İçeriğe atla

Dijital gözetim

Dijital gözetim, bireyler veya gruplarla ilgili hassas ve iletişim bilgilerini içeren kişisel verilerin çeşitli sensörler, biyometrik tanımlama cihazları (yüz, ses, iris, duygu, yürüyüş ve diğer tanıma yazılımları ve veri tabanları), veri analitiği (sosyal medya analitiği yazılımı, veri birleştirme teknolojisi, tanımlanabilir bireyler hakkında iç görüler elde edebilen diğer veri seti analiz araçları), casus yazılımlar (penetrasyon testi araçları, açık metinler, parolalar veya kriptografik anahtarlar dahil olmak üzere gizli değişkenler veya hassas veriler veya herhangi bir bilgisayara, bilgisayar hizmetine veya yetkisiz erişim elde etmek için kullanılan diğer yazılım ve donanımlar bilgisayar ağı), kayıt cihazları (ağ protokolü gözetim sistemleri, ses ve video kaydeden ve uzaktan iletebilen cihazlar) gibi teknolojik araçlar kullanılarak izlenmesidir.[1][2]

Pazarlama Amaçlı Dijital Gözetim

Dijital gözetim, dijital pazarlama amacıyla özel şirketlerin kullanıcıların kişisel bilgisayarlarından topladıkları verilerin incelenmesi amacıyla reklam hedef kitlelerini belirleme ve doğrudan gönderi trafiği oluşturma niyetiyle çerezler (cookies) vasıtasıyla yapılır. Çerezler (cookies) vasıtasıyla pazarlama yapılması, Lawrence Lessig'e göre, “Web, çerezlerden önce temelde kişiseldi, çerezlerden sonra ise sıra dışı gözetim yeterliliği olan bir alan haline geldi”.[3]

Dijital Gözetim ve Sosyal Medya

Sosyal medyanın ortaya çıkması, dijital gözetim kavramına yeni bir olgu kazandırdı. Web 1.0 teknolojisinde kullanıcılar interneti sadece gözlemleyebilirken, Web 2.0 teknolojisinin hızla gelişmesiyle internet kullanıcıları kendi içeriklerini sosyal medya platformlarında yayınlayabildikleri içerik üreticileri haline geldiler. Sosyal medya sayesinde bireylerin kendi hayatlarını başkalarıyla paylaşması durumu, medyatik teşhiri ortaya çıkardı. İnternet kullanıcıları sosyal medya sayesinde zaman ve mekan kısıtlaması olmadan sanal eylemler başlatabilmekte ve kamuoyu oluşturabilmektedir. Artık bireylerin her anlarını değerlendirmek için kullandıkları sosyal ağlar, gözetlemenin hayatın merkezine ne kadar yerleştiğinin göstergesidir. Sosyal ağlardaki gözetleme biçimi herkesin birbirini izleyebildiği işteş gözetlemedir, yani omniptikondur.[4] Kullanılan sosyal medya uygulamalarıyla bireyler kendi hayatlarını başkalarıyla paylaşırken teşhircilik olgusunu unutmamalıdır.[5]

Dijital Gözetim Toplumu

Kamu kuruluşları, ticari şirketler ve şahıslar tarafından iletişim teknolojileri ve sosyal paylaşım ağlarıyla gerçekleştirilen gözetim sebebiyle toplum yapısında değişiklik meydana gelerek, adına dijital gözetim toplumu denilen yeni bir toplum yapısı ortaya çıktı.[6] Marx'a göre gözetim, kapitalist yaşamda karşılaşılan mücadelenin bir ögesidir. Kapitalist düzende alt sınıf sayılan işçiler yöneticiler tarafından gözetlenir ve gözetim için tasarlanan hapishanelere de ihtiyaç duymazlardır. Gözetim olgusu yeni bir şekilde önümüze sunulsa da bu kavramın tarihi çok eskilere dayanır. Tanrı'ya inancın başladığı dönemlerde gözetimin yalnızca Tanrı tarafından yapıldığını savunan toplumlar, kapitalist hayattaki para imgesiyle gözetilmeye devam ediliyorlar. Bu konu hakkında yalnızca Marx değil, Weber ve Foucault gibi birçok düşünür farklı bakış açıları getirseler de gözetim sisteminde baskı ve kontrol mekanizmalarının etkin olması bir gerçektir. Bu kontrol mekanizmasını en çok bilinen bir diğer aracı ise telefonlardır. Cep telefonları sayesinde bireyin artan hareketliliği güncel bir şekilde takip edilir ve mobilde yaptığı birçok hamleden alınan verilerle mahremiyeti de kısıtlanır. Bahsedilen kısıtlanmanın çözülememesinin nedeni ise insanlara bu gözetimin nerede ve nasıl gerçekleştiğinin açıklaması yapılmamasıdır. Böylelikle gözetleme pratiği, egemen yapının öncelikli denetim biçimlerinden birisi haline gelirken; görme ve her türlü veriyi kayıt altına alma önemli bir iktidar organı halini almaktadır.[5] Teknolojik gelişmeler sayesinde artık tüm insanlar gözetlenece, gözetleyecek ve takip edilecek düzeye ulaşmıştır. Panoptikon, Sinoptikon ve Süper Panoptikon gibi birçok evreden geçerek bugünkü haline yani Omniptikon'a ulaşmıştır. Omniptikon ile birlikte gözetim, azların çoğu ya da çokların azı gözetleme durumundan annenin çocuğu, çocuğun anneyi, ünlünün halkı, halkın siyasetçileri, iş yerinde çalışanların patronu, patronun çalışanları, şirketlerin müşterilerini kısacası herkesin herkesi gözetlediği bir yapıya dönüşmüştür.[6]

Türkiye'de Dijital Gözetim

Devletin, modern yapılanma içerisinde üzerine düşen görevleri yerine getirmek üzere, yurttaşa ilişkin bilgileri, toplaması, kayıt etmesi ve kullanması yaşamının tamamını kapsar. Türkiye de devletin yurttaşlarını gözlemleyebileceği, TC kimlik numaralarını da kapsayan pek çok uygulama e-devlet projelerinin bir parçası olarak gelişmiştir. 18 Aralık 2008 tarihinde kurulan e-devlet kapısının uygulamalarından olan MERNİS projesi, “tüm Ahvali Şahsiye bilgilerini elektronik ortama aktaran ve Ahval-i Şahsiye bilgilerinde meydana gelen her tür değişikliğin ülkenin her tarafına dağılmış 957 merkezden anlık güncellenmesini ve bir ağ üzerinden güvenle paylaşımını” sağlamak üzere geliştirilmiştir.[7]

Kaynakça

  1. ^ author., Sharma, Ishan,. A more responsible digital surveillance future : multi-stakeholder perspectives and cohesive state & local, federal, and international actions. OCLC 1263696379. 
  2. ^ Şafak, Yeni (5 Aralık 2012). "Dijital Gözetim Toplumu ve İnternet Özgürlüğü". Yeni Şafak. 23 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Haziran 2022. 
  3. ^ Taşkaya, Merih (30 Haziran 2019). "Dijital Gözetimin Pazarlama Amaçlı Aracıları: "Çerezler" ve Çerez Kullanımında "Açık Rıza" Belirsizliği". Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi: 356-376. doi:10.31123/akil.534603. ISSN 1304-3846. 
  4. ^ KAYGISIZ, Ümmühan (24 Nisan 2020). "Gözetim Toplumunun Siyaset, Devlet ve Demokraside Yansımaları: Algoritmik Vatandaşlık Odağında Bir Değerlendirme". MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi: 1288-1299. doi:10.33206/mjss.537299. ISSN 1694-7215. 
  5. ^ a b Ceren Parçal (5 Temmuz 2018). Dijital Gözetim: Sosyal Medya. Ceren Parçal. 2 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Haziran 2022. 
  6. ^ a b Kalaman, Sefer (29 Ağustos 2019). "Yeni Medya ve Dijital Gözetim: Türkiye'deki Sosyal Medya Kullanıcıları Üzerine Bir Araştırma". Yönetim ve Ekonomi: Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. doi:10.18657/yonveek.556868. ISSN 1302-0064. 
  7. ^ Selma., Arslantaş-Toktaş, (2012). Türkiye'de dijital gözetim : T.C. kimlik numarasından e-kimlik kartlarına yurttaşın sayısal bedenleniş. ISBN 978-605-62169-2-3. OCLC 914938393. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İnternetin tarihi</span>

İnternetin tarihi, bilgisayar teknolojisinin gelişimi ve küresel ağların birbirine bağlanması süreçleri ile yakından ilişkilidir. 1950'lerde bilgisayar bilimlerinin gelişimiyle başlayan bu süreç, 1960'larda ARPANET projesiyle devam etti.

Yeni medya, bilgisayarların işlem gücü olmadan oluşturulamayacak veya kullanılamayacak olan ortamlara denir. Genellikle dijital olup kullanıcısına veya hedef kitlesine etkileşim olanağı sağlar.

<span class="mw-page-title-main">İnternet kültürü</span>

İnternet kültürü, sık ve aktif internet kullanıcıları arasında gelişen ve sürdürülen, özellikle internet üzerinden birbirleriyle iletişim kuran çevrimiçi toplulukların üyeleri tarafından oluşturulan bir tür yarı yeraltı kültürüdür. Bu kültür, etkisi bilgisayar ekranları aracılığı ve bilgi ve iletişim teknolojileriyle, özellikle de internet tarafından aracılık edilen bir kültürdür.

<span class="mw-page-title-main">Sosyal medya</span> İnsanların kendi aralarında bilgi veya düşünce paylaştığı sanal topluluk ve ağlar

Sosyal medya, kullanıcıların internette aradığı, kullandığı ve içerik ürettiği interaktif iletişim platformdur. Geleneksel medya’dan Web 2.0’ın kullanılmaya başlamasıyla, tek yönlü içerik paylaşımından, çift taraflı içerik alışverişine erişim sağlanılan medya iletişimidir. Sosyal ağlar, insanların birbiriyle içerik ve bilgi paylaşmasını sağlayan İnternet siteleri ve uygulamalar sayesinde, herkes aradığı, ilgilendiği içeriklere ulaşabilmektedir. Küçük gruplar arasında gerçekleşen diyaloglar ve paylaşımlar giderek, kullanıcı bazlı içerik üretimini giderek arttırmakta, amatör içerikleri dijital dünyada birer değere dönüştürmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bilişim Çağı</span>

Bilişim Çağı bilişim ve iletişim teknolojilerindeki gelişimin insanlık tarihinde toplumsal, ekonomik ve bilimsel değişimin yönünü yeniden belirlediği ve giderek ağ toplumunun ortaya çıktığı döneme verilen addır. Başta imalat sanayii olmak üzere, ulaştırma, inşaat ve enerji sektörlerindeki gelişmelerin toplumsal ve ekonomik değişimin itici gücü olduğu endüstri toplumunun gelecekte neye evrileceği konusundaki tartışmalar 1950'lerin sonlarında başlamıştır. Başlangıçta bu döneme Endüstri Sonrası Çağı denmiştir. Bilgi Toplumu/Çağı, Enformasyon Toplumu/Çağı, İnternet Toplumu/Çağı, Elektronik Çağ, Siber Toplum/Çağ, Dijital Çağ, Sanayi-ötesi Çağ, Post-Modern Çağ, Yeni Çağ gibi çeşitli isimlerle de bilinmektedir. 1980'lerde İnternet'in kullanımının yaygınlaşması ve nihayet 1995'te tamamen serbest bırakılmasından sonra endüstri sonrası terimi yerini enformasyon sözcüğüyle değiştirmiş, kavram Türkçeye Bilişim Çağı ya da Bilgi Çağı olarak yerleşmiştir. Günümüzde "Bilişim Çağı" terimi, 1990'lardan bugüne kadar olan süre için kullanılmaktadır.

E-pazarlama, markanın ve yapılan işin tanıtımını yapmak ve tüm pazarlama uygulamalarını desteklemek amacı ile internet, mobil ve interaktif platformların kullanarak yapılan çalışmalardır.

<span class="mw-page-title-main">Sosyal ağ</span> Kişinin çevresindeki diğer kişilerle oluşturduğu ilişki ağı

Sosyal ağ kavramını ilk kez 1954 yılında Barnes, kişinin çevredeki diğer insanlarla olan ilişkilerini tanımlamak amacıyla kullanmıştır. İnternet ortamında, kullanıcıların kendilerini tanımlayarak her kültürden farklı kullanıcı ile iletişime geçtiği, bunun yanında normal sosyal yaşamda kullanılan jest ve mimik hareketlerini simgeleyen sembollerle duygu ve düşüncelerini sanal olarak ifade ettiği, bu şekilde sosyal iletişim kurduğu ortamlar “sosyal ağ” olarak tanımlanmaktadır. Bugün sosyal ağlar dediğimizde en büyük örnek olarak karşımıza Facebook, Instagram, Twitter ve LinkedIN gibi web siteleri çıkmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Alternatif Bilişim Derneği</span>

Alternatif Bilişim Derneği dijital haklar, internet sansürü ve kitlesel gözetim gibi sorunlar üzerine çalışan İstanbul merkezli bir sivil toplum kuruluşudur.

<span class="mw-page-title-main">Dijital yerli</span>

Dijital yerli teknoloji ile doğar doğmaz tanışan, internetin kurdu olarak yetişen, bilgisayar ve teknolojilerini anadili gibi bilen yöneten ve kullanan bir sınıftır. Çevrimiçi sosyal ağları hayatının merkezine oturtmuş, işlerini internetin ve teknolojinin getirdiği avantajları kullanarak basit yöntemlerle halleden, bazı insanların anlamakta güçlük çektiği terimler kullanan, yani çağımıza doğmuş neslin her bir bireyine denir. Dijital yerliler günümüz teknolojileri ile hayata başlamış, hayatının merkezinde çevrimiçi ortamların ve yeni teknolojilerin yer aldığı tüm günlük işlerini teknoloji ile yürüten 21. yüzyıl çocuklarından ve gençlerinden oluşmaktadır. Çağımızın bir getirisi olarak günümüz toplumunun büyük çoğunluğunu oluşturan dijital yerliler diğer bir bakış açısıyla da kuşak çatışmasını temsil etmektedir. yani dijital yerliler ve dijital göçmenlerin çatışması diyebiliriz. Dijital yerli kavramı 1980 sonrası gündeme gelmiş, internetin dünyada yaygınlaşmasıyla birlikte 21. yüzyılın neslini kapsayan bir tabir halini almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Apple ID</span>

Apple ID veya Apple Kimliği, böyle iWork, iCloud, iTunes Store ve Apple Store gibi ürünlerin çoğu için sunduğu herhangi bir e-posta sağlayıcısından bir müşterinin mevcut e-posta adresini kullanarak, çeşitli online sistemlere giriş yapmak için kullanılan bir all-in-one kullanıcı hesapıdır. Apple Inc. tarafından yaratılmıştır.

Yurttaş gazeteciliği, gazeteciliğin medya gruplarının ekonomik gereklerine göre biçimlenmesinin yarattığı sorunları aşmak üzere ortaya çıkan yeni bir gazetecilik anlayışı. 1990’lı yıllarda ABD’de yaygınlaşmıştır.

Dijital okuryazarlık akıllı telefonlar, tabletler, dizüstü bilgisayarlar ve masaüstü bilgisayarlar gibi ağ cihazları aracılığı ile bilgiyi bulma, anlama, analiz etme, üretme ve paylaşabilme becerilerini ifade eder. Dijital okuryazarlık bilgisayar okur yazarlığı veya dijital becerilerden farklıdır.

<span class="mw-page-title-main">Dijital pazarlama</span>

Dijital pazarlama, elektronik bir cihaz veya internet kullanan tüm pazarlama çabalarını kapsar. Ürün veya hizmetlerin elektronik ortamda çevrimiçi şekilde tanıtılmasını sağlar.

Bir sosyal ağ hizmeti, sosyal ilişkiler kurmak için kullanılan çevrimiçi bir platformdur. İnsanların kişisel veya kariyer ilgi alanlarını, aktiviteleri, geçmişlerini veya gerçek hayat bağlantılarını paylaşır.

Dijital dönüşüm, toplumsal ve sektörel ihtiyaçlara dijital teknolojilerin entegrasyonuyla çözüm bulmanın ve buna bağlı olarak iş akışlarının ve kültürün gelişmesi ve değişmesi sürecini tanımlayan bir kavramdır. Yaratıcılığı ve inovasyonu merkeze alan dijital dönüşüm, geleneksel metodlardan daha verimli sonuçlar elde etmek için ortaya çıkmıştır. Dijital Dönüşüm, insan ve çevre odağında, teknolojinin sosyolojiyle etkileşiminden ortaya çıkan “yaratıcı yıkımla”, toplumsal olarak yeni bir yönetim, üretim ve yaşam sürecine değişerek dönüşümü olarak da ifade edilebilir.

<span class="mw-page-title-main">İnternet radyosu cihazı</span> donanım aygıtı

İnternet müzik oynatıcısı olarak da adlandırılan bir İnternet radyosu cihazı, İnternet radyo istasyonlarından veya bir ev ağından medya akışını alabilen ve oynatabilen bir donanım cihazıdır.

Gözetim kapitalizmi temelinde kar elde etmeyi amaçlayan, kişisel verilerin metalaştırılması üzerine yoğunlaşmış bir ekonomik sistemdir. Kişisel veriler işlenerek alınıp satılacak bir meta haline geldiğinden beri dünyadaki en değerli kaynaklardan biri olmuştur. Gözetim kapitalizminin konsepti, Shoshana Zuboff’un tanımlamasına göre, GoogleAdWords’un liderliğinde yükselen reklam şirketlerinin müşterileri daha net olarak hedef alabilmek için kişisel verilerin kullanımının yaratacağı imkanları görmesi ile ortaya çıkmıştır.

Dijital vatandaşlık, kişilerin çevrimiçi ortamlardaki hak, görevi ve sorumluluklarının farkında olması, internet teknolojilerini bu farkındalıkla kullanması ve toplum işlerine çevrimiçi olarak katılma becerisidir.

<span class="mw-page-title-main">Ağ toplumu</span>

Ağ Toplumu, ağ bağlantılı, dijital bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaşmasının neden olduğu sosyal, politik, ekonomik ve kültürel değişimlerle ilgi olarak 1991 yılında ortaya atılmış bir ifadedir. Ağ Toplumu kavramı Georg Simmel gibi erken dönem sosyal teorisyenlerinin çalışmalarına kadar uzanabilir. 1991 yılında Manuel Castells tarafından ortaya atılan ve daha sonrasında Hollandalı sosyolog Jan Van Dijk tarafından geliştirilen Ağ Toplumu kavramının Bilişim Çağından, sonra dijital kültüre yön veren bir iletişim formu olduğu belirtilmiştir. Toplumun sosyal organizasyon formundan ağ toplumu formuna geçmesiyle daha esnek ve birbirine bağlı bir iletişim ortamı kurulmuştur. Merkeziyetçi olmaması, herkesin özgür ifadelere yer verebilmesi, Jan Van Dijk tarafından "yatay hiyerarşi" olarak tanımlanmış ve 21. yüzyılın ilk on yılında internet gibi medya daha da gelişmiş hale gelip, nüfusun daha geniş kesimleri tarafından ve ekonomi, siyaset ve kültürle ilgili çıkarlar tarafından kullanılmaya başlandıkça, yavaş yavaş “normal medya” olarak görünür olmuştur. Jan Van Dijk, kâğıt iletişim araçlarının modasının geçeceğini iddia etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hesaplamalı sosyal bilimler</span>

Hesaplamalı sosyal bilimler basitçe sosyal bilimler araştırmalarında büyük veri ve çeşitli bilgisayar programları kullanılarak incelemeler ve analizler yapmak şeklinde tanımlanabilir.