
Karaciğer, sadece omurgalılarda bulunan, detoksifikasyon, protein sentezi ve sindirim için gerekli olan enzimlerin üretimi de dahil olmak üzere pek çok işleve sahip bir organdır. İnsanlarda karaciğer karın bölgesinde, diyaframın altında bulunur. Karaciğerle ilgili terimler, tıbbi literatürde genellikle Grekçe karaciğer anlamına gelen ἧπᾰρ (hêpar) sözcüğünden türeyen hepat- kökü ile başlar.

Vajina, memelilerde dişi genital sisteminin esnek ve kaslı kısmıdır. Vajina, insanlarda vulvadan servikse kadar uzanır. Dış vajinal açıklık normalde kısmen himen adı verilen bir zarla örtülüdür. Dip ucunda serviks vajinaya doğru çıkıntı yapar. Vajina cinsel ilişki ve doğumun gerçekleşmesini sağlar. Aylık âdet döngüsünün bir parçası olarak insanlarda ve insanlara yakın akraba olan primatlarda meydana gelen âdet kanamasını da yönlendirir.

Kulak (auris), işitme işlevini gören ve denge organını içinde bulunduran anatomik yapıdır. Vestibüler sistemi kullanarak işitmeyi ve vücut dengesini sağlar. Kulak; dış kulak, orta kulak ve iç kulak olacak şekilde üç kısımda incelenir.

Veteriner tıp; hayvan hastalıkları, bozuklukları ve yaralanmalarının önlenmesi, teşhisi ve tedavisi uygulamalarının yanı sıra hayvan besleme, genetik ıslah, hijyen ve gıda güvenliği, salgın hastalıkların önlenmesi, insan ve çevre sağlığı konularıyla ilgilenen bir tıp alanıdır. Veteriner tıbbı, evcil ve vahşi tüm hayvan türlerini kapsayacak kadar geniştir. Veteriner tıp uygulamaları hayvan sağlığının yanı sıra doğrudan ve dolaylı olarak insan sağlığına da etki etmektedir.

Dil, tipik bir tetrapodun ağzında bulunan kaslı bir organdır. Sindirim sürecinin bir parçası olarak çiğneme ve yutma için yiyecekleri manipüle eder ve birincil tat alma organıdır. Dilin üst yüzeyi (dorsum) çok sayıda lingual papilla içinde yer alan tat tomurcukları ile kaplıdır. Tükürük tarafından hassas ve nemli tutulur ve zengin bir şekilde sinir ve kan damarlarıyla beslenir. Dil aynı zamanda dişleri temizlemek için doğal bir araç görevi görür. Dilin en önemli işlevlerinden biri insanlarda konuşmayı, diğer hayvanlarda ise ses çıkarmayı sağlamaktır.
Çiğneme kasları, çene eklemini hareket ettirerek çiğnemeyi sağlayan dört adet kastır. Bu kasları masseter kası ve temporal kas ile medial ve lateral pterygoid kasları oluşturur. Abdüksyon hareketi yapan lateral pterygoid kası dışındaki tüm çiğneme kasları çenede addüksyon hareketini gerçekleştirir. Yüzdeki diğer kasların aksine bu kaslar trigeminal sinirin mandibuler kolları tarafından inerve edilir.
Paratiroid bezi, insan ve diğer dört üyelilerde boğazda yer alıp paratiroid hormon salgılayan endokrin bez. İnsanda genelde tiroid bezinin arkasında dört paratiroid bezi yer alır; ancak bireyler arasında kayda değer farklılıklar olabilir. Paratiroid bezleri kan dolaşımı ve lenf drenajını üstlerindeki tiroid bezleriyle paylaşır.

Diz kapağı veya patella, diz bölgesinde bulunan bir kemiktir. Femur ile eklem yapar. İnsanlardaki en büyük susamsı kemiktir. Üst taraftan quadriceps femoris kasının tendonunun üstüne bağlı bulunur; alttan bağlı olduğu ligamentum patellae aracılığıyla quadriceps femoris'in kuvvetini kaval kemiğine tüberositas tibia adı verilen çıkıntısına bağlanarak aktarır.

Çekiç, orta kulakta yer alan, kulak zarına temas eden ve örs kemikçiğine bağlı çekiç şeklinde küçük bir kulak kemiğidir. Latincesi malleus olan kemik, bu dilde de çekiç manasına gelmektedir. Ses titreşimlerini kulak zarından incus'a (örse) iletir.

Örs, orta kulakta bulunan bir kemiktir. Örs şeklindeki küçük kemik üç kulak kemiğinden biridir. Örs yanal olarak bağlı olduğu çekiç kemiğinden (malleus) gelen titreşimleri üzengi kemiğine (stapes) iletir. Örs ile benzerliği nedeniyle Latincede de bu manaya gelen "incus" ismini almıştır.

Genioglossus, dilin bir eşi olan dış kaslarından birisidir. Genioglossus dili dışarı çıkarmayı sağlayan ana kastır.

Omurgalılarda, odontoblast, diş pulpasının dış yüzeyinin bir parçası olan nöral krest kökenli bir hücre olup dentinogenezde görev alır. Dentinogenez, kök yüzeyindeki sementin üstünde ve diş minesinin altında bulunan dentin maddesinin yapımıdır.

Nefrotik sendrom, böbrek hasarına bağlı bir semptom topluluğudur. Günde 3.5 gramın üzerinde protein yitirilmesiyle karakterize masif proteinüri, kandaki albümin düzeyinin azalması (hipoalbuminemi), kan yağlarının düzeyinde artma (hiperlipidemi) ve idrarda yağ damlacıklarının bulunması (lipidüri) bulguları vardır. Protein kaybı nedeniyle ödemler saptanır.

Geniohyoid kas, mylohyoid kasın medial sınırının superiorunda bulunan dar bir kastır. Adını, çeneden hyoid kemiğine gitmesinden almıştır.

Milohiyoid kas, mandibuladan hiyoid kemiğe uzanan, ağız boşluğunun tabanını oluşturan eşli bir kastır. İsmini, azı dişlerine (molar) yakın olan iki tutunma yerinden alır. Bu kasların embriyolojik orijini mezodermaldir. Milohiyoid kas birinci faringeal arktan gelişir.

Thyrohyoid kas, boyunda bulunan küçük bir iskelet kasıdır. Hyoidi aşağı (deprese), larynxi yukarı (elevasyon) çeker.

Pazu veya biceps omuz ve dirsek arasındaki üst kolun önünde yer alan büyük bir kas. Kasın her iki başı da skapula üzerinde ortaya çıkar ve üst önkola bağlı tek bir kas gövdesi oluşturmak üzere birleşir.

Dişeti büyümeleri, dişler arasında yer alan piramit biçimindeki dişetlerinin büyümesidir.

Temporal kas olarak da bilinen musculus temporalis, çiğneme kaslarından biridir. İnsanlarda, başın her iki yanında geniş, yelpaze şeklinde yakınsak bir kas olup, fossa temporalis'i doldurur ve temporal kemiğin çoğunu kaplar. Temporal ifadesi, şakakları ifade etmektedir.

Tat tomurcuğu ya da tat alma cisimciği Tat alma hücreleri olarak da bilinen tat alıcı hücreleri içerirler.