İçeriğe atla

Devletlerin egemen eşitliği

Devletlerin egemen eşitliği; bir devletin, diğer devletler karşısında bağımsız ve kendi sınırları içinde meşru egemen olduğunu, hiçbir devletin de bir diğerinden üstün olmadığını niteleyen uluslararası hukuk ilkesi.[1]

Uluslararası ilişkilerin de temelini oluşturan bu ilke, 1945 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin yapıtaşıdır.[1]

Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin devletlerin eşit egemenliği ilkesi kapsamındaki maddeleri:[1]

  1. Örgüt, tüm üyelerin egemen eşitliği ilkesi üzerine kurulmuştur.
  2. Tüm üyeler, uluslararası ilişkilerinde gerek herhangi bir başka devletin toprak bütünlüğüne ya da siyasal bağımsızlığa karşı, gerek Birleşmiş Milletlerin Amaçları ile bağdaşmayacak herhangi bir biçimde kuvvet kullanma tehdidine ya da kuvvet kullanılmasına başvurmaktan kaçınırlar.
  3. Tüm üyeler, üyelik sıfatından doğan hak ve çıkarlardan tümünün yararlanmasını sağlamak için bu Antlaşma'ya uygun olarak üstlendikleri yükümlülükleri iyi niyetle yerine getirirler.
  4. Tüm üyeler, uluslararası nitelikteki uyuşmazlıklarını uluslararası barış ve güvenliği ve adaleti tehlikeye düşürmeyecek biçimde, barışçı yollarla çözerler.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c Öztürk, Yasin (2017). "Uluslararası Hukukta Devletlerin Egemen Eşitliği Kavramının Jus Cogens Niteliği". Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 31 (42). ss. 37-53. Erişim tarihi: 23 Haziran 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hukuk</span> genellikle devlet otoritesi tarafından desteklenen kurallar ve yönergeler sistemi

Hukuk ya da tüze birey, toplum ve devletin hareketlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini; yetkili organlar tarafından usulüne uygun olarak çıkarılan, kamu gücüyle desteklenen, muhatabına genel olarak nasıl davranması yahut nasıl davranmaması gerektiğini gösteren ve bunun için ilgili bütün olasılıkları yürürlükte olan normlarla düzenleyen normatif bir bilimdir. Ayrıca, toplumu düzen altına alan ve kişiler arası ilişkileri düzenleyen, ortak yaşamın huzur ve güven içinde akışını sağlayan, gerektiğinde adaleti yerine getiren, kamu gücü ile desteklenen ve devlet tarafından yaptırımlarla güvence altına alınan kurallar bütünüdür. Hukuk, birey-toplum-devlet ilişkilerinde ortak iyilik ve ortak menfaati gözetir.

<span class="mw-page-title-main">Birleşmiş Milletler</span> toplumsal, ekonomik ve kültürel bir iş birliği oluşturmak amacıyla kurulan bir örgüt

Birleşmiş Milletler (BM), 24 Ekim 1945'te kurulmuş; dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için kurulan uluslararası bir örgüttür. Birleşmiş Milletler kendini "adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş" olarak tanımlamaktadır. Uluslararası ilişkilerde kuvvet kullanılmasını evrensel düzeyde yasaklayan ilk antlaşma 26 Haziran 1945'te 50 ülke tarafından imzalanan Birleşmiş Milletler Antlaşması'dır.

<span class="mw-page-title-main">İnsan hakları</span> İnsanlığın evrensel değerleri

İnsan hakları, tüm insanların sadece insan olmakla sahip olduğu temel hak ve özgürlüklere denir. İnsan hakları; ırk, ulus, etnik köken, dış görünüş, din, dil,ense ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların yararlanabileceği haklardır. Bu hakları kullanmakta herkes eşittir. Diğer yandan insan hakları terimi bir ideali içerir. Bu terimi kullananlar, bu alanda olanı değil, olması gerekeni dile getirirler.

Uluslararası ilişkiler, siyaset biliminin bir dalıdır ve "uluslararası sistem" içindeki aktörlerin, özellikle de uluslararası ilişkilerin temel aktörü olarak kabul edilen devletlerin, diğer devletlerle, uluslararası/bölgesel/hükûmetler arası örgütler, çok uluslu şirketler, uluslararası normlar ve uluslararası toplumla olan ilişkilerini inceleyen disiplinlerarası bir disiplindir.

Birleşmiş Milletler (BM) sistemi içinde bir uluslararası hukuk ilkesi.

<span class="mw-page-title-main">Almatı Zirvesi</span>

Almatı Zirvesi, Bağımsız Devletler Topluluğu'nun kurulması kararının ardından, Sovyetler Birliği'ni oluşturan on beş cumhuriyetten on birinin katıldığı bir toplantıdır. 21 Aralık 1991'de Kazakistan'ın o zamanki başkenti Almatı'da yapılan bu toplantıya Rusya, Ukrayna, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Azerbaycan, Tacikistan, Ermenistan ve Moldova katıldı. Gürcistan ise gözlemci olarak iştirak etti.

<span class="mw-page-title-main">Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi</span> Uluslararası bir antlaşma

Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi ya da CEDAW, 1979'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve taraf devletlere kadınlara karşı ayrımcılığın tüm biçimlerini ortadan kaldırma yükümlülüğü getiren uluslararası bir sözleşmedir.

Devlet, toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır. Devlet siyasal bir birliktir. Bunun için her şeyden önce devleti kuran bireyler arasında kültürel bir birlik lazımdır. Ancak kültürel birlik devletin yaşaması için yeterli değildir. Tarihte görülen birçok iç savaş, kültürel birliğin devlet kurulmasında yeterli olmadığını göstermektedir. Amerikan İç Savaşı'nın anayasal düzenin kurulmasının ne kadar gerekli olduğunu ortaya koyması ve savaş kültürü yerine hukuk devlet ilişkisinin kavranması açısından önemi büyüktür.

<span class="mw-page-title-main">Egemenlik</span> Bir bölge içinde yüksek otorite ve diğer devletlerden dış özerklik

Egemenlik ya da hâkimiyet, bir toprak parçası ya da mekân üzerindeki kural koyma gücü ve hukuk yaratma kudretidir. Bu güç siyasi erkin dayattığı yasallaşmış bir üst iradeyi ifade etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Parlamentolar Arası Birlik</span>

Parlamentolar Arası Birlik (PAB), İngilizce Inter-Parliamentary Union (IPU), egemen devletlerin parlamentolarından oluşan uluslararası bir örgüttür. Temel amacı, üyeleri arasında demokratik yönetimi, hesap verebilirliği ve işbirliğini teşvik etmektir; diğer girişimler arasında yasama organları arasında cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi, gençlerin siyasete katılımının güçlendirilmesi ve sürdürülebilir kalkınma yer alıyor.

Uluslararası hukukta diplomatik tanıma, bir devletin başka bir devlet veya yönetimin, statüsünü veya bir eylemini, kabul ettiği, dahilî ve uluslararası sonuçlar doğuran, tek taraflı bir politik eylemdir. Diplomatik tanıma de facto veya de jure olabilir, genelde tanıyan hükûmetin bir resmî açıklaması yoluyla bu gerçekleşir.

<span class="mw-page-title-main">Kadına yönelik şiddet</span> kadınlara yönelen cinsiyet temelli şiddet eylemleri

Kadına yönelik şiddet, kadınların cinsiyetleri nedeniyle maruz kaldıkları fiziksel, cinsel, psikolojik acı veya ıstırap veren ya da verebilecek olan her türlü eylem, uygulama ya da bu tür eylemlerle tehdit edilme, zorlanma veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakılmalarıdır.

Zararsız geçiş veya zararsız geçiş hakkı; yabancı bandıralı bir geminin, başka bir ülkenin karasularından geçişini düzenleyen bir deniz hukuku kavramıdır. Her ülke bu hakka sahip olmakla birlikte, hukukun emrettiği ve ev sahibi ülke tarafından belirlenen kurallara da uymak zorundadır.

<span class="mw-page-title-main">Ege sorunu</span> Türkiye ile Yunanistan arasındaki anlaşmazlıklar bütünü

Ege sorunu veya Ege ihtilafı, Ege Denizi bölgesindeki egemenlik ve ilgili haklar konusunda Yunanistan ile Türkiye arasında birbiriyle ilişkili bir dizi anlaşmazlık. Bu tür çatışmalar, 1970'lerden beri Yunan-Türk ilişkilerini güçlü bir şekilde etkiledi ve iki kez 1987 ve 1996'nın başlarında, askeri çatışmanın patlak vermesine neden olabilecek krizlere yol açtı. Ege'deki sorunlar birkaç kategoriye ayrılır:

Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Bildirgesi ya da DEDAW Birleşmiş Milletler'in kadın haklarına bakışını ana hatları ile çizen bir insan hakları bildirgesidir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 7 Kasım 1967'de kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İsviçre'de insan hakları</span>

Avrupa'nın en eski demokrasilerinden biri olan İsviçre'de insan haklarına çok saygı duyulmaktadır. İsviçre, genelde sivil özgürlüklere ve siyasi haklara göre yapılan uluslararası sıralamalarda ilk sırada ya da en başlarda yer almaktadır. İsviçre, anayasasında insan haklarını ülkenin değer sisteminde en önemli pozisyona koymaktadır. 2016-2019 yılları için İsviçre Federal Dışişleri Bakanlığı'nın yurtdışı politika stratejisinde; barış, karşılıklı saygı, eşitlik ve ayrım gözetmeme İsviçre'nin uluslararası ilişkilerinde temelde yatmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">BM Kadın Birimi</span> BM kuruluşu

BM Kadın Birimi olarak da bilinen Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların güçlenmesi için çalışan bir Birleşmiş Milletler kuruluşudur.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası Adalet Divanı’nın yargı yetkisi</span>

Uluslararası Adalet Divanı’nın yargı yetkisi iki yönlüdür: Devletler tarafından kendisine sunulan hukuki nitelikteki uyuşmazlıkları uluslararası hukuka uygun olarak karara bağlamak ve Birleşmiş Milletler organlarının, uzmanlık kuruluşlarının veya böyle bir talepte bulunmaya yetkili bir kuruluşun isteği üzerine hukuki sorunlar hakkında tavsiye niteliğinde danışma görüşleri vermektir. Uluslararası Adalet Divanı’nın gerçek bir zorunlu yargı yetkisi yoktur. Uluslararası Adalet Divanı Statüsü’ nün 38.maddesi gereğince Divan kendisine sunulmuş olan uyuşmazlıkları hukuka uygun olarak çözmektedir.

Uluslararası insan hakları hukuku, insan haklarını sosyal, bölgesel ve yerel düzeylerde geliştirmek için tasarlanmış uluslararası hukuk bütünüdür. Bir uluslararası hukuk biçimi olarak, uluslararası insan hakları hukuku, öncelikle egemen devletler arasında, üzerinde anlaşmaya varan taraflar arasında bağlayıcı yasal etkiye sahip olmayı amaçlayan antlaşmalardan oluşur; ve geleneksel uluslararası hukuk kapsamındadır. Diğer uluslararası insan hakları belgeleri, yasal olarak bağlayıcı olmamakla birlikte, uluslararası insan hakları hukukunun uygulanmasına, anlaşılmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunur ve bir siyasi yükümlülük kaynağı olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Irk Eşitliği Önerisi</span>

Irk Eşitliği Önerisi, 1919 Paris Barış Konferansı'nda ele alınan Versay Antlaşması'nda yapılan bir değişiklikti. Teklif, Japonya tarafından önerilmiş olup her ne kadar evrensel bir anlamı olması amaçlanmasa da ancak yine de ona bağlıydı ve bu da teklifin tartışmasına neden oldu. Japonya Dışişleri Bakanı Uchida Kōsai, Haziran 1919'da teklifin yalnızca Milletler Cemiyeti üyelerinin ırk eşitliğini talep etmeyi amaçladığını belirtti.