Fotoğrafçılık, Kullanılacak düzene göre farklı sistemleri içermekle beraber, görüntü sensörü, film, karanlık oda, lens ve ışık kullanarak, gözle görebildiğimiz cisim ve şekilleri, film ya da dijital ortam üzerine kaydederek görüntü oluşturma işidir. İşlevsel uygulamaları nedeniyle bir zanaat olduğu gibi, estetik yönüyle bir sanat olarak kabul edilir.
Perde hızı veya enstantane, fotoğrafçılıkta diyaframdan geçen ışınların ne kadar süreyle sensörde kalacağını kontrol eden sisteme denilmektedir.
Fotoğraf, “ışık “, “aydınlık“ ve Yunanca: γράφειν (grafein), “çizmek“, “kazımak“, “resim yapmak“, "yazmak" kelimeleri birleştirilerek türetilmiş bir isimdir. Kelime anlamı, ışık yardımı ile iz bırakmaktır. Osmanlı döneminde fotoğraftan bahsedilirken ilk olarak "ateş yazması" şeklinde bir tanımla adlandırıldığı belirtilmektedir. Halk dilinde fotoğraf anlamında kılık sözcüğü tespit edilmiştir. Fotoğraf anlamında yaygın bir kullanımı bulunmamakla birlikte yaçın sözcüğü de mevcuttur. Fotoğraf, cisimlerden yansıyan elektromanyetik radyasyonun toplanıp odaklanmasıyla oluşturulur. En yaygın rastlanan fotoğraflar insan gözünün görebileceği kalıcı görüntüler meydana getiren dalga boylarıyla olan fotoğraflardır.
Netlik derinliği, odak derinliği veya Net Alan Derinliği, fotoğrafı çekilen konunun ön ve arka kısmında kaldığı halde göze net gibi görünen alanı anlatan fotoğrafçılık terimidir.
Kızılötesi fotoğraf, kızılötesi ışınlara duyarlı sensörlerle, kamera filtreleriyle veya filmlerle pozlanmış fotoğraflara denir.
Obtüratör, fotoğraf filmine düşürülecek ışık miktarını ayarlamadaki iki değişkenden biridir. Diyafram ve obtüratör fotoğrafta iki temel ayardır. Diyafram, makineye giren ışık ışınlarının geçtiği dairenin çapını belirtirken, obtüratör hızı ise filmin ışığa ne kadar süre maruz kalacağını belirler. İki değerin birlikte ayarlanarak film üzerine ışığın istenilen düzeyde düşürülmesine pozlama denir. Obtüratör hızına aynı zamanda perde hızı, shutter speed, enstantane de denilmektedir.
Film kamerası, bir ekranda görüntülenecek hareketli bir görüntü üretmek için film stoğu veya bir görüntü sensörü üzerine hızlı bir şekilde bir dizi fotoğraf çeken bir fotoğraf kamerası türüdür. Bir seferde tek bir görüntü yakalayan fotoğraf makinesinin aksine, film kamerası aralıklı bir mekanizma veya elektronik yollarla bir dizi görüntü çeker; her görüntü bir film veya video karesidir. Kareler, hareketli resmi göstermek için belirli bir kare hızında bir film projektörü veya video projektörü aracılığıyla yansıtılır. Yeterince yüksek bir kare hızında yansıtıldığında, görüşün kalıcılığı izleyicinin gözlerinin ve beyninin ayrı kareleri sürekli hareketli bir resim halinde birleştirmesine olanak tanır.
F-stop, fotoğraf makineleri ya da kameralarda diyafram açıklığı değeri. Film veya ışığa duyarlı ortam üzerine düşen ışık miktarının ayarlanması için kullanılır.
Dijital fotoğraf makinesi, fotoğrafları elektronik olarak çeken ve saklayan elektronik bir cihazdır. Geleneksel fotoğraf makinelerinde olduğu gibi fotoğraf filmleri kullanılmaz. Bunun yerine ışık film görevi gören ve adına sensör denen yeşil, kırmızı ve mavi renge duyarlı hücrelerden oluşan sandviç tipinde sıkıştırılmış bir katmandan geçer ve bu katmandan alınan değerlerle fotoğraf dijital olarak saklanabilir. Günümüzün dijital fotoğraf makineleri tipik olarak çok fonksiyonludur ve fotoğraf çekiminin yanı sıra ses ve/veya görüntü kaydetme özelliklerine de sahiptir.
Sinematografi veya görüntü yönetimi, sinema filmi için görüntü kaydederken ışıklandırma ve kamera tercihleri yapma disiplinidir. Birçok açıdan fotoğraf sanatıyla yakından ilgilidir; fakat kamera ve görüntü elemanlarının hareket hâlinde olduğu durumlarda birtakım ek özellikler de gösterir. Elektronik görüntü sensörüyle görüntü yakalamak, görüntüdeki her piksel için elektronik olarak işlenen ve sonraki işleme veya görüntüleme için bir video dosyasında saklanan bir elektrik yükü üretir. Fotoğraf emülsiyonu ile yakalanan görüntüler, film stoğu üzerinde kimyasal olarak "geliştirilen" bir görünür görüntüye dönüşen bir dizi görünmez/gizli görüntüyle sonuçlanır.
Fotoğraf makinesi ışık ile resim çizmeye yarayan alettir.
Bokeh veya boke, fotoğraf çekilirken, fokus yani odak dışında kalan net olmayan kısımların fotoğrafçının seçtiği objektif, kullandığı diyafram gibi ayarlar neticesinde fotoğrafta oluşan bulanıklık efektidir. Bokehin belirleyicisi öncelikle objektiftir. Her objektifin bokehi farklı olduğu gibi, seçilen diyafram değeri ile bokeh efekti ve derecesi değişebilir.
Sayısal Fotoğrafçılık, nesnelerin görüntülerini oluşturmak için sayısal teknolojinin kullanıldığı bir fotoğrafçılık tarzıdır. Sayısal teknolojinin gelişimine kadar fotoğrafçılıkta görüntülerin karta basılması için kimyasal işlemlere ihtiyaç duyulan fotoğraf filmi kullanılmaktaydı. Aksine, sayısal görüntü kimyasal işleme gerek olmaksızın tamamen sayısal teknoloji ve bilgisayar kullanılarak görüntülenebilir, basılabilir, işlenebilir, taşınabilir ya da arşivlenebilir.
Nikon F4, Nikon firması tarafından geliştirilmiş bir SLR (refleks) fotoğraf makinesidir. İlk olarak 1988 yılında tanıtılan F4, Nikon'un tasarımı Giorgetto Giugiaro imzası taşıyan ikinci F serisi profesyonel fotoğraf makinesi olup, serinin isteğe bağlı dış modüllere gerek duymadan film sarabilen ve otomatik netleme yapabilen ilk üyesidir.
Kuş fotoğrafçılığı, doğa fotoğrafçılığından kuşları gözlemleyen özel fotoğrafçılık dalıdır. Kuş fotoğrafçılığında diğer fotoğrafçılık dallarında kullanılan standart lensler yerine teleobjektifler kullanılır. Fotoğrafçılık tekniği açısından en zor dallardan biridir. Zaman, sabır ve pahalı ekipman gerektirir. Çekilecek güzel bir fotoğraf için saliseler içinde doğru ayarları yapıp odaklayıp, net bir şekilde fotoğrafı oluşturmak gerekir.
Objektif veya lens, fotoğraflanacak konunun odak noktasında film emülsiyonuna veya sensöre, ışığın iletilerek görüntünün oluşmasını sağlayan, mercek veya mercekler topluluğudur. Objektifin fikir babası Aristo olarak bilinir. Fakat yaptığı düzeneği kaydedebilecek film ancak 18. yüzyılda icat edilebilmiştir.
Fotoğrafçılıkta kullanılan emülsiyonların ışığa karşı hassasiyetlerine Film hassasiyeti denir. Yüksek hassasiyete sahip filmler ile çalışıldığında az pozlama gerekirken, düşük hassasiyete sahip filmler ile çalışılırken daha uzun pozlama gerekir. Filmli kameralarda kullanılan filmlerin daha hassas olarak hazırlanması için yüksek hararetle emülsiyonlarına amonyak ilave edilir. Dijital fotoğrafçılığa da bu terim aynen geçmiştir. Sensörlerin duyarlılığı yazılımla artırılırken poz süresi de aynı şekilde kısalmaktadır. Dijital fotoğrafçılıkla 6400 ASA'yı emüle edebilen makineler artık mevcut. Bu dijital fotoğrafçılığın en büyük nimetlerinden biri kabul edilmektedir.
Nikon F3, Nikon firması tarafından geliştirilmiş bir SLR (refleks) fotoğraf makinesidir. 1980 yılında tanıtılan F3, 1988 yılında yerini Nikon F4'e bırakmıştır, Nikon'un tasarımı Giorgetto Giugiaro imzası taşıyan ilk F serisi profesyonel fotoğraf makinesi olup, serinin isteğe bağlı dış modüllerle film sarabilen ve otomatik netleme yapamayan son üyesidir.
Giriş Açıklığı, objektiflerde ışığın optik sisteme girdiği ön taraftan bakıldığında görülebilen fiziksel diyafram açıklığının görüntüsüdür. Aynı diyafram açıklığının objektifin arka kısmından görünümüne ise çıkış açıklığı adı verilir.
Çıkış açıklığı, optik sistemlerde fiziksel diyafram düzeneğinin arka kısımdan bakıldığındaki görüntüsüdür. Aynı düzeneğin ön taraftan görünümüne giriş açıklığı adı verilir. Tam simetrik optik sistemlerde çıkış/giriş açıklık oranı değeri 1'dir. Asimetrik optik sistemlerde ise bu oran birden büyük veya birden küçük olabilir.