İçeriğe atla

Diri fay

Kuzey Anadolu Fay Hattında 20. yy da gerçekleşen depremlerin yüzey kırığı uzanımları ve atım miktarları

Diri fay veya aktif fay, tarihsel dönemde deprem oluşturmuş olan tüm faylara verilen isim. Yer kabuğundaki çeşitli ölçekteki kayma yüzeyleri, (üzerinde deprem gerçekleşen ve hareket eden iki levha ya da levhacık arasındaki ara yüzey) fay olarak adlandırılır.

Fayların dirilikleri sadece yazılı tarihsel kataloglardan değil aynı zamanda tarihi yapıları etkileyen faylanma işaretlerinden de anlaşılabilir. Genç Kuvaterner çökellerini (2 milyon yıldan daha yaşlı olmayan) kesen faylar, ötelenmiş genç akarsu yatakları, ötelenmiş akarsu – denizel sekiler, basınç sırtı ya da çöküntü gölcükleri, uzamış sırtlar gibi genç morfolojik şekiller oluşturmuş faylar, diri faylardır.

Diri fay sınıflaması

Herhangi bir bölge veya ülke için yapılabilecek diri fay sınıflaması eldeki verinin niteliği ve kullanım amacına göre değişir. Diri fayların sınıflamasında, kullanılan kriterlere göre değişen yaklaşımlar olup, aktif, potansiyel aktif, yetkin fay terimleri en çok kullanılanlardır.[1] Bu tanımların çoğunda kullanılan başlıca kriter, depremler sonucu faylar boyunca yüzeyde veya yüzeye yakın derinliklerde meydana gelen “yer değiştirme” dir. Diri fayların alt gruplara ayrılarak sınıflamasında ise faylarda meydana gelmiş en son yüzey yırtılmasının oluş zamanı jeokronolojik ölçüt olarak kullanılmaktadır.[2]

  1. Deprem yüzey kırığı. – 1900-Günümüz zaman aralığında yüzey kırılmasıyla sonuçlanan büyüklükte deprem üretmiş fay.
  2. Holosen fayı. –Holosen (son 11.000 yıl) ‘de yüzey kırılmasıyla sonuçlanan büyüklükte deprem üretmiş fay.
  3. Kuvaterner fayı. – Kuvaterner (son 2.600.00 yıl) ‘de yüzey kırılmasıyla sonuçlanan büyüklükte deprem üretmiş ancak, Holosen aktivitesi ve depremselliği kuşkulu fay.
  4. Olası Kuvaterner fayı veya çizgisellik.- Kuvaterner aktivitesi kuşkulu fay veya güncel topoğrafyada belirgin çizgisellik.

Bu sınıflamada, ilk üç kategoride tanımlanmış olan faylar gelecekte yüzey kırılmasıyla sonuçlanabilecek büyüklükte bir deprem üretebilecek tektonik yapılardır. Deprem yüzey kırığı ve Holosen faylarının dirilikleri üzerine olan veriler kesindir. Deprem tehlike değerlendirmeleri açısından bunların ülkedeki birinci derecede önemli deprem kaynakları oldukları kuşku götürmez. Ayrıca üst ölçekli planlamalar açısından bu iki sınıftaki faylar yüzey faylanması tehlikesi en yüksek olan fay zonları olarak önerilmektedir. Üçüncü sınıfta (Kuvaterner fayı) tanımlanmış olan faylar, son 11.000 yılda yüzey yırtılmasıyla sonuçlanan deprem üretip, üretmedikleri hakkında yeterli jeolojik ve jeomorfolojik veri toplanamayan faylardır. Bunlardaki veri eksikliğinin nedenleri araştırma yetersizliğine bağlanabileceği gibi, bu faylar içerisindeki yüzey yırtılması geliştiren büyük depremlerin 11.000 yılı aşan geniş bir tekrarlanma aralığı içerisinde gerçekleştiğine de yorumlanabilir. Bu nedenle, deprem yapabilirlikleri açısından Kuvaterner fayları potansiyel diri fay olarak kabul edilmelidir. Kuvaterner faylarının kesin deprem kaynakları olup olmadıkları, üzerinde yapılacak olan daha ayrıntılı paleosismolojik çalışmalarla ortaya konulmalıdır.

San Andreas Fayı, sağ yönlü doğrultu atımlı bir diri fay karakterindedir, 1906 San Francisco Depremini oluşturmuştur

Olası Kuvaterner fayı veya çizgisellik olarak haritalanmış olan faylar ise genelde Miyosen-Pliyosen'de gelişmiş ancak, Kuvaterner-Günümüz zaman aralığında aktivitelerini yitirmiş Neoteknik dönem yapıları veya güncel jeomorfolojiyi kontrol eden bazı Paleoteknik dönem yapıları olup, Kuvaterner aktiviteleri kanıtlanmamış fay veya çizgiselliklerdir. Deprem potansiyelleri açısından bu fay veya çizgisellikler hakkında kesin değerlendirmeler yapılabilmesi için daha ayrıntılı jeolojik, sismolojik ve uzun dönemli jeodetik verilere gereksinim vardır.

Diri fay haritaları

Diri Fay Haritaları, deprem tehlikesinin belirlenmesi ve deprem zararlarının azaltılmasında gerekli bilgi altyapısının temelini oluşturur. Diri fay haritaları ile birlikte

  • Jeoloji haritaları
  • Sismotektonik haritalar
  • Diri fay bilgi altyapısı
  • Tarihsel ve aletsel dönem deprem kayıt ve katalogları
  • Jeodezik bilgiler

deprem kaynak zonlarının tanımlanmasında gerekli olan diğer verilerdir.[3][4]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Jennings, C.W: 1994. An explantory text to accompany the fault activity map of California and adjacent areas with locations and ages of recent volcanic eruptions 1:750000 scale. California Department of Conservation Division of Mines and Geology Publications and Information, Geological Data Map No:6, 92 p., Sacremento, California.
  2. ^ Emre, Ö.,vd., 2012. 1:250.000 Ölçekli Türkiye Diri Fay Haritası, 59 Pafta. MTA Genel Müdürlüğü Yayınları.
  3. ^ Duman, T.Y., 2012. Yenilenmiş Türkiye Diri Fay Haritaları ve Deprem Tehlikesinin Belirlenmesi Açısından Önemi, Teknik Doküman, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı.
  4. ^ Emre, Ömer. "Diri Fay Haritaları". Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü. 17 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Aralık 2013. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Deprem</span> yer kabuğunda beklenmedik anda ortaya çıkan enerji atımı

Deprem, yer sarsıntısı, seizma veya zelzele, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Sismik aktivite ile kastedilen, meydana geldiği alandaki depremin frekansı, türü ve büyüklüğüdür. Depremler sismograf ile ölçülür. Bu olayları inceleyen bilim dalına da sismoloji denir. Depremin büyüklüğü Moment magnitüd ölçeği ile belirlenir. Bu ölçeğe göre 3 ve altı büyüklükteki depremler genelde hissedilmezken 7 ve üstü büyüklükteki depremler yıkıcı olabilir. Sarsıntının şiddeti Mercalli şiddet ölçeği ile ölçülür. Depremin meydana geldiği noktanın derinliği de yıkım kuvveti üzerinde etkilidir, bu sebepten yeryüzüne yakın noktalarda gerçekleşen depremler daha çok hasara neden olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">1999 Düzce depremi</span> Düzcede gerçekleşmiş 7.5 büyüklüğünde deprem

1999 Düzce depremi, 12 Kasım 1999 Cuma günü saat 18.57'de aletsel büyüklüğü 7,2 ve merkez üssü Düzce olan deprem. 30 saniye süreyle etkili olan deprem, pek çok ilin yanı sıra Ukrayna'dan da hissedildi.

<span class="mw-page-title-main">Tendürek Dağı</span> Türkiyede bir volkanik dağ

Tendürek Dağı (Ermenice:Թոնդրակ) Ağrı ve Van illerinin arasında İran sınırının yakınında bulunan bir stratovolkandır. Nuh'un Gemisi'nin muhtemel konumu yakınlarında olmasıyla bilinen bu yanardağ oldukça büyüktür; kurumuş lav akıntıları düz bir arazi üzerinde yaklaşık 650 km²'lik bir alanı kaplar. Dağın iki ana yapısı, zirve krateri olan Büyük Tendürek ve ana kraterin doğusunda bulunan Küçük Tendürek'tir. Yamaçları çok yumuşak olup, ismini aldığı kalkanı andırır. Tendürek Dağı'nın, Hawaii adasındaki volkanlar gibi akışkan lav püskürttüğü bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Samanlı Dağları</span>

Samanlı Dağları, Marmara Bölgesi'nde kuzeyde İzmit Körfezi, güneyde İznik Gölü ve Gemlik Körfezi'yle sınırlanan yörede, batıda Bozburun, doğuda Sakarya Nehri'nin Geyve Boğazı arasında yer alan dağlara verilen ad.

<span class="mw-page-title-main">1939 Erzincan depremi</span> 1939 yılında meydana gelen Erzincan merkezli deprem

1939 Erzincan depremi veya Büyük Erzincan Depremi, 27 Aralık 1939 tarihinde merkez üssü Erzincan olan 7,9 Ms büyüklüğünde gerçekleşen deprem. Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS) ise depremin büyüklüğünü 7,8 Mw  olarak kaydetti. Mercalli şiddet ölçeğine göre depremin şiddeti, ölçeğin en yüksek değeri olan XII (Afetsel) olarak saptanırken 116 bin 720 bina bütünüyle yıkıldı. Sarsıntı sonucunda resmî sayılara göre 32 bin 968 kişi yaşamını yitirdi, 100 binden fazla kişi ise yaralandı. Ölüm oranlarının yüksek olmasının ana nedenleri arasında; çetin kış koşullarının olması, yardımların ve arama-kurtarma faaliyetlerinin güç koşullar altında yürütülmesi gösterildi.

<span class="mw-page-title-main">1906 San Francisco depremi</span> 18 Nisan 1906 Çarşamba günü yerel saate göre sabaha karşı 5:12de vuran yüksek şiddetli deprem

1906 San Francisco depremi San Francisco, CA ve Kuzey Kaliforniya'yı 18 Nisan 1906 Çarşamba günü yerel saate göre sabaha karşı 5.12'de vuran yüksek şiddetli depremdir. Depremin büyüklüğü genel olarak 7,9 Mw kabul edilir. Buna karşın depremin büyüklüğü en az 7,7 Mw en fazla 8,25 Mw olarak ileri sürülmüştür. Esas sarsıntı merkezi şehrin 2 mil (3 km) uzağında, denizdeki Mussel Kayalıkları'dır. Bölge; San Andreas Fay Hattı'ndan kaynaklanan bu depremle kuzey-güney doğrultusunda 296 mil (477 km) ikiye ayrılmıştır. Sarsıntı Oregon'dan Los Angeles'a; hatta denizden oldukça uzak olan Nevada'nın merkezine kadar geniş bir alanda hissedilmiştir. Deprem ve sonucunda oluşan büyük yangın, Amerika Birleşik Devletleri tarihinde meydana gelen en kötü doğal afet olarak kabul edilir. Deprem ve bunun sonucunda oluşan yangın sebebiyle ölenlerin sayısının 3.000'den fazla olduğu tahmin edilmiştir. Bu rakam Kaliforniya tarihinde bir doğal afetten dolayı ölen en fazla kişi sayısıdır. Depremin ekonomik etkileri, yakın geçmişte meydana gelen Katrina Kasırgası ile benzerlik göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sismolog</span>

Deprem bilimi uzmanı olarak da bilinen Sismologlar, jeolojik malzemelerde sismik dalgaların oluşumunu ve yayılmasını inceleyen jeofizik konusunda uzmanlaşmış yer bilim adamlarıdır. Bu jeolojik malzemeler, bir laboratuvar örneğinden Dünya'nın tamamına, yüzeyinden çekirdeğine kadar değişebilir.

<span class="mw-page-title-main">Glasiyoizostazi</span>

Glasiyoizostazi ya da Buzul İzostatik Ayarı, 100.000 yıllık dönemselliğe sahip buzul çevrimleri boyunca kıtasal buzulların, buz kütlelerinin ve okyanusların arasındaki hemen hemen periyodik olan kütle dağılımlarından ötürü yerkabuğunun tekrar ayarlanması anlamına gelmektedir. Bu tanım, aynı zamanda, Dünya'nın mantosunun binlerce yıl ölçeğindeki viskoelastik davranışını çalışmak için tanımlanan buzul sonrası esneme ile eş anlamlı kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Paleosismoloji</span>

Paleosismoloji, depremler oluştuktan çok sonra eski deprem izlerinin araştırılmasıdır. Aletsel dönem kayıtları ve günümüz araştırmalarından önce olmuş eski depremler ile ilgili bilgiler olmadan, sismologların merak ettiği pek çok soruya yanıt verilemez. Bu sorular genellikle tarihsel dönem öncesi depremlerle ilgili faylar, kıvrımlar ve ikincil etkiler konusundadır. Diğer önemli sorular, bir deprem döngüsünün uzunluğu, bu döngünün düzenli ya da düzensiz oluşu ve bir depremle diğerinin kaynak özelliklerinin benzer olup olmamasıdır. Birçok önemli keşifler paleosismoloji tekniklerinden faydalanılarak yapılmıştır. Örneğin; birçok küçük depremin bir şekilde San Andreas gibi fayları rahatlatacağı ve büyük deprem ihtimalini azaltacağı yönünde yaygın bir yanlış düşünce vardır. Paleosismoloji sayesinde şimdi bilinmektedir ki, fayın tüm hareketleri son derece büyük depremlerle gerçekleşir. Bu sismik olayların hepsi, sedimantasyon kayırlarında iz bırakır.

Türkiye jeolojisi, milyonlarca yıllık süreç içinde bugünkü Türkiye topraklarının karmaşık tektonik etkilerle şekillenmesini inceleyen alt başlıktır.

<span class="mw-page-title-main">1929 Suşehri depremi</span> 1929da Sivasın Suşehri ilçesinde meydana gelen deprem

1929 Suşehri depremi, 18 Mayıs 1929 tarihinde merkez üssü Sivas'ın Suşehri ilçesi olan, yerin 10 km derinliğinde richter ölçeği'ne göre 6.1 Mw büyüklüğünde meydana gelen deprem. Farklı kaynaklara göre deprem sonucunda Suşehri, Koyulhisar ve Şebinkarahisar ilçelerinde toplam 64 kişi öldü, 72'den fazla kişi ise yaralandı. Ayrıca 1357 hane tamamen yıkılırken, 364 hane ise ağır hasar aldı.

<span class="mw-page-title-main">2022 Luding depremi</span>

2022 Luding depremi, 5 Eylül 2022 tarihinde yerel saatle 12:52:19'de Çin'in Sichuan ili Luding yerleşiminde gerçekleşen 6.6 veya 6.8 büyüklüğündeki depremdir. Depremin dış merkezi Kangding'in 43 km güneydoğusunda yer alır. Deprem binlerce artçı şokla takip edilmiş ve bazı yerlerde toprak kaymalarına yol açmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bindirme fayı</span>

Bindirme fayı ; fay düzlemine 10°-35° genelde 30° eğimi olan, eğim atılımlı fay sınıfında, yaşlı birimler genç birimlerin üzerinde olduğu fay çeşitidir.Birde fay düzlemine eğimi 45° küçük açılar için bindirme fay kullanımı da yaygındır.
Ters fay ise fay düzlemine eğimleri 45° büyük ve 45° küçük açıları da kapsar. Yani en geniş tanımı ters fay olarak adlandırılır. Ters/bindirme fay kullanımı bu sebep ile yaygındır.
Fay düzlemine 0°-10° eğimli faylara örtü fay veya nap denilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">1872 Amik depremi</span> 1872de Antakyada meydana gelen bir deprem

1872 Amik depremi veya 1872 Antakya depremi, 3 Nisan 1872 tarihinde merkez üssü Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Halep Vilayeti sınırları içindeki Amik Ovası'nda 7.2 Ms büyüklüğünde meydana gelen deprem. Deprem katalogları, yüzey dalgası büyüklüğünü 7.2 Ms  ve Mercalli şiddet ölçeği derecelendirmesi XI (Felaket) olarak yerleştirir. Deprem Amik Ovası boyunca yerleşim birimlerinde yıkıma yol açtı ve 1800'den fazla kişi hayatını kaybetti.

Sismolojide, bir deprem yırtılması, yer kabuğundaki bir deprem sırasında meydana gelen kayma derecesidir. Depremler, toprak kaymaları, bir volkandaki magmanın hareketi, yeni bir fayın oluşumu veya en yaygın olarak mevcut bir fayın kaymasını içeren birçok nedenden dolayı meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">2002 Denali depremi</span>

2002 Denali depremi, 3 Kasım 22:12:41 UTC'de meydana geldi ve merkez üssü Denali Ulusal Parkı ve Koruma Bölgesi, Alaska, Amerika Birleşik Devletleri'nin 66 km DGD idi. 7.9 Mw büyüklüğündeki bu deprem, Amerika Birleşik Devletleri'nde 1965 Rat Adaları depreminden sonra 37 yılda kaydedilen en büyük depremdi. Şok, Alaska'nın iç kesimlerinde şimdiye kadar kaydedilen en güçlü şoktu. Uzak konum nedeniyle, ölüm olmadı ve yalnızca bir yaralanma oldu.

<span class="mw-page-title-main">Yüzey kırılması</span> jeolojik fenomen

Yüzey kırılması, sismolojide, bir fay boyunca bir deprem yırtılması Dünya yüzeyini etkilediğinde zemin yüzeyinin görünür kaymasıdır. Yüzey kırılması, zemin seviyesinde yer değiştirmenin olmadığı gömülü kırılma ile karşı karşıyadır. Bu, yer sarsıntısından kaynaklanan herhangi bir riske ek olarak, aktif olabilecek bir fay kuşağı boyunca inşa edilmiş herhangi bir yapı için büyük bir risktir. Yüzey kırılması, kırılmış bir fayın her iki tarafında dikey veya yatay hareket gerektirir. Yüzey kırılması geniş arazi alanlarını etkileyebilir.

<span class="mw-page-title-main">1899 Aydın-Denizli depremi</span> Osmanlı İmparatorluğunda yaşanan bir deprem

1899 Aydın-Denizli depremi, 20 Eylül 1899 tarihinde günümüz Türkiye'sinde 6,5-7,1 Mw büyüklüğünde bir depremdir. Depremin şiddeti Mercalli şiddet ölçeğine göre IX idi. Aydın ve Denizli'de ağır hasar oluştuğu ve 1,117-1,470 arasında can kaybı olduğu kaydedildi.

Mega bindirmeli depremler, bir tektonik plakanın diğerinin altına doğru zorlandığı yakınsak plaka sınırlarında meydana gelir. Depremler, iki plaka arasındaki teması oluşturan bindirme fayı boyunca yaşanan kaymadan ötürü kaynaklanır. Bu levhalar arası depremler, 9.0'ı geçebilen moment büyüklükleri (Mw) ile gezegenin en güçlü depremleridir. 1900'den bu yana, büyüklüğü 9.0 veya daha büyük olan tüm depremler, mega bindirmeli depremlerdir.

<span class="mw-page-title-main">1872 Lone Pine depremi</span> Kaliforniyada yaşanan bir deprem

Lone Pine depremi olarak da bilinen 1872 Owens Vadisi depremi, 26 Mart 1872 yılında Owens Vadisi'nde, merkez üssü Lone Pine kasabası yakınında meydana gelmiştir. Büyüklüğünün maksimum X (Ekstrem) Mercalli Yoğunluğu ile 7,4 ila 7,9 olduğu tahmin edilmektedir. Kayıtlı tarihte Kaliforniya'yı vuran en büyük depremlerden biridir ve büyüklüğü yönünden 1906 San Francisco depremine benziyordu. Deprem sonucunda yirmi yedi kişi ölmüş, elli altı kişi yaralanmıştır.