İçeriğe atla

Digenis Akritas

Digenis Akritis destanı, Atina Ulusal kütüphanesi el yazması.

Digenis Akritis (başka yazılışları ile Digenis Acritas, Digenis Acritis, Digenes Acrites, Digenis Akritas veya Digenis Akrites; Yunanca: Διγενῆς Ἀκρίτης; IPA: [ði.ʝe.'nis a.'kri.tis]), Yunan folklorunda Διγενῆς Ἀκρίτας (IPA: [a.'kri.tas]), Türk Folklorunda ise Battal Gazi olarak bilinir, Akritik şarkıların en ünlüsüdür.

Destan, Digenes adlı kahramanın hayatını anlatır. Digenes (Yunanca iki soylu demek), Romalı bir anne ve Suriyeli bir babanın oğlu bir kahramandır. Destanın ilk bölümü anne ve babasının hayatlarını, nasıl tanıştıklarını ve Emir olan babasının, Digenes'in annesini kaçırıp sonra nasıl Hristiyanlığa geçtiğini ve evlendiklerini anlatır. Destanın kalan kısmı, çoğu zaman yazarın ağzıyla, Digenes'in Bizans sınırındaki kahramanlıklarını anlatır. Söz konusu kahramanlıklar 7. yüzyıl ile 11. yüzyıl başları arasında sürmüş Arap-Bizans savaşları sırasında geçer. Destan halk Yunancası (Demotik Yunanca) ile yazılmıştır. Destan yaklaşık 10. yüzyıl yazılmış ama bazı araştırmacılar kahramanın 8. yüzyıl bir savaşta ölmüş gerçek bir kişi olduğuna karar kılmışlardır.

Digenis Akritis'te aynı dönemde yaşamış olan destan kahramanı Battal Gazi'den de bahsedilir.[1]

Digenis Akritis ile ilgili Türkiye'de Yazar İsrafil Baran tarafından Kapadokyalı Asker: Digenes Akrites[2] adında bir kitap yazılmıştır.

Kaynakça

  1. ^ The Turks in World History By Carter V. Findley. Published by Oxford University Press US. 2005 sf 72 [1] 19 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ Baran, İsrafil (1 Mayıs 2020). Kapadokyalı Asker: Digenes Akrites. Kırmızı Leylek Yayınları. ISBN 978-625-7831-01-7. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ergenekon Destanı</span> Moğol ve Türk destanı

Ergenekon Efsanesi veya Ergenekon Destanı; kaynaklara göre Göktürklerin yeniden doğuşuna ilişkin hikâye.

<span class="mw-page-title-main">Gılgamış</span> Sümer şehir devleti Urukun tarihî kralı

Gılgamış, Sümer şehir devleti Uruk'un tarihî kralı, antik Mezopotamya mitolojisinin önemli bir kahramanı ve MÖ 2. binyılın sonlarında Akadca yazılan epik şiir Gılgamış Destanı'nın protagonistidir. Muhtemelen MÖ 2800 ile 2500 arasındaki bir zaman aralığında ülkeyi yönetmiş ve ölümünden sonra tanrısallaştırılmıştır. Ur'un üçüncü hanedanlığı döneminde Sümer efsanelerinde önemli bir şahsiyet olmuştur. Gılgamış'ın efsanevi kahramanlıkları günümüze kadar gelen beş Sümer şiirinde anlatılmıştır. Bunların tespit edilebilen en eskisi Gılgamış, Enkidu ve Ölüler Diyarı'dır. Bu şiirde Gılgamış, Tanrıça İnanna'nın yardımına gelir ve tanrıçanın huluppu ağacını istila eden yaratıkları defeder. İnanna, Gılgamış'a mikku ve pikku adı verilen iki bilinmeyen nesne verir fakat Gılgamış, bunları kaybeder. Enkidu'nun ölümünden sonra gölgesi, Gılgamış'a Ölüler Diyarı'nın kasvetli koşullarını anlatır. Gılgamış ve Agga şiiri, Gılgamış'ın tâbi olduğu Kral Agga'ya karşı ayaklanmasını anlatır. Diğer Sümer şiirleri Gılgamış'ın dev Huvava ve Gök Boğası ile ilişkisini anlatırken kötü muhafaza edilmiş olan sonuncu şiir Gılgamış'ın ölümüyle cenazesini anlatır.

Mihrali Bey (1844-1905), hayat öyküsü Borçalı edebi geleneklerinin önemli ürünlerinden biri olan Mihrali Bey Destanı 'na konu olmuş Karapapak kökenli bir halk kahramanı.

Battal Gazi veya Seyyid Battal Gazi,, 8. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen ve hakkında çeşitli inanışlar bırakmış bir Arap komutan.

<span class="mw-page-title-main">Köroğlu</span> efsanevi Türk halk ozanı

Köroğlu, hem bir Türk destan kahramanının adıdır, hem de 16.yüzyılda yaşayıp büyük ün kazanmış bir halk ozanının mahlasıdır.

Destanların nazım şekli ve türünü, hem Halk Edebiyatı hem de Âşık Edebiyatı bünyesinde bulmak mümkündür.

<span class="mw-page-title-main">Odisseia</span>

Odysseia ya da Odesa Homeros'un derlediği ünlü destanlarından biridir. Diğeri de İlyada'dır. Modern Batı kültürünü oluşturan temellerden biridir ve İlyada destanından sonra günümüze ulaşan ikinci en eski Batı edebiyatı örneğidir. Bilim adamları MÖ 8. yüzyılın sonlarında, Anadolu'nun bir kıyı kenti olan İyonya'da oluşturulduğunu tahmin etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyin Baradan</span>

Hüseyin Avni Baradan, Türk sinema ve tiyatro oyuncusur, gazeteci.

<span class="mw-page-title-main">Ankara (isim)</span> Ankara şehrinin adının etimolojik tarihçesi

Ankara, tarih boyunca pek çok değişik isimle anılmıştır. Şehir, Frigler, Galatlar ve Romalılar tarafından gemi çapası anlamına gelen Ἄγκυρα olarak adlandırıldı; bu ad Latin harfleri ile Batılı kaynaklarda Ankyra ve Ancyra olarak yazılmıştır. Ankara, Arapça kaynaklarda "Beldei-el Selasil", "Mamuriye" ve "Ma'muriye-i Selâse" olarak geçer. Klasik Yunanca "Anküra" şeklinde telaffuz edilen şehrin adı, Araplar tarafından korunmuştu. Türkler'in Anadolu'ya gelmesinden sonra bu ad "Ankara" ve "Engürü" olarak değişime uğradı, batı dillerine de "Angora" olarak geçti. "Engürü" adı, Arapça ekiyle Engüriye olmuştur. Ankara'yı egemenliğinde tutan devletler tarafından basılan sikkelerde kullanılan resmî ad, Selçuklular'da "Ankara", İlhanlılar döneminde "Engürü" ve "Engüriye", Osmanlı Devleti'nde "Engürü" ve "Ankara" olmuştur. Osmanlılar'da 16. yüzyıldan itibaren şehrin adı resmen Ankara (آنقره) olmasına rağmen, halk arasında "Engürü", Batılılar arasında ise "Angora" şeklinde kullanılmaya devam etmiştir. Türkiye'nin kuruluşundan sonra diğer adların kullanımı son bulmuş ve Ankara adı evrenselleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Anna Komnini</span> Anna Komnini

Anna Komnini, genellikle Latin alfabesi ile Anna Comnena olarak yazılır, Bizanslı prenses, âlim, hekim, hastane yöneticisi ve tarihçi. Bizans imparatoru I. Aleksios ile karısı İrini Dukena'nın kızıdır. Babasının hükümdarlığını anlatan ve babası hakkında bir prenses tarafından yazılmış tek kitap olan Aleksiad'ı yazmıştır.

İslamiyet öncesi Türk edebiyatı ya da Destan dönemi Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyeti kabulünden önceki dönemlerde oluşturdukları edebiyata verilen isimdir. İslamiyet öncesi Türk edebiyatı M.Ö 4000'li yıllardan başlayarak Türklerin İslamiyeti kabul ettiği XI. yüzyıla kadar sürmektedir. Bu dönem edebiyatı genellikle sözlü ürünlerden oluşmuştur ve yazılı ürünler yok denecek kadar azdır. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında M.S VI. yüzyıla kadar olan dönem sözlü edebiyat dönemi olarak adlandırılırken, ilk yazılı eserlerin verilmeye başlamasından sonra yazılı edebiyat dönemi başlamıştır. Eski Türklere ait olan en eski yazılı belgeler ise Orhun Yazıtları'dır Bu yazıtlar Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Genel olarak Orhun Yazıtları'ndan önceki dönem sözlü edebiyat, sonrası ise yazılı edebiyat olarak nitelendirilmiştir.

Uç beyliği, Orta Çağ'da Hristiyan ile Müslüman dünyasının arasındaki Müslüman sınır bölgeleri için kullanılan bir tanımdı. Uç Beyliği'nin Hristiyan tarafındaki karşılığı, Rumca akron (άκρον) olarak adlandırılırdı. Sınır bölgelerinde kendi topraklarını savunmakla yükümlü kişilere Bizans tarafında akriti (ακρίται), Müslüman tarafta ise gazi denirdi.

Abdülvehhâb Gâzî, Emeviler döneminde yaşamış ve İslam kuvvetleriyle Anadolu seferlerine katılmış ünlü bir ordu komutanıdır. Anadolu fatihi Battal Gazi'nin en yakın arkadaşıdır. Asıl adı Abdülvehhâb bin Buht olarak geçmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Nezahat Onbaşı</span>

Nezahat Onbaşı, henüz dokuz yaşında bir kız çocuğu iken babası ile birlikte Türk Kurtuluş Savaşı'na katılmış savaş kahramanı.

Türk edebiyatında destan, efsaneden sonra ortaya çıkmış bir edebî türdür. Türk milletinin bir bütün olarak zamanımıza ulaşmış büyük destanları olmasa da yabancı kaynaklarda yer alan bazı parçaları mevcuttur. Türk destanlarına ait çeşitli parçalar Çin, Fars, Moğol ve Arap kaynaklarında bulunmaktadır. Bilinen Türk destanları arasında en eskisi Yaratılış Destanı’dır. Bu destan, Altay Türkleri arasında anlatılagelmiştir. Rus Türkolog Vasili Radlof tarafından saptanıp yazıya geçirilmiştir. İslâmiyet'ten önceki döneme ait en eski destanlar Saka Türkleri'ne aittir. Bu destan zinciri içinde Alp Er Tunga ve Şu Destanı parçaları bulunur. Bunlar Kaşgarlı Mahmut'un Divân-ı Lügati't-Türk adlı eserinde yer almaktadır.

Moğollara akraba Oyrat (Kalmık) ulusunun kahramanlık destanıdır. Cangar ise bu destanın baş kişisidir.

<span class="mw-page-title-main">Lalakaon Muharebesi</span> Arap-Bizans savaşlarında bir kısım

Lalakaon Muharebesi veya Poson veya Porson, Bizans İmparatorluğu ile Paphlagonia'da işgalci bir Arap ordusu arasında 863'te yapıldı. Bizans ordusuna İmparator III. Mihail'in dayısı Petronas önderlik ediyordu, ancak Arap kaynaklar da İmparator Mihail'in varlığından söz ediyor. Araplara Melitene (Malatya) emiri Ömer bin Abdullah önderlik ediyordu.

Abdullah el-Battal Emevî Halifeliği'nin Bizans İmparatorluğu'na karşı başlattığı birçok seferde yer alan, 8. yüzyılın başlarındaki Arap-Bizans savaşlarında Müslüman Arap komutanıydı. Hayatıyla ilgili tarihsel gerçekler seyrektir, ancak ölümünden sonra çevresinde gerçek olmayan kapsamlı bir tarihsel ve efsanevi gelenek gelişti ve hem Arapça hem de daha sonra Türkçe destan edebiyatında Battal Gazi olarak ünlü bir figür oldu.

Küçük İlyada eski Yunan edebiyatının kayıp bir destanıdır. "Epik Döngü" olarak bilinen, Antik Yunanda daktilik ölçü ile yazılmış ve Truva Savaşı'nı konu alan şiirlerden biriydi ve bütün Truva Savaşı'nı epik bir şekilde anlatmıştır. Küçük İlyada hikâyesi kronolojik olarak Aethiopis'ten sonradır ve Iliou Persis da Küçük İlyada'dan sonradır. Küçük İlyada'nın yazarı, diğer antik yazarlar tarafından çeşitli şekillerde Pyrrha'lı Lesches, Spartalı Cinaethon, Erythrae'li Diodorus, Phokaialı Thestorides veya Homeros'un kendisine atfedilmiştir. Şiir, daktilik ölçü ile yazılmış dört şiir kitabından oluşuyordu.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyingazi Türbesi</span>

Hüseyin Gazi Türbesi, Ankara'nın Mamak ilçesine bağlı Hüseyin Gazi semtinde yer alan, tarihi ve dini önemi büyük bir yapıdır. Türbe, Anadolu'ya gelen Türkmen topluluklarının inanç merkezlerinden biri olarak kabul edilir ve 13. yüzyılda Alevi-Bektaşi geleneklerine uygun olarak bir tekke olarak kurulmuştur. Hüseyingazi Dağı'nın tepesinde konumlanmıştır.