
Tsunami [Japoncada liman dalgası anlamına gelen "津波" (つなみ) sözcüğünden] ya da dev dalga, okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, gök taşı düşmesi, deniz altındaki nükleer patlamalar, yanardağ patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgalarıdır. Ayrıca kasırgalar da tsunamiye neden olabilir. Önceleri tsunami dalgalarına gelgit dalgaları da denmiştir. Tsunamilerin %80'i Pasifik Okyanusu'nda gerçekleşir.

Permiyen, jeolojik zaman cetvelinde, yaklaşık 298,9 milyon yıl öncesinden 251,9 milyon yıl öncesine kadar süren ve kayda değer çevresel değişikliklere sahne olan bir jeolojik dönemdir. Bu dönemde kara yaşamında bir dönüşüm görülmesine ek olarak hayvanlar ve bitkilerin evrimsel tarihinde dikkate değer olaylara sahne oldu. Permiyen Dönemi'nin adı, Rusya'da Ural Dağları çevresindeki çalışmalar sırasında, İngiliz jeolog Roderick Impey Murchison tarafından 1841 yılında tarihe kazandırıldı. Permiyen Dönemi, Karbonifer Dönemi ile Triyas Dönemi arasında yer alır ve bu dönemde gerçekleşen çeşitli birçok olaydan dolayı karada yaşayan canlı türlerinin evriminde ve çeşitliliğinde bir dönüm noktası olarak görülür.

Baykal Gölü, dünyanın en derin gölü olarak anılmaktadır. Sibirya'nın güneyinde, İrkutsk Oblastı ve Buryatya arasında yer alır. İrkutsk şehrinin yakınında bulunan göl, "Sibirya'nın Mavi Gözü" diye adlandırılır. Yüzölçümü yaklaşık 31.722 km²'dir. Uzunluğu 636 km, en geniş yeri 79,5 km'dir. Gölün tabanı deniz seviyesinin yaklaşık 1285 m altındadır. Gölün dibindeki tortul kayaçların yaklaşık 7 km kalınlığında olduğu tahmin edilmektedir. Bu da gölün yeryüzündeki en derin yarıklardan biri olduğunu göstermektedir.

Ulubey Kanyonu, Uşak ilinin Ulubey ilçesi sınırları içerisinde bulunan kanyon. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 27 Haziran 2013'te tabiat parkı ilan edilmiştir.

Doğal çevre veya doğal dünya, yalnızca doğal yollarla meydana gelmiş canlı ve cansız tüm varlıkları kapsar. Doğal çevre terimi çoğunlukla Dünya ve Dünya'nın bazı bölgeleri için kullanılır. Bu kavram, insanlığın hayatta kalmasını ve ekonomik faaliyetlerini etkileyen tüm canlı türlerinin, iklimin, hava durumunun ve doğal kaynakların etkileşimini kapsamaktadır. Doğal çevre kavramı, aşağıdaki bileşenlerine göre incelenebilir:
- Bitki örtüsü, mikroorganizmalar, toprak, kayalar, atmosfer ve sınırları içinde gerçekleşen bütün doğa olayları dahil olmak üzere, modern kitlesel insan müdahalesi olmaksızın kendi başına birer doğal sistem olarak varlığını sürdürebilen ekolojik birimler.
- Hava, su ve iklim gibi kesin sınırları olmayan; enerji, radyasyon, elektrik yükü ve manyetizma gibi modern insan faaliyetlerinden kaynaklanmayan evrensel doğal kaynaklar ve fiziksel olaylar.

Yağmur, atmosferik su buharından yoğunlaşan ve daha sonra yerçekiminin etkisiyle düşen su damlacıklarıdır. Yağmur, su döngüsünün önemli bir bileşenidir ve Dünya'daki tatlı suyun çoğunun birikmesinden sorumludur. Hidroelektrik santralleri, mahsul sulama ve birçok ekosistem türü için uygun koşullar için su sağlar.

Büyük Rift Vadisi yaklaşık 6.000 kilometre uzunluğunda, Etiyopya'nin kuzeyinden Afrika'nın doğusunda Mozambik'in ortalarına kadar uzanan engin bir coğrafi ve jeolojik şekildir. Vadinin genişliği otuz ilâ 100 kilometre arasında değişir. Derinliği ise birkaç yüz metreden binlerce metreye değişir. Adı kâşif John Walter Gregory tarafından konmuştur. Aynı zamanda bu çöküntü hattı Dünyanın en büyük fay hattıdır.

Kivi ya da Apteryx, Apterygiformes takımında ve Apterygidae familyasında sınıflandırılan Yeni Zelanda'ya endemik uçamayan kuş cinsidir.

Vadi ya da koyak, akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza doğru sürekli inişi bulunan ve birkaç kilometre ile binlerce kilometre arasında olabilen coğrafi alandır. Kısaca vadi, iki dağın arasında zamanla oluşan çukurluktur. Vadiler, akarsuların yaptığı aşınmayla yanlamasına, derinlemesine gelişir. Genellikle dağ ya da tepelerle çevrelenirler.

Şist orta dereceden bir tür başkalaşım kayacı'dır. Şist kelimesi Yunanca bir sözcük olan σχίζειν (şizin)'den gelmektedir. Kelimenin anlamı "bölmek"tir. Şist'in anlamının Yunanca "bölmek" olmasının sebebi büyük olasılıkla, şistin alüminyum levhalar halinde kolayca ayrılabilir yapıda olmasından kaynaklanıyordur. Şistler genellikle orta veya büyük, düz, tabaka benzeri tanelere sahiptir. %50'den fazla şist, uzun mineraller içermesiyle tanımlanır.

Denizaltı kanyonu, okyanusların kenar kısımlarındaki diplerde, bir kısmı sığ, enine profilleri V şeklinde olan, bir kısmı da çok derin şeklinde yarılmış dik yamaçlı vadilere denilmektedir.

Geyve Boğazı, Sakarya Nehri'nin Samanlı Dağlarını parçalayarak oluşturduğu boğaz vadi. Boğaz Sakarya ili, Geyve ilçesi sınırlarında bulunur.

Dilbilimde romanizasyon veya romantizasyon, farklı bir yazı sistemindeki ifadeleri Latin (Roma) alfabesine dönüştürmektir. Romanizasyon yöntemleri arasında yazılı metinin çevirisi ve transkripsiyonu, konuşulan kelimenin temsili ve her ikisinin kombinasyonu bulunmaktadır.

Buz alanı, genellikle dağlık bir bölgede bulunan birbirine bağlı buzullardan oluşan geniş bir alandır. Genellikle dünyanın soğuk iklimlerinin yaşandığı yerlerde ve daha yüksek irtifalarda bulunmaktadırlar.

Non-binary, ikilik dışı cinsiyet veya genderqueer, cinsiyet kimliklerinin maskülen veya feminen olmayan, yani ikili cinsiyet sınıflandırmasının dışındaki kimliklerini kapsayan bir spektrumudur. Birçok non-binary birey, kendisini doğduğu cinsiyetten farklı bir cinsiyetle tanımladığından non-binary kimlikleri transgender şemsiyesinin kapsamı altına da girebilir.
Homoloji, aynı parçaları olan ve bunların dışındaki parçalarda farklılıklar gösteren bileşik serilerinde görülen durumdur. Örneğin yapısında metan (CH4) barındıran bileşikler birbirlerinin homologlarıdır.

Nummulitler, çok sayıda kıvrımları olan ve bölmelerle odacıklara ayrılmış, büyük mercek biçiminde fosillerdir. Bir tür foraminifer olan ve günümüzde de yaşayan deniz protozoanlarının kabuklarıdırlar. Boyutları genellikle 1,3 cm ile 5 cm arasında değişir. Çoğunlukla Güneybatı Asya ve Akdeniz'de Eosen ve Miyosen dönemlere ait deniz kayaçlarında yaygın olarak bulunurlar. Türkiye'deki orta Eosen dönem kayaçlarında 15 cm'e kadar olan fosil örnekleri bulunmuştur. İndeks fosiller olmaları açısından önemlidirler.
Geriatrik psikiyatri, aynı zamanda geropsikiyatri, psikogeriatri veya yaşlılık psikiyatrisi olarak da bilinir, bir tıp dalıdır ve yaşlı insanlarda nörodejeneratif, bilişsel bozulma ve zihinsel bozuklukların araştırılması, önlenmesi ve tedavisi ile ilgilenen bir psikiyatri alt uzmanlık alanıdır. Geriatrik psikiyatri bir alt uzmanlık dalı olarak geriatrik tıp, davranışsal nöroloji, nöroloji ve genel psikiyatrinin uzmanlık alanları ile önemli ölçüde örtüşmektedir. Geriatrik psikiyatri, tanımlanmış bir çalışma müfredatı ve temel yetkinlikler ile psikiyatrinin resmi bir alt uzmanlığı haline gelmiştir.
Pan-Afrikan orojenezi, yaklaşık 600 milyon yıl önce süper kıtalar Gondvana ve Panotya'nın oluşumuyla yakından ilgili bir dizi büyük Neoproterozoyik orojenik olaydı. Bu orojenez Pan-Gondvanan veya Saldanian Orojenezi olarak da bilinir. Pan-Afrikan orojenezi ve Grenville orojenezi, Dünya üzerindeki bilinen en büyük orojenez sistemleridir. Pan-Afrikan orojenezi ve Grenville orojenezinde oluşan kıtasal kabuğun toplamı, Neoproterozoyik Zaman'ı yerküre tarihinde kıtasal kabuğun çoğunu üreten zaman kılar.

Kurak topraklarda, bir sel çukuru, erozyonla oluşan V şeklinde derin bir vadidir. Küçük bir akarsu veya kuru bir dere yatağı içerebilir ve genellikle bir su su birikintisinden daha büyüktür. Nehrin yukarısına doğru ani şiddetli yağışlar, vadi yatağında ani sellere neden olabilir.