İçeriğe atla

Diş implantı

Diş implantı
Tek diş yerine uygulanan kron kaplı bir diş implantı

Diş implantı (diğer adıyla dental implant) protetik diş tedavisi ve ağız, diş ve çene cerrahisi, periodontoloji ve estetik diş hekimliği ana bilim dallarının konusuna giren insan dişinin kökünü taklit etmeye çalışan alternatif tedavi yöntemidir. Kron, diş köprüsü, hareketli diş protezi, takma diş, yüz protezi gibi diş protezlerini desteklemek veya ortodontik tedavilerde sabit destek olarak kullanmak için çene kemiği ya da kafatası kemiklerinin içine cerrahi uygulama ile yerleştirilen tıbbi bir üründür. İmplantları uygulama yöntemlerini kapsayan disipline ise implantoloji adı verilmektedir.

Çoğunlukla; herhangi bir nedenden dolayı kaybedilen dişlerin, fonksiyon ve görünüşünü tekrar kazandırmak amacıyla, kişinin çene kemiğine yerleştirilen, kişinin vücuduna uygun olan malzemeler kullanılarak yapılan, yapay diş kökü olarak adlandırılmaktadır.[1]

İmplant oyulmuş diş kemiği içerisinde zirkonyum dioksit ve titanyumdan yapılma vidaların diş kemiğine yerleştirilmesiyle yeni bir diş kökü elde etme amacıyla yapılan bir tedavidir. İmplant uygulaması yapılabilmesi için eksik diş olması gerekir. Yaklaşık 20 dk süren operasyona başlamadan önce diş kemiğinin implanta uyumluluğunu ölçmek amacıyla röntgenle bazı testlerden geçirilir.İmplantın vücuda ve kemiğe uyumu onaylandıktan sonra anesteziyle birlikte operasyona başlanır. Operasyonun sonunda yeni bir diş kökü elde edilir. İmplant; çok maliyetli olmamakla birlikte muadil işlemlerden daha kolay, daha mantıklıdır ve orijinal diş görevi görür.

Teknoloji

Modern diş implantlarının temelinde, titanyum gibi materyallerin kemik ile sıkı biçimde bütünleşmesini ifade eden osseointegrasyon adı verilen biyolojik bir süreç yer almaktadır. İlk olarak kemik içine bir implant yerleştirilmekte, daha sonra implant kemik ile bütünleşmekte bundan sonra da üzerine bir diş protez uygulanmaktadır. İmplanta veya diş protezine dayanak olmak üzere hazırlanan implant üst yapısının üzerine yerleştirilen bir diş protezi(kron, köprü ya da hareketli diş protezi) uygulanmadan önce önemli bir iyileşme süresine ihtiyaç duymaktadır.

Diş implantlarının başarı veya başarısızlığı, yerleştirildikleri insanın genel sağlığı, kemik bütünleşmesine etki eden ilaç kullanıyor olması ve ağızdaki dokuların sağlıklılığı ile doğrudan bağlantılıdır. Kemik ile bütünleşme başarısı açısından implant ve implant üstü protez üzerine gelecek stres de değerlendirilmelidir. İmplantların yerleştirilecekleri kemikteki yerlerinin ve sayılarının belirlenmesinde çiğneme sırasında oluşan biyomekanik kuvvetlerin etkili olmasından dolayı bu tespit protezin uzun dönem sağlıklı kalabilmesinin anahtarıdır. İmplantların yerleri ve açıları komşu dişlerin yerleri ve açıları, laboratuvar modellemeleri veya CAD/CAM modellemeleri ve cerrahi implant uygulama rehberleri ile uygulanan bilgisayarlı tomografi çalışmaları ile belirlenmektedir. Diş implantlarının uzun dönem başarısının ön şartları sağlıklı kemik ve dişetidir. Diş çekiminden sonra her ikisinde de atrofi meydana gelebileceği için ideal kemik ve dişetini elde etmek amacıyla bazen sinüs yükseltme veya dişeti grefti gibi protez öncesi uygulamalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Tarihçe

İmplant tanımına uyan ve eksik dişlerin telafisi amacı ile yapılan ilk uygulamalar arkeolojik bulgulara göre Maya uygarlığına aittir (MÖ 6. yüzyıl).

İlk patenti alınan diş implantı 1908'de ABD'de Greenfield'in dizayn ettiği irridio-platin implanttır.[2]

1939'da Strock krom-kobalt diş implantını tanıtmıştır. Lubit ve Rappaport 1949'da vitalyumdan yapılan vida veya kafes şeklindeki implantlarını geliştirmişlerdir. Cherchève çift spiral yivli implant dizaynını ve frezleme sonrası yiv açma tekniğini (screw-tapping), implantın çift safhalı cerrahi teknik ile fonksiyona sokulması gibi uygulamaları geliştirmiştir. Geçen yüzyılın orta larına kadar Formiggini, Peron, Tramonte, Benoit, Jeanneret, Muratori, Linkow gibi dişhekimleri günümüzde kullanılan implantlara benzer uygulamalar yapmışlardır. Ancak bu yaklaşım ve çabaların hepsi ampirik uygulamalar olarak ve vaka raporlarının ötesine gidememiş çalışmalar olarak kalmışlardır.

1940'lı yıllarda subperiostal implantlar ortaya atılmıştır.

1960'lı yıllara gelindiğinde Linkow tarafından geliştirilen blade (levha, plaka) dizayn implantlar ortaya çıkmıştır.

Bilimsel dokümantasyon dönemi

Oral implantolojideki bilimsel gelişmelerin başlangıcını Branemark ve ark. ile Schroeder ve ark.'nın saf titanyum implantlar ile yaptıkları temel çalışmalar oluşturur. Branemark 1955 yılında tavşan tibialarında revaskülarizasyonu vital mikroskopi ile inceleyen bir deney sırasında tesadüfen kemik ile titanyum arasındaki sıkı adaptasyonu fark ederek konuyu daha detaylı araştırmış ve bu fenomene osseointegrasyon adını vermiştir.

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 24 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Kasım 2022. 
  2. ^ Sripathi. "Dental implants: A boon to dentistry". www.amhsjournal.org. 30 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Kasım 2020. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İmplant</span>

İmplant, vücut içerisine ve canlı dokulara yerleştirilen cansız maddeleri ifade eder. (Dental) implantlar, eksik olan bir veya birkaç dişin işlev ve estetiğini iade etmek için çene kemikleri içinde açılan yuvaya yerleştirilen genellikle titanyum esaslı vida veya kök şeklindeki yapılardır. İmplant uygulama yöntemlerini kapsayan disipline ise implantoloji adı verilmektedir. Diş implantı ile canlı kemik dokusu arasındaki birlikteliğe osseointegrasyon adı verilir.

Plastik cerrahi veya tam adıyla plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi, vücut üzerindeki çeşitli yapıların yeniden yapılması, şekillendirilmesi, ciddi doku kayıplarının giderilmesini ve her türlü estetik girişimi kapsayan cerrahi bir disiplindir. Pediatrik plastik cerrahi türü de vardır. Kozmetik, estetik tıp, estetik cerrahi plastik cerrahinin en bilinen kısımlarıdır. Bilinenin aksine plastik cerrahi alanının büyük kısmını estetik cerrahi dışında rekonstüktif cerrahi, kraniyofasiyal cerrahi, el cerrahisi, el nakli, mikrocerrahi ve yanık tedavisi oluşturmaktadır. Rekonstrüktif ve estetik cerrahi olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmıştır.

Oral ve maksillofasiyel cerrahi ağız boşluğu, çene kemikleri ve dişler ile ilgili patolojilerin tedavisi ve gelişimsel bozuklukların tedavisi ile ilgili cerrahi dalıdır. Beş yıllık dişhekimliği eğitiminden sonra uzman eğitimi sırasında asistan 4 veya 6 yıl boyunca hastane veya fakülte ortamında yüzün, ağzın ve çenelerin yumuşak ve sert dokularına yönelik geniş çaplı prosedürlerini öğrenir. Ayrıca plastik cerrahi eğitiminde maksillofasiyal cerrahi eğitimi verilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Diş hekimi</span> ağız ve diş sağlığıyla ilgilenen hekim, diş doktoru

Diş hekimi, diş doktoru veya diş tabibi, diş hekimliği mesleğini icra eden, ağız, diş ve dudaklardan oluşan ağız boşluğu ve çevre dokularının hekimidir. İnsan sağlığına ilişkin olarak dişlerin, diş etlerinin ve bunlarla doğrudan bağlantılı olan ağız ve çene dokularının sağlığının korunması, hastalıklarının ve düzensizliklerinin teşhisi ve tedavisi ve rehabilite edilmesi ile ilgili her türlü mesleki faaliyeti icra etmeye yetkilidir. Her yıl 22 Kasım günü ''Türk Diş Hekimleri Günü''; 6 Mart günü ''Dünya Diş Hekimleri Günü'' olarak kutlanır.

<span class="mw-page-title-main">İnsan dişi</span> besinleri parçalamak için kullanılan insanların ağzındaki kalsifiye beyazımsı yapı

İnsan dişi, besinleri yutmaya ve sindirmeye hazırlık aşamasında keserek ve ezerek besinlerin mekanik olarak yıkımında görev yapar. İnsanlarda, her birinin belirli bir işlevinin olduğu kesici diş, köpek dişi, küçük azı dişi ve azı dişi olmak üzere dört tip diş vardır. Kesici dişler besini keser, köpek dişleri besini koparır ve küçük azı ve azı dişleri besini ezer. Dişlerin kökleri maksilla ya da mandibula içerisine yerleşmiş ve diş eti ile kaplanmıştır. Dişler yoğunluğu ve sertliği farklı çeşitli dokulardan yapılmıştır.

Osseointegrasyon, canlı kemik dokusu ile fonksiyondaki titanyum implant malzemesi arasında, 100 büyütmede ışık mikroskobunda gözlenen direkt temastır. Bu fenomen Göteburg Üniversitesinden Prof.Dr.Per-Ingvar Branemark ve çalışma arkadaşları tarafından geliştirilerek tarif edilmiştir.

Diş apsesi, diş kökü ve çevre dokularını ilgilendiren kısa fakat ciddi süren, bölgesel olarak ateş ve ağrıyla seyreden yerel iltihaptır. Tedavi edilmezse osteit, periostit, selülit veya osteomyelit e dönüşür. Kronikleştiğinde radiküler kistlere dönüşür veya fistül vererek ağız mukozası veya yüz derisini deler ve dış ortama boşalır.

<span class="mw-page-title-main">Protez</span>

Protez, eksik olan vücut uzuvlarını taklit edecek şekilde yapılmış aygıtların genel adıdır. Son zamanlarda nöroprostetikler de yaygındır.

<span class="mw-page-title-main">Periodonsiyum</span>

Periodonsiyum, dişi çevreleyen ve destekleyen dokular olan periodontal membran, alveol kemiği, sement tabakası ve diş etini kapsayan bölgedir.

<span class="mw-page-title-main">Cıvata</span>

Cıvata, birbirine bağlanmak istenen parçaların üzerine delik açılarak ucuna somun takılarak sıkıştırılan bir bağlantı elemanı. Yapı mühendisliğinde bulon olarak da anılır. Genellikle somun ile birlikte kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Ortodonti</span>

Ortodonti bir diş hekimliği dalıdır. Kelime, Yunancada ortho düzgün ve odons diş kelimelerinden oluşmaktadır.

İmplantoloji, ortopedi, oftalmoloji ve diş hekimliği alanlarında kullanılan implantların uygulama yöntemlerini kapsayan bilgi disiplinidir. “İmplant” latince "in=icerisine, icerisinde" ve "planto=ekme, dikme, yerlestirme, gomme" anlamina gelen sozcuklerin bilesiminden olusmus bir sözcük olup, tıpta “bedene yerleştirilen yapay nesne” anlamını taşımaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Periodontitis</span> dişe bağlı hastalık

Piyore olarak da bilinen periodontitis, periodonsiyumu, yani dişi destekleyen ve çevreleyen dokuları etkileyen bir dizi iltihabi hastalıktır. Periodontitis diş çevresi ilerleyici alveol kemik kaybını içerir, eğer tedavi edilmezse, dişin sallanmasına ve ardından dişin kaybına neden olur. Periodontitis, dişin yüzeyine tutunan ve orada büyüyen mikroorganizmalara karşı oluşan aşırı agresif bağışık yanıtla ortaya çıkar. Tanısı, dişin etrafındaki yumuşak diş eti dokularının bir sond ile muayene edilmesiyle ve hastanın röntgeni üzerinde diş çevresi kemik kaybının değerlendirilmesiyle konur. Periodontitis tedavisinde uzmanlaşmış kişiler periodontologlardır; alanları periodontoloji olarak bilinir.

Yapay organ işlevini yitirmiş veya yitirmekte olan ve genellikle hayati önem taşıyan organların yerine bu organların işlevlerinin bir kısmını ya da tamamını geri kazandırmak amacıyla tasarlanan mekanik malzemelerden veya doku mühendisliği yoluyla üretilen organdır. Hayati organlardan herhangi birinin yetmezliği bu organının işlevlerinin restore edilmediği durumlarda hastanın ölümüne yol açar. Organ nakli ya başka bir insandan ya da insan yapımı yapay organla sağlanır. Hayati organlar oldukça karmaşık yapıya sahiptirler ve işlevlerinin yapay malzemeler tarafından taklit edilmesi zordur. Bu yüzden bütün yapay organlar işlevsellik bakkımından çeşitli ödünler verilerek tasarlanırlar. Diğer organların da, duyu organları vs., onarımı ya da yapay organ vasıtasıyla nakli yapılmaktadır. Son 30 yıldır yapay organlar insan vücudunun yaklaşık 40 farklı kısmına rutin olarak nakil edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Diş eti çekilmesi</span>

Dişeti çekilmesi, dişeti kenarının kaybı veya geri çekilmesiyle diş kökünün açığa çıkmasıdır. Dişeti çekilmesi 40 yaşın üzerindeki bireylerde sık rastlanan bir sorundur, ancak ergenlikten itibaren veya 10 yaş civarında da görülebilir. Kuron-kök oranının azalmasıyla birlikte olabilir ya da olmayabilir .

Cherubism (çerubizm), çene kemiklerinde görülen bir tür gelişim bozukluğudur. Ailenin tüm erkek çocuklarını, kız çocuklarının ise bir bölümünü etkileyen, SH3BP2 genindeki mutasyona bağlı olan, otosomal dominant geçiş gösteren kalıtsal bir hastalıktır. Çene lezyonlarının ilk belirtileri 1-4 yaşlar arasında başlar ; puberteye kadar sürer. Puberteyle birlikte başlayan gerileme (regresyon) tamamlandığında, bazı çene deformasyonları dışında belirgin bir bulgu kalmaz.

Ortognatik cerrahi; Düzeltici çene cerrahisi veya basitçe çene cerrahisi olarak da bilinen, çene ve alt yüzün yapı, büyüme, uyku apnesi dahil hava yolu sorunları, TME bozuklukları, özellikle iskelet uyumsuzluklarından kaynaklanan maloklüzyon sorunları, diğer ortodontik diş ısırıklarından kaynaklanan durumlarını düzeltmek, diş telleri ile kolayca tedavi edilemeyen problemlerin yanı sıra, düzeltmenin yüz estetiğini ve benlik saygısını iyileştirmek için düşünülebileceği çok çeşitli yüz dengesizlikleri, uyumsuzluklar, asimetriler ve yanlış orantıları düzeltmek tasarlanan cerrahidir.

Omurga implantları, kronik dejeneratif disk hastalığı, skolyoz veya travmatik kırığı olan hastaları tedavi etmek için kullanılabilir. Bu ise, omurga implantlarının insan bedeninde omurga ile ilgili yaşanan rahatsızlıklarda iyileşme sürecine büyük bir katkı sağlayabileceği anlamına gelir.

Estetik diş hekimliği veya kozmetik diş hekimliği, estetik ve kozmetik yönümlü diş hekimliği dalıdır. Genellikle dişlerin ve diş etlerinin ve/veya ısırığın görünümünü iyileştiren herhangi bir diş tedavisine atıfta bulunmak için kullanılır. Diş temizliği, diş parlatma, diş beyazlatma, diş kaplama işlemleri, porselen diş, diş protezi, diş dolgusu, diş mücevheri, diş implantı ve braket ekleme estetik görevlerine dahildir. Öncelikle diş estetiğinde renk, pozisyon, şekil, boyut, uyum ve genel gülümseme görünümünde iyileştirmeye odaklanır. Pek çok diş hekimi, bu alandaki özel eğitim, uzmanlık ve deneyimlerine bakılmaksızın kendilerini "estetik diş hekimi" olarak adlandırır. Bu durum hastalar açısından yanıltıcı ve etik olmayan bir durum olarak nitelendirilmektedir. Amerikan Diş Hekimleri Birliği, estetik diş hekimliğini diş hekimliğinin resmi bir uzmanlık alanı olarak kabul etmemektedir. Ancak hala kendilerini estetik diş hekimi olarak tanıtan diş hekimleri mevcuttur.

Kök kanal tedavisi

Kanal tedavisi, endodonti'de enfeksiyonun ortadan kaldırılması ve dekontamine edilmiş dişin gelecekteki mikrobiyal istiladan korunması ile sonuçlanması amaçlanan, enfekte diş pulpası için uygulanan bir tedavidir. Kök kanalları ve bunlarla ilişkili pulpa odası, sinir dokusu, kan damarları ve diğer hücresel varlıkların doğal olarak yaşadığı bir diş içindeki fiziksel oyuklardır. Bu öğeler birlikte diş pulpasını oluşturur.