İçeriğe atla

Dogonlar

Dogonlar
Tören kıyafeti giymiş Dogon erkekleri
Toplam nüfus
1.591.787 (2012–2013)
Önemli nüfusa sahip bölgeler
Mali Mali
Diller
Dogon dilleri, Fransızca
Din

Dogonlar, Mali'nin orta plato bölgesinde, Batı Afrika'da, Nijer kıvrımının güneyinde, Bandiagara şehrinin yakınında ve Burkina Faso'da yaşayan etnik bir grup. Nüfusları 400.000 ile 800.000 arasındadır.[1] Nijer-Kongo dil ailesinin bağımsız bir kolu olduğu düşünülen Dogon dillerini konuşurlar, yani diğer dillerle yakından ilişkili değildirler.[2]

Dogonlar dini gelenekleri, maske dansları, ahşap heykelleri ve mimarileri ile bilinir. Yirminci yüzyıldan beri, Dogonların sosyal organizasyonu, maddi kültürü ve inançlarında önemli değişiklikler olmuştur. Bunun nedeni Dogonların yaşadığı bölgelerin, Mali'nin başlıca turistik yerlerinden biri olmasından kaynaklanır.[3]

Çakmaklı silah ile bir Dogon avcı, 2010.

Coğrafya ve tarih

Coğrafya

Dogon kabilesi Batı Afrika'da Mali'de yaşamaktadır. Mali'nin merkezi yayla bölgesinin sınır boyunca Burkina Faso'ya yayılan etnik grubu. Mali'nin %4'ünü oluşturmaktadırlar.[4]

Tarih

Dogonlar'ın, Mali'ye nereden ve nasıl geldikleri büyük bir gizem. Sözlü gelenekler ve teorilerden öteye kökenleri hakkındaki bilgiler elde edilememiştir. Dogonların kökeni sözlü kültüre göre Nijer nehrinin ötesi ya da Bandigara yamacının güneybatısında yer alan Mande'ye dayanmaktadır. Bir teoriye göre ise Dogonlar, Mısırlıların torunu olup Libya'dan gelmiştir. Dogonların, Mali'ye göçmesinin nedeninin köle tacirleri ve İslam fetihleri olduğu düşünülüyor. Köle tacirleri Dogonları gördükleri yerde yakalıyordu. Müslümanlar, İslam'ı yaymak için çabalıyordu. Dogonlar, Fransa sömürgesinde kaldı. 1960 yılından itibaren Mali kontrolündedirler.[5][6]

Sanat

Dogon sanatı öncelikle heykeldir. Dogon sanatı dini değerler, idealler ve özgürlükler etrafında döner (Laude, 19). Dogon heykelleri halka açık olarak gösterilmez ve genellikle ailelerin evlerinde, tapınaklarda veya Hogon ile birlikte tutulur (Laude, 20). Gizliliğin önemi, parçaların ardındaki sembolik anlamdan ve bunların yapıldığı süreçten kaynaklanmaktadır.

Dogon heykelinde bulunan temalar, yükseltilmiş kolları olan figürler, üst üste binen sakallı figürler, atlılar, karyalitli tabureler, çocuklu kadınlar, yüzlerini kaplayan figürler, inci darı taşlama kadınlar, başlarında kap taşıyan kadınlar, başlıklar taşıyan eşekler, müzisyenler, köpekler,dörtayak şekilli oluklar veya banklar, belden bükülen figürler, ayna görüntüleri, apron figürleri ve ayakta duran figürlerdir (Laude, 46-52).

Diğer temas ve kökenlerin belirtileri Dogon sanatında belirgindir. Dogon halkı Bandiagara kayalıklarının ilk sakinleri değildi. Tellem sanatından etkilenme, doğrusal tasarımları nedeniyle Dogon sanatında belirgindir (Laude, 24).

Dogon köyleri

Köyler eğimli bir arazi boyunca ve bir su kaynağının yakınında inşa edilmiştir. Ortalama olarak, bir köyde 'ginna' veya yöneticinin evi etrafında düzenlenmiş yaklaşık 44 ev bulunur. Her köy, eril soy boyunca izlenen bir ana soydan (bazen, tek bir köy oluşturuyor) oluşur. Evler birbirine çok yakın inşa edilir, çoğu zaman duvarları ve zeminleri paylaşır.

Dogon köyleri farklı binalara sahiptir:

Erkek ambarı: İnci darı ve diğer tahıllar için saklama yeridir. Bina sivri çatılıdır ve farelerden iyi korunmaktadır. Doldurulmuş erkek ambarlarının miktarı, guinna'nin büyüklüğü ve zenginliği için bir göstergedir.

Kadın ambarı: Kadın eşyaları için depolama yeridir ve kocasının erişimi yoktur. Sivri çatılı binadır. Bir Erkek ambarı gibi görünür ancak farelere karşı daha az korunur. Burada kıyafet, mücevher, para ve yiyecek gibi kişisel eşyalarını saklanır. Kadının bir dereceye kadar ekonomik bağımsızlığı vardır ve kazançları ile ilgili mallar ve kişisel ilgili şeyler ambarda saklanır. Örneğin pamuk veya çömlek saklanılabilir. Kadın ambarı sayısı, guinna'da yaşayan kadın sayısının bir göstergesidir.

Tógu nà: Sadece erkekler için bir binadır. Burada kuru mevsim sıcağında günün büyük bir bölümünde dinlenirler, Togu na'da işleri tartışır ve önemli kararlar almaktadırlar. Bir Togu na'nın çatısı 8 kat darı sapı ile yapılır. Birinin dik duramayacağı düşük tavanlı bir binadır. Bu, tartışmalar ısındığında şiddetten kaçınmaya yardımcı olur.

Punulu (adet gören kadınlar için bir ev): Bu ev köyün dışında, kadınlar tarafından inşa edilmiştir ve diğer köy binalarından daha düşük kalitededir. Adet gören kadınlar kirli olarak kabul edilir ve beş gün boyunca bu evde yaşamak için aile evlerinden ayrılmak zorundadır. Evdeki mutfak eşyaları sadece burada kullanılmak üzere bulunur. Kadınlar yanlarında en küçük çocuklarını getirirler. Bu ev, akşamları kadınlar için bir buluşma yeridir. Bu kulübenin, sadece adet dönemlerinde olan ve dolayısıyla hamile olmayan kadınların olabileceğini bilen tarlalarda çalışan erkekler tarafından kolayca görülebilmesi nedeniyle bir çeşit üreme sembolizmi olduğu düşünülmektedir.

Diller

Dogonlar, Nijer-Kongo dil ailesinin bağımsız bir kolu olduğu düşünülen Dogon dillerini konuşurlar.[2] Etnik olarak Dogon olan kişi ise Bangimece adlı dili konuşurlar. Bu dil Dogon dilleri ile ilişkili olmayıp, Dogon dillerinden önce konuşulmuş olduğu tahmin edilmektedir. Çoğu dilbilimci bu dili İzole dil olarak kabul etmekle birlikte, Nil-Sahra dilleriyle ilişkili olduğu yönünde savlar bulunmaktadır.[7]

Dogonların astronomik inançları

Dogonlar hakkında en fazla araştırma yapmış ve Dogon kültürünü Batı'ya tanıtmış etnolog Marcel Griaule'dür. Totemleri bulunan ve inisiyatik bir örgütlenmesi olan bu halk, geleneklerini sözlü aktarım yoluyla sürdürmüştür. Dogonların geleneksel astronomi bilgileri, özellikle Sirius sistemi hakkındaki bilgileri Griaule tarafından 1930'lar ile 1950'ler arasında incelenmiştir. Grialu, Dogonların Sirus'a (Dogonca sigu tolo) eşlik eden iki farklı yıldızın var olduğunu bildiklerini kaydetmiştir. Grialu, ayrıca halkın Jüpiter'in uyduları ve Satürn'ün halkaları hakkında bilgisi olduğunu da iddia etmiştir.[8][9]

Bu iddialar sonraki yıllarda eleştirilmiştir. Antropolog Wouter van Beek, Dogonların sigu tolo diye bir yıldızı bildiklerini, ama bunu Grialu'nun iddia ettiğinin aksine Sirus yerine farklı gök cisimleri olarak bildiklerini bildirmiştir. Tüm Dogonlar ayrıca bu yıldızı ve ismi Grialu'dan öğrendiklerini söylemiştir.[10] Ridpath, Grialu'nun ilk ziyaretinden önce Dogonların çoktan Batılılar ile etkileşime geçtiğini belirtmiş ve bu bilgilerin bu vasıtayla öğrenilmiş olabileceğine değinmiştir.[11]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Shoup, John A. (2011). Ethnic Groups of Africa and the Middle East: An Encyclopedia (İngilizce). ABC-CLIO. s. 86. ISBN 9781598843620. 
  2. ^ a b Williamson & Blench (2000), s. 18
  3. ^ "Mali: what price tourism?" (İngilizce). 16 Nisan 2001. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mart 2019. 
  4. ^ "Dogon | people". Encyclopedia Britannica (İngilizce). 22 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2021. 
  5. ^ "https://en.wikipedia.org/wiki/Dogon_people". 15 Aralık 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi.  |başlık= dış bağlantı (yardım)
  6. ^ Wikle, Thomas. "Living and Spirtual Worlds of Mali's Dogon People". www.focusongeography.org. 2 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2021. 
  7. ^ Blench, Roger. 2015. Was there a now-vanished branch of Nilo-Saharan on the Dogon Plateau? Evidence from substrate vocabulary in Bangime and Dogon 3 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. In Mother Tongue, Issue 20, 2015: In Memory of Harold Crane Fleming (1926-2015).
  8. ^ M Griaule, G Dieterlen, The Dogon of the French Sudan (1948)
  9. ^ Griaule & Dieterlen (1965), ss. 468, 470, 514
  10. ^ van Beek, WAE; Bedaux; Blier; Bouju; Crawford; Douglas; Lane; Meillassoux (1991). "Dogon Restudied: A Field Evaluation of the Work of Marcel Griaule". Current Anthropology. 32 (2): 139-67. doi:10.1086/203932. JSTOR 2743641. 
  11. ^ Brosch, Noah (2008), Sirius Matters, Springer, s. 66, ISBN 9781402083198, 29 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 21 Ocak 2011 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mali</span> Batı Afrikada bulunan denize kıyısı olmayan bir ülke

Mali, resmi adıyla Mali Cumhuriyeti, Batı Afrika'da denize kıyısı olmayan bir ülkedir. 1.240.000 km²'lik yüz ölçümüyle Afrika'nın sekizinci büyük ülkesidir. Nüfusu 19,1 milyondur ve bu nüfusun %65'ini 25 yaş altındakiler oluşturmaktadır. Başkenti Bamako'dur. Mali sekiz bölgeye ayrılmıştır, kuzey sınırları Sahra'nın derinliklerine kadar uzanır. Ülkenin güney bölümü Nijer ve Sénégal nehirlerinin geçtiği Sudan Savanı'ndadır ve nüfusun çoğunluğu bu bölümde yaşar. Mali ekonomisi tarım ve madencilik temellidir. Altın ülkenin önde gelen doğal kaynaklarındandır ve Mali Afrika'nın en büyük üçüncü altın üreticisidir. Tuz da ihraç ürünlerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi</span> İstanbulda kurulu devlet üniversitesi

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ), merkez kampüsü İstanbul'un Fındıklı semtinde bulunan devlet üniversitesidir. Ağırlıklı olarak görsel sanatlar, mimarlık, sahne sanatları ve müzik alanında eğitim vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Gazi Üniversitesi</span> Ankarada kurulu devlet üniversitesi

Gazi Üniversitesi, Ankara'da bulunan köklü bir devlet üniversitesidir. 1926 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatı ile Ankara'da temelleri atılan Gazi Üniversitesi, cumhuriyetin ilk üniversitesi olma ünvanını da elinde bulundurur.

<span class="mw-page-title-main">Louvre Müzesi</span> Pariste arkeoloji ve sanat müzesi

Louvre Müzesi, dünyanın en büyük sanat müzesidir. Fransa'nın başkenti Paris'te, Louvre Sarayı'na kurulmuştur. Şehrin içinden geçen Sen Nehri'nin kıyısında yer alır. Tarih öncesi çağlardan, 21. yüzyıla kadar uzanan, oldukça geniş bir koleksiyon yelpazesi vardır. Yaklaşık 35.000 kadar tarihî sanat eseri, 72.735 metrekarelik bir alanda sergilenmektedir. 2017 yılında, 8,1 milyon ziyaretçi oranıyla dünyanın en çok ziyaret edilen sanat müzesi seçilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sirius</span> Büyük Köpek takımyıldızında yer alan ve gece gökyüzündeki en parlak yıldız

Sirius ya da Akyıldız, Büyük Köpek Takımyıldızı’nda yer alan bahar ayında kuzey yarı küreden görülebilen gece gökyüzünün en parlak yıldızıdır. Türkçe’de Akyıldız ismiyle bilinen Sirius, -1,47 olan görünür kadiri bakımından, görünür kadiri olarak kendine en yakın olan Canopus’a oranla iki kat daha parlaktır. Çıplak gözle tek yıldızmış gibi görünen Sirius, aslında tayf türlerine göre yapılan yıldız sınıflandırma sisteminde A1V sınıfında bulunan Sirius-A ile DA2 sınıfına giren ve Sirius-B olarak adlandırılan bir beyaz cüceden oluşan bir çift yıldızdır. Sirius bu parlak görünümünü aydınlatma gücünün yanı sıra Güneş Sistemi'ne yakınlığına borçludur. Güneş'e 2,6 parsek uzaklıkta oluşundan dolayı, Sirius sistemi uzaydaki yakın komşularımızdan biridir. Sirius kütlesi bakımından Güneş'in iki katıdır ve 1,42’lik bir mutlak kadir değerine sahiptir. Aydınlatma gücü Güneş'in 25 katı olmakla birlikte, Canopus veya Rigel gibi diğer parlak yıldızlarınkine oranla düşük kalır. Sirius sisteminin yaşı 200-300 milyon yıldır. Sistem başlangıçta iki mavimsi yıldızdan oluşuyordu. Bu iki yıldızdan da kütlesi bakımından daha büyük olan Sirius-B zamanla yakıtını tüketerek, dış katmanlarını kaybetmeden önce kırmızı dev haline gelmiş ve yaklaşık 120 milyon yıl önce dış katmanlarını uzaya atarak bugünkü hali olan bir beyaz cüceyi oluşturmuştur.

Balubalar, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin güneyinde yaşayan siyahi bir halktır.

<span class="mw-page-title-main">Antik Yunan sanatı</span>

Bugünkü Yunanistan topraklarına Yunanlar ayak basmadan önce, Girit, kültürel gelişimin öncülerindendi. Burada Neolitik'ten son Tunç Çağına kadar sürekli bir gelişim izlenilebilir. Minos kültürü; Girit'teki Bronz Çağ kültüründeki kral Minos'a bağlanarak adlandırılmaktadır. Bununla birlikte bir tür akraba olarak tanımlayabileceğimiz Yunan topraklarındaki kültür için "Hellas" terimi kullanılmıştır. Ayrıca "Kiklad" terimi de Kiklad'larda bulunan 3000 yıllık mermer heykelcikleri ve çömlekleri için kullanılmıştır. Bu adlandırmalar dönemi inceleyen arkeologlar tarafından verilmiştir. Kiklad yapıtları, Minos ve Hellas kültürü ile ilişkili değildir. Tam tersine bu yapılar yerel olarak sınırlanmış ve bugüne dek az tanınmış bir kültür çevresine bağlıdır. Erken Minos kültürünün en önemli kalıntıları Girit'in doğu bölümünde, özellikle Gurnia, Vasiliki, Palaikastro gibi küçük kentlerle komşu adalardan Pseira ve Mochios'da bulunmuştur. Akdeniz çevresiyle de karşılıklı ilişkiler kurduğu açıkça bellidir.

<span class="mw-page-title-main">Zafer Anıtı (Ankara)</span> Ankarada bulunan bir anıt

Zafer Anıtı, Ankara'nın Altındağ ilçesindeki Ulus Meydanı'nda bulunan, Anadolu’daki Millî Mücadele’nin hatırasını yaşatmak üzere 1927'de yapılmış anıttır.

<span class="mw-page-title-main">Accademia (Venedik)</span>

Accademia Sanat Galerisi Kuzey İtalya, Venedik'te 19. yüzyıl öncesi resim ve heykel güzel sanat eserlerini sergileyen müze galerisidir. Büyük Kanal'ın güney kıyısında konumlanır. İsmini kanal üzerindeki üç köprüden birine Accademia Köprüsü olarak verir ve kanalda çalışan deniz taksilerinin yanaşma iskelesidir.

<span class="mw-page-title-main">Henry Moore</span> İngiliz heykeltıraş (1898–1986)

Henry Spencer Moore, İngiliz heykeltıraştır. Taş ve tunçtan yaptığı soyut ama organik biçimli yapıtlarıyla, 20. yüzyılın önde gelen sanatçılarından biri olmuştur. Dünya üzerinde çeşitli yerlerde kamuya açık olarak sergilenen soyut anıtsal bronz heykelleri bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yupik maskeleri</span>

Yupik maskeleri, Amerika Birleşik Devletlerine bağlı Alaska eyaletinin batı ve güneybatısında yaşayan Yupiklerin dansta ya da şamanistik törenlerde kullanılan maskeleri. Yupikler Eskimo maskeleri geleneğini sürdürdükleri gibi Alaska yerli sanatında da maskeleriyle öne çıkarlar. Maskelerde insan yüzü olarak yalnızca erkek kullanılır. Tek ya da çift olabilirler. Boyu 3 inç olan yüz maskelerinden, ağırlığı 10 kiloya ulaşan yüz maskelerine kadar değişik boy ve ağırlıkta olabilirler ve bu ağır maskeleri birkaç kişi taşır. Yapımında birkaç kişinin emeği bulunabilir. Avın bereketli geçmesi için kullanılır. Yupik maskeli danslarında yüz maskeleri ile parmak maskeleri kullanılır. Maskeler törenlerde geleneksel olarak kullanıldıktan sonra imha edilir. Maskelerde labret, dövme, kar gözlüğü gibi aksesuarlar da kullanılır. Yupik maskeleri sürrealist değildir. Mücevher tasarımcılarına da ilham kaynağı olur.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Yücetürk</span>

Mehmet Yücetürk, Türk ressam, eğitimci, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde yönetici.

Sylvia Sleigh Galler doğumlu Amerikalı realist ressam.

Miriam Schapiro ya da Mimi Birleşmiş Milletler'de bulunmuş Kanada doğumlu bir sanatçıdır. Kendisi ressam, heykeltıraş, desinatör ve feminist sanatının öncülerindendi. Aynı zamanda Pattern and Decoration sanat akımının lideri olarak düşünülüyor.

Kiki Smith cinsiyet, doğum ve yenilenme konularını ele alan Amerikalı sanatçı.

Münevver Belen Gözeler, Türkiye'nin ilk kadın yüksek mimarı ve Güzel Sanatlar Akademisi'nin ilk kadın mezunlarından. 1913 yılında İzmit'te doğdu. 1973 yılının Şubat ayında İstanbul'da öldü. Leman Tomsu'yla aynı sene mezun olan Münevver Gözeler; 1940 yılında, bir mühendis olan kocası Mithat Gözeler ile evlenene kadar uzun seneler boyunca Leman Tomsu ile çalışmıştır. Modern tarzı benimsemiş, İkinci Ulusal Mimarlık Akımı'na paralel bir üslupla çalışmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nabiler</span>

Nabiler, 1888 ile 1900 yılları arasında etkin olmuş, izlenimcilik ve akademik sanattan soyut sanat, sembolizm ve diğer erken dönem modernist hareketlere geçişte önemli bir rol oynamış genç Fransız sanatçılardan oluşan grup. Grubun üyeleri arasında Pierre Bonnard, Maurice Denis, Paul Ranson, Édouard Vuillard, Ker-Xavier Roussel, Félix Vallotton ve Paul Sérusier vardı. Bu sanatçıların pek çoğu 1880'lerin ikinci yarısında Paris'teki Académie Julian'de öğrenciydi. Gruptaki ressamlar Paul Gauguin ve Paul Cézanne'ın eserlerini beğeniyor, resim sanatını yenileme isteğini paylaşıyordu, ancak bireysel tarzları birbirinden oldukça farklıydı. Onlara göre bir sanat eseri doğanın betimlemesi değil, metaforların ve sembollerin sanatçı tarafından oluşturulmuş bir sentezi olmalıydı. 1900'de son sergisini düzenleyen grup üyeleri, bu tarihten sonra kariyerlerine bireysel olarak devam etti.

<span class="mw-page-title-main">Mut (tanrıça)</span>

Maut ve Mout olarak da bilinen Mut, Eski Mısır'da tapılan bir ana tanrıçaydı. Adı, eski Mısır dilinde kelimenin tam anlamıyla anne anlamına geliyor. Mut'un binlerce yıllık eski Mısır kültürü boyunca değişen ve gelişen birçok farklı yönü ve niteliği vardı.

<span class="mw-page-title-main">Städel</span>

Resmi olarak Städelsches Kunstinstitut und Städtische Galerie olan Städel, Almanya'daki en önemli koleksiyonlardan birine sahip Frankfurt'taki bir sanat müzesidir. Städel Müzesi, 3.100 tablo, 660 heykel, 4.600'den fazla fotoğraf ve 100.000'den fazla çizim ve baskıya sahiptir. Yaklaşık 4.000 m 2 sergi alanına ve 115.000 kitaplık bir kütüphaneye sahiptir. Bu mükemmel müzenin kurucusu, bankacı Johann Friedrich Städel, sanat koleksiyonunu 1815'te şehre bıraktı. O zamandan beri, müze, satın almalar ve bağışlarla büyüdü ve şimdi, Jan van Eyck'in de dahil olduğu yedi yüzyıllık Avrupa sanatından birçok başyapıt içeriyor. Lucca Madonna (1437) ve Rembrandt'ın Samson'u Körlemesi (1636). 1878'de Main tarafından ağaçlıklı “müze setinde” bir NeoRönesans binasına taşındı. 1920'lerde Sigmaringen'den Hohenzollern koleksiyonunu satın aldı. Müze tadilattan geçmiş ve çağdaş sanat için bir yeraltı sergi salonu da dahil olmak üzere yeni binalar inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Karyatid</span> Genç kız heykeli biçimindekilere Karyatid denir

Karyatid, sütun olarak kullanılan, mimari bir destek görevi gören yontulmuş kadın heykel figürüdür. Yunanca karyatides terimi, kelimenin tam anlamıyla, Mora Yarımadası'ndaki eski bir kasabadan gelmektedir, "Karyai'nin kızları" anlamına gelir. Başlarında bir sepet ile tasvir edilir. Karya'nın tanrıçaya adanmış bir tapınağı vardı.