İçeriğe atla

Dokunsal halüsinasyon

Karıncalanma, cilt üzerinde gerçek olmayan böceklerin yarattığı duyumlardır ve temas halüsinasyonlarından biridir.

Dokunsal halüsinasyon ya da temas halüsinasyonu, gerçek dışı bir nesne ile fiziksel bir temasın gerçekleşiyor olduğuna dair dokunsal duyusal girdilerin yanlış algılandığı bir halüsinasyon türüdür.[1] Bu tür, omurilikte ve talamusta üretilen ve birincil bedensel-duyusal korteks (SI) ila ikincil somatosensoriyel kortekse (SII) gönderilen dokunsal duyusal nöral sinyallerin sinyallerin hatalı entegrasyonundan kaynaklanır.[2] Dokunsal halüsiyonasyon, bazı nörolojik hastalıkların, ör. şizofreni, Parkinson hastalığı, huzursuz bacak sendromu ve deleriyum tremens gibi, nükseden semptomlarından biridir. Hayalet uzuv ağrıları çeken hasta bireyler de temas halüsiyonasyonunun bir biçimini tecrübe ettikleri düşünülür. Dokunsal halüsiyonasyonlar kokain ve alkol gibi uyaranlarca da ortaya çıkabilmektedir.[1]

Tarih

Antik Yunanistan döneminde, dokunma duyusu, uyaranın algılanmasının mesafesi ve zamanlaması bakımından diğer duyulardan farklı olduğu için rafine edilmemiş bir algı sistemi olarak kabul edildi. Görme ve işitme duyularından farklı olarak, birey, dokunma duyusunu uyaranın kendisi ile birlikte aynı anda algılar ve stimulus her zaman proksimaldir fakat distal değildir.[1]

17. yüzyıla gelindiğinde, İngiliz ampirist John Locke, "duygu" kelimesini iki tür duyumla ilişkilendirir.[1] Weber, bu iki duyum türünü, dokunma duyusu ve ortak bedensel duyarlılık olarak belirgin bir şekilde tanımlar.[1] Bu ayrım, 19. yüzyıl psikiyatristlerinin dokunsal halüsinasyonlar ile senestopati arasında ayrım yapabilmelerine yardımcı oldu.

19. yüzyıl boyunca, dokunsal halüsinasyonlar delilik ve sanrılı parazitoz semptomları olarak sınıflandırılırken halüsinasyonların nasıl vuku bulduğuna dair herhangi bir tanımlama yapılamamıştır.[1] Oliver Sacks ve Ramachandran gibi nörologlar, dokunsal halüsinasyonları analiz ederek bu semptomları beynin algılama düzeyinde yaşanan bir işlev bozukluğuna atfederek, bunların bir delilik semptomu olduğu görüşüne karşı çıktılar.

Şizofreni ile ilişkisi

Şizofrenik bozukluklarda ağrı halüsinasyonları çok nadirdir, ancak şizofreni hastalarının %20'si görsel ve işitsel halüsinasyonlarla birlikte belli bir düzey dokunsal halüsinasyon yaşayabilir.[3] Şizofreni hastalarında en sık görülen dokunsal halüsinasyon, bireylerin ciltlerinin bir parçasının başları boyunca elastik olarak gerildiği hissidir.[4] Bu gerilmenin yarattığı acı hissi yoğunluk, düzey ve hız bakımından farklılık gösterebilir. Genellikle suçluluk, öfke, korku ve depresyon gibi duygusal ipuçları tarafından tetiklenirler.[4] Diğer dokunsal halüsinasyon türleri, şizofreni hastalarında cinsel bir içerik alabilir. Şizofreni hastaları, yalnızlık duygularına tepki olarak bazen öpülme hissini ya da birinin yanlarında yattığını hissedebilir.[1] Ek olarak, zaman zaman vücutlarının üzerinde sürünen yılan gibi küçük hayvanların hissini yaşayabilirler.[1] Mevcut olmayan bir nesnenin böylesine canlı dokunsal hissi, beynin özgün nesnelerin algılanmasında yaptığı başarısız girişimlerin bir sonucudur.[4] Şizofreni hastaları, enerjilerinin çoğunu dokunsal halüsinasyonlarından ağrıyı kontrol etmek için harcadıkları için duyguları tasvir etmekte zorlanırlar.[4]

Parkinson hastalığı ile ilişkisi

Triheksifenidil: Dokunsal halüsinasyonlar yaratan bir antiparkinson maddedir.

Parkinson hastalığı (PH) teşhisi konan bireylerin yaklaşık %7'sinin hafif veya şiddetli tipte dokunsal halüsinasyonlar yaşadığı rapor edilmiştir.[5] Bu halüsinasyonların çoğu, belirli bir hayvan türünün yarattığı hislere dayanmaktadır.[5]

Huzursuz bacak sendromu

Deri altında böceklerin gerçek dışı varlığına dayanan halüsinasyon kaşıntıları, bireyin kendine zarar verme davranışlarına yol açabilir.

Huzursuz bacak sendromu (HBS), bacaklarda rahatsız edici ve konfor düşürücü hislere yol açan ve bu hislerden kurtulmak için karşı konulması zor bir dürtü ile bacakların hareketini istençleyen bir rahatsızlıktır.[6][7] HBS'deki dokunsal halüsinasyonlar, özellikle bacaklarda kaşınma, çekme, emekleme veya sürünme hislerini yaşatan ve bunlara eşlik eden baskın bir hareket etme dürtüsünü içerir.[6][7] Bu semptomlar öğleden sonraları ve geceleri daha belirgindir ve genellikle uykusuzluğa neden olur.[6] HBS'nin nedenleri genellikle bilinmemekle birlikte, bu konuda üç ana hipotez vardır: demir eksikliği, dopamin yetmezliği ve genetik kalıtım.[6][7] HBS, sinir hasarı veya nöropati nedeniyle de ortaya çıkabilir.[6] HBS tedavileri tipik olarak demir takviyesi yoluyla semptomların hafifletilmesine, gabapentin gibi alfa-2 delta ilaçlarının kullanılmasıyla veya opioidlerin veya benzodiazepinlerin kullanılması yoluyla sinir reseptörlerinin bloke edilmesine odaklanır.[7]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h Berrios (1982). "Tactile hallucinations: conceptual and historical aspects". Journal of Neurology, Neurosurgery, and Psychiatry. 45 (4): 285-293. doi:10.1136/jnnp.45.4.285. PMC 491362 $2. PMID 7042917. 
  2. ^ Gallace (2010). "Touch and the body: the role of the somatosensory cortex in tactile awareness". Psyche. 16 (1): 30-60. 
  3. ^ Lewandowski (2009). "Tactile, olfactory, and gustatory hallucinations in psychotic disorders: a descriptive study". Annals of the Academy of Medicine, Singapore. 38 (5): 383-385. PMID 19521636. 
  4. ^ a b c d Pfeifer (1970). "A subjective report of tactile hallucinations in schizophrenia". Journal of Clinical Psychology. 26 (1): 57-60. doi:10.1002/1097-4679(197001)26:1<57::aid-jclp2270260113>3.0.co;2-5. PMID 5411092. 
  5. ^ a b Fénelon (2002). "Tactile hallucinations in Parkinson's disease". Journal of Neurology. 249 (12): 1699-1703. doi:10.1007/s00415-002-0908-9. ISSN 1432-1459. PMID 12529792. 
  6. ^ a b c d e "Restless Legs Syndrome Fact Sheet National Institute of Neurological Disorders and Stroke". www.ninds.nih.gov. 5 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Kasım 2019. 
  7. ^ a b c d "What is Restless Legs Syndrome (RLS)? The Johns Hopkins Center for Restless Legs Syndrome". www.hopkinsmedicine.org (İngilizce). 22 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Kasım 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Şizofreni</span> bir akıl hastalığı

Şizofreni, benzer belirtilere sahip birtakım ruhsal hastalıklardır.

<span class="mw-page-title-main">Halüsinasyon</span>

Halüsinasyon veya varsanı, bir duyu organını uyaran hiçbir nesne veya uyarıcı olmaksızın, kişinin sadece kendisinin duyabildiği, görebildiği, dokunabildiği ve koklayabildiği, gerçek olmayan duyuların algılanmasına veya sanıların alınmasına verilen isimdir. Halüsinasyonlar, benzer fenomenlerden ayrı tanımlanmaktadır. Örneğin rüya görmek uyanık olma hali barındırmaz; psödohalüsinasyonda istemsiz duyusal algıların gerçek olmadığı kişi tarafından bilinir; yanılsamalar saptırılmış ve yanlış yorumlanmış gerçek duyusal algılar barındırır; zihinsel imge kişinin istemi kontrolü altındadır gibi. Ruh hastalıklarında sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Beş duyunun da varsanısı olabilir; görme, işitme, dokunma, koklama ve tat duyusu. Halüsinasyonlarda kişi, bir hastalığının olduğunu bilmeden, gördüğü, işittiği ve hissettiğine bütünüyle inanır. Gözlerinde bozukluk olan kişide veya migrende görülen ışık parıltıları varsanı içine girmez. Bunlarda hasta, olayın nedenini bilmektedir.

Antipsikotik ya da nöroleptik ilaçlar başta şizofreni olmak üzere psikozların tedavisinde kullanılan ilaçlardır.

<span class="mw-page-title-main">Parkinson hastalığı</span> beynin alt kısımlarındaki gri cevher çekirdeklerinin bozukluğuna bağlı bir sinir sistemi hastalığıdır

Parkinson hastalığı (PH) veya kısaca Parkinson, başlıca merkezî sinir sisteminin etkilendiği, uzun süreli bir nörodejeneratif hastalıktır ve hem motor hem de motor olmayan sistemleri etkiler. Semptomlar genellikle yavaş yavaş ortaya çıkar ve hastalık ilerledikçe motor olmayan semptomlar daha yaygın hale gelir.

Psikoz, düşünce ve duyunun ağır oranda bozulduğu zihin durumunu tanımlamakta kullanılan genel bir psikiyatri terimidir. Psikotik epizod geçiren hastalar halüsinasyonlar görüp, delüzyonel inançlar taşıyabilir, kişilik değişiklikleri ve düşünce bozukluğu gösterebilir. Bir psikotik epizod gerçek ile bağlatının kopması veya zarar görmesi ile karakterizedir denilebilir. Gençlerde daha sık görülen psikoz ağır bir zihinsel hastalığın belirtisi olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Huzursuz bacak sendromu</span> Hastanın bacaklarını hareket ettirme dürtüsüne neden olan bozukluk

Huzursuz bacak sendromu (HBS), uyku ya da istirahat esnasında bacaklarda hissedilen rahatsızlık, huzursuzluk, hareket ettirme ihtiyacı, uyuşma, karıncalanma bazen de tam olarak tanımlanamayan bir histir.

<span class="mw-page-title-main">Fizik muayene</span> Bir tıp uzmanının bir hastanın vücudunda hastalık belirtileri olup olmadığını araştırdığı süreç

Fizik muayene, tıbbi muayene veya klinik muayenede, bir tıp doktoru hastayı tıbbi bir durumun olası tıbbi belirti ve semptomları için muayene eder. Genellikle hastanın tıbbi geçmişi hakkında bir dizi sorudan ve ardından bildirilen semptomlara dayalı bir muayeneden oluşur. Tıbbi öykü (anamnez) ve fizik muayene birlikte bir tanının belirlenmesine ve tedavi planının oluşturulmasına yardımcı olur. Bu veriler daha sonra tıbbi kayıtların bir parçası haline gelir. Fizik muayene temelde 5 işlemden oluşur.

Fibromiyalji (FM) kronik yaygın ağrı ve basınca karşı artan ağrı tepkisi ile nitelenen tıbbi bir durumdur. Diğer belirtiler arasında yorgunluk, normal aktivitelerin etkilendiği bir dereceye kadar uyku problemleri ve hafıza ile ilgili sorunlar vardır. Bazı insanlar ayrıca huzursuz bacak sendromu, bağırsak veya mesane problemleri, uyuşma ve karıncalanma ve gürültüye, ışığa veya sıcaklığa duyarlılıktan şikayet eder. Fibromiyalji sıklıkla depresyon, kaygı ve travma sonrası stres bozukluğu ile ilişkilidir. Diğer kronik ağrı türleri de sıklıkla vardır.

<span class="mw-page-title-main">İrritabl bağırsak sendromu</span> Hastalık

İrritabl bağırsak sendromu (IBS) veya huzursuz bağırsak sendromu. Teşhis edilen farklı bir hastalığın olmaması durumunda, kesintili abdominal ağrı, kasılma ve ishal kombinasyonu ya da kriz şeklinde bunların yaşanması durumunda ortaya çıkar.

Lokal anestezi, vücudun sadece belirli bir bölgesini uyuşturan bir anestezi türüdür. Bu tür anestezi uygulandığında hasta uyanıktır, bilinci yerindedir ancak ağrı hissi yoktur. Genellikle lokal anestezinin amacı ağrı hissine karşı hissizlik oluşturmak olup, diğer hisler de etkilenebilir. Hastaların cerrahi ve dental işlemlere azalmış ağrı ve sıkıntı ile girmelerini sağlar ve sezaryen gibi bazı durumlarda güvenirliğinden dolayı genel anesteziye göre daha üstündür.

<span class="mw-page-title-main">Hayvanlarda acı</span>

Hayvanlarda acı, onların sağlığını ve refahını olumsuz yönde etkileyen bir meseledir. Acı, Uluslararası Ağrı Araştırmaları Derneği tarafından "Gerçek veya potansiyel doku zararı ile ilişkili veya bu tür bir tahribat ile açıklanabilen rahatsız edici algısal ve duygusal tecrübe." olarak tanımlanır. Sadece ağrıyı yaşayan hayvan, onun niteliğini ve şiddetini bilebilir. Bir gözlemcinin bu tür bir duygusal tecrübenin yaşandığını bilmesi, özellikle ağrıyı tecrübe eden birey bunu ifade edemiyorsa güç hatta imkansız olabilir. İnsan dışı hayvanlar hislerini, konuşabilen insanlar gibi ifade edemezler fakat davranışsal gözlemler yapmak, yaşadıkları acının boyutuna dair bir ipucu verebilir. Tıpkı hastalarıyla aynı dili konuşamayan hekimlerin ve sağlık görevlilerinin yaptığı gibi, acıya dair belirtiler anlaşılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Erotomani</span> Mental rahatsızlık

Erotomani Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından yayınlanan taksonomik ve tanı aracı olan Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabına göre sanrısal bir bozukluğun alt tipi olarak listelenmiştir. Bu nispeten nadir görülen bir paranoid durumdur ve bir bireyin başka bir kişinin kendisine âşık olduğuna dair sanrılarıyla karakterize edilir. Bu bozukluk en çok utangaç, bağımlı ve cinsel açıdan deneyimsiz kadın hastalarda görülür. Sanrının amacı tipik olarak yüksek sosyal veya mali durum, evlilik veya ilgisizlik nedeniyle ulaşılamaz olan bir erkektir. Takıntı nesnesi ayrıca hayali, ölmüş veya hastanın hiç tanışmadığı biri olabilir. Referans sanrıları yaygındır, çünkü erotomanik birey, genellikle gizli hayranlarından mesajlar aldığını algılar ancak kanıtı yoktur. Genellikle, erotomaninin başlangıcı anidir ve seyri kroniktir.

<span class="mw-page-title-main">Dopamin disregülasyon sendromu</span>

Dopamin Düzensizlik Sendromu (DDS), uzun süre dopaminerjik ilaçlar alan bazı bireylerde gözlenen bir işlev bozukluğudur. Tipik olarak, uzun bir süre boyunca dopamin agonist ilaçları almış olan Parkinson hastalığı (PD) olan kişilerde ortaya çıkar. İlaç bağımlılığı, kumar veya cinsel davranış gibi kendi kendini kontrol etme problemleriyle bağdaştırılmıştır.

İşitsel halüsinasyon veya paracusia, işitsel stimulus (uyartı) olmadan gerçek olmayan seslerin birey tarafından algılanması olarak karakterize edilen bir halüsinasyon türüdür.

Müzikal halüsinasyonlar, hastanın şarkılar, ezgiler, enstrümanlar ve melodiler duyduğu nörolojik bir bozukluğu tanımlar. Bu halüsinasyonların kaynağı, altta yatan psikotik hastalıktan veya işitme bozukluğundan kaynaklanmaktadır. Bu halüsinasyonlar genellikle nadirdir ve ardından zihinsel gerileme gelir. Müzikal halüsinasyon semptomlarından mustarip hastaların çoğu daha yaşlıdır ve onları hastalığa yatkın hale getiren başlangıç koşulları vardır. Belirli bir tedavi şekli bulunmamakla birlikte, araştırmalar halüsinasyonları hafifletmede başarılı olacak ilaçlar ve alternatif tedaviler keşfetmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Löfgren sendromu</span>

Löfgren sendromu, bir akut sarkoidoz türüdür; bu hastalık, göğüsteki lenf nodlarında büyüme, bacaklarda dokunmaya hassas kırmızı nodüller, ateş ve artritle karakterize bir inflamatuar hastalıktır. Bu hastalık kadınlarda erkeklere kıyasla daha sıktır ve, İskandinavya, İrlanda, Afrika ve Puerto Rika kökenli insanlarda daha sık görülür. Bu hastalık, 1953'te İsveçli bir klinisyen olan Sven Halvar Löfgren tarafından tanımlanmıştır. Bazı kişiler, bu durumun kesin olmayarak tanımlandığını düşünmektedir.

Parkinson hastalığı demansı (PDD), Parkinson hastalığı (PD) ile ilişkili demanstır. Lewy cisimcikli demans (DLB) ile birlikte, Lewy cisimciklerinin beyinde anormal birikmesiyle karakterize edilen Lewy cisimcikli demanslardan biridir.

Charles Bonnet sendromu veya CBS olarak da bilinen görsel salınım halüsinasyonları, kısmi veya şiddetli körlüğü olan bir kişinin görsel halüsinasyonlar yaşadığı bir tür psikofiziksel görme bozukluğudur.

Psödohalüsinasyon, halüsinasyon olarak kabul edilecek kadar canlı, ancak bunu deneyimleyen kişi tarafından öznel ve gerçek dışı olarak kabul edilen istemsiz duyusal bir deneyimdir. Bunun tersine, "gerçek" bir halüsinasyon, onu yaşayan kişi tarafından tamamen gerçek olarak algılanır.

Anormal deneyimler, iyi huylu halüsinasyonlar gibi, zihinsel ve fiziksel sağlığı yerinde olan bir kişide, yorgunluk, sarhoşluk veya duyusal yoksunluk gibi geçici bir tetikleyici faktörün görünürde yokluğunda bile ortaya çıkabilmektedir.