İçeriğe atla

Doksorubisin

Doksorubisin
Klinik verisi
Gebelik
kategorisi
  • AU: D
Uygulama
yolu
İntravenöz
Hukuki durum
Hukuki durum
Farmakokinetik veri
Biyoyararlanım5% (Oral)
MetabolizmaCYP3A4
Eliminasyon yarı ömrü12–18.5 saat, lipozomlardan salındığında[1]
BoşaltımSafra ve fekal
Tanımlayıcılar
  • (8S,10S)-10-(4-amino-5-hydroxy-6-methyl-
    tetrahydro-2H-pyran-2-yloxy)
    -6,8,11-trihydroxy-8-(2-hydroxyacetyl)
    -1-methoxy-7,8,9,10-tetrahydrotetracene
    -5,12-dione
CAS Numarası
PubChem CID
DrugBank
ChemSpider
CompTox Bilgi Paneli (EPA)
ECHA Bilgi Kartı100.041.344 Bunu Vikiveri'de düzenleyin
Kimyasal ve fiziksel veriler
FormülC27H29NO11
Mol kütlesi543.52

Doksorubisin ya da hidroksidaunorubisin (ticarî adıyla Adriamisin), kanser kemoterapisinde kullanılan bir ilaçtır. Bir antrasiklin türevi antibiyotiktir, doğal bir ürün olan daunomisin ile yakından ilişkilidir ve diğer tüm antrasiklinler gibi DNA içine enterkalasyon yapar. Çeşitli kanserlerin tedavisinde kullanılır, bunların arasında hematolojik kanserler, çeşitli karsinoma tipleri ve yumuşak doku sarkomaları sayılabilir.

İlaç hidroklorür tuzu şeklinde damardan verilir. Marka ismi olarak Adriamycin PFS, Adriamycin RDF veya Rubex olarak satılabilir.[2] Işığa duyarlıdır ve ışık tarafından etkilenmemek için genelde alüminyum torba içinde saklanır.

Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

Tarih

Doksorubisinin tarihi 1950'lerde, Farmitalia adlı bir İtalyan araştırma şirketinin toprak mikroplarından üretilen antikanser bileşikleri bulma girişimine dayanır. 13. yüzyıldan kalma bir kale olan Castel del Monte civarından elde edilen bir toprak numunesinde yeni bir Streptomyces peucetius suşu izole edilmiş ve bu bakterinin ürettiği kırmızı renkli bir antibiyotiğin fare tümörleri üzerinde iyi bir etkinliğe sahip olduğu bulunmuştur. Yaklaşık aynı zamanda bir grup Fransız araştırmacı da aynı bileşiği keşfettiği için bu iki araştırma ekibi ona daunorubisin adını verdiler. Bu ad, İtalya'da bu maddenin keşfedildiği bölgede yaşamış olan Roma-öncesi bir kabile olan Dauni ile, bu kimyasalın yakut renginin Fransızca kaşılığı olan rubis sözcüğünün birleştirilmesi ile türetilmiştir.[3] 1960'larda klinik deneylere başlanmış ve ilacın akut lösemi ve lenfoma tedavisinde başarılı olmuştur. Ancak 1967'de daunorubisinin ölümcül kardiyak toksisiteye neden olduğu bulunmuştur.[4]

Framitalia'daki araştırmacılar bu bileşiğin kimyasal yapısında modifikasyonlar yaparak biyolojik etkinlikte değişiklikler elde edilebildiğini keşfettiler. Başka bir Streptomyces suşu mutasyona uğratılmış ve bu yeni suş farklı bir kırmızı renkli antibiyotik üretmiştir. Bu yeni bileşik (Adriyatik denizine atfen) Adriamycin olarak adlandırılmış, daha sonra adlandırma konvasiyonlarına uyumlu olmak için bu ad doksorubisin olarak değiştirilmiştir.[5] Doksorubisin fare tümörlerinde, özellikle katı tümörlerde, daunorubisinden daha iyi etki göstermiştir. Ayrıca daha yüksek bir terapötik endeks göstermiş ama kardiyotoksisitesi kalmıştır.[6]

Doksorubisin ve daunorubisin birlikte antrasiklinler için prototip bileşikler olarak düşünülebilir. İzleyen araştırmalar ile pek çok başka antrasiklin antibiyotikleri keşfedilmiştir, günümüzde doksorubisin'in 2000'den çok analogu olduğu kestirilmektedir. 1991'de bunlardan 553'ü ABD Millî Kanser Ensititüsünün (National Cancer Institute) bir tarama programında değerlendirilmiştir.[3]

Biyosentez

Doksorubisin (DXR)'in biyosentetik yolağının son adımında onun öncülü (prekürsörü) olan daunorubisin'in 14 numaralı karbonu hidroksile edilir. Daunorubisin bir doğal ürün olarak daha bol miktarda bulunur çünkü streptomyces cinsinin çeşitli yaban tipi (wild type) suşları tarafından üretilir. Buna karşın tek bir yaban tipi olmayan tür, streptomyces peucetius alt türü olan cesius ATCC 27952'nin, tıpta daha yaygın kullanılan doksorubisin'i ürettiği bulunmuştur.[7] Bu suş, daunorubisin üreten ama DXR üretmeyen bir suşun mutasyonu ile elde edilmiştir.[8] Bunun ardından özel şartlarda veya mutasyon yoluyla, diğer streptomyces suşlarının da doksorubisin ürettiği gösterilmiştir.[9] DXR üretimi için gerekli olan çoğu gen klonlanmıştır. 1996'da daunorubisin'i DXR'ye dönüştüren dox A geni keşfedilmiş ve karakterize edilmişir.[10] Bu genin ürünü, bir sitokrom P450 oksidaz olan Dox A'dır. Dox A proteini 1999'da rekombinant biçimi üretilmiş ve DXR biyosentezinin birden çok adımını (daunorubisin'i oluşturan son adım da dahil olmak üzere) katalizlediği bulunmuştur.[11] Bu önemli bir keşifti çünkü daunorbisin üreten suşların hepsinde DXR üretmek için gerekli olan genlere sahip olduğu bulunmuştur. Tıbben daha önemli olan DXR'nin eldesini iyileştirmek için çeşitli çalışmalar yapılmış, bakterinin içine DoxA kodlayan plazmitler sokulmuş, ayrıca DXR prekürsörlerini faydasız bileşiklere (örneğin baumycin-benzeri glikositlere) dönüştüren enzimler mutasyon yoluyla inaktive edilmiştir.[7] Dox A'yı aşırı derecede ifade eden bazı üçlü mutantlar DXR eldesini iki katına çıkarabilmiştir. O tarihlerde DXR'nin fiyatı $1.37 million/kg'di ve 1999'da yıllık üretim 225 kg idi.[12] Daha verimli üretim teknikleri sayesinde lipozomal olmayan formülasyon için fiyatı $1.1 milyon/kg'a düşürmüştür. DXR yarı sentetik olarak daunorubisinden de üretilebilir ama bu süreç elektrofilik brominasyon ve çok sayıda reaksiyon içerir, bu yüzden reaksiyon eldesi düşüktür.[13] Daunorubisin fermantasyon ile üretildiği için bakterilerin DXR'yi daha etkili şekilde sentezleyebilmesi ideal olacaktır.

İki doksorubisin molekülü DNA'ya enterkale olmuş durumda (PDB: 1D12​).

Etki mekanizması

Doksorubisin'in tam etki mekanizması karmaşık ve hâlâ tamamen anlaşılmamış olmakla beraber enterkalasyon yoluyla DNA ile etkileştiği düşünülmektedir.[14] Doksorubisin enterkalasyon yoluyla etkileşip onun biyosentezini engellediği bilinmektedir.[15] transkripsiyon sırasında DNA'nın açılmasını sağlayan Topoizomeraz II enziminin ilerlemesi engellenir. Doksorubisin DNA ikileşmesi sırasında topoizomerazın DNA'yı kesmesinin ardından meydana gelen topoizomeraz-DNA kompleksini stabilize ederek DNA ikili sarmalının tekrar birleşmesini engeller ve böylece DNA ikileşmesini durdurur.

Kristal yapılarının analizinde görüldüğü üzere, molekülün düzlemsel kromofor kısmı DNA'daki iki baz çifti arasına enterkale olur, onun altı-üyeli daunosamin şekeri DNA'nın küçük oyuğuna yerleşir ve enterkalasyon yerinin iki tarafındaki baz çiftleri ile etkileşir.[16][17]

Klinik kullanım

Doksorubisin bazı lösemileri, Hodgkin lenfoma, yumuşak doku sarkoması, mültipl miyelom ayrıca mesane, göğüs, mide, akciğer, over, tiroit ve diğer kanseleri tedavi etmek için kullanılır.[2] Yaygın kullanılan doksorubisin içeren rejimler arasında AC (Adriamycin, cyclophosphamide), TAC (Taxotere, CA), ABVD (Adriamycin, Bleomycin, Vinblastine, Dacarbazine), BEACOPP, CHOP (Cyclophosphamide, Adriamycin, Vincristine, Prednisone) and FAC (5-Fluorouracil, Adriamycin, Cyclophosphamide) sayılabilir. Doxil, AIDS-ilişkili Kaposi sarkom tedavisinde, ayrıca over kanseri tedavisinde kullanılır, hastalık platin-tabanlı kemoterapiden sonra ilerler veya nüksederse.[18]

Deneysel tedavi

Sirolimus (rapamycin) ve doksorubisin ile yapılan kombine tedavi deneyleri farelerde Akt-pozitif lenfomaların iyileştirilmesinde ümit verici olmuştur.[19]

Doksorubisin'in bir fare monoklonal antikoruna bağlanmasıyla elde edilen immünobileşik farelerde HIV-1 enfeksiyonunu yok edebilmiştir. antiretroviral tedavi (ART) hâlâ konak canlıda bir miktar HIV bırakmaktadır. Antijen ifade etmeye devam eden T hücrelerini yok etmek için doksorubisinli immünobileşiğin, ART'yi tamamlayıcı bir tedavi olma potansiyeli vardır.[20]

Liposomal formülasyonlar

Doxil peglenmiş (polietilen glikol kaplı) lipozom içine kapsüllenmiş bir doksorubisin biçimidir, ABD'de Johnson & Johnson için Ben Venue Laboratories tarafından imal edilir. Bu ilaç Kaposi sarkomunu tedavi etmek için geliştirilmiştir (AIDS'le ilişkili olan bu hastalıkta oluşan lezyonlar deri, ağzın içi, burun, boğaz ve diğer organlarda büyür). Polietilen glikol kaplama Doxil'in deride konsantre olmasını sağlar. Ancak, bunun bir yan etkisi, el-ayak sendromu olarak da bilinen palmar plantar erythrodysesthesia (PPE)'dir. Doxil verilmesinin ardından bu ilacın ufak bir bölümü el ayası ve ayak tabanındaki kapiler damarlardan sızabilir. Bu sızmanın sonucu deride rahatsız edici hatta acı verici derecede bir kızarıklık, hassasiyet ve soyulmadır. Klinik denemelerde hastalara 4 hafta boyunca 50 mg/m2 dozajda Doxil verilince hastaların yaklaşık yarısında el-ayak sendromu oluşmuştur. Bu yan etkinin sıklığı, aynı tedavi rejiminde doksorubisin yerine Doxil verilmesine kısıtlama getirir. Bu yan etki olmasa Doxil substitusyonu tercihlidir, çünkü lipozom enkapsüle doksorubisin, enkapsüle edilmemiş doksorubisinden daha az kardiotoksiktir. Doxil ayrıca over kanseri ve mültipl miyelom tedavisi için ABD'de FDA tarafından onaylıdır. ABD dışında Doxil, Caelyx olarak bilinir ve Schering-Plough tarafından pazarlanır.

Myocet, peglenmemiş bir lipozomal doksorubisin formülasyonudur, Enzon Pharmaceuticals tarafından Avrupa'da Cephalon için, ABD ve Kanada'da Sopherion Therapeutics için imal edilir. Myocet,cyclophosphamide ile birlikte, Avrupa ve Kanada'da metastatik göğüs kanseri tedavisinde kullanılır, ama ABD'de bu tedavi hâlâ FDA onayı beklemektedir. Doxil'den farklı olarak Myocet lipozomunda polietilen glikol olmadığı için el-ayak sendromuna neden olmaz. Bu yan etkinin bertaraf edilmesi bu ilacın doksorubisin ile birebir değiştirilmesine olanak verir. Doxil gibi Myocet'de de kardiotoksisite olmadığı için diğer kardiotoksik kemoterapi ilaçları (Herceptin gibi) ile birlikte kombine tedaviler için kullanılabilir.[21][22]

Yan etkiler

Doksorubisin'in akut yan etkileri arasında mide bulanması, kusma ve kalp düzensizliği sayılabilir. Ayrıca nötropenia (akyuvarlarda azalma) ve kellik de olabilir. Kümülatif doksorubisin dozu 550 mg/m²'ye ulaşınca kardiyak yan etkiler (kalp yetmezliği, kardiyomiyopati ve ölüm) dramatik şekilde artar. Doksorubisin kardiotoksisitesi mitokondrilerdeki oksidatif fosforilasyonda dozla orantılı bir azalma ile karakterizedir. Doksorubisin ve demir etkileşiminden kaynaklanan Reaktif oksijen türleri miyositlere (kalp hücrelerine) zarar verebilir, miyofibrilar kayıp ve sitoplazmada vakuol oluşmasına neden olabilmektedir. Ayrıca, bazı hastalarda el-ayak sendromu (palmar plantar erythrodysesthesia) meydana gelebilmektedir.[18]

Bu yan etkiler ve kırmızı rengi nedeniyle doksorubisin "kırmızı şeytan"[23] veya "kırmızı ölüm"[24] takma adları ile anılır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Laginha, K.M. "Determination of Doxorubicin Levels in Whole Tumor and Tumor Nuclei in Murine Breast Cancer Tumors 26 Ağustos 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.." Clinical Cancer Research. October 1, 2005. Vol. 11 (19). Retrieved on April 19, 2007.
  2. ^ a b "Doxorubicin (Systemic) 3 Nisan 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.." Mayo Clinic. Last updated on: June 15, 1999. Retrieved on April 19, 2007.
  3. ^ a b Weiss, Raymond B. "The Anthracyclines: Will We Ever Find a Better Doxorubicin?" Seminars in Oncology. Vol. 19, No. 6. December 1992. pp. 670–686. PMID 1462166.
  4. ^ Tan, C.; Tasaka, H.; Kou-Ping, Y.; et al. Daunomycin, An Antitumor Antibiotic, In the Treatment of Neoplastic Disease. Clinical Evaluation with Special Reference to Childhood Leukemia. 1967, Cancer, 20, 333 – 353. PMID 4290058.
  5. ^ Arcamone, F.; Cassinelli, G.; Fantini, G.; et al. Adriamycin, 14-hydroxydaunomycin, A New Antitumor Antibiotic from S. peucetius var. caesius. 1969, Biotechnol. Bioeng., 11, 1101 – 1110. PMID 5365804.
  6. ^ Di Marco, A.; Gaetani, M.; Scarpinato, B. Adriamycin (NSC-123,127): A New Antibiotic with Antitumor Activity. 1969, Cancer Chemotherapy Reports, 53, 33 – 37. PMID 5772652.
  7. ^ a b Lomovskaya N, Otten SL, Doi-Katayama Y; ve diğerleri. (1999). "Doxorubicin overproduction in Streptomyces peucetius: cloning and characterization of the dnrU ketoreductase and dnrV genes and the doxA cytochrome P-450 hydroxylase gene". J. Bacteriol. 181 (1). ss. 305-18. PMID 9864344. 
  8. ^ Arcamone F, Cassinelli G, Fantini G; ve diğerleri. (1969). "Adriamycin, 14-hydroxydaunomycin, a new antitumor antibiotic from S. peucetius var. caesius". Biotechnol. Bioeng. 11 (6). ss. 1101-10. doi:10.1002/bit.260110607. PMID 5365804. 
  9. ^ Grimm A, Madduri K, Ali A, Hutchinson CR (1994). "Characterization of the Streptomyces peucetius ATCC 29050 genes encoding doxorubicin polyketide synthase". Gene. 151 (1–2). ss. 1-10. doi:10.1016/0378-1119(94)90625-4. PMID 7828855. 
  10. ^ Dickens ML, Strohl WR (1996). "Isolation and characterization of a gene from Streptomyces sp. strain C5 that confers the ability to convert daunomycin to doxorubicin on Streptomyces lividans TK24". J. Bacteriol. 178 (11). ss. 3389-95. PMID 8655530. 
  11. ^ Walczak RJ, Dickens ML, Priestley ND, Strohl WR (1999). "Purification, properties, and characterization of recombinant Streptomyces sp. strain C5 DoxA, a cytochrome P-450 catalyzing multiple steps in doxorubicin biosynthesis". J. Bacteriol. 181 (1). ss. 298-304. PMID 9864343. 
  12. ^ Hutchinson CR, Colombo AL (1999). "Genetic engineering of doxorubicin production in Streptomyces peucetius: a review". J. Ind. Microbiol. Biotechnol. 23 (1). ss. 647-52. doi:10.1038/sj.jim.2900673. PMID 10455495. 
  13. ^ Lown JW (1993). "Anthracycline and anthraquinone anticancer agents: current status and recent developments". Pharmacol. Ther. 60 (2). ss. 185-214. doi:10.1016/0163-7258(93)90006-Y. PMID 8022857. 
  14. ^ Fornari, F.A.; Randolph, J.K.; Yalowich, J.C.; Ritke, M.K.; Gewirtz, D.A. Interference by Doxorubicin with DNA Unwinding in MCF-7 Breast Tumor Cells. 1994, Molecular Pharmacology, 45, 649 – 656. PMID 8183243.
  15. ^ Momparler, R.L.; Karon, M.; Siegel, S.E.; Avila, F. Effect of Adriamycin on DNA, RNA and Protein Synthesis in Cell-Free Systems and Intact Cells. 1976, Cancer Research, 36, 2891 – 2895. PMID 1277199. Free full text 5 Şubat 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  16. ^ Frederick, C.A.; Williams, L.D.; Ughetto, G.; van der Marel, G.A.; van Boom, J.H.; Rich, A.; Wang, A.H. Structural Comparison of Anticancer Drug-DNA Complexes: Adriamycin and Daunomycin. 1990, Biochemistry, 29, 2538 – 2549. PMID 2334681. Crystal structure is available for download as a PDB 14 Ocak 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. file.
  17. ^ Pigram, W.J.; Fuller, W.; Hamilton, L.D. Stereochemistry of Intercalation: Interaction of Daunomycin with DNA. 1972, Nature New Biology, 235, 17 – 19. PMID 4502404.
  18. ^ a b "DOXIL Product Information" (PDF). Ortho Biotech Products, L.P. 13 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2007.  |çalışma= dış bağlantı (yardım)
  19. ^ Wendel H, De Stanchina E, Fridman J, Malina A, Ray S, Kogan S, Cordon-Cardo C, Pelletier J, Lowe S (2004). "Survival signalling by Akt and eIF4E in oncogenesis and cancer therapy". Nature. 428 (6980). ss. 332-7. doi:10.1038/nature02369. PMID 15029198. 
  20. ^ Johansson S, Goldenberg D, Griffiths G, Wahren B, Hinkula J (2006). "Elimination of HIV-1 infection by treatment with a doxorubicin-conjugated anti-envelope antibody". AIDS. 20 (15). ss. 1911-1915. doi:10.1097/01.aids.0000247111.58961.60. PMID 16988511. 
  21. ^ "Cancerbackup: Liposomal doxorubicin (Caelyx, Myocet)". 4 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ocak 2011. 
  22. ^ "Chemocare: Doxorubicin liposomal". 2 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ocak 2011. 
  23. ^ Bloch, Richard. "25 Most Asked Questions". Fighting Cancer. R. A. Bloch Cancer Foundation. 9 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2007. 
  24. ^ Groopman, Jerome E. (2007). How Doctors Think. Boston: Houghton Mifflin. ss. 49. ISBN 0-618-61003-0. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Antibiyotik</span> bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde ve önlenmesinde kullanılan ilaç

Antibiyotik, bakterilere karşı aktif olan bir tür antimikrobiyal maddedir. Bakteriyel enfeksiyonlarla savaşmak için en önemli antibakteriyel ajan türüdür ve antibiyotik ilaçlar bu tür enfeksiyonların tedavisinde ve önlenmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bakterileri öldürebilir ya da büyümelerini engelleyebilirler. Sınırlı sayıda antibiyotik de antiprotozoal aktiviteye sahiptir. Antibiyotikler soğuk algınlığı veya gribe neden olan virüsler gibi virüslere karşı etkili değildir; virüslerin büyümesini engelleyen ilaçlar antibiyotik yerine antiviral ilaçlar veya antiviraller olarak adlandırılır. Mantarlara karşı da etkili değildirler; mantarların büyümesini engelleyen ilaçlara antifungal ilaçlar denir.

<span class="mw-page-title-main">Bleomisin</span> farmasötik ilaç

Bleomisin, kanser tedavisinde kullanılan antitümöral etkili bir ilaçtır. Streptomyces verticillus isimli bakteri tarafından üretilen bir antibiyotik olan bleomisinin, pulmoner toksik etkileri yüzünden kullanımı kısıtlıdır. Hücrelerde serbest radikaller oluşturarak DNA zincirlerinde kırılmalara neden olur.

Antimitotik, hücre çoğalmasını durdurabilen bir ilaçtır.

<span class="mw-page-title-main">Safranal</span>

Safranal, Safran çiçeklerinden elde edilen safranda bulunan bir organik bileşiktir. Safranın aromasından başlıca sorumlu olan bileşenidir.

<span class="mw-page-title-main">Prostat kanseri</span> Kanser çeşidi

Prostat kanseri eril üreme sisteminde yer alan bir bez olan prostatta gelişen bir kanserdir. Prostat kanserlerinin çoğu yavaş gelişim gösterir; bununla beraber, görece hızlı gelişim gösterenleri de vardır. Prostat kanseri hücreleri prostattan vücudun diğer kısımlarına, özellikle kemiklere ve lenf düğümlerine yayılabilir. Başlangıçta hiçbir belirti vermeyebilir. İlerleyen aşamalarda ise işemede zorluk, idrarda kan ya da pelviste, sırtta veya işeme sırasında ağrıya sebep olabilir. İyi huylu prostat büyümesi olarak bilinen hastalık da benzer belirtiler verebilir. İleri aşamada ortaya çıkan diğer belirtiler arasında düşük alyuvar hücresi sayısından kaynaklanan yorgunluk hissi sayılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Eflornitin</span> stereoizomerler grubu

Eflornitin Sanofi-Aventis tarafından üretilen birçok kullanımı olan bir ilaçtır. İlk olarak kanser tedavisine kullanımı düşünülmüşse de sonradan Afrika tripanozomiazisinde(Uyku hastalığı) oldukça etkili olduğu ortaya çıkarılmıştır.Özellikle Batı Afrika formunda etkilidir. ABD'de Ornidyl müstahzar adıyla bilinmektedir. 2008'de yapılan güncel bir çalışma ) sulindak ile kombine kullanıldığında rekürren Kolorektal polip tedavisinde de etkili olduğunu göstermiştir.

Brakiterapi, radyoterapinin bir tipi olup; radyoaktif kaynak, tedavi gerektiren bölgenin içine ya da yanına yerleştirilir. Brakiterapi kelimesi; "kısa" anlamına gelen, Yunancadaki "brachy" kelimesinden türetilmiştir.

Sülfonilüre türevleri tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan oral antidiyabetik ilaç sınıflarından biri. Temel etkilerini pankreasın beta hücrelerinden insülin salgılanmasını artırarak gösterirler.

Kimyada metilasyon veya metillenme, bir kimyasal bileşiğe bir metil grubunun bağlanması veya sübstitüsyonudur. Bu terim kimyada, biyokimyada, toprak bilimlerinde ve hayat bilimlerinde yaygınca kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Enterkalasyon (kimya)</span>

Kimyada enterkalasyon bir molekül iki molekül arasına tersinir şekilde girmesidir. DNA enterkalasyonu ve grafit enterkalasyonu bunun örneklerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Daunorubisin</span> kimyasal bileşik

Daunorubicin ya da daunomycin bazı kanser türlerinin tedavisinde kullanılan antrasiklin ailesine mensup bir kemoterapiktir. Genel olarak bazı lösemi, tedavisinde kullanılır. İlk olarak Streptomyces peucetiusdan yalıtılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Paromomisin</span> kimyasal bileşik

Paramomisin; amebiasis, giardiasis, leishmaniasis ve tenya gibi bir dizi parazit enfeksiyonunu tedavi etmek için kullanılan bir antimikrobiyaldir. Hamilelik sırasında, amebiasis ve giardiasis enfeksiyonlarında ilk basamak tedavi seçeneğidir. Onun haricinde genelde ikinci basamak tedavi seçeneğidir. Ağız yoluyla, cilde uygulanarak veya kas içi enjeksiyon yoluyla kullanılır. Ağız yoluyla kullanımda iştah kaybı, kusma, karın ağrısı ve ishal sık görülen yan etkilerindendir. Cilde uygulandığında kaşıntı, kızarıklık ve kabarcıklar yan etkilerindendir. Enjeksiyon ile alındığında ateş, karaciğer problemleri veya işitme kaybı olabilir. Emziren anneler için güvenli görülür.

<span class="mw-page-title-main">Onkovirüs</span>

Onkovirüsler ya da tümör virüsleri, kansere neden olabilen virüsler için kullanılan genel bir terimdir. Bu terim 1950-60'lı yıllarda akut dönüşüm gösterebilen retrovirüslerle ilgili çalışmalarla birlikte kullanılmaya başlandı. Virüslerin genomu RNA içerdiğinden sıklıkla oncornavirüsler terimi kullanılmıştır. Günümüzde genomu DNA veya RNA içeren ve kansere neden olan herhangi bir virüs anlamına gelir ve "tümör virüsü" ya da "kanser virüsü" ile eşanlamlıdır. Bununla birlikte insan ve hayvan virüslerinin büyük çoğunluğu kansere neden olmaz.

<span class="mw-page-title-main">Yemek borusu kanseri</span>

Yemek borusu kanseri, boğaz ile mide arasında uzanan ve özafagus olarak da bilinen yemek borusundan kaynaklanan bir kanser türüdür. Sık görülen belirtiler arasında yutma güçlüğü ve kilo verme sayılabilir. Diğer belirtilere örnek olarak yutma sırasında ağrı, ses kısıklığı, köprücük kemiği etrafındaki lenf bezlerinin şişerek büyümesi, kuru öksürük ve muhtemelen kanlı öksürük ya da kan kusma (hematemez) verilebilir.

Kanser ağrısı tümörün yakındaki vücut kısımlarına baskı yapması veya sızmasından, tedavi ve teşhis yöntemlerinden veya hormon dengesizliği veya bağışıklık tepkisinin neden olduğu deri, sinir ve diğer değişikliklerden kaynaklanabilir. Çoğu kronik ağrı hastalıktan, akut ağrıların çoğu ise tedavi veya teşhis yöntemlerinden kaynaklanır. Ancak radyoterapi, cerrahi ve kemoterapi tedavi bittikten sonra uzun süre devam eden ağrılı durumlar oluşturabilir. Ağrının varlığı esasen kanserin yerine ve hastalığın evre'sine bağlıdır. Herhangi bir zamanda kötü huylu kanser teşhisi konan tüm insanların yaklaşık yarısı ağrı duyar ve ilerlemiş kanseri olanların üçte ikisi uykularını, ruh hallerini, sosyal ilişkilerini ve günlük yaşam aktiviteleri olumsuz yönde etkileyecek kadar şiddetli ağrı hisseder.

Sitofosfamid, diğer isimleri arasında sitofosfan olarak da bilinir, kemoterapi olarak ve bağışıklık sistemini baskılamak için kullanılan bir ilaçtır. Kemoterapi olarak lenfoma, multipl miyelom, lösemi, yumurtalık kanseri, meme kanseri, küçük hücreli akciğer kanseri, nöroblastom ve sarkom tedavisinde kullanılır. Bir bağışıklık baskılayıcı olarak, diğer koşulların yanı sıra nefrotik sendrom, polianjiitli granülomatoz ve organ naklini takiben kullanılır. Ağız yoluyla veya damar içine enjeksiyon yoluyla alınır.

Terapötik aşı, bir hastalık veya enfeksiyon meydana geldikten sonra uygulanan bir aşıdır. Terapötik aşı, bir enfeksiyonla savaşmak için hastanın bağışıklık sistemini harekete geçirerek çalışır. Terapötik bir aşı, profilaktik bir aşıdan farklıdır; profilaktik aşılar bireylere enfeksiyon veya hastalıktan kaçınmak için bir önlem olarak uygulanırken, terapötik aşılar birey hastalık veya enfeksiyondan zaten etkilendikten sonra uygulanır. Terapötik aşı, vücudu gelecekteki hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı korumak için bağışıklık kazandırmak yerine vücuttaki mevcut bir enfeksiyonla savaşır.

<span class="mw-page-title-main">Etki mekanizması</span> bir ilacın farmakolojik etkisini ürettiği biyokimyasal etkileşim

Farmakolojide etki mekanizması terimi, bir ilaç maddesinin farmakolojik etkisini ürettiği spesifik biyokimyasal etkileşimi ifade eder. Bir etki mekanizması genellikle bir enzim veya reseptör gibi ilacın bağlandığı spesifik moleküler hedeflerden bahsetmeyi içerir. Reseptör bölgeleri, ilacın kimyasal yapısına ve orada meydana gelen spesifik etkiye dayalı olarak ilaçlar için spesifik afinitelere sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Dakarbazin</span> farmasötik ilaç

Dakarbazin, imidazol karboksamid olarak da bilinir ve DTIC-Dome markası altında satılır. Melanom ve Hodgkin lenfomasının tedavisinde kullanılan bir kemoterapi ilacıdır. Hodgkin lenfoma tedavisi için sıklıkla vinblastin, bleomisin ve doksorubisin ile birlikte kullanılır. İlacın uygulaması damara enjeksiyon yoluyla yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Etoposid</span> kimyasal bileşik

Etoposid, diğerlerinin yanı sıra Vepesid markası altında satılan, testis kanseri, akciğer kanseri, lenfoma, lösemi, nöroblastom ve yumurtalık kanseri gibi çeşitli kanser türlerinin tedavisinde kullanılan bir kemoterapi ilacıdır. Ayrıca hemofagositik lenfohistiositoz tedavisinde de kullanılır. Ağız yoluyla veya damar içine enjeksiyon yoluyla uygulanır.