İçeriğe atla

Disfonksiyonel aile

Disfonksiyonel aile sürekli ve düzenli olarak çatışma yaşanan, nezâketsizlik görülen, sıklıkla ebeveynden birinin çocukları ihmâl ettiği ya da istismar ettiği ve diğer aile üyelerinin de bu eylemlere uyduğu dolayısıyla da temel aile işlevlerinin yerine getirilmesinde bozukluklar görünen aileler için kullanılan bir terimdir. Bazen böyle ailelerde büyüyen çocuklar, aile içinde görülen bu işlevsizlikleri sosyal norm olarak algılarlar. Disfonksiyonel aileler asıl olarak eş bağımlı erişkinlerden kaynaklanır ve alkol ile uyuşturucu gibi madde bağımlılığı ya da tedavi edilmemiş zihinsel rahatsızlıklar da etkili olabilir. Disfonksiyonel ebeveyn kendi disfonksiyonel anne ve babalarını taklit edebilir ya da onların davranışlarını düzelttiklerini sanarak yanlış davranabilir. Bazı vakalarda da "çocuksu" anne ya da baba baskın olan diğerinin çocuklarını istismar etmelerine izin verir.[1]

Algılar ve tarihsel bağlam

Disfonksiyonel aileler hakkında yaygın bir yanlış anlama bu ailelerin ebeveyninin ayrılığın ya da boşanmanın eşiğinde olduğuna dair yanlış inanıştır. Çok az sayıda vakada bu doğru olsa da genellikle ebeveynin hataları aslında birbirlerini tamamladıkları için evlilik bağı disfonksiyonel ailelerde güçlüdür. Kısacası ebeveynin gidecek başka bir yeri yoktur. Ancak bu ailenin durumunun kararlı ve dengeli olduğunu göstermez. Örneğin taşınma, işsizlik, gelir azlığı, fiziksel ya da zihinsel rahatsızlıklar, doğal âfetler gibi önemli stres faktörleri çocukları etkileyen çatışmaların daha da kötüleşmesine neden olabilir.[2]

Disfonksiyonel ailelerin sosyal, finansal ya da entelektüel sınırları yoktur. Yine de son yıllara kadar uzmanlar tarafından özellikle orta ve üst sınıflarda disfonksiyonel aile kavramı çok ciddiye alınmamaktaydı. Özellikle ailelere yapılacak müdahalelerin evlilik bağını ihlal etmek ve boşanma olasılığını artırmak nedenleriyle sıcak bakılmamaktaydı. Tarihsel olarak disfonksiyonel ailelerin çocuklarından ebeveynine itaat etmeleri ve bu durumla yalnız başlarına başa çıkmaları beklenmekteydi.[3][4]

Örnekler

Disfonksiyonel aile üyelerinin aile yapısı içindeki tecrübelerinin bir sonucu olarak ortak yönleri ve davranış kalıpları vardır. Bunlar olanak verme ya da sürdürme yoluyla disfonksiyonel davranışların güçlenmesine yardımcı olurlar. Aile birimi çok çeşitli faktörlerden etkilenebilir.[5]

Ortak yönler

Hemen hemen evrensel özellikler

Disfonksiyonel ailelerin çoğunda görülen bazı özellikler şunlardır:

  • "Özel gereksinim"leri olan ya da olduğu sanılan bazı aile üyelerine karşı aşırı empati gösterilirken diğer aile üyelerine empati, anlayış ve hassasiyet eksikliği. Diğer bir deyişle ailenin bir üyesi sürekli olarak hak ettiğinden fazla olarak ilgi görürken diğerinin dışlanmasıdır.
  • İnkâr; istismar yapıldığını kabul etmemek, muhtemelen durumun normal ve hatta yararlı olduğuna inanmak.
  • Kişisel alanların yetersizliği ya da yokluğu; örneğin başkalarından kötü muameleyi kabul etmek; kabul edilebilir ya da edilemez muamelenin ne olduğunu tanımlayamamak; fiziksel, duygusal ya da cinsel istismarı kabul etmek.
  • Diğerlerinin kişisel alanlarına riayet etmemek; örneğin diğer kişi hoşlanmasa da fiziksel temasta bulunmak; nedensiz şekilde önemli sözleri tutmamak; bilerek ve isteyerek diğer kişinin koyduğu sınırları ihlal etmek.
  • Tartışmada aşırıya kaçmak; aile üyeleri arasında çok fazla kavga ya da yetersiz barışçıl tartışma.
  • Bir ya da daha fazla aile üyesinin doğum sırasına, cinsiyetine, yaşına, ailedeki rolüne, yeteneklerine, ırkına, kastına, vb. göre eşit olmayan ya da haksız muamelede bulunmak.

Evrensel olmayan özellikler

Disfonksiyonel aileler için evrensel olmayan ve hatta yalnızca bu tür ailelerde görülmeyen ancak disfonksiyonel ailelerin tipik özellikleri arasında yer alan özellikler de şunlardır:

  • Aşırı kıskançlık ve diğer kontrolcu davranışlar.
  • Evlilik durumu nedeniyle çıkan tartışmalar:
    • Ayrılmış ya da boşanmış ebeveyn arasında, genellikle ayrılıkları nedeniyle çıkan tartışmalar.
    • Sözde çocukları için evli kalmaya devam eden ancak aslında ayrılıklarının ya da boşanmalarının çocukları için aslında daha yararlı olabileceği ebeveynler arasında çıkan tartışmalar.
    • Boşanmak isteyen ancak finansal, dinsel nedenler de dahil olmak üzere toplumsal ya da yasal nedenlerle boşanamayan ebeveyn arasında çıkan tartışmalar.
  • Evde olanlar konusunda çocukların aile dışında ya da içinde konuşmaya korkmaları ya da çocukların ebeveyninden korkmaları.
  • Evlilik dışı ilişkiler, ensest gibi normal olmayan cinsel davranışlar.
  • Özellikle eğlence ve sosyal aktiviteler olmak üzere birlikte zaman geçirmeme.
  • Çocuklar da dahil olmak üzere aile üyelerinin toplumda bir arada görünmeyecek kadar birbirlerini dışlamaları ya da reddetmeleri.

Kaynakça

  1. ^ David Stoop and James Masteller (10 Şubat 1997). Forgiving Our Parents, Forgiving Ourselves: Healing Adult Children of Dysfunctional Families. Regal. ISBN 978-0830734238. 
  2. ^ Kerr, Michael E.; Bowen, Murray (17 Ekim 1988). Family Evaluation. W. W. Norton & Company. ISBN 978-0393700565. 
  3. ^ Millett, Kate (1998). Classic and Contemporary Readings in Sociology: Reading 22 The Theory of Sexual Politics. ISBN 978-0582320239. 
  4. ^ Napier, Nancy J. (Nisan 1990). Recreating Your Self: Help for Adult Children of Dysfunctional Families. ISBN 978-0393028423. 
  5. ^ Kaslow, Florence W. (Ocak 1996). Handbook of Relational Diagnosis and Dysfunctional Family Patterns. Wiley-Interscience. ISBN 978-0471080787. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Aile</span> aralarında yakın akrabalık bağı bulunan kişiler grubu

Aile veya ocak, toplumun en küçük birimi olarak kabul edilen sosyal bir yapı. En küçük, yani "çekirdek" olarak adlandırılan bir aile; baba, anne ve çocuklardan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Boşanma</span> Evlilik birliğinin sona ermesi

Boşanma, evliliğin yasal olarak sona ermesidir. Günümüzde daha yaygın olmakla birlikte, eski çağlardan beri bütün toplumlarda boşanmaya rastlanmaktadır.

Ensest, yakın akrabalar arasında gönüllü ya da gönülsüz cinsel ilişkidir. Çoğu kültürde ensest bir tabudur.

Çocuk istismarı bir çocuğa bir yetişkin tarafından fiziksel ya da psikolojik olarak kötü davranılmasıdır. Ayrıca çocuklara kötü muamele, çocuk istismarı ve ihmali ile çoğu zaman aynı anlama gelir. Dünya Sağlık Örgütü çocuk istismarını şöyle tanımlar: "Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek uygulanan tüm davranışlar çocuğa kötü muameledir."

<span class="mw-page-title-main">Aile içi şiddet</span> Bir aile üyesinin; diğer veya eski üyesine fiziksel ya da psikolojik olarak hükmetmesi, zarar vermesi

Aile içi şiddet, bir aile üyesinin; diğer üyesi veya eski üyesine karşı fiziksel ya da psikolojik olarak hükmetme ya da zarar vermesidir.

<span class="mw-page-title-main">Gözdağı verme</span>

Gözdağı verme, tahakküm eder tarzda konuşarak veya davranarak, korkutma veya sindirmeye yönelik bir girişimdir ve karşıdaki kişi ya da kişilerin, gözdağı veren kimsenin istediği şekilde davranmasını veya yapmasını hedefler. Genellikle hayvanlar arası ilişkilerde görülen ve normal sayılabilecek olan, üstünlüğü elegeçirme, rekabetçi istek ve arzuların hatalı bir uyarlaması olup insanlarda sosyal güçler tarafından ayarlanır.

<span class="mw-page-title-main">Zorbalık</span> kişinin kendinden zayıf ya da küçük gördüğü birini kasıtlı olarak korkutması durumu

Zorbalık; psikolojide ve hukukta, daha üstün konumda ya da güçlü olanın karşısındakini -genellikle istediklerini yaptırmak amacıyla- etkilemesi, ezmesi ve gözünü korkutması. Bu durum, doğrudan sözlü veya fiziksel tacizi içerebileceği gibi isteksiz birini zorla ikna etmek, tehdit ederek ya da manipüle ederek istediklerini yaptırmak gibi daha üstü örtülü yöntemleri de kapsar. Zorbalığın en yaygın örneklerine okulda öğrenciler arasında veya aile içerisinde genellikle ebeveynlerden birisi olmak üzere bir bireyin diğer aile üyelerine yaptığı zorbalık şeklinde rastlanır. Eğer zorbalık eden taraf bir grup ise, eylem mobbing olarak adlandırılır.

Görücülük, görücü usulü evlilik veya ayarlanmış evlilik, gelin ve damadın öncelikle çiftin kendisi dışındaki kişiler tarafından, özellikle ebeveynler gibi aile üyeleri tarafından seçildiği bir evlilik birliği türüdür. Bazı kültürlerde, genç bir kişiye eş bulmak için profesyonel bir çöpçatan kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Ebeveyn</span> biyolojik ya da manevi çocuğa sahip anne/baba

Ebeveyn kavramı, temel anlamda çocuğa bakım vermekle sorumlu olan biyolojik ya da evlat edinen anne ve/veya babayı kapsamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Lu You</span>

Lu You, Song hanedanlığı dönemi Çinli şairi.

<span class="mw-page-title-main">Yahudiliğin evliliğe bakış açısı</span>

Yahudilikte evlilik, Tanrı'nın müdahil olduğu bir Yahudi erkek ve bir Yahudi kadın arasında yapılan birleşme anlaşmasının belgelenmesidir. Evliliğin tek koşulu çocuk yapmak olmamasına rağmen bu emrin yerine getirilmesi beklenir. Esas merkezi odak kadın ile erkeğin ilişkisidir. Ruhani anlamda evlilik, kadın ile erkeğin ruhlarının bir bütün olmasıdır. Bu sebeple evlenmemiş adam "tam" sayılmaz çünkü ruhu henüz tamamlanmamıştır ve yarımdır.

Babalık hakları akımı, üyeleri öncelikli olarak aile hukuku, velayet, çocuğa destek gibi baba ve çocuğa etki eden konularla ilgilenen akım. Evlilik dışı ilişkiden çocuk sahibi olmuş ya da boşanmış çoğu baba, çocuğun velayet hakkını anne ile eşit ölçüde paylaşmak ister.

Get, Halaha'ya göre boşanırken, boşanmanın geçerli olması için, kocanın karısına sunmak zorunda olduğu belgedir. Belgedeki metin kısadır: "Bütün erkeklere müsaitsin". Burada anlatılmak istenen kadının artık evli olmadığı ve zina kurallarının kadın üzerinde uygulanamayacağıdır. Verilen get ile Yahudi evliliğinde kocaya geçen haklar kadına iade edilmiş olur.

<span class="mw-page-title-main">Ergenlikte eşcinsellik</span>

Ergenlikte eşcinsellik, ergenlik süresi içerisinde keşfettiği eşcinsel kimliği ya da ergenlikte çocuğun yaşadığı homoseksüellik benzeri eğilim taşıyan davranışlar bütünü. Çocukluk ve ergenlik çağında çocuğun başından geçen eşcinsel dürtü ve eğilimler bütünü olarak adlandırılır. Bu cinsel dürtüler bireyin cinsel yönelimi, cinsel kimlik arayışı sürecinde kendini bulmasında önemli bir yere sahiptir.

Psikolojik şiddet, failin mağduru duygusal olarak sindirmek ve aşağılamak, ona yaptırım uygulamak veya cezalandırmak için toplumdan soyutlamak üzere baskı uyguladığı bir saldırganlık ve istismar biçimidir.

İslam ve çocuklar konusu, İslam'daki çocukların haklarını, çocukların ebeveynlerine karşı görevlerini ve ebeveynlerin hem biyolojik hem de evlatlık çocukları üzerindeki haklarını içerir. Ayrıca farklı düşünce okullarına ilişkin haklar konusundaki görüş ayrılıklarından bazıları da tartışılmıştır.

Buzdolabı anne teorisi, otizmin anne sıcaklığının eksikliğinden kaynaklandığına dair bir teoridir. Güncel araştırmalar, otizmin nedenleri arasında genetik faktörlerin yanı sıra çevresel faktörlerin de bulunduğundan şüphelenildiğini göstermektedir.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde öne çıkan Müslüman şeriat hukukunun bir bölümü de aile hukukudur. Bu yasa evlilik, çocuklar ve boşanma ile ilgilidir. Aile hukuku, Osmanlı İmparatorluğu'nda özel hukuk kategorisine girer. Aile ve miras hukuku, Osmanlı hukukunun tam merkezindeydi ve bu nedenle yabancı hukukun nüfuzundan en az etkilenmişti. Osmanlı İmparatorluğu'nda İslam toplumunda toplumsal cinsiyet rollerinin belirlenmesinde aile hukuku da önemli bir rol oynamıştır. Tanzimat Dönemi'nde Osmanlı Devleti'nin bürokrasiye ağırlık vermesiyle birlikte kendi idareleri altında yaşayan ailelerin doğum, evlilik, ölüm gibi bilgileri toplamaya başladılar.

Çocuk ve Genç Suçluluğu, çocuktaki anti-sosyal eğilimlerin yasa müdahalesi gerektiren duruma gelmesi.

<span class="mw-page-title-main">Ebeveynlik stilleri</span>

Ebeveynlik stili, bir ebeveynin çocuğuyla etkileşimde bulunurken ve onu büyütürken kullandığı davranış, tutum ve yaklaşımların hepsini kapsayan bir durumdur. Ebeveynlik stilleri üzerine yapılan çalışma sonucunda ebeveynlerin ebeveynlik kalıplarında farklılık gösterdiği ve bu kalıpların çocuklarının gelişimi ve refahı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabileceği görülmüştür. Ebeveynlik stilleri, geniş uygulama ve tutum kalıplarını kapsadığı için belirli bir modeli yoktur. Ebeveynlik stilleri aynı zamanda ebeveynlerin çocuklarına tepki verme ve onlardan talepte bulunma aşamalarını da kapsar.