerinde gri lekeler solmuştur ancak o zamanlar bu yeni keşfedilenGrotesk[15] süslemeler, Roma'ya henüz ulaşmış olan erken Rönesans'ta heyecan yaratmıştı. Pinturicchio, Raffaello ve Michelangelo yer altına inerek bu süslemeleri incelemişlerdi (buraya geldiklerini tüm dünyaya duyurmak için isimlerini duvarlara kazımışlardı) ve resimler antik dönemin gerçek dünyasının ifşasıysı. Turistler tarafından duvarlara imza atanlar arasında Casanova, Marquis de Sade, Domenico Ghirlandaio, Martin van Heemskerck ve Filippino Lippi de bulunmaktadır. [1] 13 Mayıs 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..

Bu dönemde bulunan ve aralarında Laocoon ve Oğulları ve Venüs Kallipigos'un da olduğu klasik sanat eserlerininden bazılarının Domus'un içinde ya da etrafında bulunduğu iddia edilmiş olsa da, günümüzde bu fikre şüpheyle yaklaşılır. (Yüksek kaliteli sanat eserleri Domus'un yıkılmasından önce Barış Tapınağı gibi yerlere taşınmıştı).

Fresklerin Rönesans sanatçıları üzerine etkileri geçici ve derin olmuştu (En iyi şekilde Raffaello'nun Vatikan Loggialarında yapmış olduğu süslemelerde görülebilir.) ve beyaz duvarlar, narin perdeler, friz şeritleri— figür ya da manzara içeren çerçeveli alanlar— aralıklarla, özellikle de 18. yüzyıl Neoklasizminde gözde süsleme malzemeleri olarak kullanıldı ve Fabullus'u (Domus Aurea'nın duvar resimlerini yapan ressam) sanat dünyasının kendisinden en çok etkilenilen ressamlarından biri haline getirdi.

20. yüzyıldan günümüze

Ancak bu arada buluntular rutubetli ortamda kaldığından, kaçınılmaz olarak yavaşça çürümeye başladı. Şiddetli yağmurlara bağlı olarak da topraktan tonozlar da yer yer çökmeler baş gösterdi.[16]

Bina şartları ve ziyaretçilerin güvenliği ile ilgili gittikçe artan endişeler göz önünde bulundurularak yapı 2005 yılında restarosyan için yeniden ziyarete kapatıldı. Yapı topluluğunun bir kısmı 6 Şubat 2007 tarihinde yeniden ziyarete açıldı.

Ticari kullanımları

Domus Aurea adı modern zamanlarda zenginlik, bolluk ve lüksle eş anlamlı hale geldi. Bu ad, tarihsel olarak zenginliği çağrıştırdığından ticari amaçlı olarak lüks otellerden kaliteli şaraplara kadar uzanan geniş bir yelpazede kullanım alanı bulmuştur.

Notlar

  1. ^ a b c d Roth
  2. ^ Ball: 21
  3. ^ Pliny xxxvi.111
  4. ^ a b c Suetonius Life of Nero, 31
  5. ^ Roth: 227
  6. ^ Warden 1981:271
  7. ^ Pliny xxxiv.39
  8. ^ Boethius 1960:110
  9. ^ Pliny xxxiv.46
  10. ^ Claridge 1998: 271
  11. ^ a b Boethius 1960:111
  12. ^ Spartianus Hadrian xix
  13. ^ Warden 1981:272.
  14. ^ Bazı kaynaklarda Fabullus adı geçer; Smith (Yunan ve Roma Biyografileri ve Mitolojileri Ansiklopedisi adlı eserinde) bu kişinin muhtemelen Amulius olduğunu iddia eder.
  15. ^ Süslemelerin ilk bulunduğu yer altı mağaralarından ("grotto") dolayı bu tarzda yapılan resimler "Grotesk" olarak adlandırılır ve süslemelerin garip oluşu zaman içerisinde kelimenin anlamını değiştirmiştir.
  16. ^ Romey (kaynaklara bkz.)

Kaynakça

  • Ball, Larry F. (2003). The Domus Aurea and the Roman architectural revolution (Domus Aurea ve Roma Mimari Devrimi). Cambridge University Press. ISBN 0-521-82251-3. , (İngilizce)
  • Boethius, Axel (1960). The Golden House of Nero (Nero'nun Altın evi). Ann Arbor: University of Michigan. , (İngilizce)
  • Claridge, Amanda (1998). Rome: An Oxford Archaeological Guide (Roma: Bir Oxford Arkeolojik Rehberi). New York: Oxford University. ISBN 0-19-288003-9. , (İngilizce)
  • Alasdair, Palmer (1999). Nero's pleasure dome (Nero'nun zevk evi). 1999-07-11: London Sunday Times. , (İngilizce)
  • Leland M., Roth (1993). Understanding Architecture: Its Elements, History and Meaning (Mimariyi Anlamak: Malzemeleri, Tarihi ve Anlamı). Boulder, CO: Westview Press. s. 227-8. ISBN 0-06-430158-3. , (İngilizce)
  • Kristin M. Romey, The Rain in Rome (Roma'da Yağmur), Archaeology Dergisi, cilt=54, sayı=4, sayfa=20, tarih=Temmuz/Ağustos 2001, yayıncı=Archaeological Institute of America, url=http://www.archaeology.org/0107/newsbriefs/rome.html 17 Aralık 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., format=HTML, id=ISSN: 0003-8113, 2008-02-12 tarihinde erişildi, (İngilizce)
  • Yaşlı Pliny (77 civarı). Doğal Tarih.
  • Segala, Elisabetta (1999). Domus Aurea. Milan: Electa. ISBN 88-435-7164-8. , (İngilizce)
  • Spartianus, Aelius (117-284). Historia Augusta: Hadrian'ın hayatı.
  • P.G. Warden, The Domus Aurea Reconsidered, Journal of the Society of Architectural Historians Dergisi, cilt=40, sayfa=271-278, tarih=1981, (İngilizce)

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Roma</span> Roma iline bağlı komün (Lazio, İtalya)

Roma veya Roma komünü, İtalya'nın, Lazio bölgesinin ve aynı zamanda Roma ilinin başkentidir. Roma hem şehir hem de özel komün statüsü taşır. Tiber ve Aniene nehirleri arasında ve Akdeniz'e yakındır. Yaklaşık 2,7 milyon nüfuslu şehirde, Katoliklerin ruhani lideri Papa'nın yaşadığı bağımsız devlet Vatikan da yer almaktadır. Bu sebeple Roma'ya bazı kaynaklar tarafından iki devletin başkenti de denilmektedir.

Gotik, kendine has özelliği olan bir sanat anlayışı ve yazı şekli. Gotik yazılar ilk baskı denemelerinde denenmiş, çoğunlukla Almanlar tarafından kullanılan bir yazı stilidir. Gotik sanatı 12. yüzyılın ikinci yarısında Romanesk sanatının değişmesiyle, Latin sanatına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Orta Çağı kapatan, Rönesansı başlatan akımdır. Gotik tarzı, yalnız mimarlıkta tesirli olmayıp; heykelcilik, resim, yazı, süs ve hatta gündelik eşyada da etkili olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Neron</span> 5. Roma imparatoru (s. 54–68)

Nero Claudius Caesar Augustus Germanicus, esas adı Lucius Domitius Ahenobarbus olan ve aynı zamanda Nero Claudius Caesar Drusus Germanicus olarak da bilinen, Julio-Claudian Hanedanı'nın beşinci ve son Roma imparatoru. Nero, büyük amcası Claudius tarafından tahtın vârisi olarak evlatlık edinilmiştir. Nero Claudius Caesar Drusus olarak, İmparator Claudius'un ölümünün ardından, 13 Ekim 54'te Roma tahtına oturmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Titus (Roma imparatoru)</span>

Titus Flavius Vespasianus, Titus adıyla da bilinen Flavius Hanedanı mensubu, Roma imparatorudur.

<span class="mw-page-title-main">Galba</span>

Servius Sulpicius Galba, 8 Haziran 68-15 Ocak 69 yılları arasında hüküm sürmüş, Neron'nun intiharının ardından tahta çıkmış, Dört İmparator Yılı'nın ilk imparatoru.

<span class="mw-page-title-main">Tiberius</span> İkinci Roma imparatoru

Tiberius Caesar Augustus, doğumda; Tiberius Claudius Nero, Augustus'un 14 yılında ölümünün ardından Roma İmparatorluğu tahtına çıkan ikinci Roma imparatoru. Tiberius Claudius Nero ve Livia Drusilla'nın oğlu olan Tiberius doğuştan Claudius ailesinin mensubuydu. Annesi, babasından boşanarak MÖ 39 yılında Augustus ile yeniden evlenmiştir. Tiberius, sonradan Augustus'un kızı ve üvey kız kardeşi Yaşlı Julia ile evlenmiş ve ardından Augustus tarafından evlat edinilerek Julius ailesi mensubu olmuştur. Tiberius'un ardından gelen imparatorlar bu iki aile arasındaki karışımı gelecek 40 yıl boyunca devam ettirmişler, tarihçiler de bu hanedanı Julio-Claudian hanedanı olarak adlandırmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Caligula</span> Roma İmparatorluğunun üçüncü imparatoru

Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus, daha çok Caligula takma adı ile bilinen, 37 - 41 yılları arasında görev yapmış, Julio-Claudian Hanedanı mensubu ve Roma İmparatorluğu'nun üçüncü imparatoru.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Roma Yangını</span> MS 64te başlayıp yaklaşık bir hafta süren büyük yangın

Büyük Roma Yangını, 19 Temmuz 64'te başlayıp yaklaşık bir hafta süren ve başkent Roma'nın üçte ikisinin yanmasına neden olan büyük yangın.

<span class="mw-page-title-main">Suetonius</span> Romanın en dikkat çeken tarihçisi ve biyografi yazarı

Gaius Suetonius Tranquillus, yaygın adıyla Suetonius, erken Roma İmparatorluk döneminde yaşamış Romalı tarihçiydi. Suetonius'un günümüze ulaşan en önemli eseri, Julius Caesar'dan Domitianus'a kadar 12 Roma hükümdarının biyografilerinden oluşan De vita Caesarum eseridir. Suetonius'un diğer eserleri Roma'da günlük yaşam, siyaset, hitabet ve şairler, tarihçiler ve gramerciler gibi ünlü yazarların yaşamlarını konu almaktadır. Bu kitaplardan bazıları kısmen günümüze ulaşabilmiş olsa da, büyük kısmı kaybolmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Julia Agrippina</span>

Julia Agrippina; Genç Agrippina olarak da bilinir, Roma İmparatoriçesi. İmparator Augustus'un çocuğunun torunu, İmparator Tiberius'un büyük yeğeni ve evlatlık edinilmiş torunu, İmparator Caligula'nın kız kardeşi, İmparator Claudius'un karısı ve İmparator Nero'nun annesidir.

<span class="mw-page-title-main">Gnaeus Domitius Ahenobarbus (MÖ 17 doğumlu konsül)</span>

Gnaeus Domitius Ahenobarbus Julio-Claudian Hanedanı'na mensup Roma İmparatorlarıyla yakın akrabalık ilişikleri bulunur. Domitius, Büyük Antonia ve Konsül Lucius Domitius Ahenobarbus'un tek oğludur. Tek kardeşi Domitia ve İmparatoriçe Valeria Messalina'nın annesi Domitia Lepida'dır. Roma İmparatoru Caligula'nın eniştesi ve ikinci dereceden kuzeni; Roma İmparatoru Claudius'un birinci dereceden kuzeni ve Roma İmparatoru Nero'nun öz babasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Grotto</span>

Grotto, Modern, tarihi ya da tarih öncesi dönemlerde insanlar tarafından ortak olarak kullanılmış doğal ya da yapay mağara çeşidi. Bahçe düzenlemesi için yapay olarak yapılmamışsa bir grotto genellikle su kenarında ve su tarafından basılmış ya da gel-git sırasında suyla dolan bir mağaradır. Capri'deki Grotta Azzura ve Tiberius'un Napoli körfezindeki villasının grottoları önemli deniz kıyısı grottolarıdır. İster gel-gite bağlı ister yüksek tepelerde olsun genellikle kireçtaşı bölgelerin yeraltı suları tarafından eritilerek aşındırılmasıyla meydana gelirler.

Gaius Suetonius Paulinus,, Daha çok Iceni kraliçesi Boudica'nın isyanında kazandığı zaferle ile hatırlanan Roma'lı general.

<span class="mw-page-title-main">Augustus Forumu</span>

Augustus Forumu, Antik Roma'da İmparator Augustus tarafından Roma kentinde inşa ettirilen bir İmparatorluk forumu. Forum içerisinde Mars Ultor Tapınağı da bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Barok mimari</span> mimari bir akım

Barok mimari, 16. ve 18. yüzyıllarda gelişen ve müzik, resim ve edebiyat alanından sonra mimaride de kendine önemli ölçüde yer edinen akımdır. İtalyan kiliselerinde gücünü tanrı ve mitoloji taslaklarından alan ve işlemeli duvarlar, görkemli bahçelerle donatılmış mimari yapıdır.

Bernardino di Betto Betti yaygın bilinen ismiyle Pinturicchio ya da Pintoricchio, bezemesel nitelikli freskleriyle tanınan İtalyan ressam.

<span class="mw-page-title-main">İtalyan mimarisi</span>

İtalya, 1861 yılına kadar çeşitli küçük devletlere bölünmesi nedeniyle, döneme veya bölgeye göre basitçe sınıflandırılamayacak kadar geniş ve çeşitli bir mimari tarza sahiptir. Bu, mimari tasarımlarda oldukça çeşitli ve eklektik bir yelpaze yaratmıştır. İtalya, antik Roma döneminde su kemerleri, tapınaklar ve benzeri yapıların inşası, 14. yüzyılın sonlarından 16. yüzyıla kadar Rönesans mimari hareketinin kurulması; Neoklasik mimari gibi hareketlere ilham veren 17. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında başta Birleşik Krallık, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere tüm dünyada soyluların kır evlerini inşa ettikleri tasarımları etkileyen bir inşaat tarzı olan Palladyanizm'in anavatanı olması gibi önemli mimari başarıları ile tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Troya Sarayı</span>

Troya Sarayı Çekya'nın başkenti Prag'ın kuzeybatı ilçesi Troya'da bulunan Barok bir saraydır. 1679-1691 yılları arasında Sternberg Kontları için inşa edilmiştir. Saray, Prag şehrine aittir ve Şehir Galerisi'nin 19. yüzyıl Çek sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Esquiline Tepesi</span>

Esquiline Hill, Roma kentinin ünlü yedi tepesinden birisidir.

Titus Hamamları veya Thermae Titi, Roma İmparatoru Titus tarafından MS 81 yılında Roma'da inşa edilen halka açık hamamlardı (Thermae). Hamamlar, Nero'nun Domus Aurea adını verdikleri için park ve lüks mülklerden oluşan bir alan olan Esquiline Tepesi'nin dibinde bulunuyordu. Titus'un hamamları, yüksek ihtimalle sevilmeyen Domus Aurea'ya ait hali hazırda mevcut veya kısmen inşa edilmiş bir hamam kompleksinin dönüştürülmesiyle aceleyle inşa edilmiştir. Bu hamamlar geniş değildi ve çok daha büyük olan Traianus Hamamları gelecek yüzyılın başında hemen yanlarına inşa edildi.