İçeriğe atla

Din bilimleri

Bazı farklı dinlerin sembolleri

Din bilimleri, dinle teolojik bakış açısıyla ve normatif yöntemlerle ve apolejetik (dini savunma) amaçla ilgilenen ilahiyatın aksine dinleri sosyal bilimler perspektifinden ve herhangi bir dini veya dinleri apolejetik (savunmacı) gaye gütmeden ve ideolojik muhalefet tavrı içine girmeden olgusal temelde araştıran ve analiz eden çeşitli sosyal bilim disiplinlerinin ortak adı.

Araştırma Yöntemleri ve metodolojileri farklı olduğundan din bilimleri (İngilizceReligious studies veya AlmancaReligionswissenschaft) ile teoloji (ilahiyat) birbirinden tümüyle olmasa da önemli ölçüde ayrılmaktadır. Bir teolog ile din bilimci arasındaki fark, birinin dini vahiy eksenli anlamaya diğerinin ise bilim perspektifi içinden bir dini veya tüm dinleri anlama ve açıklamaya çalışmasıdır. Hristiyanlıkta üniversitelerin teoloji bölümlerindeki Kutsal Kitap çalışmaları, misyonoloji (misyon bilimi); İslam'da ilahiyat fakültelerindeki fıkıh; hadis, tefsir, kelam gibi alanlarla dinleri sosyoloji; psikoloji, antropoloji, tarih gibi sosyal ve beşeri bilimler perspektifinden ele alan din sosyolojisi, din psikolojisi, din antropolojisi ve din fenomenolojisi gibi çeşitli alanlar birbirlerinden önemli ölçüde ayrılmaktadır.

Tarihçe

Max Müller

Din araştırmalarına duyulan ilginin tarihi Miletli Hecataeus'a (MÖ 550-476) ve Herodotus'a (MÖ 484-425) kadar geri götürülebilir. Daha sonra Orta Çağ'da İslam bilginleri İran, Yahudi, Hristiyan ve Hint inanç ve pratiklerini araştırmışlardır. Dinler tarihi alanında ilk eser Müslüman araştırmacı Muhammed Şehristani'nin kısaca El-Milel ve Nihal (Dinî Felsefi Gruplar üzerine Risale) olarak bilinen eseridir. 12. yüzyılda Peter the Venerable İslam'ı araştırmış ve Kur'anLatinceye çevirmiştir.

Farklı dinlere olan bu ilginin tarihi eski de olsa akademik bir disiplin olarak dinî araştırmaların tarihi yenidir. Bir bilim olarak dinî araştırmaların on dokuzuncu yüzyılda başladığı söylenebilir. Oxford Üniversitesi'nde karşılaştırmalı dinler alanındaki ilk profesör Max Müller olmuştur. Müller'in bu alanın ilk önemli eserlerinden biri olan kitabının adı "Introduction to the Science of Religion" (Din Bilimine Giriş)'tir.

18. ve 19. yüzyıllardaki bilim, biyoloji, kültür ve tarih şeklinde ayrımlaşan bilgi dallarından kültür ve tarih daha sonra yine 19. yüzyılda "beşeri bilimler" adını almıştır. 18. yüzyılda Almanya'da irrasyoneli; yani duygu, arzu ve hayalin rolünü ön plana çıkaran Fırtına ve Coşku hareketi ve Johann Gottfried Herder ile mitolojinin bir dünya görüşü olduğu ifade edilmeye başlanmıştı. Fransız ihtilali sonrasında geçmişe uygarlıklara yönelik (Hindistan, Mısır, İran medeniyetleri) araştırmalar ile arkeoloji, filoloji, etnografi gibi tarihi bilimler doğmuş böylelikle mukayeseli dinler ve filoloji çalışmalarına yol açılmış oldu. Bu gelişmeler sonucunda Hollanda'da C. P. Tiele (1830-1902) tarafından yönetilen düşünürler grubu, teoloji yerine dinler bilimini başlatmışlardır. İlk din bilimleri çalışmaları dinî fenomenin araştırmacının teolojik ve bilimsel yargılarını parantez içine almasını gerektirdiği fenomenoloji ile başladı.

Dinî fenomen üzerine yoğunlaşan araştırmalar Fransa'ya da sıçradı ve orada College de France'da tesis edilen Dinler Tarihi kürsüsü Albert Reville'e (1826-1906) teslim edildi. Ernest Renan (1823-1892) bu harekete katıldı. Tiele ekolü çizgisinde bu hareket; dinin tarihî formlarından çok, özü üzerine durdu.

18. yüzyıl sonu ve 19. yüzyıl başında; Hollanda, Paris, Brüksel, Louvain'de dinler tarihi kürsüleri kurulmuş; Paris'te, Revue de l'Histoire des religions ve Revue des religions dergilerinin, Louvain'de de Meseon'un çıkmaya başlaması, 11-23 Eylül 1893'te Chicago'da World's Parliament of Religions'un toplanması gibi din bilimleri açısından önemli olaylar gerçekleştirilmiştir.

Doğmakta olan dinler bilimi, beşeri bilimlerin tarihi-kültürel ekseninde dokümanter bilgi ve teorik açılımlarla bugüne kadar gelişmiştir.

Din tanımları

Farklı disiplinlere mensup bilim adamlarının dinlere getirdiği tanımlar bulunmaktadır. Din tanımlarını genel olarak; teolojik, ahlaki, felsefi, psikolojik ve sosyolojik kategoriler altında ele alınmaktadır.

  • Dinin teolojik tanımları: Teolojik tanıma göre din; "Tanrı’ya inanma", "manevi varlıklara inanç" yahut da "korkutucu hem de cezbedici olan bir gizem" şeklinde tanımlanabilmektedir.
  • Dinin ahlaki tanımları: Buna göre din, "duyguyla karışık ahlak" ve görevleri yerine getirme bilincidir.
  • Dinin psikolojik tanımları: Friedrich Schleirmacher'e göre din, "derin deruni tecrübenin bir türüdür".
  • Dinin sosyolojik tanımları: Alman felsefecisi Harald Hoffding’e atfedilen; ancak Durkheim, Bronislaw Malinowski gibi antropologlar tarafından da kabul edilen sosyolojik din tanıma göre din "değerlerin muhafazası" olarak görülür. Karl Marx ise "din halkın afyonudur" görüşünü benimser. Zira Marx'a göre din, sosyal ve ekonomik gücü ellerinde bulunduranların kalabalıkları hakimiyetleri altına almakta kullandıkları bir güç unsurudur.
  • Dinin felsefi tanımları: Paul Tillich'e göre din, hususi özneler, semboller ya da kavramlarda ifade edilen soyut bir ideayı ifade eden manevi varlıkla ilişkiye yönelik "nihai bir ilgidir".

Metodoloji

Din araştırmalarında kullanılan araştırma yöntemleri çeşitli başlıklar altında kategorize edilmeye çalışılmıştır. Peter L. Berger “işlevsel ve özsel” (functional and substantive); Robert Wuthnow “ikilik ve bütünsel” (dualistic and wholistic); Robert Segal ise, diğer birçokları tarafından kullanılan, “indirgemeci ve indirgemeci olmayan” (reductionistic and nonreductionistic) biçiminde ayrımlar yapmıştır.

Bazı araştırmacılar ise Dilthey'den aldıkları terimlerle kullanılan metodolojiyi iki ana başlık altında toplamaktadırlar. Buna göre din araştırmalarında kullanılan yöntem "Verstehen" (anlama/understanding) ve "Erklären" (açıklama/explanation) şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Anlama yöntemi dini inananın bakış açısından "anlamaya" çalışırken; açıklama yönteminde tümdengelimsel mantık kurallarını takip eden tabii bilimler model alınmıştır. Bu modelde inanan kişinin seçiminden bağımsız olarak dinî eylemleri "beyin faaliyetleri" veya "organizmanın çevresine tepkileri" şeklinde daha ziyade niceliksel yaklaşımla analiz edilmeye çalışılmaktadır. Marx, Freud, Ralph Burhoe, Radcliffe-Brown, Claude Levi Strauss araştırmalarında "açıklama" üzerine durmakta olan bilim insanlarından bazılarıdır.

Yukarıda kısaca ifade edilen iki metodolojik yaklaşım olmasına rağmen her iki yöntemi de kullanan bazı araştırmacılar bulunabilmektedir. Örneğin Weber, dinin kökenini ve tarihini açıklamaya çalışmakla birlikte karakteristik tipler ve fikri sistemleri de dinin anlaşılmasında kullanabilmektedir.

Din bilimleri ve teoloji

Din bilimleri, dinin ve dinlerin teolojik metotlar yerine sosyal bilim alanı içinde araştırılması amacıyla Avrupa'da doğmuştur. Başlangıçta sosyoloji, antropoloji, tarih gibi çeşitli alanlarda gelişmiş ve uzmanlaşma ile bu dalların alt dalı olarak gelişmesini sürdürmüştür. Örnek olarak din sosyolojisinin kurucusu sayılan ve aynı zamanda sosyolojinin de isim babası olan Auguste Comte'dur. Durkheim ve Weber'in de din sosyolojisine katkısı olan eserleri bulunmaktadır.

Türkiye'de din bilimleri

İslam ülkelerinin tarihi incelendiğinde farklı dinlere olan ilginin kaynağının oldukça eski tarihlere kadar geri gittiği görülmektedir. Özellikle Hindistan'daki Türk-Moğol hakimiyeti sırasında Hint dinlerine geniş bir ilgi olmuştur. Harezmli Biruni'nin gittiği Hindistan'da Sanskritçe öğrenip yazdığı Kitab'üt Tahkîk Mâli'l Hint, Hint dini ve kültürü hakkında geniş bilgi veren dikkat çekici eserlerden biridir. Yine Ekber Şah, Hint kutsal metinlerini çevirmiştir ve Din-i İlahi adında farklı dinlerden unsurları bir araya getirdiği senkretik bir hareket ortaya çıkarmıştır.

Türkiye'de İslam diniyle ilgili bilimsel çalışmaların tarihi de oldukça yenidir. Başta Ziya Gökalp olmak üzere Hilmi Ziya Ülken, Erol Güngör gibi yazarlar İslam'ın toplumsal yönü üzerine ilk öncü araştırmaları yapmışlar ancak genel olarak İslam ve özelde de diğer dinler üzerine Batı'daki sosyal bilim disiplini içerisinden yapılan araştırmaların çok kısıtlı sayıda kaldığı görülmüştür. Bunun başlıca iki ana sebebi olduğu söylenebilir:

1- Türkiye'de din bilimlerinin ilahiyat alanı içinde ve ona destek olmak üzere okutulması gerektiği şeklindeki inanç ve düşünce. Bu yaklaşım sebebiyle din bilimleri alanındaki çalışmaların bir kısmı temel yaklaşımları itibarıyla hala ilahiyat çizgisinden ayrılabilmiş değildir.

2- Dinin ve dinlerin sosyal bilim mantığı içerisinde araştırılmasının önünde duran engellerden diğeri din veya dinlerin ret veya kabul, iman ve inkâr şeklindeki ideolojik ve siyasi seçimlerin çerçevesi içerisinden değerlendirilmeye çalışılmasıdır. Söz konusu iki kutuplu yaklaşımın tarihsel, siyasal ve kültürel bazı gerekçeleri olsa bile günümüzün sosyal bilimlerinin ve din bilimlerinin temel mantığının dinlerin kökenlerini araştırmak, bir geneology çıkarmak değil dinlerin toplum, kültür ve birey ile ilişkisini olgular düzeyinde araştırmak olduğu unutulmamalıdır.

Öne çıkan eserler

Alanda önemli isimler

Ayrıca bakınız

Notlar

  1. ^ a b c d e f g Pals, Daniel L. 1996. Seven Theories of Religion. USA: Oxford University Press. ISBN 0-19-508725-9

Kaynakça

  • Cox, James L.; Kutsalı Anlamak, çev. Fuat AYDIN, İz Yayıncılık, İstanbul, 2003.
  • Harman, Ömer Faruk Harman; Günümüzde Batı'da Dinler Tarihi Çalışmaları, Dinler Tarihi Araştırmaları I.Sempozyum 08-09 Ankara, Kasım 1996.
  • Kepnes, Steven D.; Din Araştırmalarında Açıklama ve Anlama Yöntemleri Arasındaki Uçurumu Telif Etmek, çev. Bekir Zakir Çoban, Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi II (2002), Sayı: 1, ss. 171-181
  • Wach, Joachim; Din Bilimi (Religionswissenschaft), çev.Adil Özdemir, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Sayı : VIII, İzmir 1994.
  • Wikipedia 13 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Konuyla ilgili yayınlar

Dış Bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Din, nadiren de olsa ilmet, genellikle doğaüstü, transandantal ve cansal unsurlarla ilişkilendirilmiş, çeşitli ayinler ve uygulamaları içeren, ahlak, dünya görüşleri, kutsal metinler ve yerler, kehanetler, etik kuruluşlarından oluşan bir sosyo-kültürel sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">Sosyoloji</span> toplumun oluşum, işleyiş ve gelişim yasalarını inceleyen bilim dalı

Sosyoloji veya toplum bilimi, toplum ve insanın etkileşimi üzerinde çalışan bir bilim dalıdır. Toplumsal (sosyolojik) araştırmalar sokakta karşılaşan farklı bireyler arasındaki ilişkilerden küresel sosyal işleyişlere kadar geniş bir alana yayılmıştır. Bu disiplin insanların neden ve nasıl bir toplum içinde düzenli yaşadıkları kadar bireylerin veya birlik, grup ya da kurum üyelerinin nasıl yaşadığına da odaklanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İlahiyat</span> din ile ilgilenen bilim dalı

İlahiyat, teoloji veya tanrıbilim, "tanrı" kavramı ve din olgusunun sistematik olarak ele alan disiplindir. Temel konusu doğaüstü güçlerdir ancak dini epistemoloji ve vahiy ile ilgilenir. Vahiy üzerinden tanrı ya da tanrıların varlığının kabulüne ulaşır. Bunların sadece, doğa ötesi varlıklar olması ile değil, dünya ile ilişki kurmak ve insanlara varlığını göstermeye istekli olduklarını ispat etmeye çalışır.

<span class="mw-page-title-main">Émile Durkheim</span> Fransız toplum bilimci (1858 – 1917)

Émile Durkheim, Fransız sosyolog, sosyolojinin kurucularından sayılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Max Weber</span> Alman sosyolog

Max Weber, Alman düşünür, sosyolog ve ekonomi politik uzmanı. Modern antipozitivistik toplumbilimi incelemesinin öncüsü olduğu düşünülür. Sosyolojiyi yöntem bilimsel olgunluğa eriştirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Perennial felsefe</span> Daimicilik, tüm insanlar için geçerli ve daimi olan gerçeğin ilkelerinin varlığını savunur

Perennial Felsefe ya da perennializm (daimicilik), evrensel hakikat ilkelerinin insanlık tarihi boyunca tüm kültürlerde ve ruhsal geleneklerde ortak olarak mevcut olduğuna ilişkin felsefi düşünüş.

<span class="mw-page-title-main">Din sosyolojisi</span> sosyolojinin bir dalı

Din sosyolojisi, dini kurum ve dini yapılanmaları, dini temalarla toplumsal yapı arasındaki ilişkileri ve dinin toplum, toplumun din üzerindeki etkilerini araştıran bilimsel bir disiplindir. Din sosyologları toplumun din üzerinde dinin toplum üzerindeki etkilerini bir başka deyişle toplum ve din arasındaki diyalektik ilişkiyi açıklamaya çalışır.

Din psikolojisi, insana özgü olan dinsel yaşamın psikolojik açıdan çeşitli yönlerini inceleyen bilim dalı. Diğer bir ifade ile din psikolojisi, dinin insan ruhundaki temel karakteristiklerini, davranışlara yansıyan etki durumlarını ele alır. Psikoloji duygu, düşünce ve davranışların bilimsel olarak araştırılmasını konu edinirken; din psikolojisi dinî duygu, düşünce ve davranışların araştırılmasını konu edinmiştir.

Monoteizm veya tek tanrıcılık, tek bir tanrının varlığına ya da Tanrı'nın birliğine duyulan inanç olarak tanımlanır. Monoteizm sözcüğü, etimolojik açıdan Yunanca mono (tek) ve theoi (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Din felsefesi</span> Felsefe dalı

Din felsefesi, dinin kendiliğinden varoluşsal hareketi için bir tür rasyonel bir meşrulaştırma sağlayan felsefe dalıdır. Kutsallık, Tanrı, kurtuluş, ibâdet, peygamber, kurban, dua, vahiy, ayin ve sembol gibi dinler tarihinin temel konularını analiz eden din felsefesi; dinin, dini tecrübenin ve onun ifadesinin doğasını belirler. Din felsefesi dini konu edinen, dinin insan var oluşunun kaynağı, insan doğasının ve kaderinin kaynağı ve değerleri ile ilgili sorunları ele alarak sorgulayan felsefe disiplinidir.

<span class="mw-page-title-main">Sekülerizm</span> Akıl ve mantığı esas alan örgütlü bir toplum yaratmayı amaçlayan düşünce akımı

Sekülarizm veya sekülerizm; toplumda ahiretten ve diğer dinî, ruhani meselelerden ziyade dünya hayatına odaklanılması yönündeki hareket. TDK, sekülerizm kavramına karşılık olarak dünyacılık sözcüğünü önermiştir. Sekülerizm, din merkezli veyahut dinî öğeleri sosyal, hukuki ve siyasi anlamda tayin edici kılan bir yaklaşımın tersine, bunları sosyal, hukuki ve siyasi kümeden ayıran bir yaklaşımı tanımlar. Çok geniş bir terim olan sekülerizm, içinde birçok farklı akım, tür ve teori barındırır. Seküler kelimesi, dünyevi veya çağa uygun olanı belirtir ve dünyanın nesnel hâlinin göz önünde tutulması demektir. Latince çağ anlamına gelen Saeculum sözcüğünden İngiliz dili için türetilen Secularism (Sekülerizm) Türkçeye laiklik, çağdaşlaşma veya dünyevileşme olarak üç farklı terimle çevrilebilmektedir. Fransa'da laiklik için Laïcité (Laicisme) terimi kullanılmaktadır. Bu terim, somut ve bilimsel olan ile soyut ve dinsel olanın birbirine karıştırılmamasını ifade etmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Putperestlik</span>

Putperestlik veya putataparlık, genel anlamda bir nesne, görüntü veya fikre tapım içeren bir dini uygulama, anlayış veya inançtır. Putperestlik farklı şekillerde tanımlandığı ve farklı çeşitleri olduğu gibi bazen politeizm benzeri monoteist olmayan inanç yapılarını kastetmek için de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Yasin Aktay</span> Türk politikacı

Yasin Aktay, Türk akademisyen ve yazar.

Modernite, Avrupa'da yaklaşık olarak 17. yüzyıl civarında ortaya çıkan, zamanla tüm dünyaya yayılan toplumsal değerler sistemine ve organizasyonuna verilen isimdir. Genel anlamda gelenek ile karşıtlık ve ondan kopuşun; bireysel, toplumsal ve politik yaşam alanlarının tamamındaki dönüşümü ya da değişimidir. Anthony Giddens'a göre moderniteyi özgün yapan niteliklerinden biri devamsızlık özelliğidir. Marxist felsefeye dayalı tarihsel materyalizme dayanan bu düşünceye göre özellikle modernite öncesi ile modernite arasında oldukça belirgin bir kırılma söz konusudur. Modernite, toplumsal ve bireysel hayatın her aşamasını hem derinden, hem de geniş bir açıdan sarsmış ve değiştirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İbrahimî dinler</span> Orta Doğu dinleri

İbrahimî dinler, aynı zamanda İbrahimizm olarak da bilinir, İbrani din büyüğü ve atası İbrahim tarafından kurulan Yahudilik ile birlikte başlamış, monoteizm üzerine kurulu Semitik dinler grubudur. İlk İbrahimî din Yahudiliktir; sonrasında sırasıyla Hristiyanlık ve İslamiyet kurulmuştur. Yahudilik ve Hristiyanlık, kökenlerini İshak (Y'ishak) ve soyuna bağlarken İslamiyet, İsmail (Y'işmael) ve soyuna bağlar.

Sosyal bilimler, toplumsal bilimler veya toplum bilimleri; insanın muhatabı olan her şey ile ilişkisini araştıran, olayları incelerken merkeze insanı ve insanların oluşturduğu toplumu koyan akademik disiplinler bütünüdür. İnsan ile yazı bulunduktan sonraki zamanın ilişkisini araştıran tarih, insan ile bulunduğu çevrenin ilişkisini araştıran coğrafya, insanların oluşturduğu toplumu araştıran sosyoloji gibi bilim dalları sosyal bilimlere örnek olarak gösterilebilir. Türkiye'de zaman zaman sözel bilimler olarak da anılırlar. Sosyal bilimlerin sanat ve beşeri bilimlerden temel farkı, insanlığı incelerken nitel ve nicel bilimsel yöntemlerin kullanımını içermesidir. Bu terim, 19. yüzyılda, "toplumun özgün bilimi" sosyolojiyi ifade etmek için kullanılmaktaydı. Ancak günümüzde antropoloji, arkeoloji, iktisat, ilahiyat ve din bilimleri, beşeri coğrafya, dil bilimi, işletme, müzik bilimi, siyaset bilimi, psikoloji, hemşirelik ve sosyal tarihi içeren birçok akademik branşı ifade eder.

Bryan Ronald Wilson, Oxford Üniversitesi'nde sosyoloji bölümünde okutmanlık ve International Society for the Sociology of Religion'ın başkanlığını yapmıştı.

Çanakkale merkezde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Çanakkale Şehitleri Yerleşkesi'nde bulunan ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'ne bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren İlahiyat Fakültesidir.

Din karşıtlığı (Antireligion), her türlü dine karşı çıkmaktır. Örgütlenmiş dine, dinî ayinlere ve dinî kurumlara karşı çıkmayı içerir. Din karşıtlığı terimi, örgütlenmiş olsun ya da olmasın belirli doğaüstü ibadet veya uygulama biçimlerinin karşıtlığı olarak da kullanılmıştır.

Sosyoloji, insan ve toplumların ilişkilerini ele alan bir bilim dalıdır. Konu bakımından, birçok konuyu ele alabilir. Din, siyaset, kültür, ırk ve sosyal sınıf gibi birçok konu sosyoloji biliminin araştırması kapsamındadır.