
Ekvator ya da eşlek, kuzey ve güney yarımküreleri birbirinden ayıran hayalî dairesel hattır. Kuzey ve güney kutup noktalarına eşit uzaklıkta olan noktaların birleştirilmesiyle elde edilen çizgidir. Ekvatorun enlemi tanım gereği 0°dir. Yerkürenin Ekvator uzunluğu 40.076,4 km'dir.
- Paralel (enlem) dairelerinin başlangıcıdır. 0° paraleli dünyayı kuzey ve güney olmak üzere iki yarım küreye ayırır.
- Çizgisel hızın en fazla, yerçekiminin en az olduğu yerdir.
- Ekvator üzerinde meridyenlerin (boylamların) birbirlerine uzaklığı eşit ve 111 km'dir.
- Gine Körfezi'ndeki Greenwich meridyeni ile kesişiyor.
- Ekvatorun kuzeyinde bulunan 23°27' Kuzey enlemi olan Yengeç Dönencesi ve güneyinde bulunan 23°27' Güney enlemi olan Oğlak Dönencesi arası ekvatoral bölgedir.
- 21 Haziran günü 23°27' kuzey enlemi güneş ışınlarını tam dik açı ile alır. Yerin eksen eğikliğine ve yıllık hareketine bağlı olarak güneşin tam dik açıyla geldiği alan güneye doğru kaymaya başlar. 23 Eylül günü 0° enlemi olan ekvatora dik gelir ve güneye doğru kaymaya devam eder. 21 Aralık'ta ise 23°27' güney enlemine dik açı ile gelir. Bu tarihten sonra ise kuzeye kaymaya başlar. 21 Mart günü ise tekrar Ekvatora dik gelir.
- Ekvator enlemi güneş ışınlarını yılda iki kez tam dik açı ile alır. Diğer günlerde ise dike yakın açı ile alır. Buna rağmen üzerinde gece ve gündüz süreleri her gün eşittir. Çünkü aydınlanma dairesi her zaman ekvator çizgisini iki eşit parçaya böler.
- Tropikal alçak basınç alanıdır, 30° kuzey ve 30° güney enlemlerinde hâkim olan subtropikal yüksek basınç alanlarından Ekvatora doğru sürekli rüzgarlar olan alizeler eser.
- Ekvatoral iklimde sıcaklık bütün yıl boyunca 20 dereceden aşağı düşmez. Yıl içinde sıcaklık oynamaları sadece birkaç derecedir. Her mevsimi yağmurludur. Güneşin baş ucundan geçtiği iki defaya uyan iki bol yağmurlu zaman vardır. Bunlar arasındaki zamanlarda da yağmur yağar fakat biraz azalmış bulunur. Bununla ilgili olarak buralarda yerleşmiş olan Avrupalılar bol yağmurlu zamana kış mevsimi anlamına gelen "invierno" (İspanyolca) ve "hivernage" (Fransızca) adını vermiş, az yağmurlu zamanlara da yaz mevsimi anlamına gelen "verano" (Portekizce) demişlerdir. Gerçekte ise burada kış ve yaz mevsimleri, öbür ülkelerde bilinen biçimiyle yoktur.
- Ekvator çizgisi, dünyanın şeklinden dolayı gökyüzüne en yakın noktadır. Aynı zamanda deniz seviyesinin, dünyanın çekirdeğinden en uzak noktası yine Ekvator çizgisidir.
- Ekvatorun üzerinden geçtiği ülkeler:
- Afrika kıtasında Gabon, Kongo Cumhuriyeti, Kongo DC, Uganda, Kenya, Somali.
- Asya kıtasında Maldivler, Endonezya.
- Güney Amerika kıtasında Ekvador, Kolombiya, Brezilya.

Pusula, başlıca olarak ulaşımda ve arazi incelemesinde kullanılan, dünya üzerinde yön tespit etmeye yarayan cihaz. Pusulalar; manyetik veya cayroskopik olarak ya da bir yıldıza göre yön belirleme prensipleriyle çalışırlar. En eski pusula türü, Dünya'nın manyetik alanına göre yönleri gösteren manyetik pusuladır ve sıklıkla pusula sözcüğü, manyetik pusula ile eşanlamlı olarak kullanılır.

Gemi dünya denizlerini, okyanuslarını, nehir, göl ve diğer yeterince derin su yollarını dolaşan, mal ve yolcu taşıyan veya savunma, araştırma ve balıkçılık gibi özel görevleri yapan büyük bir deniz taşıtı’dır. Gemiler genellikle boyut, şekil, yük kapasitesi ve amaca göre teknelerden ayrılır. Yelken çağı'nda "gemi", en az üç Kabasorta arma‘lı direkleri ve tam cıvadra yelken planıyla yelkenli gemi olarak tanımlanır.

Dikey hız, bir hedefin bir gözlemciye göre iki nokta arasındaki vektörel yer değiştirme miktarının değişim hızıdır. Hedef-gözlemci izafi hızının, iki noktayı birleştiren izafi yön veya görüş çizgisi üzerindeki vektörel izdüşümü olarak tanımlanır. Daha basitçe, bir hedefin bir gözlemciye göre, görüş çizgisi boyunca yaklaşma veya uzaklaşma hızıdır.

Taşucu Limanı, Türkiye'nin Mersin ilinin 2. büyük limanındır.

İtici pervane, gemilerde başta veya kıçta bulunan ve manevra kabiliyetini artıran sistemlerden her biri. Konumuna göre baş iter veya kıç iter olarak adlandırılır. Güçleri ve sayıları oranında manevra yeteneğini artıran ve geminin ana makinesinden ayrı bir jeneratör ünitesi ile çalışan; sabit kanatlı pervane, yönlenebilen kanatlı (pitch) pervane ve su jeti nozul gibi itici tipleri bulunan aletlerdir.

Su çekimi ya da draft geminin tabanı ile su seviyesi arasında kalan mesafedir. Diğer bir tanımla deniz aracının su altında kalan veya batma mesafesidir. Gemilerin boyutları verilirken d veya T harfi ile sembolize edilir.

Brandenburg sınıfı, Alman İmparatorluğu'nun okyanus ötesi ilk dört ön dretnot zırhlının dahil olduğu sınıf. Bu gemiler aynı zamanda kablosuz iletişim yapabilen ilk Alman savaş gemileridir. Bu sınıfta üretilen savaş gemilerinin adları SMS Brandenburg, SMS Kurfürst Friedrich Wilhelm, SMS Weißenburg ve SMS Wörth'tür. Dört geminin inşasına 1890 yılında başlandı, üçü 1893'te tamamlanırken SMS Weißenburg 1894'te bitirildi. Öncü gemi olan Brandenburg 9,3 milyon marka, Kurfürst Friedrich Wilhelm ise 11,23 milyon marka mal oldu. Birleşik Krallık Kraliyet Donanması, bu gemileri alaya alarak "balina avcıları" olarak nitelendirmiştir.

Gros tonaj, geminin toplam iç hacmi ile ilgili birimsiz bir göstergedir. Sicile kayıtlı gros tonaj’dan (GRT) farklıdır. Sicile kayıtlı gros tonaj ve gros tonaj kavramlarının ikisi de geminin deplasman tonajı ile ilgili değildir ve deplasman tonajı veya detveyt tonajı ile karıştırılmamalıdır.

SMS Fürst Bismarck Almanya'nın 20. yüzyıldan önce Kaiserliche Marine için inşa edilmiş ilk zırhlı kruvazörüydü. Geminin ismi Alman devlet adamı Otto von Bismarck'tan gelmektedir. Fürst Bismarck'ın modeli, önceki Victoria Louise sınıfı korumalı kruvazörlere göre geliştirilmişti—Fürst Bismarck, öncüllerinden önemli ölçüde daha büyük ve daha iyi silahlandırılmıştı.

Yumrubaş veya bulb(balb), geminin tekne yapısının bölümlerinden biridir. Teknenin başında, baş bodoslamanın alt tarafında geminin yüklü halde su kesimi düzeyi ile omurga arasında ileri doğru, soğan ya da yumru biçiminde bir çıkıntı oluşturur.

Su hattı boyu (LWL), bir deniz aracının su ile temas eden en baştaki ve en kıçtaki kısımları arasındaki yatay uzunluktur.

Tam boy (LOA), bir deniz aracının en baştaki ve en kıçtaki kısımları arasındaki azamî yatay uzunluktur.

Gemi geometrisi, gemilerin ve diğer deniz araçlarının boyutları ve formu ile ilgili konuların işlendiği alan ve ilgili dersin adıdır.

Gövde, bir gemi veya teknenin alt bölümünü oluşturan su geçirmez kısımdır. Gövde yapısı gemi tipine göre değişmektedir.

Gemilerde genişlik, en veya kemere, geminin nominal su hattında ölçülen en geniş noktasındaki genişliğidir. Genişlik, geminin en geniş kısmında, burun-kıç hattına dik açıda ölçülen bir doğrudur. Genişlik terimi gemi gövdesinin maksimum genişliğini veya üstyapı çıkıntıları dahil maksimum genişliği tanımlamak için de kullanılabilir.

RMS Titanic, 15 Nisan 1912 sabahının erken saatlerinde Kuzey Atlantik Okyanusu'nda, geminin Southampton'dan New York'a gerçekleşen ilk seferinin dördüncü günü battı. O dönem hizmet veren en büyük okyanus gemisi unvanına sahip Titanic, 14 Nisan 1912 Pazar günü saat 23:40'ta bir buzdağına çarptığında gemide yaklaşık 2,224 kişi vardı. Gemi yaklaşık 2 saat 40 dakika sonra batmıştır. Bu olay 15 Nisan Pazartesi günü 02:20'de, 1,500'den fazla insanın ölümüyle sonuçlandı ve tarihin en ölümcül deniz felaketlerinden biri olarak kabul edildi.

Baş istralya, yelkenli bir gemide, geminin ana halatlarını oluşturan ve direğin geriye doğru düşmesini engelleyen armaların bir parçasıdır. Baş istralyanın bir ucu direk ve çubukların üst kısmındaki cundalara, diğer ucuysa geminin pruva kısmına bağlanır.

Bir yelkenli geminin direği, gemiye omurga hattı boyunca dikey olarak yerleştirilmiş çubuklardan oluşur. Direğin yelkenleri, çubukları, bumbaları taşımak ve seyir fenerleri, gözetleme mevkisi, kumanda konumu, radyo anteni, işaret feneri için gerekli yüksekliği sağlamak gibi görevleri vardır. Büyük gemilerin boyutu ve biçimi geminin tarzına göre değişen birden çok direği bulunur. Neredeyse bütün yelkenli direkleri halatlarla sabitlenmiştir.

Dik üçgen yükseklik teoremi veya geometrik ortalama teoremi, bir dik üçgendeki hipotenüs üzerindeki yükseklik uzunluğu ile hipotenüs üzerinde oluşturduğu iki doğru parçası arasındaki ilişkiyi tanımlayan temel geometrinin bir sonucudur. İki doğru parçasının geometrik ortalamasının yüksekliğe eşit olduğunu belirtir.