İçeriğe atla

Dolmen

Kafkaslar'da üzerinde ruh deliği olan bir dolmen
İspanya, Salvatierra'dan bir dolmen
Güney Kore, masa biçimli Gochang dolmeni
Ürdün, Johfiyah'de çakmak taşı bir dolmen
İrlanda, Clare bölgesinde Poulnabrone dolmeni
İrlanda, Ardara'da Kilclooney dolmeni
Sicilya, Monte Bubbonia dolmeni[1]

Dolmen, toprakta yan yana aralıklı olarak dizilmiş birkaç büyük yassı taşla bunların üstüne yatay olarak yerleştirilmiş yine büyük yassı taşlardan oluşan ve genellikle mezar olarak kullanılmış olan tarih öncesi yapılardır. Megalit kültüre ait yapılar içinde en sık karşılaşılan yapılardır ve küçük taşlar ve topraktan oluşan Tümülüsler ile kaplanmış olarak bulunurlar.

Neolitik anıtlar, neolitik toplumların kültürlerini ve ideolojilerini de gösterirler. Anıtların ortaya çıkışı ve işlevleri sosyal gelişmenin göstergeleri olarak kabul edilebilir.[2]

Yayılma alanı

Avrupa ve Kuzey Afrika

Dolmenler bütün Batı Avrupa'da, kısmen de Kuzey ve Doğu Avrupa'ya yayılmışlardır. En çok Vendée, Bretanya Bölgesi, İrlanda gibi sahile yakın bölgelerde görülürler. Doğu Avrupa'da ise Gürcistan, Abhazya, Çerkesya Sahili ve Trakya'da rastlanılır. Batı Asya'da da Levant bölgesinde dolmenler görülür. Birçoğu harap hale gelmiş durumda ve az sayıda dolmen de Cezayir, Tunus ve Fas'ta bulunmaktadır.

Hindistan

Özellikle Karnataka eyaletinin kuzey bölümlerinde, Badami, Aihole ve Pattadakal'in önemli ibadet merkezlerinin civarında yer alırlar. Çoğu üç ya da dört tane dikey olarak yerleştirilmiş taş ile bir ya da iki tane kapak olarak kullanılmış taştan oluşan bu dolmenlerin büyük kısmı harap olmuştur. Hintlerin binlerce yıldan beri ölüleri yakma gelenekleri olduğu düşünülürse, bu dolmenlerin mezar amacıyla kullanıp kullanmadıkları bir tartışma konusudur. Bu dolmenlerde içinden ruhun çıkıp gitmesini sağlayacak olan üzerinde bir "ruh deliği" olan kapatma taşı bulunmadığı gibi dolmenler kum ve taşlarla örtülü de değildir. Bazı dolmenlerin zemininde Yoni plakasının bulunmuş olmasından yola çıkarak bu dolmenlerin mabed olarak kullanıldığı düşünülmektedir.

Kore ve Japonya

Dünyanın en büyük dolmen yoğunlaşması Kore yarımadasında görülür. Gerçekten de Koredeki sayıları 35.000'e varan dolmenler tüm dünyadaki dolmenlerin yüzde 40'ını oluşturur. En geniş yayılma alanı ise Güney Kore'nin batı bölümleridir. Dolmen sözcüğünü karşılayan Korece sözcük "goindol"dur (hangıl:고인돌). Uzun bir süre Kore megalitleriyle ilgili bilimsel bir çalışma yapılmamıştır. Kore dolmenleri büyük önemlerine rağmen, bu yüzden Avrupa dolmenlerine göre çok az bilinirler. Kore dolmenlerinin Avrupa dolmenlerinden farklı bir morfolojileri vardır. Kore dolmenleri için 3 ana tipten bahsedilebilir.

  • masa tipi dolmen
  • go masası tipi dolmen
  • desteksiz kapak taşı tipi dolmen

Gangwa'daki dolmen kuzey tarzı masa biçimli bir dolmendir ve 2.6 x 7.1 x 5.5 metre ebatlarıla Güney Kore'nin en büyük taşıdır. Çok sayıda alt tipler ve değişik dolmen biçimleri Kore dolmenciliğini oldukça ilginç kılar.[3]

Kore dolmenlerinin çokluğuna ve değişik yapılarına rağmen kesin bir kronolojisini çıkarmak mümkündür. Kore megalit kültürünün yarımadaya tarımı getiren Neolitik çağın sonlarında ortaya çıktığı ve Bronz Çağı boyunca devam ettiği kabul edilir. Kore dolmenlerinin MÖ ilk binyılda yapıldıkları tahmin edimektedir. Ancak Kore'deki bu megalit kültürünün nereden geldiği sorusu hala cevapsızdır. Kore dolmenlerine benzer dolmenlere Mançurya, Şantung ve Kyūshū'de de rastlanır.

Dolmenler Japonya'nın Yayoi döneminde (MÖ.300 - MS.300) de görülür. Bir Yayoi dolmeni, ortada büyükçe bir taşın yuvarlak biçimli taşlarla çevrelendiği bir daire şeklindeki bir taş yerleştirmesinden oluşur. Gömme işlemi toprak çanakların içinde yapılır. Bu tarz bir dolmen taş kapaklı mezarlarla ilişkili olabilir. Bu taş kombinasyonuna Kore'de de sık sık rastlanır. Kara Asyasından giden göçmenlerin beraberlerinde yeni dolmen fikirlerin, de Japonya'ya taşıdıkları düşünülür.

İsimlendirme ve Sınıflandırma

Dolmen ifadesi Bretagne doğumlu Théophile Malo Corret de la Tour d'Auvergne (1743–1800)'un arkeoloji araştırmalarında kullanılmıştır. Kuzey megalit kültüründe görülen çok sayıda taşıma taşı ile bir ya da iki çatı taşından oluşan yapıya dolmen adı verilmiştir. Kavram kısmen sadece çatı taşını ifade etmek için de kullanılmıştır (örneğin Encyclopedia Britannica)[4] Dolmenler, Alman tarih öncesi araştırmacısı Ewald Schuldt tarafından "En eski dolmenler", "büyük dolmenler", "çokgen dolmenler" ve "asıl dolmenler" şeklinde sınıflandırılmıştır. Daha sonra bunlara "dörtgen dolmenler" ve "genişletilmiş dolmenler" de eklenmiştir. Danimarkalılar ise dolmenleri farklı bir tarzda sınıflandırırlar: "uzun dolmenler", "yuvarlak dolmenler" ve "dehliz dolmenler".

Mimari

Birçok dolmen dik şekilde kaldırılmış taşıma taşlarının üstüne daha büyük ve ağır olan çatı ya da kapak taşlarının yerleştirilmesinden oluşur. Çatı taşları alttaki taşıma taşlarının biraz dışına taşar ve böylece kimi zaman bir masa görünümü verir. Dolmenler, bu masa benzeri görünümlerinden dolayı önceleri kurbantaşı, sunaktaşı ya da Druid sunakları şeklinde de yorumlanmıştır. Alttaki taşıma taşları çoğu kez yan yana bitişik olarak ya dörtköşe, çokgen veya trapezoid yapacak şekilde ya da bir çember veya oval oda duvarı oluştaracak biçimde yerleştirilir. Dolmenlerin giriş bölümlerinin mezar odalarından çok daha alçak olmaları yüzünden, dolmenlerin üzeri örtüldükten sonra kilitli bırakılıp bırakılmadığı açık değildir. Ziyaretçiler mezar odalarına girerken sürekli kafalarını eğmek zorunda olacaklardır ki, bu belki de ziyaretçiyi ölüye saygı göstermeye zorlamak için düşünülmüştür. Bazı durumlarda dolmenler birkaç mezar odası içerebilirler. Yan yana girişleri olan odalardan oluşan yapılar, Orta Avrupa'da dolmen olarak değil, geçit mezarlar olarak adlandırılır. Ancak bu iki tür arasındaki sınır bazı durumlarda oldukça belirsizdir.

Dolmenlerin büyüklükleri bölgeye ve var olan materyalin durumuna göre değişir. Eb büyük dolmenler Bretagne'de (La Roche-aux-Fées, Gavrinis, Marchand Masası, Les Pierres-Plates, Mané Lud), İrlanda'da (Newgrange) ve İspanya'da (Antequera) bulunur. Dolmenler bugün çoğunlukla çıplak durumdadır, mezarlar üzerinde bulunan daha kücük taşlar yöre sakinleri tarafından ev, ahır gibi inşaatların yapımında kullanmak amacıyla alınıp götürülmüştür. Nadiren bir tepenin üzerinde yükselirler ya da orijinal hallerindeki gibi toprak ve taşlarla örtülü şekilde dururlar. Bazen çatı taşını taşıyan taşıma taşları o kadar yakın dururlar ki, masa görünümü kaybolur ve özellikle büyük dolmenlerde oda benzeri bir görünüm alır. Bretagne'de bu biçim genişlemesi o kadardır ki, dolmen daha çok bir giriş bölümüne benzer ve mezar galerisi denilen biçime dönüşür.

Bezekler

Birçok menhir ve kromlek, bezeksiz olmasına karşın bazı dolmenlerde (özellikle Morbihan körfezindeki dolmenlerde) zengin bezekler (Gavrinis, Les Pierres-Plates, Mané Lud) bulunmuştur. Tipik motifler günes sistemini gösteren spiraller ve eşmerkezli yarım çemberlerdir, fakat tek tük de olsa taş baltalar ve karasabanlar da görülür. Özellikle Locmariaquer'deki Marchand Masası bezekler açısından zengin ve alışılmadık bir dolmendir. Burada güneş ışınlarını ve başağı gösteren çok sayıda kanca benzeri motif görülür.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ Piccolo, Salvatore (2013). Ancient Stones: the Prehistoric Dolmens of Sicily. Thornham/Norfolk (UK): Brazen Head Publishing. ISBN 978-0956510624. 
  2. ^ J. Müller In: Varia neolithica VI 2009 S. 15
  3. ^ Megalithic Cultures in Asia, Kim Byung-mo, 1982, Hanyang University Press
  4. ^ http://www.britannica.com/EBchecked/topic/168304/dolmen 14 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., abgerufen 3. Januar 2012

İlgili Araştırma Makaleleri

Tarih öncesi veya Prehistorya, insanlığın yazının bulunmasından önceki dönemidir.

<span class="mw-page-title-main">Megalit</span> Büyük taş anıt

Megalit, bir yapı veya anıt oluşturmak amacıyla kullanılan büyük bir taştır. Bu yapılar bir veya birkaç megalitten oluşabilir. Megalitik sıfatı bu tür taşlardan yapılmış anlamını taşır, taşlar harçla değil birbirlerine geçmeli olarak bir arada dururlar. Sözcük, Yunanca μέγας megas (büyük) ve λίθος lithos (taş) sözcüklerinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Çayönü</span>

Çayönü Höyüğü ya da Çayönü Tepesi Diyarbakır il merkezinin kuzeybatısında, Ergani İlçesi'nin 7 km güneybatısında yer alan bir höyüktür. Höyük, 4,5 metre yükseklikte 160 x 350 metre boyutlarında yayvan, geniş bir tepe üzerindedir. Güneyinden Boğazçay Deresi geçmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Lalapaşa</span> Edirnenin ilçesi

Lalapaşa, Edirne ilinin bir ilçesidir. Merkez ilçeye 22 km uzaklıkta yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Anıt</span>

Anıt ya da Abide, önemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, olarak tanımlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Koreliler</span> Kore ve Güneybatı Mançurya kökenli Doğu Asyalı etnik grup

Koreliler, Kore ve Güneybatı Mançurya kökenli Doğu Asyalı bir etnik gruptur. Güney Kore ve Kuzey Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti vatandaşlarına da "Koreli" denir.

Orta Taş Çağı, Orta Taş Devri veya Mezolitik dönem, M.Ö. 22.000-10.000. Paleolitik ve Neolitik arası bir geçiş dönemidir. Taştan aletler daha çeşitlidir. Köpek ilk evcil hayvan olarak görülür. Gıda birikimine de başlanır. Mağara resimleriyle ilk resim sanatı ortaya çıkmıştır. Önemli bazı merkezler Samsun Tekkeköy, Karain ve Beldibi'dir.

<span class="mw-page-title-main">Masa</span> üstü düz mobilya

Masa, ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan bir mobilyadır. En yaygın masa türü, dört ayak üzerine yerleştirilmiş, dikdörtgen ahşap bir yüzeyden oluşanıdır. Yemek yemek, çalışmak gibi bireysel amaçların yanı sıra, farklı kişileri toplamak, eşyaları belli bir yükseklikte tutmak gibi amaçlar için de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Çömlekakpınar, Lalapaşa</span> Edirnenın köyü

Çömlekakpınar, Edirne ilinin Lalapaşa ilçesine bağlı bir köydür.

<span class="mw-page-title-main">Obeyd kültürü</span>

Obeyd Kültürü ya da Ubeyd Kültürü, Güney Mezopotamya'da MÖ 5.900 – 4.300 tarihleri arasında var olmuş bir yerel ve tarihöncesi kültürdür. Güney Mezopotamya'nın en eski yerleşimi olarak Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'dan Kalkolitik Çağ'a uzanan ve Uruk Dönemi başlarına kadar süren bir kültürdür.

Mezar sanatı ölülerin kalıntılarının yerleştirildiği mezarlar veya bu yerlerde bulunan eserlerden oluşur. Mezar eşyaları, ölünün kalıntıları dışında mezarın içine yerleştirilen ve genellikle ölünün kişisel eşyalarından, cenaze töreni için özel olarak yapılmış nesnelerden ya da ölümden sonraki yaşamda ihtiyaç duyulacağına inanılan nesnelerin minyatür versiyonlarından oluşan eşyalardır. Yazılı kalıntısı bulunmayan kültürler hakkındaki bilgilerin çoğu bu kaynaklardan oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Menhir</span>

Menhirler, 10-12 metre yüksekliğinde dev taşlardır. Menhirlerin çoğunun mezar taşı olduğu ispatlanmıştır. Büyüklükleri sebebiyle de, sanki canlıymışlar gibi halk masallarına konu olmuşlardır. İlgili efsanelerde menhirler doğarlar, büyürler, dans ederler ve ağlarlar. Bazı menhirler tarihî bir hatırayı sonsuzlaştırırlar. Menhirler, toprak sınırını belirtmek için de kullanılmış olabilirler. Menhirlerin dikilme sebeplerine en uygun açıklama ise, bunların ilkel idoller, yani dinî semboller olduklarıdır. Genel olarak yalnız duran menhirler, bazen bir çizgi üstünde dizilmiş de olabilirler. Daire şeklinde dizilmiş olanlar, belki dinî anıtlar veya kurban sunaklarıydı. Cromlech (Kromlek) denilen bu dizilerin yönleri yıldızlara göre olduğu için, güneş tapınağı da olabilirler. Dolmenler'in içinde bazı kil eşya bulunmuştur. Fakat, çoğu soyulmuş olan bu mezar odalarında, neolitik çağ'ı aydınlatabilecek çok az eşya kalmıştır. Buna karşılık dolmenlerin çoğunun üstünde, geometrik ve sembolik figürler kazılıdır.

Nevali Çori, Şanlıurfa ilinin Hilvan ilçesine bağlı Güluşağı mahallesinin hemen kuzeybatısında bulunan bir höyüktür. Höyük, Atatürk Baraj Gölü suları altında kalmadan önce Fırat'ın bir kolu olan Kantara Deresi'nin iki yanında yer almaktaydı. Dere höyüğü ikiye bölmüş durumdadır. Yerleşme, derenin doğu yakasında 90 X 40 metre boyutlarında, batı yakasında ise daha küçük bir alandır. Bu yerleşmelerden büyük olanı (doğu) Nevali Çori I, batı taraftaki ise Nevali Çori II olarak adlandırılmaktadır. Yerleşmenin arkeolojik olarak en önemli tabakaları, beş yapı katı olarak izlenen, Nevali Çori I olarak tanımlanan kesimdeki Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ tabakalarıdır. Bu tabakalarda yürütülen kazı çalışmaları ve buluntular üzerinde yapılan analizler, Nevali Çori neolitik halkının esas olarak avcı - toplayıcı yaşam tarzını sürdürmekle birlikte, tarım ve hayvancılık yaptığını ortaya koymaktadır. Ortaya çıkarılan mimari kalıntılar ise Orta Fırat Havzası'nın Erken Neolitiği hakkında önemli bilgiler vermiştir. Özellikle, Göbekli Tepe, Urfa – Yeni Mahalle, Karahan, Sefer Tepe, Hamzan Tepe ve Taşlı Tepe gibi arkeolojik alanlarda benzerleri görülen T biçimli sütunların yer aldığı kült binası önemli bir keşif olmuştur.

Trakya dolmenleri Edirne Lalapaşa ilçe merkezinin hemen yanında ve Süleymandanişment, Vaysal, Büyünlü, Hacılar ve Doğanköy köylerinin yakınlarında çok miktarda ve geniş bir alana yayılmış olarak dolmenler. Trakya Dolmenlerinin son Tunç Çağı bitimiyle ilk Demir Çağı başlarında tarihçesinin çıkarıldığı, ancak bunlardan bazılarının kullanımının MÖ 7.-8. yüzyıla kadar sürdüğü şeklindedir. Dolmenlerin en ünlüsü halk arasında Lalapaşa Kapaklısı, Perikızı ya da Kapaklıkaya adlarıyla anılan Lalapaşa dolmenidir.

<span class="mw-page-title-main">Dolmen de Menga</span> taş gömüt

Dolmen de Menga MÖ 3. binyıldan kalma, dolmenlerden oluşan megalit bir mezarlık höyüğüdür. İspanya'nın Málaga ilinin Antequera ilçesi yakınlarında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Heart of Neolithic Orkney</span>

Heart of Neolithic Orkney, İskoçya'nın Orkney Adalarından biri olan Mainland'de bulunan bir grup Neolitik anıtı belirtmektedir. İsmi, UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edildiği 1999 yılında verildi.

Günümüz de mitolojiler içinde Fransa'yı kapsayacak mitolojiler arasında Galyalılar, Franks, Normanlar, Bretonlar ve yaşayan diğer halkların mitolojileri sayılabilir. Fransız miti, günümüz İngiltere ve İrlanda'sından Fransız bölgesine göç ettiklerinde, Galyalıların ve Bretonların mitleri ve efsanelerinden etkilenmiştir. Fransız mitolojisinin gelişimindeki diğer küçük etkiler, Franklardan geldi.

<span class="mw-page-title-main">Bulanık Steli</span>

Bulanık Steli, Muş'un Bulanık ilçesinde bulunmuş, kireç taşından yapılmış, 1,4 x 0,6 m ölçülerinde, antromorf bir heykeldir. Eser, günümüzde Bitlis Ahlat Müzesinde sergilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Megalitler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu, dünya üzerinde keşfedilmiş olan megalitlerin bir listesidir.

<span class="mw-page-title-main">Neolitik mimarisi</span>

Neolitik mimari, Neolitik dönem olan MÖ 10.000 ila 2.000 yılları arasında konut ve barınmayı kapsayan yapıları ifade etmektedir. Güneybatı Asya'da, Neolitik kültürler M.Ö 10.000'den kısa bir süre sonra, başlangıçta Levant'ta ve oradan doğu ve batıya doğru ortaya çıkmaktadır. MÖ 6.500'e kadar Güneydoğu Avrupa'da ilk kez ortaya çıkan tarım toplumları ile MÖ 8.000'de Güneydoğu Anadolu, Suriye ve Irak'ta ve MÖ 5.500 civarı orta Avrupa'da erken Neolitik yapılar ve yapılar bulunabilmektedir..