İçeriğe atla

Doğuş Bildirisi

Doğuş Bildirisi, Haluk Aker, Rahmi Akseki, Ataol Behramoğlu, Erhan Etiker, Eser Gürson, Abdullah Nefes, İsmet Özel ve Semih Tezcan tarafından 16 Mart 1964 tarihinde Evrim Dergisi'nde yayımlanmış olan; dönemin edebiyat anlayışını eleştiren ve yazarların genç sanatçılar olarak daha üretken ve daha bilinçli bir edebi ortam oluşturma çabasında olduklarını açıklayan bildiridir.[1]

Doğuş Bildirisi edebi tarihte Mavi Bildirisi'nden sonra kaleme alınan ilk manifestodur. Yazarlar yönelimlerini dört ana başlık altında toplamıştır. Dönemin edebiyatının Orhan Veli akımının zayıf örnekleriyle sürdüğü vurgulanmış ve 1965'ler olarak bilinen akımın değerlendirmesi yapılmıştır. İkinci Yeni Akımı isim verilmeden batı taklitçiliğiyle eleştirilmiş ve akımdaki sanatçıların kendi özbenliklerini bulamadıkları savunulmuştur.[2]

Bildirge Türkiye'deki sol edebiyat pratikleri için bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.[3] Bildirgenin arkasından Devinim ve Yordam dergileri çıkartılmaya başlamış ve edebiyat eleştirmeni Hüseyin Cöntürk, Dönem Dergisinden ayrılarak bu dergilerde yazmaya başlamıştır.[4]

Bununla birlikte bildirgenin amaç, ilke ve önerilerinin tam belirgin olmadığı düşünülerek, zayıf olduğu değerlendirilmektedir.[2]

Kaynakça

  1. ^ Tutumlu, Reyhan. "Eser Gürsoy'dan öğrenmek". kanat.bilkent.edu. Bilkent Üniversitesi. 27 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Eylül 2018. 
  2. ^ a b Sena Küçük, Alim Gür. "Yeni Türk Edebiyatında Kaynak Olarak Manifestolar". 6 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Eylül 2018. 
  3. ^ "Edebiyat Tarihimizi Yeniden Yazacağız, Başka Yolu Yok". sol. 28 Ağustos 2007. 27 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Eylül 2018. 
  4. ^ "Cöntürk külliyatı ne zaman tamamlanacak?". dunyabulteni.net. 28 Haziran 2010. 27 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Eylül 2018. 

Konuyla ilgili yayınlar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Edebiyat</span> sözlü ya da yazılı anlatıma dayanan sanat

Edebiyat, yazın veya literatür, dil aracılığıyla; duygu, düşünce, hayal, olay, durum veya herhangi bir olgunun edebî bir tarzda ve etkili bir şekilde yazılı veya sözlü anlatımını gerçekleştiren; malzemesi söz ve ses; muhatabı insan olan bir sanat dalıdır. Edebî yazılar yazan sanatçılara edebiyatçı denir. Daha kısıtlayıcı bir tanımla, edebiyatın; bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. Bunun nedeni, günlük kullanımdan farklı olarak edebiyatın, dil ürünü olmasıdır.

Mehmet Murat Kadri Belge, Türk akademisyen, yazar, çevirmen, edebiyat eleştirmeni ve insan hakları savunucusu.

İsmet Özel, Türk şair, yazar ve deneme yazarı. Aslen Aydın, Sökelidir. 1980 sonrası birçok şair ve yazarı, şiirleri ve düşünce alanında kaleme aldığı eserleriyle etkilemiştir. Modern Türk şiirinin hem anlam hem de söyleyiş bakımından zenginleşmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Klasisizm</span>

Klasisizm, Antik Yunan ve Roma sanatını temel alan tarihselci yaklaşım ve estetik tutumdur. "1660 ekolü" olarak da bilinir.

Berna Moran Türk edebiyat kuramcısı, edebiyat eleştirmeni. Türkiye'de modern edebiyat eleştirisi alanının öncülerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Ataol Behramoğlu</span> Türk şair, yazar ve çevirmen

Ataol Behramoğlu, Türk şair, yazar, çevirmen, akademisyen ve edebiyatçı.

Nihat Behram, Türk şair, yazar, gazeteci.

Türk edebiyatında roman, 19. yüzyılda ortaya çıkan bir yazım türüdür. Roman, Tanzimat'la başlayan batılılaşma sürecinin bir parçası olarak Türk edebiyatına girmiş olup, Fransız edebiyatından eserler başta olmak üzere ilk Türkçe örnekleri çeviri eserlerde gözlemlenmiştir. Şemseddin Sâmi’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseri sıklıkla "ilk Türkçe roman" olarak adlandırılsa da daha önce yazılmış başka romanlar da mevcuttur. Fransız romantizm akımından etkilenmiş ve ağırlıklı olarak aşk ve "yanlış batılılaşma" konularını ele almış ilk Osmanlı romanları genellikle oldukça zayıf olup, karakterler yüzeysel işlenmiş ve karikatüre benzeyen tipler ortaya çıkarmıştır. Servet-i Fünûn edebiyatı döneminde romanlar gelişmeye başlamıştır.

Eser Gürson, Türkiye'de bilimsel ve nesnel eleştiri anlayışının gelişmesine önemli katkılarda bulunan 1960 kuşağı eleştirmenlerindendir.

Tanzimat edebiyatı, Tanzimat döneminin kültürel ve siyasi hareketlerinin sonucu olarak ortaya çıkmış edebiyat akımı. 3 Kasım 1839'da Mustafa Reşid Paşa tarafından ilan edilen Gülhane Hattı Hümayunu da denilen yenileşme beratının yürürlüğe konmuş olmasından doğmuştur. Bu olay daha sonraları Tanzimat Fermanı olarak adlandırılacak, gerek siyasi alanda gerek edebî ve gerekse toplumsal hayatta batıya yönelmenin resmi bir belgesi sayılacaktır. Şinasi ile Agah Efendi'nin birlikte çıkarmış olduğu Tercüman-ı Ahval bu edebiyatın başlangıcı olarak kabul edilir.

Garip hareketi, garipçiler ya da birinci yeni; Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday'ın kurduğu ve Türk şiirinde yer etmiş anlayışları reddeden ve söyleyiş güzelliğini esas alan edebiyat akımıdır.

Britanya edebiyatı, Birleşik Krallık, Man Adası ve Kanal Adaları'nın edebiyatıdır. Bu edebiyat başlıca İngilizce yazılmış olmakla beraber Galce, İskoçça, İrlandaca ve diğer dillerin de edebiyatlarını da kapsar.

Manifesto veya bildiri, toplumsal bir hareketin duyurulması ve savlarının belirtilmesi üzerine kurulan, bir akımın, bir hareketin oluşunu bildiren yazılardır.

Türkiye'de genel olarak tüm alanlarda batılılaşma süreci, 1839 yılında ilân edilen Tanzimat Fermanı ile başlamıştır. 1838 - 1860 yılları arasında yetişmiş gençler 1860 yılında sonra Edebiyat alanında batılaşmayı sağlamışlardır. Bu dönem edebiyatına Tanzimat Edebiyatı denmektedir.

Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde eğitim amacıyla Avrupa'ya, özellikle Fransa'ya giden gençler oradaki edebiyatta gördükleri yenilikleri ülkeye dönüşlerinde Türk edebiyatında uygulamaya başlamışlardır. Bu şekilde belli dönemler halinde günümüze kadar süren yeni bir edebiyat başlamıştır. Bu dönemlerden biri de Cumhuriyet dönemi edebiyatıdır.

<span class="mw-page-title-main">Metin Eloğlu</span> Türk şair ve ressam

Metin Eloğlu,, Türk şair ve ressam.

Şeref Bilsel, Türk şair.

<i>KAFA Dergi</i> aylık dergi

KAFA Dergi, Türkiye'de ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yayınlanan aylık edebiyat dergisi. Dergi her ayın ilk haftası tüm Türkiye ve KKTC'de yayınlanır.

Millî Edebiyat Dönemi, II. Meşrutiyet ile Cumhuriyet'in ilk yılları arasında faaliyet gösteren edebiyat akımıdır. Genellikle Ali Canip Yöntem, Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp'in Genç Kalemler dergisinde savundukları Yeni Lisan Hareketi ile başlatılır. Dilde sadeleşme, şiirde aruzun yerine aruz ölçüsü, içerikte halkın sorunları ve yerli yaşam Millî Edebiyat Dönemi'nin temelini oluşturur. Bu dönemde Türk edebiyatı Doğu ve Batı taklitçiliğinden kurtarılmaya çalışılmış, yalın bir anlatım benimsenmiştir. Ayrıca Türk kültürü ve tarihi, incelenmemiş bir hazine olarak kabul edilmiştir.

İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında 1960-1980 yılları arasındaki şiir eğilimidir. 1961 Anayasası ile, daha önce yasaklı olan Nazım Hikmet'in eserleri tekrar yayınlanmaya başladı, bu dönemde siyasal ve sosyal alandaki dergi ve gazete gibi türler daha yoğun ilgi görmüştür. Siyasal ve sosyal ortamdaki bu değişimler sonrası ortaya çıkan ve kendilerini toplumcu olarak değerlendiren şairlerin oluşturduğu şiir eğilimi, Türk edebiyatında "İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir" olarak değerlendirilmiştir. Bu dönem şairleri, eserlerini Halkın Dostları, Yeni Gerçek, And ve Militan gibi dergiler etrafında vermiştir. Ataol Behramoğlu, İsmet Özel, Süreyya Berfe ve Özkan Mert, 1969'da Ant dergisinde "Toplumcu Genç Şairler Savaş Açıyor" başlıklı yazılarıyla İkinci Yeni şiir anlayışına karşı olduklarını belirtmişlerdir.