İçeriğe atla

Dikkat kontrolü

Çalışmaya konsantre olma
Görsel Dikkat

Dikkat kontrolü, bir bireyin neye dikkat edeceğini ve neyi göz ardı edeceğini seçtiği kapasitesidir.[1] İç kaynaklı dikkat veya yönetici dikkat olarak da bilinir. Daha genel bir tabirle, dikkat kontrolü, bir bireyin konsantre olma becerisi olarak tarif edilebilir. Öncelikli olarak ön singulat korteksi de içeren frontal alanlar tarafından aracılık edilen dikkat kontrolünün, çalışma belleği gibi diğer yönetici işlevler ile yakından ilgili olduğu düşünülmektedir.[2][3]

Araştırmaya genel bakış

Beynimizdeki dikkat kaynakları üç ağdan oluşan bir sistem oluşturur: uyanıklık (farkındalığı sürdürmek), yönelim (duyusal girdiden gelen bilgiler) ve yönetici kontrolü (çatışmanın çözümü).[2] Bu üç ağ, anormallikler olan ve olmayan yetişkinler, çocuklar ve maymunları içeren deneysel tasarımlar kullanılarak incelenmiştir. Araştırma tasarımları Stroop görevi[4] ve olaya ilişkin fonksiyonel manyetik rezonans görüntüsü (fMRI) dahil olmak üzere analiz teknikleri ile yürütücü kontrolü inceleyen flanker görevini içermektedir. Bazı araştırma tasarımları özellikle dikkatin bir yönüne (yönetici kontrolü gibi) odaklanırken diğer deneyler uyarı, yönlendirme ve yönetici kontrol ağları arasındaki etkileşimleri inceleyen birkaç alanı incelemektedir.[5] Son zamanlarda, Fan ve Posner tarafından tasarlanan Dikkat Ağı Testi (ANT), üç ağın verimlilik ölçümlerini elde etmek ve ilişkilerinin incelenmesine olanak sağlamak için kullanılmıştır. Çocuklardan, hastalardan ve hayvanlardan veri alacak kadar basit bir davranışsal görev olarak tasarlanmıştır.[6] Görev, katılımcıların dikkatlerini bir orta hedefe sabitlerken bilgisayar ekranında verilen ipuçlarına hızlı bir şekilde yanıt vermelerini gerektirir.[7]

Gelişim

Bebeklik

Frontal lobun gelişimi üzerine çalışan ilk araştırmacılar, onun yaşamın ilk yılı boyunca fonksiyonel olarak sessiz olduğunu düşündüler.[8] Benzer bir şekilde, ilk çalışmalar bir yaş ve altındaki bebeklerin dikkatin dağıtımı konusunda tamamen pasif olduklarını ve neye dikkat kesilip neyi görmezden geleceklerini seçecek bir kapasitelerinin olmadığını önerdiler.[9] Bu, örneğin, bebeklerin belirgin bir objeden dikkatlerini ayırmada yetersiz oldukları yapışkan saplanma (sticky fixation) fenomeni ile gösterilmiştir.[10] Fakat başka bir çalışma, az oranda olsa da çok küçük yaştaki bebeklerin bile dikkatlerini paylaştırma kontrolünü uygulama kapasiteleri olduğunu öne sürdü.[11][12]

Çocukluk

Frontal lob geliştikçe[13] çocuğun dikkat kontrolünü uygulama kapasitesi artar,[1] gerçi dikkat kontrolü yetenekleri çocuklarda yetişkinlere göre daha zayıftır.[14] Bazı çocuklar dikkat kontrolü becerilerinde zayıf gelişim gösterirler, bunun beynin ön bölümlerindeki göreceli yavaş gelişimden olduğu düşünülür[15] ve bazen Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tanısıyla sonuçlanır.

Yaşlılık

Bazı yaşlanma ve biliş üzerine çalışmalar, çalışma belleği süreçleri ve dikkat kontrolünde düşüş üzerine odaklanır. FMRI ölçümleri kullanılarak yapılan bir çalışmada, genç (20 ile 27 yaş arası) ile yaşlı (60 ile 75 yaş arası) katılımcıların bir Stroop görevi sırasında dikkat kontrollerinin nöral aktivitesi kıyaslanmıştır. Koşullar artan rekabet ve artan çatışma içeriyordu. Sonuçlar, yaşlı grup için dikkat kontrolü ile ilişkilendirilen beyin bölgelerindeki karşılığın azaldığını kanıtlar nitelikteydi. Bu sonuç, yaşlı insanların günlük yaşamlarında dikkat kontrolünden faydalanma kabiliyetlerinin azalmış olabileceğini ileri sürüyor.[16][17]

Anormal Gelişim

Bozuk dikkat kontrolü, sadece DEHB gibi öz eksikliğin dikkate bağlı olduğu erken gelişim koşullarında değil,[18] otizm[19] ve kaygı[20] koşullarında da not edilmiştir. Bozuk dikkat kontrolü, aynı zamanda Down sendromu ve Williams sendromu gibi[21] genetik bozukluğu olan bebeklerde olduğu gibi erken doğan bebeklerde de rapor edilmiştir.[20] Düşük sosyoekonomik seviyedeki ailelerden gelen çocukların da erken gelişim dönemlerinde zayıflamış dikkat kontrolü olduğu birçok grup tarafından bildirilmiştir.[22]

Bozuk dikkat kontrolünün şablonları, geniş sayıda farklı hastalığa sahip grupların çalışma belleği gibi yönetici işlev görevlerindeki bozulmuş performanslara dair bulgular üzerinedir.[1] Bu kadar geniş sayıda farklı hastalık grubunda yönetici işlevlerin neden bozuk göründüğü sorusu ise iyi bir şekilde anlaşılamamıştır.

Akıl hastalığına uygunluk

Çalışmalar, düşük dikkat kontrolüne sahip kişilerin başka bir zihinsel soruna sahip olma olasılığının yüksek olduğunu göstermiştir. Düşük dikkat kontrolü daha çok Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna (DEHB), “başlıca yaşam aktivitelerinde bozulmaya neden olmak için yeterli olan, yaşına uygun olmayan dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtüsellik semptomlarının kalıcı olduğu bir rahatsızlık” sahip kişiler arasında yaygındır.[23] Aynı zamanda düşük dikkat kontrolü Şizofreni[24] ve Alzheimer hastaları,[25] sosyal kaygısı, sürekli kaygısı ve depresyonu olanlarda[25] ve inmeyi takiben dikkat güçlüğü çeken bireylerde daha yaygındır.[24] Kişiler aynı şekilde, düşük kaygı ve depresyon seviyelerine sahip olduklarında daha çabuk yanıt vermekte ve daha iyi genel yönetici kontrole sahip olmaktadırlar.[26] Düşük seviyelerdeki dikkat kontrolünün ayrıca kişilerde psikopatoloji geliştirme şansını arttırdığı düşünülmektedir, çünkü odağı tehdit içeren bilgiden uzağa kaydırma yetisi duyguları işlemede önemlidir.[27] Daha fazla araştırmacı da, katılımcılar tarafından Attentional Control Scale (ACS) veya Cognitive Attentional Syndrome-1 (CAS1),[27] ikisi de dikkatin odaklanması ve dikkat kaymasını ölçen öz değerlendirme anketleri, doldurarak dikkate odaklanmanın gerekmediği çalışmaları hesaba katıyorlar.[28] Araştırmacılar ayrıca, sahadaki diğer kişilere ACS, duygusal işleyiş, CAS ve tehdite dikkat arasındaki ilişkilere değinen deneysel ve boylamsal desenleri kullanmalarını öneriyorlar. Bunun nedeni, uzmanların sahada dikkat kontrolünün akıl hastalıklarıyla ilişkisine değinen sorunlu vakalarda artış görmesi.[24]

Dikkat problemleri aynı zamanda Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi kaygı bozukluklarının da tipik bir özelliğidir. Dikkat yanlılığı, kişinin olumsuz duygusal bilgiyi olumlu olanın işlenmesine tercih etmesine neden olur. TSSB, kaygıya yatkınlık, dikkat kontrolü ve dikkat yanlılığı ölçeklerine göre puanlandıktan sonra katılımcılar seçilmiştir. Sonuçlar dikkat kontrolünün dikkat yanlılığına göre ters ilişkilendirildiğini göstermiştir. Yüksek dikkat kontrolüne sahip TSSB hastaları daha az dikkat yanlılığı sergilemiştir. Dikkat kontrolündeki kişisel farklılıkların TSSB'deki kaygı sorunlarında etkisi olmuştur.[29]

Uygulamalar

Performans

Dikkatli kontrol teorisi kaygıya ve bilişsel performansa odaklanır. Bu teorinin varsayımına göre kaygının dikkat kontrolü üzerindeki etkileri, performans ve kaygı arasındaki ilişkiyi anlamada kilit rol oynar. Genel olarak, kaygı, işleme verimliliğini azaltarak belirli bir görev üzerindeki dikkat kontrolünü engeller.[30] Bu teori ile ilişkili üç işlev vardır. İnhibisyon fonksiyonu, bir görevle ilgisiz uyaranların ve tepkilerin performansı aksatmasını önler. Değişkenlik fonksiyonu, dikkati görevle en alakalı uyarana dağıtmak için kullanılır. Güncelleme fonksiyonu, çalışma belleğindeki bilgileri güncellemek ve izlemek için kullanılır.[30][30] Dikkat kontrolü teorisi ile alakalı üç ana hipotez vardır. Birincisi, kaygı, merkezi yürütmenin verimliliğine azaltır. İkincisi, kaygı inhibisyon fonksiyonunu bozar ve üçüncüsü de kaygı değişkenlik fonksiyonunu zayıflatır.[31] Dikkat kontrolü ve performans ile ilgili çalışmalar iki farklı yaklaşım izlemektedirler. Özellikle, dikkatin çekilmesi ile ilgili araştırmaların iki tane modu vardır: gönüllü ve refleksif. Gönüllü mod, dikkatin üst düzey bilişsel süreçlere göre değiştiği yukarıdan aşağıya bir yaklaşımdır. Refleksif mod ise dikkatin istemsiz olarak bir uyaranın dikkat çekici özelliklerine göre değiştiği aşağıdan yukarıya bir yaklaşımdır.[32] Bu modlar, dikkat kontrolünün nasıl çalıştığını anlamak adına önemlidirler.

Farkındalık

Dört günlük farkındalık meditasyon eğitimi bile görsel-mekansal işleme, çalışma belleği ve yürütme işlevini önemli ölçüde geliştirebilir.[33][34] Ancak, araştırmalar farkındalığın doğrudan dikkat kontrolünü etkileyip etkilemediğine dair karışık sonuçlar göstermiştir. Katılımcılar sürekli dikkat, engelleme, anahtarlama ve nesne tespiti görevlerinde bulundular. Bu görevler 8 haftalık farkındalık temelli stres azaltma kursundan (MBSR) önce ve sonra yapıldı ve bir kontrol grubuyla karşılaştırıldı. Gruplar arasında anlamlı fark yoktu, yani MBSR kursu dikkat kontrolünü etkilemedi.[35] Ancak, aktif randomize kontrollü bir çalışma, kapsamlı öz değerlendirme özelliklerine sahip mobil tabanlı bir farkındalık uygulamasının sağlıklı katılımcılarda dikkat kontrolü için uzun vadeli faydaları olabileceğini göstermiştir.[36] Dikkat, yönlendirilmemiş dikkat ve duygusal refah gibi diğer şeyleri etkiler.[35]

Öğrenme

Modüler yaklaşımlar, bilişsel gelişimi mozaik benzeri bir süreç olarak görür, buna göre bilişsel fakülteler genetik olarak önceden belirlenmiş olgunlaşma çizelgelerine göre ayrı ayrı gelişir. Bilişsel gelişime modüler bir yaklaşım benimseyen tanınmış yazarlar arasında Jerry Fodor, Elizabeth Spelke ve Steven Pinker sayılabilir. Aksine, Annette Karmiloff-Smith, Mark Johnson ve Linda Smith gibi diğer yazarlar bunun yerine bilişsel gelişime daha interaktif veya dinamik bir sistem yaklaşımını benimsemişlerdir. Nörokonstrüktivist yaklaşımlar olarak bilinen bu yaklaşımlara göre, bilişsel sistemler gelişimsel süre içinde etkileşime girer, çünkü diğer bilişsel fakültelerin diğer alanlarda daha sonra edinilmesi için belirli bilişsel fakülteler gereklidir.

Gelişime nörkonstrüktivist yaklaşımlar alan yazarlar arasında, diğer alanlardaki diğer becerilerin daha sonra kazanılmasını etkileyebilecek alan-genel bir süreç olduğu düşünüldüğünden, dikkat kontrolüne özel bir önem verilmiştir.[37] Dikkati düzenleme ve yönlendirme yeteneği, çocuğu yalnızca çevresel olaylara yanıt verme kısıtlamalarından kurtarır ve bu demektir ki dikkatlerini öğrenme açısından zengin bilgi alanlarına doğru yönlendirebilirler. Örneğin, bazı yazarlar bir bebeğin dikkatini kontrol etme kapasitesi ile dil edinimi sırasında daha sonraki performansı arasındaki ilişkiye bakmışlardır.[38][39] Hafızanın nasıl çalıştığını anlamak için çalışma belleği kapasitesi incelenmiştir. Birinin çalışma belleği kapasitesinin etkinliğini öngörme yeteneği, dikkat kontrolü mekanizmalarından gelir. Bu mekanizmaların hepsi etkili öğrenme için önemli olan amaçların, davranışların ve dışsal dikkat dağınıklıklarının düzenlenmesine yardımcı olur.[40][40]

Görsel dikkat kontrolü

Beynimiz, zaman içinde evrimleşirken farklı dikkat sistemlerinden sorumlu bölümlere ayrışmıştır. Bunlardan biri olan görsel dikkat sistemi, üç temel algıdan sorumludur: konum,[41] özellik[42] ve nesne algısı.[43][44] İki nesne arasındaki uzamsal farklılıklar, dikkati yönlendirir. Mesela insanlar, aynı yerde duran iki nesneden birine daha çok dikkat edebilirler.[45] Hareket gibi uyarılara dikkat ederken, beyinde hareketi algılayan özel alanlarda nöronların aktivitelerinin arttığı, yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Beyin bir görseli algılamaya çalışırken, dikkati algılanması gereken özelliği algılamaya harcar.[46] Örneğin insanlara baktıkları yerde hareket aramaları söylendiğinde, hareket dikkatlerini çekecektir. Fakat aynı görselde herhangi bir renk aramaları söylenirse, harekete dikkat etmeyeceklerdir.[32][47]

Mekansal Dikkat

Beyin üzerinde yürütülen fMRI çalışmalarına göre, görsel dikkat göz hareketlerinden bağımsız olarak, beyin tarafından da kontrol edilebilir. Çalışmaların birinde, katılımcılara gözlerini merkezi bir noktaya sabitlemeleri söylenir ve odak noktasının dışında görsel uyaranlar sunulur. Bu sırada katılımcıların beyin aktiviteleri ölçülür. fMRI sonuçları, katılımcıların beyin aktivitesindeki değişikliklerin, dikkatin odak dışında gösterilen uyarılara çekilmesiyle ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Davranış üzerine kurulu çalışmalara göre, bir kişinin bir görsel uyaranın nerede belireceğini bildiğinde, dikkatinin uyarıya daha hızlı çekilebileceğini ve uyaranı daha iyi işleyebileceğini göstermiştir.[48]

Ayrıca yürütülen diğer çalışmalar, algısal ve bilişsel dikkatin mekânsal odaklanmayı da etkilediğini göstermiştir. Bu iki mekanizma karşıt etkileşime girer, böylece bilişsel uyaranlar azaldığında, algısal dikkat artarak mekânsal algı kapasitesini arttırır.[49]

İşitsel uyanıklık

Kokteyl partisi etkisi, bir kişinin konuşmaya katılmasa, konuşanı tam anlamıyla dinlemese bile kendi adı geçtiğinde onu algılaması durumudur. Bu fenomen üzerine yürütülen çalışmalardan birinde, katılımcılarından bir yandan matematik problemleri çözerken öte yandan belirli bir sıra ile verilmiş kelimeleri takip etmeye çalışmaları istenmiştir. Katılımcılar, bir kısmı uzun bir liste dinlerken, bir kısmı nispeten kısa bir listeyi dinlemek üzere iki gruba ayrılmıştır. Gruplara birer erkek ve birer kadın sesi tarafından aynı anda okunan kelime listelerini dinletilir ve erkek sesini duymazdan gelmeleri söylenir. İki gruba da kelimelerin arasında aniden katılımcıların kendi isimleri, erkek sesi tarafından okunur. Kısa listeyi dinlemekten sorumlu katılımcıların, uzun listeyi dinleyenlere kıyasla isimlerini duyma oranları daha yüksek çıkmıştır. Bu sonuç aynı zamanda, dikkatlerini uzun süre kontrol altında tutabilen kişilerin çevreden gelen uyarıları engellemede daha başarılı olduğunu da ortaya çıkarmıştır.[50]

Ayrıca bakınız

*Dikkat
  • Dikkatin toplanması
  • Gecikmiş memnuniyet
  • Yönetici işlev bozukluğu sendromu
  • Yönetim bozukluğu
  • Yönetim fonksiyonları
  • Frontal lob
  • Oto kontrol

Kaynakça

  1. ^ a b c Astle, D. E.; Scerif, G. (2009). "Using Developmental Cognitive Neuroscience to Study Behavioral and Attentional Control". Developmental Psychobiology. 51 (2). ss. 107-118. doi:10.1002/dev.20350. PMID 18973175. 
  2. ^ a b Posner, M. I.; Petersen, S. E. (1990). "The attention system of the human brain". Annual Review of Neuroscience. Cilt 13. ss. 25-42. doi:10.1146/annurev.ne.13.030190.000325. PMID 2183676. 
  3. ^ Astle, D. E.; Scerif, G. (2011). "Interactions between attention and visual short-term memory (VSTM): What can be learnt from individual and developmental differences?". Neuropsychologia. 49 (6). ss. 1435-1445. doi:10.1016/j.neuropsychologia.2010.12.001. PMID 21185321. 
  4. ^ Markman, Art (11 Eylül 2012). "Disgust, Morality, and Attention". Ulterior Motives. Erişim tarihi: 21 Ekim 2012. 
  5. ^ Fan, Jan (2002). "Testing the Efficiency and Interdependence of Attenional Networks". Journal of Cognitive Neuroscience. 14 (3). ss. 340-347. doi:10.1162/089892902317361886. PMID 11970796. 
  6. ^ Fan, J.; McCandliss, B.; Sommer, T.; Raz, A.; Posner, M. (2002). "Testing the efficiency and independence of attentional networks". Journal of Cognitive Neuroscience. 14 (3). ss. 340-347. doi:10.1162/089892902317361886. PMID 11970796. 
  7. ^ Adólfsdóttir, Steinunn (2008). "The Attention Network Test: A Characteristic Pattern of Deficits in Children with ADHD". Behavioral and Brain Functions. 4 (1). s. 9. doi:10.1186/1744-9081-4-9. PMC 2265730 $2. PMID 18269768. 
  8. ^ Bell, M. A.; Wolfe, C. D. (2007). "Changes in brain functioning from infancy to early childhood: Evidence from EEG power and coherence during working memory tasks". Developmental Neuropsychology. 31 (1). ss. 21-38. doi:10.1207/s15326942dn3101_2. PMID 17305436. 
  9. ^ Colombo, J (2001). "The development of visual attention in infancy". Annual Review of Psychology. Cilt 52. ss. 337-367. doi:10.1146/annurev.psych.52.1.337. hdl:1808/94Özgürce erişilebilir. PMID 11148309. 
  10. ^ Hood, B. M.; Atkinson, J. (1993). "Disengaging visual attention in the infant and adult". Infant Behavior & Development. 16 (4). ss. 405-422. doi:10.1016/0163-6383(93)80001-o. 
  11. ^ Johnson, M. H. (1995). "The inhibition of automatic saccades in early infancy". Developmental Psychobiology. 28 (5). ss. 281-291. doi:10.1002/dev.420280504. PMID 7672460. 
  12. ^ Colombo, J.; Cheatham, C. L. (2006). "The emergence and basis of endogenous attention in infancy and early childhood". Advances in Child Development and Behavior. Cilt 34. ss. 283-322. doi:10.1016/s0065-2407(06)80010-8. ISBN 9780120097340. PMID 17120808. 
  13. ^ Gogtay, N.; Giedd, J. N.; Lusk, L.; Hayashi, K. M.; Greenstein, D.; Vaituzis, A. C.; Nugent Iii, T. F.; Herman, D. H.; Clasen, L. S. (2004). "Dynamic mapping of human cortical development during childhood through early adulthood". Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America. 101 (21). ss. 8174-8179. doi:10.1073/pnas.0402680101. PMC 419576 $2. PMID 15148381. 
  14. ^ Davidson, M. C.; Amso, D.; Cruess Anderson, L.; Diamond, A. (2006). "Development of cognitive control and executive functions from 4 to 13 years: Evidence from manipulations of memory, inhibition, and task switching". Neuropsychologia. 44 (11). ss. 2037-2078. doi:10.1016/j.neuropsychologia.2006.02.006. PMC 1513793 $2. PMID 16580701. 
  15. ^ Shaw, P. Lerch; Greenstein, D.; Sharp, W.; Clasen, L.; Evans, A.; Giedd, J.; Xavier Castellanos, F.; Rapoport, J. (2006). "Longitudinal Mapping of Cortical Thickness and Clinical Outcome in Children and Adolescents With Attention-Deficit/Hyperactivity Disorder". Archives of General Psychiatry. 63 (5). ss. 540-549. doi:10.1001/archpsyc.63.5.540Özgürce erişilebilir. PMID 16651511. 
  16. ^ Milham, M.; Erickson, K.; Banich, M.; Kramer, A.; Webb, A.; Wszalek, T.; Cohen, N. (2002). "Attentional control in the aging brain: Insights from an fMRI study of the stroop task". Brain Cogn. 49 (3). ss. 277-296. doi:10.1006/brcg.2001.1501. PMID 12139955. 
  17. ^ Banich, M. (2009). "Executive function: The search for an integrated account". Current Directions in Psychological Science. Cilt 18. ss. 89-94. doi:10.1111/j.1467-8721.2009.01615.x. 
  18. ^ Sonuga-Barke, E. J. S.; Koerting, J.; Smith, E.; McCann, D. C.; Thompson, M. (2011). "Early detection and intervention for attention-deficit/hyperactivity disorder". Expert Review of Neurotherapeutics. 11 (4). ss. 557-563. doi:10.1586/ern.11.39. hdl:1854/LU-2084124. PMID 21469928. 
  19. ^ Elsabbagh, M.; Volein, A.; Holmboe, K.; Tucker, L.; Csibra, G.; Baron-Cohen, S.; Bolton, P.; Charman, T.; Baird, G. (2009). "Visual orienting in the early broader autism phenotype: disengagement and facilitation". Journal of Child Psychology and Psychiatry. 50 (5). ss. 637-642. doi:10.1111/j.1469-7610.2008.02051.x. PMC 3272379 $2. PMID 19298466. 
  20. ^ a b Rothbart, M. K.; Ellis, L. K.; Rueda, M. R.; Posner, M. I. (2003). "Developing mechanisms of temperamental effortful control". Journal of Personality. 71 (6). ss. 1113-1143. doi:10.1111/1467-6494.7106009. PMID 14633060. 
  21. ^ Cornish, K.; Scerif, G.; Karmiloff-Smith, A. (2007). "Tracing syndrome-specific trajectories of attention across the lifespan". Cortex. 43 (6). ss. 672-685. doi:10.1016/S0010-9452(08)70497-0. PMID 17710820. 
  22. ^ Welsh, J. A.; Nix, R. L.; Blair, C.; Bierman, K. L.; Nelson, K. E. (2010). "The Development of Cognitive Skills and Gains in Academic School Readiness for Children From Low-Income Families". Journal of Educational Psychology. 102 (1). ss. 43-53. doi:10.1037/a0016738. PMC 2856933 $2. PMID 20411025. 
  23. ^ Mash, Eric, J. (2013). Abnormal Child Psychology. Wadsworth.
  24. ^ a b c Durham, N.C. (24 Şubat 2000). "New Study Identifies Brain Centers For Attention Control". ScienceDaily. 30 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ekim 2012. 
  25. ^ a b Coubard, Olivier (Mayıs 2011). "Attentional Control in Normal Aging and Alzheimer's Disease". Neuropsychology. 25 (3). ss. 353-367. doi:10.1037/a0022058. PMID 21417533. 
  26. ^ Sarter, Martin; Giovanna Paolone (Aralık 2011). "Deficits in Attentional Control: Cholinergic Mechanisms and Circuitry-Based Treatment Approaches". Behavioral Neuroscience. 125 (6). ss. 825-835. doi:10.1037/a0026227. PMC 3235713 $2. PMID 22122146. 
  27. ^ a b Fergus, Thomas (Ağustos 2012). "Attentional Control Moderates the Relationship between Activation of the Cognitive Attentional Syndrome and Symptoms of Psychopathology". Personality and Individual Differences. 53 (3). ss. 213-217. doi:10.1016/j.paid.2012.03.017. 
  28. ^ Bowler, Jennifer; Et. at. (10 Eylül 2012). "A Comparison of Cognitive Bias Modification for Interpretation and Computerized Cognitive Behavior Therapy: Effects on Anxiety, Depression, Attentional Control, and Interpretive Bias". Journal of Consulting and Clinical Psychology. 80 (6). ss. 1021-33. doi:10.1037/a0029932. PMC 3516492 $2. PMID 22963595. 
  29. ^ Schoorl, M.; Putman, P.; Van Der Werff, S.; Van Der Does A. (2014). "Attentional bias and attentional control in posttraumatic stress disorder". Journal of Anxiety Disorders. 28 (2). ss. 203-210. doi:10.1016/j.janxdis.2013.10.001. PMID 24291395. 
  30. ^ a b c Eysenck, M.; Kerakshan, N.; Santos, R.; Galvo, M. (2007). "Anxiety and cognitive performance: Attentional control theory". Emotion. 7 (2). ss. 336-353. doi:10.1037/1528-3542.7.2.336. PMID 17516812. 
  31. ^ Eysenck, M.; Derakshan, N. (2011). "New perspectives in attentional control theory". Personality and Individual Differences. 50 (7). ss. 955-960. doi:10.1016/j.paid.2010.08.019. 
  32. ^ a b Pashler, H.; Jonston, J.; Ruthruff, E. (2001). "Attention and performance". Annu. Rev. Psychol. Cilt 52. ss. 629-651. doi:10.1146/annurev.psych.52.1.629. PMID 11148320. 
  33. ^ Chiesa, A.; Serretti, A. (27 Kasım 2009). "A systematic review of neurobiological and clinical features of mindfulness meditations". Psychological Medicine. 40 (8). ss. 1239-1252. doi:10.1017/S0033291709991747. PMID 19941676. 
  34. ^ Zeidan, Fadel; Johnson, Susan K.; Diamond, Bruce J.; David, Zhanna; Goolkasian, Paula (1 Haziran 2010). "Mindfulness meditation improves cognition: Evidence of brief mental training". Consciousness and Cognition. 19 (2). ss. 597-605. doi:10.1016/j.concog.2010.03.014. PMID 20363650. 
  35. ^ a b Anderson, N.; Lau, M.; Segal, Z.; Bishop, S. (2007). "Mindfulness-based stress reduction and attentional control". Clinical Psychology and Psychotherapy. 14 (6). ss. 449-463. doi:10.1002/cpp.544. 
  36. ^ Farb, Norman AS; Saab, Bechara J.; Walsh, Kathleen Marie (2019). "Effects of a Mindfulness Meditation App on Subjective Well-Being: Active Randomized Controlled Trial and Experience Sampling Study". JMIR Mental Health (İngilizce). 6 (1). ss. e10844. doi:10.2196/10844. PMC 6329416 $2. PMID 30622094. 
  37. ^ Scerif, G. (2010). "Attention trajectories, mechanisms and outcomes: at the interface between developing cognition and environment". Developmental Science. 13 (6). ss. 805-812. doi:10.1111/j.1467-7687.2010.01013.x. PMID 20977552. 
  38. ^ Kannass, K. N.; Oakes, L. M. (2008). "The development of attention and its relations to language in infancy and toddlerhood". Journal of Cognition and Development. 9 (2). ss. 222-246. doi:10.1080/15248370802022696. 
  39. ^ Rose, S. A.; Feldman, J. F.; Jankowski, J. J. (2009). "A Cognitive Approach to the Development of Early Language". Child Development. 80 (1). ss. 134-150. doi:10.1111/j.1467-8624.2008.01250.x. PMC 2780017 $2. PMID 19236397. 
  40. ^ a b McVay, J.; Kane, M. (2009). "Conducting the train of thought: Working memory capacity, goal neglect, and mind wandering in an executive-control task". Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition. 35 (1). ss. 196-204. doi:10.1037/a0014104. PMC 2750806 $2. PMID 19210090. 
  41. ^ Siegel M, Donner TH, Oostenveld R, Fries P, Engel AK (Mar 2008). "Neuronal synchronization along the dorsal visual pathway reflects the focus of spatial attention". Neuron. 60 (4). ss. 709-719. doi:10.1016/j.neuron.2008.09.010. PMID 19038226. 
  42. ^ Gregoriou GG, Gotts SJ, Zhou H, Desimone R (Mar 2009). "High-frequency, long-range coupling between prefrontal and visual cortex during attention". Science. 324 (5931). ss. 1207-1210. doi:10.1126/science.1171402. PMC 2849291 $2. PMID 19478185. 
  43. ^ Baldauf D, Desimone R (Mar 2014). "Neural mechanisms of object-based attention". Science. 344 (6182). ss. 424-427. doi:10.1126/science.1247003. PMID 24763592. 
  44. ^ Mangun, George R. (2012). The Neuroscience of Attention. New York, New York: Oxford University Press, Inc. 
  45. ^ Egeth, H.; Yantis, S. (1997). "Visual attention: Control, representation, and time course". Annu. Rev. Psychol. Cilt 48. ss. 269-297. doi:10.1146/annurev.psych.48.1.269. PMID 9046562. 
  46. ^ Reynolds, J.; Chelazzi, L. (2004). "Attentional modulation of visual processing". Annu. Rev. Neurosci. Cilt 27. ss. 611-647. doi:10.1146/annurev.neuro.26.041002.131039. PMID 15217345. 
  47. ^ Folk, C.; Remington, R.; Wright, J. (1994). "The structure of attentional control: Contingent attentional capture by apparent motion, abrupt onset, and color". Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition. 20 (2). ss. 317-329. doi:10.1037/0096-1523.20.2.317. 20 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Haziran 2020. 
  48. ^ Bear, Connors, Paradiso, Mark, Barry, Michael (2007). Neuroscience Exploring the Brain. Baltimore, MD: Lippincott Williams & Wilkins. 9780781760034.
  49. ^ Linnell, Karina J.; Serge Caparos (18 Temmuz 2011). "Perceptual and Cognitive Load interact to Control the Spatial Focus of Attention". Journal of Experimental Psychology. 5. 37 (5). ss. 1643-1648. doi:10.1037/a0024669. PMID 21767051. 
  50. ^ Conway, A.; Cowan, N.; Bunting, M. (2001). "The cocktail party phenomenon revisited: The importance of WM capacity". Psychonomic Bulletin & Review. 8 (2). ss. 331-335. doi:10.3758/bf03196169Özgürce erişilebilir. PMID 11495122. 

Konuyla ilgili yayınlar

  • The Neuroscience of Attention. New York, New York: Oxford University Press, Inc. 2012. 
  • Neuroscience Exploring the Brain. Baltimore, MD: Lippincott Williams & Wilkins. 2007. ISBN 9780781760034. 
  • Linnell (18 Temmuz 2011). "Perceptual and Cognitive Load interact to Control the Spatial Focus of Attention". Journal of Experimental Psychology. 5. 37 (5): 1643-1648. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Sosyal biliş sosyal etkileşimde rol oynayan bilgiyi işleme, kodlama, depolama ve hatırlama gibi bilişsel süreçlerdir. İnsanların kendilerini kuşatan fiziksel, sosyal çevrelerini ve çevreleriyle olan ilişkilerini, diğer insanlar ve kendileri hakkında nasıl izlenim oluşturduklarını, nasıl hissettiklerini ve düşündüklerini ve bu türden bir düşünce biçiminin yargıları ve davranışları nasıl etkilediğini incelemektedir. Toplumsal bağlamdan etkilenen ve toplumsal bağlamı etkileyen bilişsel süreç ve yapıları incelemektedir Ancak sosyal biliş terimi diğer psikoloji ve bilişsel sinirbilim alanlarında yaygın şekilde kullanılmaktadır. Bu alanlarda sosyal biliş terimi çoğunlukla otizm ve diğer bozukluklar nedeniyle kesintiye uğrayan çeşitli sosyal becerilere karşılık gelmektedir. Bilişsel sinirbilim alanında ise sosyal bilişin biyolojik temelleri araştırılmaktadır. Benzer şekilde Gelişim psikolojisi alanında da sosyal biliş becerileri gelişimsel perspektifle incelenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Alzheimer hastalığı</span> günlük yaşamsal etkinliklerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulmayla karakterize edilmiş, nöropsikiyatrik belirtilerin ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalık

Alzheimer hastalığı (AH), genellikle yavaş yavaş başlayan ve giderek kötüleşen nörodejeneratif bir hastalıktır ve demans vakalarının %60-70'inin nedenidir. En sık görülen erken belirti yakın zamanda yaşanan olayları hatırlamada zorluktur.

<span class="mw-page-title-main">Dikkat</span>

Dikkat, düşünceyi belli bir şey üstünde yoğunlaştırabilme gücü. Nesnel olarak, bütün duyumsal ya da belleğe yerleştirilmiş bilgilerden, daha sonra kullanmak için bir bölümünü seçmeyi gerektirir. Bir toplantıda konuşan çeşitli kişiler arasında yalnızca birini dinlerken bir resme bakarken şekilleri dikkate almaksızın yalnızca renklere yoğunlaşırken, kalabalıkta bir tanıdığı ararken ya da akıl bir problemi çözmeyi yoğunlaştırılırken, farklı verimlilik derecelerinde farklı dikkatler söz konusudur. Bireyin seçmek zorunda kalması algılamanın, düşünmenin ya da birçok şeyin aynı anda yapmanın bir sınırı olduğunu gösterir.Dikkat, bir bilginin belli öznel veya nesnel olarak dikkate alınan yönünü seçerek ona odaklanan, diğer bir taraftan o bilginin algılanabilen diğer yönlerini göz ardı eden davranışsal ve bilişsel süreçtir. Dikkat, sınırlı işlenen kaynakların paylaştırılmasıdır.

Benlik kaynaklarının tükenmesi, öz-kontrol ya da özgür irade gücünün kullanılabilecek sınırlı kaynaklara dayandığı düşüncesini ifade etmektedir. Zihinsel aktivite için enerji düşük olduğunda, öz kontrol zayıflar ve bu durum benlik kaynaklarının tükenmesi olarak adlandırılır. Özellikle, benlik kaynaklarının tükenmesi durumunun deneyimlenmesi, kişinin daha sonraki aktivitelerde kendini kontrol etme becerisini zayıflatır. Öz-kontrol gerektiren benlik kaynaklarını tüketici bir görev, sonrasında gelen öz-kontrol görevi için, her ne kadar görevler birbiriyle ilişkisiz görünse de, engelleyici bir etki yaratır. Öz-kontrol benliğin hem birey hem de bireylerarası düzeyindeki işlevinde önemli bir role sahiptir. Bu nedenle, benlik kaynaklarının tükenmesi, deneysel psikolojide ve spesifik olarak sosyal psikolojide önemli bir konudur, çünkü mekanizması, insanın öz-kontrol süreçlerinin anlaşılmasına katkıda bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Değişim körlüğü</span>

Değişim körlüğü, görsel uyaranın bir değişiklik tanıtıldığında ve gözlemci bunu fark etmediğinde oluşan şaşırtıcı bir algısal fenomendir. Örneğin, gözlemciler genellikle bir görüntüde oluşan, kapatılıp tekrar açılan büyük farklılıkları fark etmede başarısız olurlar. İnsanların değişiklikleri belirlemedeki zayıf yetenekleri, temel sınırlamaları yansıtmak için öne sürülmüştür. Değişim körlüğü çok araştırılan bir konu haline gelmiş, görgü tanığı ifadelerinde ve araba kullanırken dikkat dağılması gibi alanlarda önemli pratik sonuçları olabileceği iddia edilmiştir.

Nootropikler veya nootropik ilaçlar, sağlıklı bireylerde dikkat, hafıza, yaratıcılık ve motivasyon gibi zihinsel fonksiyonları artırmaya yönelik kullanılan çeşitli ilaç ve gıda takviyelerine verilen ortak ad. 2018 yılı itibarıyla bu gruba giren pek çok madde hala araştırma aşamasında olup etkileri tam olarak belirlenmemiştir.

Bilişsel davranışçı terapi (BDT) ruh sağlığını geliştirmek amacıyla yapılan bir psikososyal müdahaledir. BDT tipi terapide, bireye fayda sağlamayan bilişsel bozulmalara odaklanır ve bu bilişsel bozulmalar değiştirilmeye çalışılır. Bireyin duygusal denge haline gelmesini ve kendi günlük yaşam problemlerini çözebilmesi için kişisel başa çıkma stratejileri geliştirmesini sağlamayı hedefler. Yöntem depresyon tedavisinde kullanılmak için tasarlanmış olsa da günümüzde anksiyete dahil birçok ruh sağlığı bozukluğunda kullanılmak üzere geliştirilmiştir. BDT bilişsel ve davranışçı psikoterapilerin kanıta dayalı teknik ve stratejilerini birlikte kullanarak psikopatolojileri tedavi etmektedir.

Ahlâki psikoloji ya da ahlâk psikolojisi hem felsefe hem de psikoloji alanlarını ortak bir zeminde inceleyen çalışma alanıdır. Tarihsel olarak, ahlaki psikoloji terimi, ahlaki gelişim çalışmasını ifade etmek için nispeten daha dar bir şekilde kullanılmıştır. Ahlaki psikoloji sonuç olarak etik, psikoloji ve zihin felsefesinin kesişimindeki çeşitli konulara daha geniş olarak değinmeye başlamıştır. Alanın bazı ana konuları ahlaki yargı, ahlaki akıl yürütme, ahlaki duyarlılık, ahlaki sorumluluk, ahlaki motivasyon, ahlaki kimlik, ahlaki eylem, ahlaki gelişim, ahlaki çeşitlilik, ahlaki temeller, ahlaki karakter, fedakarlık, psikolojik egoizm, ahlaki şans, ahlaki tahmin, ahlaki duygu, duygusal tahmin ve ahlaki anlaşmazlık olarak verilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Hayvan bilişi</span> insan olmayan hayvanların zekası

Hayvan bilişi, insan-olmayan hayvanların zihinsel kapasitelerini kapsayan bir alandır. Bu alanda kullanılan hayvan koşullandırma ve öğrenim çalışmaları, karşılaştırmalı psikolojiden geliştirilmiştir. Aynı zamanda etoloji, davranışsal ekoloji ve evrimsel psikolojinin etkisinde kalmıştır; bazen bu alandan bilişsel etoloji adıyla da bahsedilir. Hayvan zekası terimiyle ilişkilendirilen pek çok davranış aynı zamanda hayvan bilişinin de kapsamındadır.

<span class="mw-page-title-main">Kokteyl partisi etkisi</span>

Kokteyl partisi etkisi; beynin, kişinin işitsel dikkatini belirli bir uyarıcıya odaklayıp, diğer bir dizi uyaranı filtreleyerek dışarıda bırakma becerisini ifade eden kavramdır. Tıpkı gürültülü bir partiye katılan bir kişinin ortam gürültüsünü yok sayarak tek bir sohbete odaklanabilmesi gibi. Dinleyiciler, hem farklı uyaranları farklı akışlara ayırma hem de daha sonra hangi akışların kendileri için en uygun olduğuna karar verme yeteneğine sahiptir. Bu nedenle, kişinin duyusal belleğinin kişi farkında olmadan tüm uyaranları ayrıştırdığı ve ayrı bilgi parçalarını dikkat çekmelerine göre sınıflandırdığı öne sürülmüştür. Bu etki çoğu insanın tek bir sesi izleyip, diğerlerini görmezden gelmelerine izin veren mekanizmadır. Bir başka ifadeyle, dikkat yöneltilmeyen uyaranda geçen önemli kelimelerin hemen tespit edilebilmesine, örneğin birinin bir gürültü içinde kendi adı geçtiği zaman bunu fark etmesine, dair fenomenini tanımlar.

Modaliteler arası dikkat, dikkatin farklı duyulara dağıtılması anlamına gelir. Dikkat, duyusal uyaranları seçici olarak vurgulamanın ve görmezden gelmenin bilişsel sürecidir. Modaliteler arası dikkate göre, dikkat çoğu zaman aynı anda birden fazla duyusal modalite vasıtasıyla gerçekleşir. Bu modaliteler, görsel, işitsel, uzamsal ve dokunsal gibi farklı duyusal alanlardan gelen bilgileri işler. Bunların her biri belirli bir tür duyusal bilgiyi işlemek için tasarlanmış olsa da, aralarında önemli bir örtüşme vardır. Bu durum araştırmacıların dikkatini modaliteye özel mi yoksa paylaşılan "modaliteler arası" kaynakların sonucu mu olduğunu sorgulamasına sebep olmuştur. Modaliteler arası dikkat, dikkat işleme sürecini hem geliştirebilen hem de sınırlandırabilen modaliteler arasındaki örtüşme olarak kabul edilir. Modaliteler arası dikkatin verilen en yaygın örneği, Kokteyl Partisi Etkisi olarak bilinen bir kişinin daha az önemli olan diğer uyaranlar yerine önemli tek bir uyarana odaklanabilmesi ve onunla ilgilenebilmesi durumudur. Bu fenomen, diğer uyaranlar göz ardı edilirken bir uyaran için daha derin işlem seviyelerinin oluşmasına izin verir.

Geçmişe dönüş ya da istemsiz tekrar eden bellek, bireylerin eski deneyimleri ya da eski deneyimlerin ögelerini ani ve genellikle güçlü bir şekilde yeniden deneyimlediği psikolojik fenomendir. Bu deneyimler sevindirici, üzgün, heyecan verici veya herhangi başka bir duygu olabilir. Geçmişe dönüş terimi, özellikle, anı istemsiz hatırlandığında ve/veya bu anı insanın tekrar yaşayabileceği kadar yoğun olduğunda, bunun gerçek zamanda yaşanmadığını, sadece bir anı olduğunu fark edemeyeceği durumlarda kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Hafıza ve yaşlanma</span>

Bazen "normal yaşlanma" olarak tanımlanan yaşa bağlı hafıza kaybı, Alzheimer hastalığı gibi demans türleriyle ilişkili hafıza kaybından niteliksel olarak farklıdır ve farklı bir beyin mekanizmasına sahip olduğuna inanılır.

Algısal yük teorisi, dikkat ile ilgili psikolojik bir teoridir. Nilli Lavie tarafından doksanların ortalarında erken/geç seçim tartışmasına potansiyel bir çözüm olarak sunulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Anne Treisman</span> İngiliz psikolog (1935 – 2018)

Anne Marie Treisman, bilişsel psikoloji alanında uzmanlaşmış bir psikolog.

Bilişsel psikolojide, bilişsel yük, birim zamanda çalışma belleği kaynaklarının ne derecede kullanıldığını ifade eder. Üç tür bilişsel yük bulunur. Asıl bilişsel yük, öğrenenin bir konuyu öğrenirkenki çalışma belleği kullanımı ifade eder. Konu dışı bilişsel yük, bilgi veya görevlerin öğrenene sunulma şeklinin ve öğrenenin bunlarla etkileşimlerini ifade eder. Son olarak etkili bilişsel yük, kalıcı bir bilgi deposu yaratmak için yapılan çalışmayı ifade eder.

Strattera markası altında satılan atomoksetin hidroklorür, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunu (DEHB) tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. Tek başına veya psikostimulanlarla birlikte kullanılabilir. Ayrıca uyanıklığı, dikkati ve hafızayı geliştirmek için bilişsel güçlendirici olarak kullanılır. Atomoksetin kullanımı sadece 6 yaşın üstünde olanlar için tavsiye edilir. Ağızdan alınır. 2002 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde tıbbi kullanım için onaylanmıştır.

Çoklu Mağaza veya Modal Model olarak da bilinen Atkinson-Shiffrin Modeli, 1968 yılında psikolog Richard Atkinson ve Richard Shiffrin tarafından önerilen bir bellek modelidir. Modele göre insan hafızasının üç ayrı bileşeni vardır:

  1. Duyusal Kayıt adı verilen duyusal bilgilerin belleğe girdiği bileşen
  2. Hem duyusal kayıttan hem de uzun vadeli bellekten girdi alan ve tutan Kısa Süreli Depo
  3. Kısa süreli depoda tekrarlayarak, prova yaparak hatırlanan, bilgilerin süresiz olarak tutulduğu Uzun Süreli Depo

Tekrarlı ön-hazırlama etkisi, uyaranlar tekrar tekrar sunulduğunda davranışsal bir tepkideki gelişmelere gönderme yapar. Gelişmeler, doğruluk veya tepki süresi açısından ölçülebilir ve tekrarlanan uyaranlar önceki uyaranlarla aynı veya benzer olduğunda ortaya çıkabilir. Bu gelişmelerin kümülatif olduğu gösterilmiştir, bu nedenle tekrar sayısı arttıkça yanıtlar en fazla yedi tekrara kadar sürekli olarak daha hızlı olur. Bu gelişmeler, tekrarlanan maddeler yön, boyut ve konum açısından biraz değiştirildiğinde de bulunur. Etkinin boyutu, maddenin sunulduğu sürenin uzunluğu ve tekrarlanan maddelerin ilk ve sonraki sunumları arasındaki sürenin uzunluğuyla da ayarlanır.

Gecikmiş tatmin veya ertelenmiş tatmin, uzun vadede değerli ve uzun süreli bir ödül elde etme umuduyla anlık bir zevkin cazibesine karşı dirençtir. Başka bir deyişle, gecikmiş tatmin, özne, daha sonraki bir ödülü tercih ederek hemen bir ödülün cazibesine direndiğinde öznenin maruz kaldığı süreci tanımlar. Genel olarak, gecikmiş tatmin, daha sonra daha büyük veya daha kalıcı bir ödül almak için daha küçük ama daha acil bir ödüle direnmekle ilişkilidir. Giderek artan bir literatür, hazzı erteleme becerisini akademik başarı, fiziksel sağlık, psikolojik sağlık ve sosyal yeterlilik dahil olmak üzere bir dizi başka olumlu sonuçla ilişkilendirmiştir.