Eğitim; okullar, kurslar ve üniversiteler vasıtasıyla bireylere hayatta gerekli olan bilgi ve kabiliyetlerin sistematik bir şekilde verilmesi. Öğretmen, eğitmen, mentor, pedagoglar gerekli bilgileri öğrencilere verirler.
Zihin yetersizliği veya mental retardasyon, zihinsel işlev kapasitesi, normal kabul edilen sınırların anlamlı ölçüde altında olan ve uyumsal davranışlarda yetersizlikleri olan bireyleri tanımlamak için kullanılır. Zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinin, sinir hücrelerinin ve beyin ağında meydana gelen bir sapma veya zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinde meydana gelebilecek bir zedelenme sonucu oluşan ve 18 yaşından önce gelişim dönemlerinde farklılık olarak kendisini gösteren Nörogelişimsel bir bozukluktur.
Davranışçılık veya behaviorizm, I. Dünya Savaşı sıralarında bir grup Amerikalı psikoloğun, yapısalcılığa ve işlevselciliğe karşı çıkmaları ve bilincin iç gözlem yöntemi ile incelenmesine kuşku ile bakmaları sonucu ortaya çıkan, bilinç hallerinin değil, davranışların, gözlenebilir durumların incelenmesi gerekliliğini savunan psikoloji kuramı akımıdır.
400 darbe, (Les Quatre Cent Coups), François Truffaut tarafından yönetilen, okuldan kaçan küçük çocuğun hikâyesinin anlatıldığı 1959 yapımı bir filmdir. "400 darbe" Fransızcada "okulu kırmak" anlamında bir deyimdir.
Türk Eğitim Derneği (TED) Ankara Koleji Ankara'da ilk, orta ve lise öğretim düzeyinde eğitim veren bir vakıf okuludur. 1930-1931 eğitim ve öğretim yılında anaokulu ile eğitim etkinliklerine başlamış, ardından 1931, 1933 ve 1936 yıllarında açılan ilkokul, ortaokul ve lise kısımlarıyla Türkiye'nin en önemli eğitim kurumlarından biri haline gelmiştir.
Okul, eğitim-öğretim verilen kurum ve bu faaliyetlerin gerçekleştirildiği eğitim kurumu ve diğer tesislerdir. Ayrıca temel öğrenim, ortaokul, lise ve üniversite toplam 16 yıldır. Öğretmenlerin rehberliğinde öğrencilerin öğretimi için öğrenme alanı ve öğrenme ortamı sağlar. Okul sözcüğü çocuk ve gençlerin, devam ettiği örgün eğitim kurumlarının yanı sıra tek bir alanda eğitim veren kurumlar ve bazı yüksek eğitim kurumları için de kullanılır: sanat okulu, spor okulu, müzik okulu, dil okulu, dans okulu, gazetecilik okulu, meslek yüksek okulu gibi. Herhangi bir okulda eğitim alan kimselere öğrenci denir. Öğrenciler için okul üniforması tasarımları vardır.
Eğitim bilimleri ya da pedagoji, eğitimi inceleyen bilim dallarının tamamına verilen addır. Eğitim bilimleri ailesi özellikle son yüzyıl içerisinde büyük bir gelişim kaydetmiş, 1960 sonrasında, post-sputnik döneminde hızlanarak bugünkü geniş aileyi oluşturmuştur.
Japonca, Japonlar tarafından konuşulan Japon dil ailesine bağlı bir dildir. Başta Japonya ve Japon diasporasındakiler olmak üzere yaklaşık 128 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Japonya'da de facto millî dil olarak kabul edilip Palau'da tanınmış azınlık dilidir.
Öğretmen veya eğitmen, eğitim kurumlarında önceden belirlenmiş hedefler doğrultusunda öğretim etkinliklerini planlı ve programlı bir biçimde düzenleyerek yürüten uzman eğitmendir. Anaokulu, okul, üniversite, akademi ve başka yerlerde görev yapar. Öğrencilerin öğretim uygulaması yoluyla bilgi, yeterlilik veya erdem kazanmalarına yardımcı olur.
Eğitim psikolojisi Eğitim süreci içinde insanların nasıl gelişimsel süreçler geçirdiğini ve nasıl öğrendiğini, eğitsel müdahalelerin etkinliğini, öğretimin psikolojisini ve sosyal psikolojiyi araştıran ve konu edinen psikoloji içindeki bir alandır. Eğitim psikolojisi, öğretim tasarımı, eğitim teknolojisi, müfredat geliştirme, organizasyonel öğrenme, özel eğitim, sınıf yönetimi ve öğrenci motivasyonu dahil olmak üzere eğitim çalışmaları içindeki çok çeşitli uzmanlıkları bilgilendirir. Eğitim psikolojisi, bilişsel bilimden ve öğrenme bilimlerinden hem yararlanır hem de onlara katkıda bulunur.
Pedagoji veya çocuk bilimi, çocuklarda davranış bozuklukları ve kökenini araştıran bilim dalıdır.
Talk show (tolkşov) veya söz gösterisi, televizyonlarda yayınlanan bir çeşit programdır. Programın sunucusu veya sunucularının her bölüm değişen misafirleri vardır. Misafirlerle genellikle güncel olaylar veya onların özel dünyaları hakkında, daha çok magazinsel açıdan konuşulur. Tematik bir konunun en az bir konuk çağrılarak sohbet şeklinde konuşulması biçimidir. Format temelinde Ev sahibi- Misafir olgusu vardır. Genellikle rahat bir stüdyo dekoru vardır. Ev hissi verilmek için koltuk kanepe gibi eşya konulur. İzleyicilerin programa canlı olarak dahil olabildiği tek programdır. Türkiye'de Orhan Boran, Rüstem Batum, Okan Bayülgen, Beyaz ve Cem Özer yıllarca en belirgin örneklerini vermişlerdir.
Gymnasium veya jimnazyum ya da eski dildeki kullanımıyla jimnaz, İsviçre, Hollanda, İsveç, Avusturya ve Almanya ile bazı diğer ülkelerde bulunan, öğrencileri üniversiteye hazırlayan okul türü. Türkiye'de lise seviyesinin üstündedir. Gymnasium'a girebilmek için ders notlarının iyi olması şartı vardır.
Eğitim yönetimi; bir grubun, bir eğitim sistemini yürütmek için yapıları denetlemek, planlamak, strateji oluşturmak ve uygulamak için, insan ve malzeme kaynaklarını birleştirdiği eğitim sisteminin yönetimini ifade etmektedir. Eğitim; bilgi, beceri, değer, inanç, alışkanlık ve tutumların, öğrenme deneyimleriyle bireylere kazandırılması durumudur. Eğitim sistemi; bakanlıklar, sendikalar, yasal kurullar, kurumlar ve okullar gibi eğitim kurumlarındaki profesyonellerden oluşan büyük bir sistemdir. Eğitim sistemi, zenginleştirmek ve geliştirmek için birlikte çalışan siyasi başkanlar, müdürler, öğretim personeli, öğretim dışı personel, idari personel ve diğer eğitim profesyonellerinden oluşur. Eğitim sisteminin tüm seviyelerinde ise yönetim gerekmektedir. Yönetim; bir kurumun planlanması, organize edilmesi, uygulanması, gözden geçirilmesi, değerlendirilmesi ve bütünleştirilmesi konularını içermektedir.
Cin Ali Müzesi, Ankara'da, Bülten Sokak No:32 Kavaklıdere'de bulunmaktadır.
Özel eğitim, öğrencilerin bireysel farklılıklarına; akademik, sosyal, günlük yaşam ve benzeri yetersizliklerine hitap eden geliştirilmiş ve bireyselleştirilmiş eğitim anlayışıdır. Özel eğitim, öğrenme güçlüğü, gelişimsel yetersizlikler, iletişim bozuklukları, duygusal ve davranışsal bozukluklar, fiziksel engelli ve diğer yetersizlik sınıfında olan veya yetersizliği olmayıp özel yeteneği yani yüksek yeterliliği olan öğrencilere uygun eğitim sağlamayı amaçlar. Yetersiz veya yüksek yeterliliğe sahip öğrencilerin farklı öğretim yaklaşımları, teknoloji kullanımı, özel olarak uyarlanmış bir öğretim sınıfı, ek ders, BİLSEM, destek eğitim odası veya ayrı bir özel eğitim okulu vb gibi eğitim hizmetlerinden yararlanmaları sağlanır.
Öğrenme güçlüğü, öğrenme bozukluğu veya özel öğrenme güçlüğü, okuma, yazma, dinleme, konuşma, ilişkilendirme veya matematik alanlarından birinde veya daha fazlasında ortaya çıkan öğrenme problemlerine verilen nörolojik bir bozukluktur. İnsanların ne gördüğü ve ne işittiğini yorumlama yeteneğini hem de beynin farklı bölümlerinden gelen bilgiyi ilişkilendirme yeteneğini etkileyen bir grup sınırlılıktır. Bu sınırlılıklar sözlü ve yazılı dilde güçlükler, koordinasyon, kendini kontrol etme ya da dikkat gibi birçok şekilde ortaya çıkabilir. Öğrenme güçlüğü olan bireylerin zeka skalası normal veya normal üstüdür; normalin altında olan bireyler öğrenme güçlüğü sınıfından ayrılarak zihinsel yetersizlik sınıfına dahil olurlar. Öğrenme güçlüğü tek bir bozukluk olmayıp bir grup bozukluğu ifade eder ve ortak bir tanımı yoktur. Birçok disiplinlerce farklı tanımlamalar yapılmıştır.
Ezberci öğrenme, tekrara dayalı bir ezberleme tekniğidir. Yöntem, tekrarlanan materyalin geri çağrılmasının, kişi onu ne kadar çok tekrar ederse o kadar hızlı olduğu öncülüne dayanır. Ezberci öğrenmenin alternatiflerinden bazıları anlamlı öğrenme, ilişkisel öğrenme, aralıklı tekrarlama ve aktif öğrenmedir.
Jonathan Bruce Hancock, Reader's Digest dergisinin köşe yazarı, The Junior Memory Championship'in Kurucusu ve 'The Study Book' kitabının yazarıdır. Ayrıca iki kez Guinness Dünya Rekoru sahibi ve eski Dünya Hafıza Şampiyonudur. On beş yılını BBC Radio Oxford'da radyo sunucusu olarak çalışarak geçirmiştir. Çoğunlukla hafıza ve öğrenme üzerine on dört kitap yazmış ve uzun yıllar öğretmen ve okul müdürü olarak çalışmıştır. Yazar, editör ve yayıncı olarak serbest hizmet vermektedir.
Eğitimde Bütünleştirme veya Toplumsallaşma, tüm öğrencilerin eğitime ve öğrenmeye eşit erişim ve fırsatlara sahip olmasını sağlayan bir yaklaşımdır .Bütünleştirme yaklaşımı, özel eğitim bağlamında, bireyselleştirilmiş eğitim programı gibi uygulamalarla birlikte ortaya çıkmıştır. Bu yaklaşımın temelini oluşturan düşünce, özel gereksinimli öğrencilerin karma öğrenim deneyimlerinin, sosyal etkileşimlerde daha başarılı olmalarını ve dolayısıyla yaşamlarında daha ileriye gitmelerini sağlayacağıdır. Bütünleştirme modelinin arkasındaki felsefe, özel eğitim sınıflarının ve özel eğitim okullarının kullanımını tamamen ortadan kaldırmayı amaçlamaz, ancak yine de bu imkanları sunar. Bütünleştirme modelleri, eğitim yöneticileri tarafından özel eğitimde tecrit modellerinden mümkün olduğunca uzaklaşma amacıyla uygulamaya konur. Bu uygulamanın temel düşüncesi, hem genel eğitim öğrencilerinin hem de özel eğitim öğrencilerinin sosyal açıdan gelişmesidir. Daha başarılı öğrenciler akran öğreticisi rolü üstlenirken, daha az başarılı öğrenciler genel eğitim öğrencilerinin empati öğrenmeleri için motivasyon kaynağı olur.