İçeriğe atla

Derecik (coğrafya)

Doğal Akarsu Dereciği.

Jeomorfolojik bir derecik topoğrafik özellikli doğal bir akarsudur. Derecikler yamaçlarda sığ su yolları gibi erozyonun ilk işaretleri olarak meydana gelir. Yapay derecikler bazı mesafe su menteşesini taşımak için kanal olarak kurulur.

Doğal

Akarsu jeomorfoloji de bir derecik erozyonun sonuçlandırdığı yüzeysel akış ve yüzey akış ile humus tabakalarında sığ ve dar bir kesidir. Derecikler toprak ve tarım arazisi yamaçlarında en yaygın alandır. Ancak çeşitli yüzeler üzerinde oluşabilir. Derecikler kalker gibi eriyebilen bazı kayaların yüzeyinde bulunabilir. Küçük dereler genellikle büyük toprak erozyonunun ilk belirtileri olarak görülür ve eğer büyüme bırakılırsa nehirleri, dereler, obruklar gibi büyük akarsu özelliği gelişebilir.[1]

Dereciklerin oluşumu

Derecikler, tepe yamaçlarında su, üst tabakasını aşındırdığında oluşur ve bu yüzden önemli ölçüde mevsimsel hava biçimlerinden etkilenebilir.[2] Onlar yağmurlu aylarda daha sık görünmeye eğilimlidir. Derecikler akış gerilimi çoğaldığında toprak parçacıklarını ayırmak için yüzey akış yeteneği çoğaldığında, toprağın kesme gücü etkisinde kaldığında toprağın yüzeyine paralel çalışan toprak yeteneğinin üstesinden geldiği zamanlarda oluşmaya başlar.[3] Suyun toprak parçalarını serbest parçalandığında ve onları bayır aşağıya taşıdığında erozyon süreci başlar. Bu güçler, neden kumlu, killi toprağın genellikle dereciklerin şekline duyarlı olduğunu açıklar. Derecikler her yüzeyde şekillenmesi ve onların oluşumu özü dik yamaç eğimine bağlıdır. Yer çekimi derecikleri oluşturmak için gerekli olan erozyonel çevreyi başlatmak için gerekli gücü sağlayan su gücünü belirler.[4] Bundan dolayı dereciklerin oluşumu öncelikle yamaç eğimi tarafından kontrol edilir. Yamaç bir taraftan bir bölgede yamaç uzunluğu ve toprağın geçirgenliği kesiler sayıda kontrol ederken yamaç, dereciklerin derinliğini kontrol eder. Toprağın her türü bir eşik değerine sahiptir. Eğim açısı suyun hızı altında dereciklere şekil oluşturmak için yeterli toprak parçacıklarını çıkarmak için yeterli gücü üretemez. Örneğin; birçok yapışkan olmayan yamaçlarda bu eşik değer, bir açı etrafında gezinen bir kayma hızı 2 derece ile 3 ve 3.5 / sn arasındadır.[5] Derecikler şekillenmeye başladıktan sonra, onların boyutunu ve akış hacmini artırabilecek diğer çeşitli erozyon güçlerine tabi tutulur. Dere basmış bir alanda erozyonun %37 e kadar dere yan duvarlarının kitle hareketi ya da çöküşü kaynaklanıyor olabilir. Su derecik içinden aktıkça, bu çöküşü tetikleyen duvarların altını kesecektir. Ayrıca su toprak duvarlarına sızdığı için, duvar çöküş şansını yükselterek onlar (toprak duvarlar) zayıflatır. Erozyon dereciklerin büyüklüğünü artıran bu güçler tarafından yaratılır.[6]

Fonksiyonel Bir Derecik, Abu Dabi Emirliği'nin Al Ain Oasis Falaj su taşıma sistemi, parçası.

Derecik erezyonunun önemi

Derecik küçük olmalarına rağmen, her yıl önemli miktarda toprak taşırlar. Bazı tahminler dere akışının derecik olmayan ta da derecikler arası alanlardan yaklaşık on kat daha fazla taşıyıcı kapasitesi olduğunu savunur. Ilımlı yağışta derecik akışı kaya parçalarını eğim aşağı 9 cm çapı taşıyabilir. 1987 yılında, Bilim adamı J. Poesen Belçika'da holdenberg alanın da, ılımlı yağış sırasında dere erozyonunun 200 kg kadar kaya kırdığını ortaya koyan bir deney yaptı. Ne yazık ki dereciklerin, manzara üzerindeki etkisi genellikle olumsuz insan faaliyetleri olmuştur. Derecikler uzak arkeolojik mevki de yıkanırken gözlemlendi. Onlar tarım alanlarında daha yaygındır. Traktör gibi tarım makineleri, yüzey boyunca su akışının olduğu noktalarda toprağa etkili olur.[7][8]

Kaynakça

  1. ^ Ford, D.C. & J. Lundberg. 1987. A Review of Dissolutional Rills in Limestone and Other Soluble Rocks. Bryan, R.B. (ed). Rill Erosion: Processes and Significance. Catena Supplement 8. W. Germany:Catena Verlag. 119-139
  2. ^ Fullen, M.A. & A.H. Reed. 1987. Rill Erosion on Arable Loamy Sands in the West Midlands of England. Bryan, R.B. (ed). Rill Erosion: Processes and Significance. Catena Supplement 8. W. Germany:Catena Verlag. 85-96.
  3. ^ Loch, R.J. & E.C. Thomas. 1987. Resistance to Rill Erosion: Observations on the Efficiency of Rill Erosion on a Tilled Clay Soil Under Simulated Rain and Run-On Water. Bryan, R.B. (ed). Rill Erosion: Processes and Significance. Catena Supplement 8. W. Germany:Catena Verlag. 71-83.
  4. ^ Torri, D., M. Sfalanga & G. Chisci. 1987. Threshold Conditions for Incipient Rilling. Bryan, R.B. (ed). Rill Erosion: Processes and Significance. Catena Supplement 8. W. Germany:Catena Verlag. 97-105.
  5. ^ Rauws, G. 1987. The Initiation of Rills on Plane Beds of Non-Cohesive Sediments. Catena Supplement 8. W. Germany:Catena Verlag. 107-118.
  6. ^ Govers, G. 1987. Spatial and Temporal Variability in Rill Development Processes at the Huldenberg Experimental Site. Catena Supplement 8. W. Germany:Catena Verlag. 17-33.
  7. ^ Poesen, J. 1987. Transport of Rock Fragments by Rill Flow—A Field Study. Catena Supplement 8. W. Germany:Catena Verlag. 35-54.
  8. ^ Fullen, M.A. & A.H. Reed. 1987. Rill Erosion of Arable Loamy Sands in the West Midlands of England. Catena Supplement 8. W. Germany:Catena Verlag. 85-96.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Erozyon</span> toprağı bir yerden başka bir yere taşıyan dışsal süreçler

Erozyon, diğer adıyla aşınım, yer kabuğunun üzerindeki toprakların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etkenlerle aşındırılıp, yerinden koparılması, bir yerden başka bir yere taşınması ve biriktirilmesi olayına denir.

<span class="mw-page-title-main">Fresk</span> Taze kireç sıva üzerine duvar resmi

Fresk, ıslak kireç sıva üstüne, ezildikten sonra su ya da su ve kireç bileşimi bir bağlayıcı ile karıştırılan pigmentlerle yapılan resim. Yüzey kurudukça kireç, pigmentin sıvaya nüfuz etmesini sağlar.

Heyelan ya da toprak kayması, zemini kaya veya yapay dolgu malzemesinden oluşan bir yamacın yer çekimi, eğim, su ve benzeri diğer kuvvetlerin etkisiyle aşağı ve dışa doğru hareketidir.

<span class="mw-page-title-main">Yağmur</span>

Yağmur, atmosferik su buharından yoğunlaşan ve daha sonra yerçekiminin etkisiyle düşen su damlacıklarıdır. Yağmur, su döngüsünün önemli bir bileşenidir ve Dünya'daki tatlı suyun çoğunun birikmesinden sorumludur. Hidroelektrik santralleri, mahsul sulama ve birçok ekosistem türü için uygun koşullar için su sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Sel</span> su taşkını

Sel, genellikle kuru olan araziyi sular altında bırakan bir su taşkını olayıdır. "Akma halinde olan su" anlamına gelen kelime, gelgitin içeri akışına da uygulanabilmektedir. Taşkınlar hidroloji disiplinin bir çalışma alanıdır. Tarım, inşaat mühendisliği ve halk sağlığı gibi alanlarda önemli bir endişe kaynağıdır. Genellikle insanların çevreye verdiği değişiklikler, sellerin yoğunluğunu ve sıklığını arttırır. Örneğin; ormansızlaşma ve sulak alanların kaldırılması gibi arazi kullanımı değişiklikleri, su seti akışındaki değişikliklere ve iklim değişikliğine yol açar. Aynı zamanda deniz seviyesinin yükselmesi gibi daha büyük çevresel sorunlara da yol açmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Baraj</span> sulama ve elektrik üretimi amacıyla su biriktirmek için akarsu üzerine yapılan set

Baraj, eski zamanlardan beri insanlığın su ihtiyacını karşılamak ve tarımsal alanların sulanması amacıyla inşa edilen su yapılarıdır. Günümüzün modern barajları stratejik öneme sahiplerdir. Çünkü;

<span class="mw-page-title-main">Vadi</span> coğrafyada tepeler arasındaki alçak alan

Vadi ya da koyak, akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza doğru sürekli inişi bulunan ve birkaç kilometre ile binlerce kilometre arasında olabilen coğrafi alandır. Kısaca vadi, iki dağın arasında zamanla oluşan çukurluktur. Vadiler, akarsuların yaptığı aşınmayla yanlamasına, derinlemesine gelişir. Genellikle dağ ya da tepelerle çevrelenirler.

<span class="mw-page-title-main">Tampon bölge</span> taraflar arasında bulunan tarafsız bölge

Tampon bölge, genellikle ülkelerle ilgili olan iki veya daha fazla arazi arasında yer alan nötr bir bölgesel alandır. Tampon bölgenin türüne bağlı olarak, bölgeleri ayırmak veya birleştirmek için kullanılabilir. Yaygın tampon bölge türleri arasında silahsızlandırılmış bölgeler, sınır bölgeleri ve belirli kısıtlayıcı izin bölgeleri ile yeşil kuşaklar bulunur. Bu tür bölgeler, bir egemen devlet tarafından oluşturulabilir veya bir tampon devlet tarafından da oluşturabilir.

<span class="mw-page-title-main">İnka terasları</span>

İnka terasları, İnkalar tarafından dağ yamaçlarına daha fazla tarım ürünü elde edebilmek için basamak şeklinde inşa edilmiş teraslardır. Böylece kıtlığa engel olup insanlara daha fazla gıda maddesi sağlanmıştır. Teraslarda mısır, patates, bal kabağı, fıstık, biber gibi ürünler yetiştirlmiştir. Sulama ise kanallar yardımıyla yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Falez</span>

Falez, kayaların aşınması ile oluşan yüksek eğimli kıyıdır. Fransızca falaise dik kayalık sahil anlamına gelmektedir. Türkçe coğrafya literatüründe yalıyar da kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Plaj</span> bir göl veya deniz gibi su alanının başka bir karasal bölgeye yakın olduğu kumsal alan

Plaj; kıyı şeridinde denize girmek için düzenlenmiş, genellikle kumluk veya çakıl taşlı alan. Bir Plajı oluşturan parçacıklar tipik olarak kum, çakıl, zona, çakıl taşları gibi kayadan yapılır. Kumluk olanlarına kumsal denir. Azericede plaj anlamına gelen "çimerlik" sözcüğü de, yaygın olmamakla birlikte Türkçede de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Peribacası</span>

Peribacası, ince uzun, kurak havzalardan ve kırgıbayır yüzeylerinden çıkan, vadi yamaçlarından inen sel sularının yeri aşındırmasıyla oluşan bir kaya oluşumudur. Peri bacalarının gövdeleri genellikle yumuşak minerallerden ve tepesi sert, daha zor aşınan kayadan oluşur. Gövdeleri genellikle konik şekle sahiptir. Şekilleri erozyon biçimlerine göre değişir. Farklı mineral katmanları gövdelerinde farklı renklere sebep olabilir. Çapları 1 ila 15 metre arasında değişir, bu sınırlamanın dışına çıkan oluşumlar peri bacası olarak sınıflandırılamazlar. Peri Bacaları esas olarak çölde kuru ve sıcak bölgelerde bulunur. Yaygın kullanımda kukuletalar veya kuleler arasındaki fark, kukuletaların totem direği şeklindeki bir gövdeye sahip olarak tanımlanırken değişken bir kalınlığa da sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Menderes</span> nehrin yatağındaki kıvrım

Menderes,, bir nehrin yatağında meydana gelen kıvrımlara verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı erozyonu</span>

Kıyı erozyonu, kıyıda bulunan; kumsal, kum tepeleri ve katmanların, dalga hareketleri, gelgitler, drenaj veya sert rüzgarlar tarafından aşındırılmasıdır. Kıyı şeridinin karaya doğru çekilmesi gelgit ölçeği (mareograf), mevsim ve diğer kısa vadeli döngüsel süreçler üzerinden ölçülebilir ve tanımlanabilir. Kıyı erozyonu, hidrolik hareket, aşınma, rüzgâr, su, doğal veya doğal olmayan diğer kuvvetlerin etkisi ve korozyonundan kaynaklanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Düz tepe</span> düz ve yanları sarp kayalıktan oluşan yüksek tepeler

Mesa ya da düz tepe, genellikle düz ve yanları sarp kayalıktan oluşan yüksek tepelerdir. Kendisi ile yakından ilgili olan tanık tepeden daha büyüktür.

<span class="mw-page-title-main">Dalga yalama zonu</span> Çalkantılı su tabakası

Çalkantı, gelen bir dalga kırıldıktan sonra sahilde yıkanan çalkantılı bir su tabakasıdır. Çalkalama hareketi, plaj malzemelerini sahilden aşağı ve yukarı hareket ettirerek kıyı boyunca tortu değişimine neden olabilir. Çalkalama hareketinin zaman ölçeği, plaj türüne bağlı olarak saniyelerle dakikalar arasında değişir. Genelde daha düz plajlarda daha fazla çalkantı meydana gelir. Çalkalama hareketi, morfolojik özelliklerin oluşumunda ve çalkalama alanındaki değişimlerde birincil rolü oynar. Çalkantı hareketi, daha geniş kıyı morfodinamiğindeki anlık süreçlerden biri olarak da önemli bir rol oynamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sediment taşınması</span>

Sediment taşınımı; katı madde taşınımı, tortu taşıma, katı parçacıkların (tortu) hareketidir. Tipik olarak tortu üzerinde etkili olan yerçekimi kombinasyonu ve/veya tortunun sürüklendiği sıvının hareketi nedeniyle meydana gelir. Tortu taşınması, parçacıkların kırıntılı kayaçlar çamur veya kil; sıvı hava, su veya buzdur. Yerçekimi kuvveti, parçacıkları dinlenmekte oldukları eğimli yüzey boyunca hareket ettirir. Sıvı hareket nedeniyle tortu taşıma, nehirler, akıntılar ve gelgit nedeniyle su, okyanuslar, nehirler, denizler ve diğer organları oluşur. Ulaşım, buzulların akarken ve rüzgarın etkisi altındaki karasal yüzeylerden de kaynaklanır. Sadece yerçekimi nedeniyle tortu taşınması, genel olarak eğimli yüzeylerde, tepeler, eğilimli yüzeyler, uçurumlar ve kıta sahanlığı - kıta eğim sınırı dahil olmak üzere meydana gelebilir.

Fiziksel olgunluğa ulaşmamış bir organizma tarafından üreme konusu için Pedogenesis sayfasına bakınız.

<span class="mw-page-title-main">Su seti</span>

Su seti ya da su bentleri set, Dyke, dolgu, floodbank veya stopbank uzatılmış bir doğal olarak meydana gelen sırt ve yapay olarak üretilen bir dolgu ya da duvar bu düzenler su seviyesi. Genellikle olduğu toprak ve genellikle paralel bir seyri için nehir onun içinde taşkın veya alçak kıyı boyunca.

<span class="mw-page-title-main">Enkaz Akışı</span>

Enkaz akışları, su yüklü toprak kütlelerinin ve parçalanmış kayaların dağ kenarlarından aşağıya doğru koştuğu, akarsu kanallarına aktığı, nesneleri yollarına sürüklediği ve vadi tabanlarında kalın, çamurlu tortular oluşturduğu jeolojik olaylardır. Genellikle kaya çığları ve diğer heyelan türleriyle karşılaştırılabilir yığın yoğunluklarına sahiptirler, ancak yüksek gözenek sıvısı basınçlarının neden olduğu yaygın çökelti sıvılaşması nedeniyle, neredeyse su kadar akışkan bir şekilde akabilirler.