
Zihin yetersizliği veya mental retardasyon, zihinsel işlev kapasitesi, normal kabul edilen sınırların anlamlı ölçüde altında olan ve uyumsal davranışlarda yetersizlikleri olan bireyleri tanımlamak için kullanılır. Zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinin, sinir hücrelerinin ve beyin ağında meydana gelen bir sapma veya zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinde meydana gelebilecek bir zedelenme sonucu oluşan ve 18 yaşından önce gelişim dönemlerinde farklılık olarak kendisini gösteren Nörogelişimsel bir bozukluktur.

Nöroloji ya da sinir bilimi, genel olarak beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen, cerrahi dışındaki tedavi uygulamalarını içeren tıp bilimi dalıdır. Nöroloji zamanla içine kapalı ve sınırlı bir dal olmaktan çıkmış, epilepsi, hareket bozuklukları, beyin damar hastalıkları, bunamalar, uyku bozuklukları gibi ayrıca özelleşmişlik gerektiren alt disiplinlere bölünmüştür, bunun yanı sıra 19. yüzyılda ruh hastalıklarıyla birlikte ele alınırken, 20. yüzyıldan itibaren psikiyatri ayrı bir dal olarak ayrılmıştır. Tüm bu alanlardaki ciddi laboratuvar arka planının yanı sıra günümüze nöroloji pek çok başka tıp alanı ile multidisipliner bir ilişki içindedir.

Kaygı, endişe ya da anksiyete, hoş olmayan bir iç çatışma durumu ile karakterize olan, sıklıkla ileri geri ilerleme gibi sinirsel davranışların eşlik ettiği bir duygudur. Bu durum, beklenen olaylar karşısında öznel olarak hoş olmayan dehşet duygularıdır.
Çocuk, bebeklik ve ergenlik çağları arasındaki insan. Genellikle konuşma ve yürüme kabiliyetleri kazanıldıktan sonra çocukluğun başladığı; cinsel gelişimin başladığı ergenlik dönemi ile birlikte çocukluk döneminin bittiği kabul edilir. Ama bu tanımlamalar görecelidir ve kesin sınırları yoktur. Birleşmiş Milletlerin raporlarında 0-18 yaş arasındaki insanlar çocuk kabul edilirler. Bunun haricinde çocuk kelimesi sıklıkla evlat anlamında da kullanılır.

TOEFL, standart Amerikan İngilizcesini üniversite düzeyinde kullanabilme ve anlayabilme yeteneğini ölçen bir sınavdır. Pek çok Amerikan ve İngilizce eğitim veren üniversite başvuruculardan bu sınavı ister. Dünyanın çoğu ülkesinde yılda birkaç kere verilen bu sınavı ABD'de Educational Testing Services şirketi düzenler. Test, 190'dan fazla ülke ve bölgede 11.000'den fazla üniversite ve diğer kurum tarafından kabul edilmektedir. TOEFL, IELTS, Duolingo English Test, Cambridge Assessment English ve Trinity College London sınavları da dahil olmak üzere dünya çapındaki birçok önemli İngilizce dil sınavından biridir. ETS, kurumlara bağımsız olarak gönderilen ve sınavı takip eden iki yıl boyunca geçerli olan resmi puan raporları düzenler.
Dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu nörogelişimsel bir bozukluktur. DEHB dikkat, dürtüsellik ve öz düzenlemeyle ilgili sorunlarla kendini gösterir ; Bazen şiddetli fiziksel huzursuzluk da ortaya çıkabilir.

Hipoksi, beden dokularında oksijen oranının azalması ile karakterizedir. Genel olarak, dokulara oksijen iletiminin yetersizliğini ifade eder. Hipoksi yetersiz doku perfüzyonu, metabolik bozukluklar veya oksijen kaynağı eksikliği gibi nedenlerle oluşur. Sadece kandaki yetersiz oksijen durumu için hipoksemi terimi kullanılır.
İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.

Mani, kişinin depresyon sürecinde normal hâlinden farklı, abartılı ve aşırı davranışlar sergilemesi durumu.

Histeri veya isteri, psişik ve motor bozukluklar, özellikle duygusal reaksiyonlarda taşkınlık, ani sinirlenme, hareket bozuklukları, geçici kişilik değişimi ve günlük hafıza kaybı gibi çeşitli sistemlere ait psikosomatik şikayetlerle belirgin psikonevrotik bozukluk. Denetim dışına çıkıp kişinin işlevselliğini aksattığında aşırı hayal gücü veya korkuları ifade eden nevrotik zihinsel bir hastalığı tanımlar. Histeri, hastalarda ani, sinirsel, nevrotik bir hastalık olarak bilinir. Histerik hasta, kendindeki ruh sağlığının bozukluğundan habersizdir.
Akinezi, (Fransızca ; akinésie sözcüğünden Türkçeye geçen akinezi, insanda otomatik hareket yeteneğinin kaybolmasının bir sonucudur.

Frontal lob, frontal korteks ya da Ön Lob veya lobus frontalis beynin ön tarafında yerleşimli, bilinçli düşünmeden sorumlu olan beyin bölgesi.

Disfaji yutma güçlüğü anlamına gelen tıbbi terim. Genelde başka bir rahatsızlığa ait belirti olarak görülse de, bazen kendi başına bir rahatsızlık olarak da değerlendirilir.
Ses bilgisi ya da fonetik dilsel seslerin öğelerini araştıran modern dilbilim, biyoloji, akustik bilimi, sinirbilim, tıp ve diğer bilimlerle ilişkili olan kendine özgü, disiplinler arası bir alandır. Ses bilgisinin araştırma nesnesi, konuşulan dildir. Dilde gerçekleşen ses olayları da bu bilim dalının konularından biridir.
Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) veya posttravmatik stres bozukluğu (PTSD), travma yaratan bir olayın yaşanmasından sonra, o olayın günlük yaşamda veya rüyada tekrar yaşanması, o olayı hatırlatan durumlardan kaçınmaya yol açan bir aşırı uyarılmışlık, kaygı ve kolayca irkilmeyi içeren bir kaygı bozukluğudur.
Disgrafi, öncelikle el yazısı olmak üzere yazma yeteneğinde ve tutarlılıkta eksikliktir. Disgrafi, özel bir öğrenme güçlüğü ve aynı zamanda bir transkripsiyon engelidir; bu, bozulmuş el yazısı, ortografik kodlama ve parmak dizilimi (yazmak için gerekli kasların hareketi) ile ilişkili bir yazma bozukluğu olduğu anlamına gelir. Genellikle konuşma bozukluğu, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) veya gelişimsel koordinasyon bozukluğu (DCD) gibi diğer öğrenme güçlükleriyle örtüşür. DSM-IV Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı'nda, disgrafi, kişinin zekası ve yaşına uygun eğitim ile ölçülen yaşı göz önüne alındığında, yazma becerilerinin beklenenin altında olması durumunda, yazılı anlatım kategorisinde bir öğrenme güçlüğü olarak tanımlanır. DSM, yazmanın yalnızca yazma ile ilgili motor becerilere atıfta bulunup bulunmadığı veya ayrıca ortografik beceriler ve heceleme içerip içermediği konusunda net değildir.

Mentalizm, bir kişide var olan veya olduğu düşünülen zihinsel durum ve özelliğe karşı takınılan ayrımcılık ve yapılan baskıdır. Ayrımcılık ruhsal bozukluk ve bilişsel bozukluğa dair basmakalıp anlatılara dayanmaktadır. Ayrımcılığın hedefinde otizm, öğrenme güçlüğü, DEHB, bipolar bozukluk, şizofreni gibi kişilik bozukluklarının yanında kekemelik, tikler ve mental retardasyon olabilir.
Özel eğitim, öğrencilerin bireysel farklılıklarına; akademik, sosyal, günlük yaşam ve benzeri yetersizliklerine hitap eden geliştirilmiş ve bireyselleştirilmiş eğitim anlayışıdır. Özel eğitim, öğrenme güçlüğü, gelişimsel yetersizlikler, iletişim bozuklukları, duygusal ve davranışsal bozukluklar, fiziksel engelli ve diğer yetersizlik sınıfında olan veya yetersizliği olmayıp özel yeteneği yani yüksek yeterliliği olan öğrencilere uygun eğitim sağlamayı amaçlar. Yetersiz veya yüksek yeterliliğe sahip öğrencilerin farklı öğretim yaklaşımları, teknoloji kullanımı, özel olarak uyarlanmış bir öğretim sınıfı, ek ders, BİLSEM, destek eğitim odası veya ayrı bir özel eğitim okulu vb gibi eğitim hizmetlerinden yararlanmaları sağlanır.

Öğrenme güçlüğü, öğrenme bozukluğu veya özel öğrenme güçlüğü, okuma, yazma, dinleme, konuşma, ilişkilendirme veya matematik alanlarından birinde veya daha fazlasında ortaya çıkan öğrenme problemlerine verilen nörolojik bir bozukluktur. İnsanların ne gördüğü ve ne işittiğini yorumlama yeteneğini hem de beynin farklı bölümlerinden gelen bilgiyi ilişkilendirme yeteneğini etkileyen bir grup sınırlılıktır. Bu sınırlılıklar sözlü ve yazılı dilde güçlükler, koordinasyon, kendini kontrol etme ya da dikkat gibi birçok şekilde ortaya çıkabilir. Öğrenme güçlüğü olan bireylerin zeka skalası normal veya normal üstüdür; normalin altında olan bireyler öğrenme güçlüğü sınıfından ayrılarak zihinsel yetersizlik sınıfına dahil olurlar. Öğrenme güçlüğü tek bir bozukluk olmayıp bir grup bozukluğu ifade eder ve ortak bir tanımı yoktur. Birçok disiplinlerce farklı tanımlamalar yapılmıştır.
Diskalkuli sayı algısı bozukluğundan dolayı bireyin aritmetik işlemlerde, dört işlem problemlerinde, ölçmede ve diğer matematik alanlarında beklenenin altında performans göstermesidir. Diskalkuli Öğrenme güçlüğü'nün altında ele alınmakta olup normal ve normal üstü zeka seviyesindeki bireylerin yetersiz matematik performansını ifade eder. Zihin Yetersizliğine sahip bireylerdeki düşük matematik performansı diskalkuli olarak ifade edilmez.