İçeriğe atla

Dobruca Beyliği

Bu madde Dobruca Beyliği adlı Türkmen beyliği hakkındadır. Dobruca adlı bölge için Dobruca, Bulgar ve Rumen tarihlerinde yer alan prenslik için Dobruca Prensliği maddelerine bakabilirsiniz.

Dobruca Beyliği, Sarı Saltuk'un[1] oğlu Seyit İsmail Saltuk'un 1281-1299 yılları arasında Dobruca'da varlık gösteren kısa ömürlü bir Türkmen beyliği.

Saltuklu soyundan gelen Sarı Saltuk'un oğlu Seyit İsmail Saltuk, bir grup askerle birlikte Pontuslular tarafından ele geçirilen Sinop ve Amasya yöresi'ni geri aldı. Ancak Selçuklu veziri Muhittin Pervane (1262-1277), IV. Kılıç Arslan aracılığı ile Seyyit İsmail Saltuk ve adamlarını o bölgeden uzaklaştırıp, oraya oğlunu vali olarak atadı. 1264 yılında İsmail Saltuk da Bizans'tan yer isteyip, erenleri ve binlerce çadırlık Çepni ile birlikte Deliorman Bölgesi'ne yerleşti ve yurt edinmeye çalıştı. Öte yandan, taht kavgası nedeniyle birbirlerine düşen II. Gıyâseddin Keyhüsrev'in çocuklarından biri, Bizans İmparatoru 8. Michel'den kendisi ve de çevresi için de yer istemiştir, bu Selçuklu beyleri de Seyit Sarı Saltuk ile birlikte Deliorman bölgesine gitmiş ve Çepnilere karışmıştır. Seyit Sarı Saltuk daha sonra Kırım'a geçerek Altın Orda hanı Nogay ile birlikte 1281 yılında Kırım'dan Dobruca'ya geçip, Tuna boylarını (Dobruca yöresini) aldılar ve yurt edindiler. 1282'de İsmail Saltuk ve idaresindeki Çepni boyları Dobruca Bölgesi'ne yerleşerek Dobruca beyliğini kurdular. Ancak Seyit İsmail Saltuk, 1297 yılında Dobruca'daki İsakça Kenti'nde öldü (Mezarı İsakça yakınlarındaki Babadağ'dadır.).

Sonuç olarak, 13. yüzyılda Selçuklu Türkmenlerinin Anadolu'dan Dobruca'ya önemli bir göçleri ve kolonileşmeleri olmuştur.[2]

Sarı Saltuk'un oğlu İsmail Saltuk, 1297 yılında vefat edince, beyliğin başına oğlu Ece Halil Saltuk geçti.

1299 yılında Altın Orda'daki taht kavgaları sonunda hakimiyeti ele geçiren Tatar hakanı ve boyları, Altın Orda hanı Nogay'a ve Nogay'ın en sıkı müttefiki olan Türkmenlere Dobruca yöresinde saldırdı. Bunda Bizans'ın kışkırtmaları da vardı. Yönetimi ele geçiren Tatarlar, Ece Halil kumandasındaki Çepnileri ve müttefiki Altın Orda Hanı Nogay'ın ordusunu dağıttılar.

1310 yılında (bazı kaynaklarda:1306) Sarı Saltuk'un torunu Ece Halil Saltuk, öldürülen Altın Orda Hanı Nogay'ın eşi Çiçek Hatun ve oğlu Türi'yi ile bir kısım Nogay askerlerini de yanına alarak, tüm Türkmenlerle birlikte Çanakkale Boğazı'ndan Anadolu'ya geçerek Karesi Beyliği'ne sığınır. (kaynaklar 10bin ile 150bin çadır arasında değişmekte) Karesi kumandanları Gazi Evranos ve Hacı İlbeyi Sarı Saltuk'un soyundan gelen bu Türkmenleri ve Ece Halil'i hürmetle karşılar ve Karesi topraklarına yerleştirir. Ece Halil Karesi kumandanlarından biri olarak Bizans'a karşı savaşır.

Karesi Beyliği'nin 1360'ta Osmanlı tarafından ilhak edilmesiyle Ece Halil Osmanlı hizmetine girerler.

Olayların bir kısmı Saltukname'de anlatılmaktadır.

Bugün Balıkesir ve Çanakkale ilinde ve Bergama ilçesinde yaşayan 100'den fazla Alevi Çepni köylerinin bu Türkmenlerin devamı olduğu düşünülmektedir. Bir kısmının da diğer Türkmen boylarıyla karışarak sünnileştiği/manavlaştığı zannedilmektedir.

Kaynakça

  1. ^ Machiel Kiel, "The Türbe of Sarı Saltık at Babadağ-Dobrudja", GDAAD, sy. 6-7 (1977-78), s. 205-227
  2. ^ H. Stānescu, "Monuments d’Art Turc en Dobroudja", SAO, III (1961), s. 177-189

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Balıkesir</span> Balıkesir ilinin merkezi olan şehir

Balıkesir, Türkiye'de Balıkesir ilinin merkezi olan şehirdir.

<span class="mw-page-title-main">Dobruca</span>

Dobruca, Karadeniz ile Tuna Nehri arasında kalan, Romanya'nın Köstence ve Tulça illeri ile Bulgaristan'ın Dobriç ve Silistre illerini kapsayan yoğun Türkmen nüfusun yaşadığı tarihî bir bölgedir.

<span class="mw-page-title-main">Osman Gazi</span> Osmanlı Beyliğinin kurucusu ve ilk padişahı (1299–1324)

I. Osman veya bilinen adlarıyla Osman Gazi ya da Osman Bey, Osmanlı Beyliği ve Osmanlı Hanedanı'nın kurucusu ve beyliğin ilk padişahı olan Türk hükümdar ve komutandır. Yaşadığı dönemde liderliğini yaptığı beylik başlangıçta küçük bir Türk beyliği iken, ölümünden sonraki yüzyıllarda büyük bir imparatorluğa dönüştü. Dedesinin Süleyman Şah veya Gündüz Alp isimli olduğu ve soyunun Oğuzların Bozok koluna mensup Kayı boyuna dayandığı düşünülmektedir. Büyükannesi Hayme Hatun, babası Ertuğrul Gazi ve annesi Halime Hatun'dur. Tarihçi Âşıkpaşazâde'nin yazdığına göre Osman Gazi, bir taraftan kendisinin Oğuzların Üçok koluna mensup "Gök Alp" neslinden olduğunu ileri sürerken diğer taraftan da kendi dedesinin isminin "Kaya Alp oğlu Süleyman Şah" değil, "Kutalmışoğlu Süleyman Şah" olduğunu söylediği iddia edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Karesi Beyliği</span> Türk beyliği

Karesi Beyliği, Karesioğulları Beyliği, Karasi Beyliği veya Karasioğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin gerilemesinden sonra Oğuz boyları tarafından Balıkesir-Çanakkale ve Bergama yöresinde kurulan Anadolu Türk beyliğidir. Eşrefoğulları'ndan sonra en kısa hüküm süren beyliktir. Bu yöredeki ilk Türk devletidir.

<span class="mw-page-title-main">Orhan Gazi</span> 2. Osmanlı padişahı (1324–1362)

Orhan Gazi veya Orhan Bey, Osmanlı İmparatorluğu'nun ikinci padişahıdır. 1324 ile 1362 yılları arasında hüküm sürmüştür. Babası Osman Gazi'den 16.000 km² olarak aldığı beyliği, oğlu I. Murad'a 95.000 km² ila 100.000 km² arsa bıraktığı biliniyor.

Deliorman ya da Deli Orman, Aşağı Tuna Ovası'nda yer alan; Rusçuk, Razgrad, Silistre, Şumnu, Eski Cuma ve Dobriç şehirlerini de kapsayan geniş bir bölgedir. Bu bölge hâlâ Türklerin yoğun olarak oturdukları yerlerden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu kuruluş dönemi</span> Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşundan İstanbulun Fethine kadar süren tarihî dönem (1299–1453)

Osmanlı İmparatorluğu kuruluş dönemi (1299-1453), Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan Kostantiniyye'nin fethine kadar devam ettiği kabul edilen dönemdir.

<span class="mw-page-title-main">Saruhanoğulları Beyliği</span> Saruhanoğulları Beyliği veya Saruhanlılar Batı Anadoluda özellikle Manisa ve çevresinde hüküm sürmüş Kuman-Kıpçak veya Oğuz kökenli bir Türk beyliği

Saruhanoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde, 14. yüzyıl başlarında kökenlerinin Oğuzlardan olan Türkler veya bir başka iddiaya göre Manisa bölgesindeki yer adlarından ve bazı maddî işaretlerden yola çıkılarak Kıpçak olduğu belirtilen beylik. Bölgede Kıpçak boylarına ait adların Harezm emîrleriyle gelenler yanında İznik İmparatoru III. İoannis Vatatzes'in döneminde 1241-1250’lerde Trakya’dan getirtilip Batı Anadolu'ya, Menderes vadisi ve Frigya, Bitinya olmak üzere sınırlara yerleştirilmiş olan Kuman/Kıpçaklar’la ilgili olmasının akla yakın olduğu düşünülür. Ancak Saruhanoğullarını bunlara bağlama konusunda delil olmadığı söylenir. Bu bakımdan Saruhan Bey’in de Selçuklu uç bölgesinde yerleşmiş emîrlerden biri olması dışındaki görüşlerin şimdilik kesin olmadığı belirtilir. Batı Anadolu’da Manisa ve çevresinde, Gediz Nehri havzasında Menemen, Gördes, Demirci, Kemalpaşa, Turgutlu, Ilıca ve Akhisar gibi kent ve kasabalarda ağırlıklı olarak kurulmuş bir Türk beyliğidir.

<span class="mw-page-title-main">Sarı Saltuk</span> Türk ermiş

Sarı Saltuk Baba Balkanların Osmanlılar tarafından fethedilmesinden önce başlıca Balkanlarda ve civârındaki bölgelerde seyahat ederek insanlara İslâm'ı tebliğ eden Alevî-Bektâşî şeyhi ve Türkmen bir Derviştir.

<span class="mw-page-title-main">Ertuğrul Gazi</span> Osman Gazinin babası ve Kayı boyu lideri

Ertuğrul Gazi ya da Ertuğrul Bey, 13. yüzyılın ortalarında Oğuzların Kayı boyunun lideri ve Osmanlı Beyliği'nin kurucusu olan Osman Bey'in babasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Oğuzlar</span> Farklı Türk boylarının birleşerek oluşturduğu Türk toplumu

Oğuzlar Türk dillerinin Oğuz kolunu konuşan bir batı Türk halkıydı. 8. yüzyılda Orta Asya'da Oğuz Yabgu Devleti adında bir konfederasyon kurdular. Oğuz ismi, "kabile" anlamına gelen yaygın bir Türkçe kelimedir. Oğuz isminin kaynağı en güvenilir görüşe göre Türkçe 'ok' isminin Z harfiyle çoğulu olan 'okuz' isminden türediği tezidir. Bizans kaynakları Oğuzlara Uzlar der.

<span class="mw-page-title-main">Ramazanoğulları Beyliği</span> Türk beyliği

Ramazanoğulları Beyliği, XIV. yüzyılda Misis ve Adana yöresinde kurulmuş bir Anadolu beyliğidir.

<span class="mw-page-title-main">Saltuklu Beyliği</span> Anadolu Türk Beyliği

Saltuklu Beyliği, Malazgirt Savaşı'ndan sonra Büyük Selçuklu Devleti komutanlarından, Ebü’l-Kāsım İzzeddin Saltuk Bey'in 1071 yılında kurduğu, merkezi Erzurum olan Anadolu Türk Beyliği'dir.

<span class="mw-page-title-main">Tâceddinoğulları Beyliği</span>

Tâceddinoğulları Beyliği, 14. ve 15. yüzyıllarda günümüz Samsun ve Ordu yörelerinde hüküm süren Türk beyliği. Anadolu beyliklerinden biri olarak sınıflandırılmakta olup Orduköy ve Erbaa merkezli olarak yönetilmiştir. Taceddinoğulları Beyliği yine sınırdaş bir beylik olan Haciemiroğulları gibi Çepni boyuna mensuptur.

<span class="mw-page-title-main">Üçoklar</span>

Üçoklar, Türk mitolojisinde "yersel boylar"ı ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Bunlar, Oğuz Han’ın ilk eşinden olan üç oğlu ve onlardan türeyen boylardır. Bunlar da Oğuz Boylarının 12'sini oluştururlar.

Uç beyliği, Orta Çağ'da Hristiyan ile Müslüman dünyasının arasındaki Müslüman sınır bölgeleri için kullanılan bir tanımdı. Uç Beyliği'nin Hristiyan tarafındaki karşılığı, Rumca akron (άκρον) olarak adlandırılırdı. Sınır bölgelerinde kendi topraklarını savunmakla yükümlü kişilere Bizans tarafında akriti (ακρίται), Müslüman tarafta ise gazi denirdi.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Türkmenleri</span> Anadoluda yaşamını sürdüren çoğunlukla Oğuz kökenli Türk halkları

Türkiye Türkmenleri ya da Anadolu Türkmenleri, Anadolu Oğuzları veya kısa söylenişiyle Türkmenler, Selçuklular döneminde Anadolu ve çevresinde Türkmeneli denen bölgelerde yerleşmeye başlayan, dilleri Türkiye Türkçesine bağlı Anadolu ağızları içinde ele alınan ve Türkiye Türklerini oluşturan Oğuz oymakları Müslüman olup, Hanefi Sünni ve Anadolu Aleviliği olarak görülür. Anadolu’nun Türkleşmesi sürecinde etkili olmuşlardır. Türkmen (تركمنلر) ve Yörük (يوروك) kelimeleri tarihî belgelerde eş anlamlı olarak da kullanılmıştır. Osmanlı arşiv belgelerinde, yerleşim durumuna ve şekline bağlı olarak köylü «Türk» olarak adlandırılırken, göçer veya yarı-göçer topluluklar «Türkmen» ya da «Yörük» tabiriyle anılmışlardır. Aşiretler, yerleşik veya konar-göçer olma durumlarına ve bulundukları bölgelere göre «Türkmen» ya da «Yörük» adını almışlardır. Kimilerine göre Kızılırmak'ın doğusundakilere Türkmen batısındakilere ise Yörük denir. Maraş ve çevresinde yaşayan Dulkadirli Türkmenleri için Osmanlı kaynaklarında hem Türkmen hem de Yörük tabiri birlikte kullanılmıştır. Etnik olarak akraba oldukları Türkmenistan Türkmenleri ile aynı adı taşıdıkları gibi kimi uruğ/oymak adları da ortaktır.

Alevî nüfusu, Türkiye'de üçte biri İstanbul bölgesinde yaşayan Alevîler’in daha sonra en yoğun olarak bulundukları yöreler arasında Ankara, Adana, Bursa, Antalya, Aydın Damal ve Zile şehirleriyle, Orta ve Doğu Anadolu'da yer alan Erzincan, Sivas, Malatya, Tunceli illeri gelmektedir. Türkiye'de en çok Alevî köyü ise 60'ı karışık olmak üzere toplam yaklaşık 460 adet köy olup Sivas ilinde yer almaktadır. Bunların ardından sırasıyla, Tunceli, Erzincan, Tokat, Çorum, Kahramanmaraş, Bingöl, Amasya, Erzurum, Malatya, Adıyaman, Yozgat, Hatay, Elazığ, Muş, Balıkesir, Mersin, Kars, Adana, Ankara, Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Kırıkkale, Kütahya ve Ordu illeri gelmektedir.

Nöker, Orta Çağ Moğol ve Türk ordularında bir grup askeri sınıf. Moğolca'daki nöker kelimesi sözlükte "hizmetkâr, yardımcı, kul, arkadaş, yoldaş" gibi anlamlara gelmektedir. Bir lider tarafından yönetilen nökerler liderlerine oldukça sadıklardı. Nökerlerin en önemli ve ilk aranan özelliği ise yüksek sadakatli olmalarıydı. İlk görevleri askerlik olan nökerler, zaman içerisinde postacılık, elçilik veya idarecilik gibi farklı görevler için de hizmet ettiler.

II. İzzeddin Saltuk, 12. yüzyılda yaşamış Saltuklu beyidir.