Din, nadiren de olsa ilmet, genellikle doğaüstü, transandantal ve cansal unsurlarla ilişkilendirilmiş, çeşitli ayinler ve uygulamaları içeren, ahlak, dünya görüşleri, kutsal metinler ve yerler, kehanetler, etik kuruluşlarından oluşan bir sosyo-kültürel sistemdir.

Ekonometri İki veya daha fazla verinin, birbirleri arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkiden yola çıkarak, matematik, istatistik ve bilgisayar bilimi aracılığıyla ekonomik ilişkilerin ampirik bir biçimde değerlendirilerek, bu veriler arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır. Daha açık olmak gerekirse, "sonucu uygun metodlarla ilişkilendirilmiş, teori ve gözlemin eşzamanlı gelişimi tabanlı mevcut ekonomik olgunun nicel çözümlemesidir." Bir ekonomiye giriş ders kitabı ekonometriyi: "dağlarca verinin arasından basit ilişkileri çıkarmak için titizlikle araştırmak" olarak açıklamıştır. "Ekonometri" terimi ilk olarak Polonyalı ekonomist Pawel Ciompa tarafından 1910 yılında kullanılmıştır. Bugünkü kullanım şekline getiren ise Ragnar Frisch'dir. Günümüzde daha güçlü bilgisayar yazılımların varlığıyla ekonometrik analizlerin gücü artmıştır.
Mitoloji, mit veya söylen bilimi belirli bir din veya kültürdeki insanlık ile evrenin yaratılış ve doğasını, geleneklere özgü inanç ve uygulamaların sebebini açıklamaya yönelik söylencelerin tümü. Mit (söylen) sözcüğü gerçekte doğru olmayan bir hikâye veya anlatı için tercih edilir ve çoğunlukla bir yanlışlık, doğru olmayan unsur vurgusu barındırır.

Termodinamik; ısı, iş, sıcaklık ve enerji arasındaki ilişki ile ilgilenen bilim dalıdır. Basit bir ifadeyle termodinamik, enerjinin bir yerden başka bir yere ve bir biçimden başka bir biçime transferi ile ilgilenir. Bu süreçteki anahtar kavram, ısının, belirli bir mekanik işe denk gelen bir enerji biçimi olmasıdır.
Din psikolojisi, insana özgü olan dinsel yaşamın psikolojik açıdan çeşitli yönlerini inceleyen bilim dalı. Diğer bir ifade ile din psikolojisi, dinin insan ruhundaki temel karakteristiklerini, davranışlara yansıyan etki durumlarını ele alır. Psikoloji duygu, düşünce ve davranışların bilimsel olarak araştırılmasını konu edinirken; din psikolojisi dinî duygu, düşünce ve davranışların araştırılmasını konu edinmiştir.
Eğitimsel ölçme, genel anlamda ölçme, bir olguya anlamlı sayı ya da semboller atama işlemidir. Eğitsel ölçme ise bu olguların öğrenme ürün ya da sürecine göre kazanımları kapsar. Eğitimsel ölçmelerin amacı ölçülmesi amaçlanan öğrenme yapılarının görgül kestirimlerini sağlamaktır. Bu amaca yönelik olarak değişik ölçme modelleri geliştirilmiştir.

İlahi, Allah'ı veya çeşitli kutsal kişi ya da varlıkları övmek amacıyla bestelenen sözlü dinî şarkılar. İlahi kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir ve "Ey Tanrım!" anlamına gelmektedir.

Roma mitolojisi, Antik Roma'da yaşayan insanların mitolojik inançlarının bütününe verilen isimdir. Genelde iki ana bölümü olduğu düşünülür; ilk bölüm ki daha sonraları etkin olmuştur ve edebidir, genellikle Etrüsk mitolojisindeki öğelerin Romalılaştırılmış hallerinden meydana gelir, ikinci bölüm ise daha erken dönemlerde etkin olmuş olan ve daha çok kültik olan farklı uygulama ve inançlara sahip daha özerk bir bölümdür.

Tanrıça, dişi ya da dişil ilah anlamlarına gelebilir. Soyut bir ilahi varlıktır. Birçok kültürde tanrıçalardan bahsedilir. Bazen tek başına, ama çoğunlukla bir panteonun üyesi olarak tanrıça inanışı özellikle paganizmde yaygındır.

Putperestlik veya putataparlık, genel anlamda bir nesne, görüntü veya fikre tapım içeren bir dini uygulama, anlayış veya inançtır. Putperestlik farklı şekillerde tanımlandığı ve farklı çeşitleri olduğu gibi bazen politeizm benzeri monoteist olmayan inanç yapılarını kastetmek için de kullanılır.

Zerdüştçülük, Zerdüştîlik ya da Mecûsîlik, günümüzden 3.500 yıl önce Zerdüşt tarafından İran'da kurulan, yaklaşık M.Ö. 6. yüzyıldan M.S. 7. yüzyıla kadar Pers, Med ve Sasani İmparatorluğu’nun dini olan, içerisinde düalist ve eskatolojik inanışın ilk örneklerini barındıran, dünyanın en eski tek tanrıcı vahiy dini. Bu dine inananlar Zerdüştçü, Mazdaist ve Zerdüştî olarak adlandırılıyor olup bedenen öldükten sonra dirilip Ahura Mazda'nın huzuruna çıkacaklarına ve orada sorgulanacaklarına inanırlar. Zamanla Zerdüştlüğün Zurvanizm gibi alt dalları ortaya çıkmıştır. Zurvanizm inancı, Zurvan olarak bilinen zaman ve kader tanrısını baş tanrı konumuna yükseltmiştir.

Tapınak, ibadethane ya da mabet; yüce bir varlığa tapınılan ve bazı diğer dinî ritüellerin gerçekleştirildiği kutsal yapı. Türkçe tapınak sözcüğü tapmak kökünden gelir. İbadethane sözcüğü Farsça ve mabet sözcüğü Arapça kökenlidir.
İstatistiksel model, değişkenler arasındaki ilişkilerin matematiksel denklemler kalıbında resmîleştirilmesine yarayan matematiksel bir modeldir. Bir istatistiksel model bir veya birden fazla rassal değişkenin bir veya birden fazla rassal değişkenle ilişkisini tarif eder. Model, değişkenler gerekirci (deterministik) değil; seçkisiz şekilde (stokastik) ilişkiliyken istatistikseldir. Matematiksel terimlerle, bir istatistiksel model sıklıkla bir (Y, P) çifti olarak anılır. Burada, Y olası gözlemler kümesini ve P, Y üzerinde mümkün dağılımlarını gösterir. Gözlemlenen veriyi üreten P’nin ayrık bir elemanının var olduğu kabul edilir. İstatistiksel çıkarım, bu kümenin hangi eleman veya elemanlarının doğru olmasının muhtemel olacağı konusunda bildirimler yapılmasına imkân verir.

Euthyphron Platon'un dindarlık üzerine yazdığı gençlik dönemi başka bir deyişle Sokratik diyaloglarından biridir. Euthyphron Sokrates'in Savunması ve Kriton diyalogları birbirinin devamı niteliğindedirler. Sokrates, MÖ 399 yılında Meletos adlı bir genç tarafından gençlerin ahlakını bozmak ve dinsizlik suçlamalarıyla açılan dava için mahkemeye gelmiştir. Savunma mahkeme sürecini, Kriton mahkeme sonrasını, Euthyphron ise mahkemenin hemen öncesini anlatır. Yani eser Sokrates'in Savunması'nın önceli olma özelliğini taşır.
Türkiye'de din, çeşitli dinî inançlardan oluşur. Ülkedeki en yaygın dinin İslam olduğu bilinmekle beraber, bu dine mensup kişilerin oranına ilişkin yayınlanan veriler çelişkilidir. Pew Araştırma Kuruluşu'nun yayımladığı 2012 yılı raporuna göre Müslümanların nüfusa oranı %98'dir. Sabancı Üniversitesi'nin katkılarıyla yapılan bir ankete göre de bu oran %98,3'e ulaşmaktadır. Ipsos'un 2016 tarihli anketine göre Türkiye'deki Müslümanlar nüfusun %82'sini oluşturmaktadır. Optimar'ın 2019'da yayınladığı ankete göre ise Müslümanların nüfusa oranı %89,5'tir. 2021 KONDA anketine göre insanların %92'si Müslüman olarak tanımlandı.

Termodinamikte, sistemin termodinamik durumu, durum fonksiyonları olarak bilinen uygun değişken değerleriyle tam olarak tanımlanabilir. Termodinamik değişkenlerinin değerleri bir sistem için bir kere belirlendiğinde, termodinamiğin bütün özelliklerinin değerleri eşsiz bir şekilde belirlenmiş olur. Genellikle, termodinamik durum termodinamik dengenin biri olarak varsayılır. Yani, bu durum bir sistemin sadece belli bir süredeki durumu değil, durum süresiz uzunlukta aynı ve değişmezdir.
Halk inançları, dini araştırmalarda ve folkloristikde popüler din ve yöresel dinin yanı sıra örgütlü dinin resmi doktrinleri ve uygulamalardan farklı olarak görülen dinin çeşitli biçimlerini ve ifadelerini tanımlamak için kullanılan terimlerdir. Halk inançlarının kesin tanımı akademisyenler arasında değişir.
Pietizm, erken modern dönemde Avrupa'da kiliseye, otoriteye farklı tavırlarla biçimlenen bir akımdır. Devlet kiliseleri ile yolunu tümüyle ayırmamıştır. Pietizm sözcüğü önceleri bir aşağılama olarak kullanılmasına rağmen, kendileri tarafından olumlu anlamda kullanılmaya başlandı. Farklı pietistlerin farklı amaçları vardı, ama genel olarak pietistler, dindarlık, ahlaki disiplin ve kişisel dini deneyimler aracılığı ile devlet kilisesi içinde anlamlı bir dini birlik kurmak istiyorlardı. İngiltere'deki Püritenlik, Pietizme benzer; çünkü o da kişisel bir dönüşümü, gönüllülük esasına dayalı dua toplantılarını ve sıkı ahlak kurallarını vurgular.

1917 Devrimi sırasında, Rus Ortodoks Kilisesi otokratik yapıda olan devlet ile derinden entegreydi ve resmi bir statüye sahipti. Bu durum, Bolşeviklerin dine karşı tutumuna ve dini kontrol altına almak için attıkları adımlara katkıda bulunan önemli bir faktördü. Böylece SSCB, resmi ideolojisine dayalı devlet ateizmini (gosateizm) kurmak ve mevcut dinlerin ortadan kaldırılması ve gelecekte dini inancın çoğalmasını engellenmek için uğraşan ilk devlet oldu.
Dünyanın başlıca dinleri ve ruhani gelenekleri az sayıda ana grupta sınıflandırılabilir ancak bu tek tip bir uygulama değildir. Bu teori 18. yüzyılda farklı toplumlardaki göreceli nezaket seviyelerini tanımak amacıyla ortaya çıkmıştır ancak bu uygulama o zamandan beri pek çok çağdaş kültürde itibarını kaybetmiştir